Kahramanmaraş’ta yaşanan ve beraberinde 11 ilde büyük yıkıma sebep olan depremin sanayi ve endüstriye etkilerini TÜGİAD ve DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel ile konuştuk. Bölgenin yeniden yapılanması için uzun bir sürece ve büyük yatırıma ihtiyaç olduğuna değinen Nilüfer Çevikel, afet bölgesinde yaşanması muhtemel istihdam göçüne dikkat çekti. Çevikel bu göçün önüne geçilebilmesi için yapılabilecekleri şöyle açıkladı; “Bu şartlarda bölgeden göç olması normal ancak, bu göçün kalıcı olmasının önüne geçilmeli. Bölgeden istihdam göçünün mutlaka önlenmesi gerekiyor. Yaşadıkları yerlere dönmelerini sağlamalıyız. Bunun için de güvenli bölgelerde sağlam kalıcı konutların inşası bir an önce tamamlanmalı. O zamana kadar da konteyner kentlerin OSB’lere ve fabrika alanlarına yakın yerlerde kurularak insanların yeniden işlerine dönmeleri sağlanmalı.”

Afet bölgesinde yeniden üretime geçmenin kolay olmayacağını ifade eden TÜGİAD ve DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, bu zorlu sürecin sanayiye etkilerini ve yapılması gerekenleri değerlendirdi. Depremden etkilenen Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya gibi illerin sanayide güçlü, büyük oranda ihracat yapan ve istihdam yaratan kentler olduğuna vurgu yapan Çevikel; “Bu illerimiz aynı zamanda Ege ve Marmara bölgesindeki birçok sanayi kuruluşunun da tedarikçisi konumunda. Yani ülke ekonomisi ve ihracatı için stratejik önem taşıyorlar. Başta hazır giyim ve tekstil olmak üzere birçok sektör etkilendi. Sadece Kahramanmaraş, Türkiye iplik üretiminin yarısını karşılıyor. Üretime geçmek kolay olmayacak. Bölgeyi tekrar cazibe merkezi haline getirmemiz gerekiyor” dedi.

  • Öncelikle depremin sanayiye ve endüstriye etkilerinden söz edebilir misiniz?

Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremler ciddi can ve mal kayıplarına yol olurken, bölgedeki ticari faaliyetleri de haliyle büyük ölçüde etkiledi. Depremden hemen sonra Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımla birlikte iki kez bölgeye giderek tüm illeri gezdik, ihtiyaçları belirledik. Afet bölgesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu önderliğinde, Ticaret Bakanımız Mehmet Muş ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu’nun da katılımıyla, iş dünyası ve STK temsilcileriyle birlikte deprem yardımlarıyla ilgili yeni yol haritasını istişare ettik. Yaşanan tahribatı kelimelere dökmek, tarif etmek çok zor. Bölgenin yeniden yapılanması için uzun bir sürece ve büyük yatırıma ihtiyaç var. İlk günden itibaren jeneratör, tüplü ısıtıcılar, tüp, sağlık malzemeleri, gıda ve giyim malzemeleri, bebek maması ve hijyen ürünlerini TIR’larla bölgeye sevk ettik. İhtiyaçlar doğrultusunda, AFAD koordinasyonunda halen bölgeye yardım malzemesi göndermeyi sürdürüyoruz.

“BÖLGEDEKİ FİRMALARIN İSTİHDAM TABLOLARINDA BOZULMALAR YAŞANABİLİR”

  • Depremin yaşandığı 11 ildeki yıkımın ekonominin üzerinde nasıl bir etki yaratmasını ön görüyorsunuz?

Deprem bölgesindeki iller, dış ticaret açısından stratejik önem taşıyor. Göç nedeniyle bölgedeki firmaların istihdam tablolarında bozulmalar yaşanabilir. Bölgeden yapılan ihracat ve bölgedeki özel sektör yatırımlarının ertelenmesinin de ekonomi üzerinde birtakım etkileri olacaktır. Depremler, bütçe için yeniden inşa maliyetini de beraberinde getirdi. Söz konusu faaliyetlerin gerektireceği finansman nedeniyle ekonomik tabloya ilişkin beklentiler farklılaşacaktır. Altyapı ve tedarik zincirlerindeki tahribatın etkilerinin azaltılması, enflasyondaki yükselişin sınırlı kalmasını sağlayabilir.

