Meslek lisesi mezunlarının diğer ortaöğretim kurumlarına göre istihdam oranının daha yüksek olduğunu söyleyen Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu, kendi alanlarında çalışma oranının ise oldukça düşük olduğunu açıkladı.

Mesleki eğitim, genç nüfusu fazla ve işsizlik oranı yüksek ülkeler için önemle ele alınması gereken bir alan. Dünya teknoloji çağını yaşarken, Türkiye’nin de bu çağın nimetlerinden faydalanması, gençlere yapacağı yatırımla ve bu anlamda mesleki eğitime verdiği desteğe bağlı. Özel sektörün mesleki eğitime destekleri sürerken, özel sektörle yaptığı işbirliklerinin yanı sıra, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da (MEB) bu konuyu önemle ele aldığı bir dönemdeyiz. Çünkü gelecek gençlerde, gelecek eğitim ve teknolojide.

Meslek lisesi mezunlarının diğer ortaöğretim kurumlarına göre istihdam oranı daha yüksekken, kendi alanlarında çalışma oranı ise oldukça düşük.

Mesleki eğitim konusunda görüşlerine başvurduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu, yükseköğretime yönelik talep sadece genel liselerde değil, mesleki ve teknik eğitim üzerinde de ciddi baskı oluşturduğunu söyledi. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanların yükseköğretime girme oranının oldukça düşük olduğu belirten Numanoğlu, mesleki ve teknik eğitim mezunlarının yükseköğretim taleplerinin mezun olduktan sonra da devam ettiğini belirtti.

Ekonomik büyümenin yaşandığı ve teknolojinin hayatın her alanını kapsamaya başladığı dönemlerde mesleki eğitimin genel eğitimdeki payının arttığını dile getiren Numanoğlu, mesleki ve teknik eğitimin öncelikli sorununun, kendisine toplumda atfedilen değerin istenen seviyede olmaması olduğunu ifade etti.

Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının, mezun oldukları alanda çalışmaları durumunda, diğer alanlarda alacakları ücrete göre ücretlerini daha cazip kılacak, teşvik edici yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Numanoğlu, sektörün de mesleki ve teknik eğitim mezunlarına istihdamlarında verecekleri ücretlerde iyileştirmeye gitmeleri gerektiğini kaydetti.

ASELSAN ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile yaptıkları örnek protokolleri ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile “81 İlde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” projesini hatırlatan Kemal Varın Numanoğlu,  bu işbirliklerinin mesleki ve teknik eğitimin algısında pozitif yöne doğru kırılmada tarihi bir öneme sahip olduğunu aktardı.

Türkiye’deki meslek lisesi sayısı nedir? Yılda kaç öğrenci mezun oluyor?

Bugün itibarıyla Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak 3 bin 766 okul ve kurum mevcuttur. 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Genel Müdürlüğümüze bağlı okul ve kurumlardan toplam 327 bin 719 öğrencimiz mezun olmuştur.

Meslek lisesi mezunlarının ne kadarı kendi alanında çalışıyor ve/veya üniversite eğitimi alıyor?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri incelendiğinde, mesleki ve teknik eğitim mezunlarının (15-64 yaş) istihdam oranın Haziran 2019 itibarı ile yüzde 57,8 olduğu görülmektedir. Aynı dönemde genel lise mezunlarının istihdam oranı ise yüzde 47,5 olmuştur. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının iş gücüne katılım ve istihdam oranlarının diğer lise mezunlarına göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Diğer taraftan mesleki ve teknik eğitim mezunlarının işsizlik oranı yüzde 14,8’dir ve diğer lise türlerindeki yüzde 16,5’lik işsizlik oranına göre daha düşüktür. 

