Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararını değerlendirdi.

MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran “Yatırım teşvik belgelerinin, yerli ve yabancı imalat arasındaki farkı ortadan kaldırarak ithalatı serbestleştiren, teşvik eden ve dampingli makinalara yol veren etkileri vardı. Bu etkilerin, bir kısım makina için sınırlanmasını olumlu bir başlangıç olarak görüyoruz. Dinamik hale geleceği anlaşılan muhteva listesinin ise haksız rekabetle mücadelede önemli bir araç olacağı ümidini taşıyoruz” dedi.

Makina İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye’nin makina ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 38 artarak serbest bölgeler dâhil 11,4 milyar dolara çıkarken, son 12 aylık dönemde de yüzde 20 artarak 21 milyar doları aştı. Bir ay geriden gelen ithalat verilerine göre ise Mayıs sonu itibariyle makina ithalatı tutarı yüzde 39 artarak 14 milyar dolara, son 12 aylık toplamda ise yüzde 31 artarak 32 milyar dolara ulaştı.

“Sektörümüzü haksız rekabetten korumamız gerekiyor”

Küresel ölçekte gözlemlenen talep artışının, tedarik bölgelerindeki kayma, tüm endüstriyel dallarda hızlanan dönüşüm gayretleri ve pandeminin tüketimde sebep olduğu farklılaşmayla mevcut kapasiteleri birbirine uyumlu hale getirme çabalarından kaynaklandığına işaret eden Dalgakıran şunları söyledi: “Dünya toparlanma sürecini geride bırakıp hızlı bir büyüme sürecine giriyor. Bizim sektörümüz de beklenmedik süratte gerçekleşen bu iyileşmeden payını alıyor, kapasite kullanım oranlarımız yüzde 80’e yaklaşıyor. Karantina döneminde işletmelerimizi daha verimli çalışacak hale getirmiş olduğumuzu, zorlanmadan artırdığımız üretim ve ihracatımızdan açık biçimde görüyoruz. Dış ticaretinden pozitif yarattığımız ürün gruplarının sayısı giderek artıyor. Sektörün tamamında bu duruma gelmek için ise kamunun bütün planlarında stratejik ilan edilmiş sektörümüzü ithalat girdabından ve haksız rekabetten korumamız gerekiyor.”

“Ticaret, karşılıklı olursa ticaret olur”

Pandemi döneminde ülkemize kayan işler ve pekişen ticari bağlantılar sayesinde Avrupa ve Kuzey Amerika’nın ihracatımız içindeki payının yüzde 67’ye, ithalatımız içindeki payının ise 61’e ulaştığına dikkat çeken Adnan Dalgakıran şunları söyledi: “Makina ithalatı bizim çok yakından takip ettiğimiz ve bütün verilerine hakim olduğumuz bir konu. Bu yılın ilk yarısında Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yaptığımız ihracat 8 milyar dolar, oradan yaptığımız ithalat ise 10 milyar dolar kadar oldu. Dengeli bir ticaret ve lehimize kapanmakta olan bir makastan bahsedebiliriz. İthalata kategorik bir itirazımız olmamakla birlikte, yıllardır dert yandığımız haksız rekabet meselesi içinde, Türkiye’nin makina ithalatında yüzde 36 paya ulaşan Doğu mallarının sektörümüzde yarattığı tahribat önemli bir yer tutmaktadır. Yılda 10 milyar dolar ithalat yaptığımız bu bölgeye, karşımıza çıkan yüksek vergiler nedeniyle sadece 500 milyon dolarlık makina satabiliyor olmamız, tek taraflı ve sürdürülemez bir ticaret ilişkisi içinde bulunduğumuzu ortaya koymaktadır. Ticaret, karşılıklı olursa ticaret olur” dedi.

“Haksız rekabetle mücadelede önemli bir araç”

Her türlü makinanın, sanki bütün dünya ile serbest ticaret anlaşması imzalanmış gibi gümrüklerden masrafsızca geçmesinin sektörün Ar-Ge yatırımlarını zaafa düşüreceği gibi, yabancıların Türkiye’de yatırım yapmak ihtiyacını da ortadan kaldıracağını söyleyen Dalgakıran, sözlerini şöyle tamamladı: “Yatırım teşvik belgelerinin, yerli ve yabancı imalat arasındaki farkı ortadan kaldırarak ithalatı serbestleştiren, teşvik eden ve dampingli makinalara yol veren etkileri vardı. Bu etkileri bir kısım makina için sınırlayan, 29 Haziran tarihli Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararını fevkalade olumlu bir başlangıç olarak görüyoruz. 1726 makina GTİP’i içinden seçilen 88 pozdan 2019 yılında 500 milyon dolar fazla yaratırken, 2020’de 250 milyon dolar açık verdik. Dinamik hale geleceği anlaşılan muhteva listesinin haksız rekabetle mücadelede önemli bir araç olacağı ümidini taşıyoruz.”