Makine sektöründe uzun yıllardır hizmet veren Emin Tosun Makine Genel Müdürü Emin Tosun ve şirket yönetimini beraber yürüttüğü Mekatronik Mühendisi oğlu Barış Tosun ile farklı jenerasyonların birlikte çalışmalarının faydalarını, aile şirketi olmanın avantajlarını, dezavantajlarını ve kurumsallaşma konusuna yaklaşımlarını konuştuk. Dünyanın hızlı bir dönüşüm içinde olduğunu ifade eden baba-oğul, ortak bir hedef için aynı vizyona sahip kişilerle çalışmanın büyük önem arz ettiğine değindiler.

34 yılı aşkın süredir, Bursa’da faaliyetlerine devam eden Emin Tosun Makine yöneticileri Emin Tosun ve oğlu Barış Tosun ile Türkiye’de aile şirketi olmayı, kurumsallaşmanın kendileri için ne anlama geldiğini, şirket içinde iş bölümünü nasıl gerçekleştirdiklerini konuştuk. Şirket içinde kuşak çatışmaları yaşanmasının çok doğal bir durum olduğu konusunda ortak fikre sahip olan baba-oğul, eski ve yeni kuşağın bir arada çalışmasının şirkete büyük bir artı değer kattığını düşünüyorlar.

  • Türk reel sektörünün gerçeği KOBİ’ler onun da özelliği aile şirketleri… Peki aile şirketi olmayı siz nasıl tarif ediyorsunuz?

Emin Tosun: Yasalara göre iki veya daha fazla gerçek ve tüzel kişilerin bir araya gelerek emek veya mallarını müşterek bağlamda bir sözleşme ile birleştirmeleri sonucu ortaya çıkan ticari işletmelere şirket adı veriliyor. Aile şirketi ise benim düşünceme göre iki farklı olgudan oluşuyor. Birincisi baba, yakın akraba ve kardeşlerden oluşan şirket, ikincisi baba ve oğuldan oluşan şirket ya da şirketler. Bu iki şirket yapısını 42 yıldır yaşadım ve yaşıyorum. Yapılan bir araştırmaya göre; aile şirketlerinin mekanik ömrü 14-24 yıl ile sınırlı. Ancak ne yazık ki, son yıllarda birçok aile şirketi bu süreleri bile göremeden, ticari hayatını sonlandırmak durumunda kalıyor.

Barış Tosun: Aile şirketi olmak, iki tane evinin olması gibi. Her ne şartta olursan ol, her zaman bir yanın şirketi düşünmek zorunda. Asla durmaman, yorulmaman gerekli çünkü arkanda sana bağlı bir üretim ve ailen var.

“DOĞRU İŞ BÖLÜMÜ VE SORUMLULUK HİSSİ İLE KURUMSALLIK RAHATLIKLA SAĞLANABİLİR”

  • Kurumsallaşmanın bu kadar konuşulduğu bir yerde aile şirketi olmak, buna hep tezat gibi anlatıldı. Oysa Avrupa’da kurumsallaşmış aile şirketleri var. Sizce bu denge nerede yakalanabilir?

Emin Tosun: Kurumsallaşmak, tartışılamaz bir konu ama günümüz ekonomisinde ciddi bir maliyet gerektiriyor. Bunu da KOBİ’lerde sağlamak biraz zor gibi görünüyor. Dolayısıyla bu dengenin nerede yakalanacağından çok, nasıl yakalanacağını ve kurumsallaşmak anlamında bir şeyler yapmak isteyen KOBİ’lere sağlanabilecek teşvikleri konuşmak gerekiyor.

Barış Tosun: Ben aile şirketi olmanın kurumsallaşmaya engel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Tüm işletmelerde olduğu gibi aile şirketlerinde de doğru iş bölümü ve sorumluluk hissi ile kurumsallık rahatlıkla sağlanabilir. Bu dengenin işletme içerisindeki baştan sona tüm çalışanların yeterince sorumluluk bilincine eriştiği zaman sağlanacağına inanıyorum.

“SADECE AİLE ŞİRKETLERİ DEĞİL TÜM ŞİRKETLER KURUMSALLAŞMALI”

  • Her aile şirketi kurumsallaşmalı mıdır?

Emin Tosun:  Ben her şirket muhakkak kurumsallaşmalıdır diye düşünmüyorum. Her işletmenin kendi dinamikleri, alışkanlıkları var, kurumsallaşmak onlar için bir gereklilikse, gerekli şartlar da sağlanmışsa daha sürdürülebilir bir ticaret hayat için kurumsallaşma düşünülebilir.

Barış Tosun:  Evet, kurumsallaşmalılar. Bana kalırsa sadece aile şirketleri değil tüm şirketler kurumsallaşmalı, bunun için aile şirketi olması şart değil. Eğer ki işinizi iyi yapıyorsanız, ticari hayatınızda doğru adımlar atarak hem büyüyüp hem de ileriye doğru daha emin bir şekilde yürümek istiyorsanız ben bunun kurumsallaşma olmadan hayata geçeceğine inanmıyorum. Hem dünyada hem de ülkemizde çok başarılı kurumsal aile şirketleri var. Ortak bir hedef için aynı vizyona sahip kişilerle şirket yönetmek bence çok önemli. Ayrıca kurumsallık beraberinde hem profesyonellik hem de şeffaflık getiriyor.