MEB tarafından 2008-2009 ve 2014-2015 eğitim öğretim yılları arasında mezun olanların istihdam durumları ile ilgili araştırması ise, konunun başka bir boyutunu öne çıkarmaktadır. Söz konusu araştırma sonuçlarına göre, mesleki ve teknik eğitim mezunlarının genel istihdam oranları yüksek olmasına rağmen, mezun oldukları alandaki istihdam oranları son derece düşüktür. Alanı dışında çalışan mezun oranının en yüksek olduğu alan yüzde 57,20 ile matbaa teknolojisidir. Kendi alanında çalışan mezun oranı yüzde 10’u geçen alanlar uçak bakım, pazarlama ve perakende, laboratuvar hizmetleri ve eğlence hizmetleri ile sınırlıdır. Ayrıca birçok meslek alanı için mezuniyet alanında çalışma oranının yüzde 5’in altında olması, öğrencilerin aldıkları eğitim ile doğrudan ilgili olmayan işlerde çalıştıklarına işaret etmektedir.

Mesleki ve teknik eğitimin diğer eğitim türlerine göre pahalı bir eğitim olduğu göz önüne alındığında, bu problem hem yatırımın verimliliğini düşürmekte, hem de sektörün ihtiyaç duyduğu elemanı bulamamasına yol açmaktadır. Bu durum aynı zamanda mesleki ve teknik eğitim mezunlarının mezun oldukları alanda istihdamları ile ilgili bir sorun olduğuna işaret etmektedir. Bu sorunun büyük oranda mesleki ve teknik eğitim mezunlarının, mezun oldukları alanda veya alan dışında çalıştıklarında genel olarak ücret farklılığı olmamasından kaynaklandığı, bu durumda da çalışma koşullarından dolayı alan dışı istihdama yönelimin arttığı düşünülmektedir. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının alan dışı istihdam arayışı, yükseköğretime yönelik talep ile de ilişkilidir. Yükseköğretime yönelik talep sadece genel liselerde değil, mesleki ve teknik eğitim üzerinde de ciddi baskı oluşturmaktadır. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanların yükseköğretime girme oranının oldukça düşük olduğu, ancak her yıl sınava o yıl mezun olanlardan çok daha fazla mezunun girdiği göz önüne alındığında, mesleki ve teknik eğitim mezunlarının yükseköğretim taleplerinin mezun olduktan sonra da devam ettiği görülmektedir. 2018 verileri baz alındığında sınava giren mesleki ve teknik eğitim mezunlarının yüzde 8,5’inin açık öğretim fakültesine, yüzde 21,49’unun ön lisans programlarına ve yüzde 6,57’sinin lisans programlarına yerleştiği ve toplam yerleşme oranının yüzde 36,57 olduğu görülmektedir.

Diğer taraftan, alan dışı hizmet sektöründe çalışma arayışının bu talebe yönelik hazırlık ve çalışmaya daha fazla imkân verdiği ve bu bağlamda geçici bir istihdam olarak görüldüğü için tercih edildiği de düşünülebilir. Mesleki ve teknik eğitimde ortaöğretim ve yükseköğretim mezunlarının aldıkları ücretler arasındaki fark daralmadığı sürece, bu talebin azalmasını beklemek gerçekçi görünmemektedir. Ancak daha somut bulgular elde etmek için bu konuda kapsamlı saha araştırmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Kaç alan ve dalda mesleki eğitim mevcut? Bu alan ve dallar hangi kriterlere göre belirleniyor? 

Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda, 55 alan ve 203 dalda eğitim öğretim yapılmaktadır. Uygulanmakta olan öğretim programları; ulusal meslek standartları, ulusal yeterlilikler, iş gücü piyasası ihtiyaçları, ulusal ve uluslararası sınıflamalar doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşların, üniversite, sektör temsilcileri ve alan öğretmenlerinin katılımı ile hazırlanmaktadır. Güncelleme çalışmaları devam etmektedir.

Ekonomik büyüme ve teknoloji mesleki eğitimi kuvvetlendiriyor

Meslek liselerinin yeni yatırımlara (kamu veya özel sektör destekleri anlamında) ne oranda ihtiyacı var? Bu ihtiyaçlar hangi konularda yoğunlaşıyor?