“GAZİANTEP, KAHRAMANMARAŞ, MALATYA ÜLKE EKONOMİSİ VE İHRACATI İÇİN STRATEJİK ÖNEM TAŞIYORLAR”

  • Deprem bölgesindeki istihdam kaybının önlenmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Depremden etkilenen Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya gibi iller sanayide güçlü, büyük oranda ihracat yapan ve istihdam yaratan kentler. Bu illerimiz aynı zamanda Ege ve Marmara bölgesindeki birçok sanayi kuruluşunun da tedarikçisi konumunda. Yani ülke ekonomisi ve ihracatı için stratejik önem taşıyorlar. Konutlardaki yıkımın aksine buralardaki sanayi tesislerinde elektrik, su, doğalgaz gibi altyapı sorunlarının dışında bir hasar yaşanmadığını gördük. Göçle birlikte diğer bölgelerdeki kalifiye eleman eksikliği giderilmeye başlanacak olsa da bu kez de afet bölgesinde istihdam sorunu yaşanacaktır. Birçoğu depremden sağ kurtulamamış, hayatta kalanlar da ya ailesini, evini, barkını kaybetmiş ya da kenti terk etmişler. Bu şartlarda bölgeden göç olması normal ancak, bu göçün kalıcı olmasının önüne geçilmeli. Bölgeden istihdam göçünün mutlaka önlenmesi gerekiyor. Yaşadıkları yerlere dönmelerini sağlamalıyız. Bunun için de güvenli bölgelerde sağlam, kalıcı konutların inşası bir an önce tamamlanmalı. O zamana kadar da konteyner kentlerin OSB’lere ve fabrika alanlarına yakın yerlerde kurularak insanların yeniden işlerine dönmeleri sağlanmalı. Aksi takdirde; zaten bizim bölgelerde kalifiye eleman eksiği olduğu için gelenler bir daha geri dönmeyecektir.

“BAŞTA HAZIR GİYİM VE TEKSTİL OLMAK ÜZERE BİRÇOK SEKTÖR ETKİLENDİ”

  • Depremden en çok hangi sanayi dalı etkilendi?

Depremin etkilediği iller, Türkiye’nin tarımsal hasılasına yüzde 15 civarında katkıda bulunuyordu. Özellikle yağlı tohum, hububat, çelik, halı ve tekstilde başı çeken bölgede, fabrikalar yıkıma, tarım alanları tahribata uğramış durumda. Başta hazır giyim ve tekstil olmak üzere birçok sektör etkilendi. Sadece Kahramanmaraş, Türkiye iplik üretiminin yarısını karşılıyor. Üretime geçmek kolay olmayacak. Bölgeyi tekrar cazibe merkezi haline getirmemiz gerekiyor.

“HER FİRMANIN, KURUMUN VE STK’NIN KENDİ ARAMA KURTARMA EKİPLERİNİ OLUŞTURMASI GEREKİYOR”

  • Sanayi alanlarında, deprem riskine karşı nasıl önlemler alınması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Kalıcı konutların tarım alanları dışında sağlam zemine sahip yerlerde yapılması önemli. Ekonomik canlanmayı hızlandırmak için geçici barınma merkezlerinin organize sanayi bölgelerinin yakınında kurulması gerekli. Bu depremde aynı zamanda arama kurtarmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Bu nedenle her firmanın, kurumun ve STK’nın kendi arama kurtarma ekiplerini oluşturması gerekiyor. Biz ilk andan itibaren depremden hasar gören 11 ilimizin ‘Kalkınmada Öncelikli 6. Bölge’ ilan edilmesini önerdik. Diğer yandan bölgeye yaptığımız ziyaretlerimizde çok nitelikli, eğitimli gençlerin olduğunu gördük. Geleneksel sektörlerin yanı sıra bölge teknoloji üssü haline getirilebilir ve deprem bölgesi dışındaki girişimcilerin buralarda teknoloji yatırımları yapması sağlanabilir.