“KUŞAK ÇATIŞMALARI GAYET DOĞAL VE DE KAÇINILMAZDIR”

  • Şu an Türk işletmelerine baktığımızda büyük ölçüde kuşak değişimi yaşandığını görüyoruz. Siz kuşak çatışması yaşadınız mı? 

Emin Tosun: Bence kuşak çatışması insanlar tarafından yanlış anlaşılan bir durum. Hayatın her yerinde olduğu gibi iş hayatında da yeni kuşakla eski kuşağın fikir ayrılığına düşmesi normal bir durumdur. Kuşak çatışmaları gayet doğal ve de kaçınılmazdır. Biz de kendi içimizde kuşak çatışmaları yaşıyoruz ve bu yaşadığımız sürece de devam edecektir. Bu çatışmalar olmazsa gelişme ve büyüme de olmaz. Hem geçmişin tecrübe, bilgi ve becerisini hem de yeni kuşağın enerjisini bir arada başarılı bir şekilde kullanan firmaların geldiği nokta ortada.

Barış Tosun: Elbette, biz de zaman zaman kuşak çatışması yaşadığımız olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum gayet doğal ve kaçınılmazdır. Önemli olan ortak hedef doğrultusunda, çözüm odaklı hareket edebilmek. Büyüklerimizin tecrübesi, biz genç kuşağın heyecanı ve azmi bir araya geldiğinde çok başarılı sonuçlar elde edildiğini görüyoruz. Dolayısıyla zaman zaman fikir ayrılıklarına düşmek düşünüldüğü kadar kötü bir durum değil.

  • Değişen bir ekonomiden ve onun yarattığı krizden söz ediliyor? Yıllarca krizlerle boğuşmuş bir firma olarak geminizi bu zamana nasıl getirdiniz?

Emin Tosun: Yıllar önce ilk işe başladığımda; Türkiye’de kriz vardı, ekonomi bozuktu. Şimdi de aynı sözler sarf ediliyor. Ben tam anlamıyla bu bakış açısına katılmıyorum, firmaların sığındığı bir mazeret dağı gibi geliyor.

Barış Tosun: Aslında bu kavram sürekli hayatımızda. Her firma zaman zaman krizlerle boğuşmak durumunda kalabiliyor. Sürekli haraketli olan günümüz ekonomisi için de gayet doğal bir durum. Önemli olan doğru ve net adım atabilmenizden geçiyor. Eğer ki bunu başarabiliyorsanız bunlar sorun olmaktan çıkıyor.

“YENİ KUŞAĞIN ÖNÜNÜ MUHAKKAK AÇMAMIZ GEREKİYOR”

  • Yeni kuşağı şirket içinde görevlendirirken nelere dikkat ettiniz?

Emin Tosun: Yeni kuşağın önünü muhakkak açmamız gerekiyor. Onlar bizim gibi düşünmüyorlar. Rahat ve özgür olmak istiyorlar, ağır sorumlulukları yüklenmek istemiyorlar. Onları kendi kuşakları ve alışkanlıkları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Biz de kendi şirketimizde buna dikkat ederek görev dağılımı yaptık diyebilirim.

“OLUŞAN YENİ ŞARTLARI FİRMALAR ÇOK İYİ OKUMALI”

  • Yeni bir ekonomi, yeni şartlar, farklılaşan bir yaklaşım. Sizce firmalar bu dönüşümü nasıl yönetmeli?

Barış Tosun: Dünya artık çok hızlı şekil değiştiriyor, bizlerin de bu değişim ve dönüşüme bir şekilde adapte olması, ona göre pozisyon alması gerekiyor. Burada elbette oluşan yeni şartları firmaların çok doğru ve iyi okumaları gerekiyor.  Sonuçta her firmanın her yeni yaklaşıma ihtiyacı olmayabilir. İhtiyaçlar, hedefler ve bu doğrultuda nelerin yapılması gerektiği çok iyi gözlemlenmeli.

  • Eski kuşaktan farklı olarak hayata geçirdiğiniz ya da geçirmeyi planladığınız yenilikler var mı?

Barış Tosun: Elbette var. Görev aldığımız aile şirketimizin daha iyi yerlere gelmesi, adını daha da iyi duyurabilmesi için hayata geçirmeyi planladığımız proje, çalışma ve yeniliklerimiz var. Zaman içinde bunları yaparak göstereceğiz.

  • AİMSAD’ın çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Emin Tosun: AİMSAD için diyebileceğim; birlikten kuvvet doğar. Bundan sonraki çalışmalarında da başarılar dilerim.

Barış Tosun: Yürüttüğü çalışmalar için AİMSAD’a teşekkür ederiz. Hep beraber daha güçlüyüz.