Mesleki ve teknik eğitim, her ülkede farklı evrelerden geçerek ve dönüşerek günümüze gelmiştir. Ülkelerin sosyoekonomik yapılarına bağlı olarak, mesleki eğitimin genel eğitim içindeki oranının sabit kalmadığı ve dinamik bir yörünge izlediği görülmektedir. Küreselleşme ile birlikte birçok ülkede izlenen politikaların birbirine daha fazla yakınsadığı göz önüne alındığında, mesleki eğitimde yaşanan değişimlerde de benzerlikler görülmesi, sürpriz değildir. Buna göre, ekonomik büyümenin yaşandığı ve teknolojinin hayatın her alanını kapsamaya başladığı dönemlerde mesleki eğitimin genel eğitimdeki payının giderek arttığı görülmüştür. Teknolojide çok hızlı dönüşümlerin artık süreklilik gösterdiği ve dolayısıyla mesleki ve teknik eğitimin yeni beceriler doğrultusunda yeniden yapılandırılma ihtiyacının ortaya çıktığı dönemlerde ise bir taraftan bu payın istikrarlı bir şekilde azaldığı, diğer taraftan da bu alanı büyük oranda özel sektörün devraldığı görülmüştür.

Özel sektör ile yaptığımız işbirliği çalışmaları sonucunda yapılan çok önemli işler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi, ASELSAN ile yaptığımız protokol ile çalıştığımız ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’dir. Yapılan protokol doğrultusunda ASELSAN uzmanları bu okulda alan derslerine girecek, alan öğretmenlerine ASELSAN tarafından hizmet içi eğitimler verilecek, okulun öğrencilerine ASELSAN tesislerinde işletmede beceri eğitimi ve staj yapma imkânı verilecek, okul atölye ve laboratuvarları donatılacak, okulun mezunlarının ASELSAN’da istihdamına imkân sağlanacak ve okulun başarılı öğrencilerine burs verilecektir. Açılan okul bünyesinde İngilizce hazırlık sınıfıyla birlikte Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı ve bu alan altında Savunma Elektronik Sistemleri dalı ile birlikte Makine Teknolojisi Alanı ve bu alan altında Savunma Mekanik Sistemleri dalı açılmıştır. Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne merkezi sınav puanıyla yerleşen öğrencilerin en yüksek yüzdelik dilimi yüzde 0,46’dır.

Bir diğer önemli çalışma ise İstanbul Teknik Üniversitesi ile yapılan iş birliği protokolü kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) açılmasıdır. İTÜ MTAL’de yabancı dil ağırlıklı eğitim materyalleri hazırlanacak, yabancı dil dersleri İTÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu tarafından veya koordinasyonunda verilecek, öğretmenlere hizmet içi eğitim sunacaktır. İTÜ MTAL ile İTÜ’nün tecrübesinden yararlanılarak, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve mesleki ve teknik eğitimin cazibesinin artırılması amaçlanmıştır. İTÜ MTAL bünyesinde İngilizce hazırlık sınıfıyla birlikte Denizcilik, Elektrik-Elektronik Teknolojisi ve Bilişim Teknolojileri alanlarında eğitim verilecektir.  İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2019-2020 eğitim ve öğretim yılında Bilişim Teknolojileri alanına yüzde 1,26‘lık, Elektrik-Elektronik Teknolojileri alanına yüzde 2,47’lik ve Denizcilik alanına yüzde 5,52’lik dilimden öğrenci almıştır.

Son bir örnek vermek gerekirse TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile “81 İlde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” işbirliği protokolünü hayata geçirdik.

Şubat 2019’da imzalanan protokol kapsamında TOBB ve TOBB ETÜ iş birliğinde, 81 ilde belirlenecek 81 mesleki ve teknik eğitim kurumunda atölye ve laboratuvarların kurulması ve eğitim içeriklerinin hazırlanması, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün dil ve meslek alanlarına yönelik yeterliklerinin ve eleştirel ve tasarımsal düşünme gibi sosyal becerilerinin artırılması, öğrencilerin staj ve beceri eğitimlerinin gerçek üretim ortamlarında yaptırılması, başarılı öğrencilere burs verilmesi, öğretmenlere işbaşında eğitim verilmesi hedeflenmektedir.

Hem kamu, hem de özel sektörün, mesleki ve teknik eğitim mezunlarını alanlarında istihdama yöneltecek teşvik mekanizmalarını eş zamanlı yürürlüğe koymaları gerekmektedir. Bu doğrultuda mesleki ve teknik eğitim mezunlarının, mezun oldukları alanda çalışmaları durumunda diğer hizmet sektöründe alacakları ücrete göre ücretlerini daha cazip kılacak teşvik edici yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Diğer taraftan, sektörün de mesleki ve teknik eğitim mezunlarına istihdamlarında verecekleri ücretlerde iyileştirmeye gitmeleri kaçınılmazdır.

Mesleki eğitim ikincil bir eğitim gibi görünüyor

Bakanlık olarak, mesleki eğitimle ilgili son dönem çalışmalarınız ve hedefleriniz nelerdir? 

Mesleki ve teknik eğitimin öncelikli sorunu, kendisine toplum tarafından atfedilen değerin istenilen seviyede olmamasıdır. Meslekî ve teknik eğitim, genel anlamda ikincil bir eğitim olarak görülmekte, sosyoekonomik bakımdan daha çok genel ortaöğretim ve yükseköğretime atfedilmektedir. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi son dönemde Bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında yapılan başarılı çalışmaları sonucunda bu algının olumlu yönde değiştiği görülmektedir. Örneğin 2019 Liselere Geçiş Sistemi kapsamında yerel yerleştirme sonucuna göre, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine yerleşen öğrencilerin yüzde 78,79’unun ilk üç tercihine yerleştiği görülmektedir. Merkezî yerleştirme ile öğrenci alan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kontenjanlarının ise yüzde 97,60’ı dolmuştur. Bu veri dikkate alındığında, öğrencilerin mesleki ve teknik eğitime önem atfetmeye başladığı ve ortaöğrenimlerindeki tercihlerini mesleki ve teknik eğitimden yana kullandığı görülmektedir.

Bunun yanı sıra ASELSAN, İTÜ, TOBB ile yaptığımız örnek protokoller mesleki ve teknik eğitimin algısında pozitif yöne doğru kırılmada tarihi bir öneme sahip olmuştur. Artık mesleki ve teknik eğitim, iddiası olan ve başarılı öğrencilerimizin tercihinde yer almaya başladı.

Millî Eğitim Bakanlığında mesleki ve teknik eğitim alanında zaten yıllardan beri sektörlerle iş birliği geleneği vardı. İş birliklerinin boyutunu değiştirdik ve kapsamını genişlettik. Bu kapsamın etkileri önümüzdeki yıllarda daha iyi hissedilecek.

Bundan sonraki süreçte temel hedefimiz iyi uygulama örneklerini artırarak öğrencilerimizin mesleki ve teknik eğitimi daha çok tercih etmesini sağlamaktır. Bu bilinçle ülkemizin 2023 hedeflerine emin adımlarla yürümesi için çalışmaya devam edeceğiz.

Hazinenin mesleki eğitimden aldığı döner sermaye payı düşürüldü

Özel sektör, nitelikli eleman sıkıntısı çekiyor. Bu nedenle mesleki eğitime çok önem veriyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz? Nitelikli eleman sıkıntısı nasıl ve ne kadar sürede düzelebilir? 

Bu konuda Bakanlığımızın çalışmalarından bahsetmek istiyorum. Özel sektörün kendi talep ettiği nitelikte iş gücünü yetiştirebilmesine imkân sağlamak amacıyla yapılan düzenleme ile özel mesleki eğitim merkezleri açılmasına imkân verilmiştir. Böylelikle başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere, sektörün önde gelen temsilcilerinin kendi bünyelerinde açacakları mesleki eğitim merkezleri ile ihtiyaç duydukları nitelikli iş gücünü yetiştirmeleri hedeflenmiştir.

Mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören öğrencilerimizin lise diploması alabilmesi için yasal düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenleme ile ustalık programını bitiren öğrenciler, belirlenen fark derslerini mesleki eğitim merkezlerinde veya açık öğretim lisesinde tamamlayarak meslek lisesi diploması alabilecek ve meslek lisesi mezunlarına sağlanan bütün avantajlardan faydalanabileceklerdir.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının döner sermaye ciroları üzerinden alınan hazine payı oranı yüzde 15’ ten yüzde 1’e düşürülmüştür. Böylelikle bu okullarımızın kapasitesi artırılmış ve daha fazla öğrencinin işbaşında eğitim alması sağlanmıştır.

Mesleki ve teknik eğitimde yapılan iyileştirme çalışmalarını sektöre aktarmak, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak, mesleki ve teknik eğitimde eğitim-sektör iş birliğini geliştirmek amacıyla düzenli periyodlarla mesleki eğitim-sektör istişare toplantıları yapılmaktadır. İstişare toplantılarına o ilin sanayi ve ticaret odası, esnaf ve sanatkârlar odaları birliği temsilcileri, organize sanayi bölgesi temsilcileri, okul ve il/ilçe millî eğitim müdürleri, akademisyenler, öğretmenler, sendikalar, STK’lar ve diğer paydaş kurum temsilcileri katılmaktadır.

Mesleki ve teknik eğitimde sektör iş birliğini güçlendirmek, kaliteyi artırmak, eğitim alt yapısını güçlendirmek, bireylerin istihdamını kolaylaştırmak, öğretmenlerin ve sektörde çalışanların mesleki bilgi ve becerilerini artırmak, öğrencilere burs sağlamak amacıyla 131 işbirliği protokolü yürütülmektedir.

Bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında oluşturulan “Mesleğim Hayatım” Portalı, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı vermek, mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve “eğitim-istihdam-üretim” bağlantısının sağlıklı bir zeminde yürütülmesini sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların önemli bir ayağıdır. Öğrenciler için yol gösterici olacak portal ile öğrenci, öğretmen, aile, işverenler, iş arayanlar ve ilgili kurumlar gibi çok sayıda paydaş ortak bir noktada buluşma imkânını yakalamıştır. Portal için arayüz ve kodlama çalışmaları bitmiş olup e-devlet entegrasyonu tamamlanmıştır. Portal,  kamuoyunun hizmetine sunulmuştur.

2023 Eğitim Vizyonu kapsamında tüm öğretim kademelerindeki okullarda, öğrencilerin sahip oldukları yetenek kümeleriyle ilişkilendirilmiş becerilerin uygulama düzeyinde kazandırılabilmesi amacıyla Ankara, İstanbul, Tokat ve Zonguldak illerinde pilot olarak seçilen 5 mesleki ve teknik Anadolu lisesinde 2019-2020 eğitim ve öğretim yılından itibaren faaliyete geçmek üzere Tasarım Beceri Atölyeleri kurulması çalışmaları devam etmektedir.

Ülkemizde meslekî ve teknik eğitimin niteliğinin artırılması, toplumda bu alanda farkındalık oluşturulması; lise ve üniversite öğrencilerinin edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilen, ürün geliştirebilen, bilimsel düşünebilen, girişimci ve rekabetçi bireyler olarak yetiştirilmesi; endüstriyel ve teknolojik gelişmelerin tanıtılması, sergilenmesi ve deneyimlerinin paylaşılmasını sağlamak amacıyla Samsun’da 13. Uluslararası MEB Robot Yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya 5.999 katılımcı 3.849 robot ile katılım sağlamıştır.

Öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek, doğal ve sağlıklı, yerli ahşap oyuncak çeşitliliğini artırmak, yetenekli öğrencileri sektöre kazandırmak; yeni, ergonomiye uygun, araştırma, geliştirme odaklı, patent başvurusu yapılabilecek şekilde, ülke ekonomisine katkı sağlayabilecek oyuncakların tasarlanmasını sağlamak amacıyla Türkiye genelinde Ahşap Oyuncak Yarışması düzenlenmiştir.

Ahilik haftası kutlamaları kapsamında düzenlenen “Bir Çırağın 15 Temmuz Hatırası” ile “Ahilik ve Mesleki Eğitim Hakkında Sloganlı Afiş” yarışmaları düzenlenmiştir.

Bakanlığımız ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı iş birliğinde savunma sanayi sektörünün ihtiyacı olan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi amacıyla “Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü” imzalanmıştır. Protokol kapsamında büyük veri, yapay zekâ, siber güvenlik, uçak teknolojisi, aviyonik sistemler gibi konularda atölye ve laboratuvar öğretmenlerine hizmet içi eğitimler verilecektir.