İnternet, sosyal medya renkli ve bol seçenekli dünyasıyla, işleri kolaylaştırmasıyla herkesin başını döndürüyor. Bu baş döndürücü hız karşısında çoğu kez, kendimizi rüzgâra teslim ediyor, güvenliği unutuyoruz. Tam o noktada siber saldırılar, sanal dünyada da güvenliğin ne derece önemli olduğunu hatırlatmak için beliriveriyor…

İnternet, sanal dünya, ‘yeni bir evren’ oluştururken, elbette bu yeni evrenin bir suç dünyası da kendisiyle birlikte ortaya çıkıyor. Bu suçlara genel olarak ‘siber suçlar’ adı veriliyor. Belirli hedeflere ulaşmak için kötü amaçlı yazılı programları oluşturan bilgisayar korsanlarının yaptığı iş, diyerek tanımlayabiliriz, bu suçları kısaca. Bugün siber suçlular, büyük şirketlerin, devletlerin sitelerini, özel dosyalarını bile hack’leyebiliyor. Devletlerarası siber saldırı konusunda özellikle Amerika ve Çin arasında yaşanan siber saldırı atakları, bu alanda en bilinen örnekler olarak karşımıza çıkıyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama, bir konuşmasında, “İçinde bulunduğumuz çağda, Amerika’nın huzur ve refahı, siber güvenliğe bağlı” diyerek, siber güvenliğin önemini vurgulamıştı.

Siber saldırılar yalnızca devletlere, kurumlara veya kuruluşlara yapılmıyor. Kobiler ve hatta şahısların da siber saldırılara maruz kaldığını sıkça görüyoruz.

Siber suçlular; banka hesaplarına erişim kodlarını çalma, bir kullanıcının bilgisayarında ürün ve hizmetlerle ilgili reklamlar görüntüleme, virüslü bilgisayarın kaynaklarını bazı etkinlikleri geliştirmek ve yürütmek için yasadışı şekilde kullanma gibi işler konusunda profesyonel.  Bu etkinlikler spam kampanyaları, dağıtılmış ağ saldırıları(DDoS) ve şantaj işlemleri olarak sayılabilir. Bu amaçla internet üzerinden kolayca ulaşabileceğiniz antivirüs programlarını satın almak ve cihazlarınıza yüklemek işinizi kolaylaştırabilir. 

Siber güvenlik duayeninden tavsiyeler

Dünyanın en önemli siber güvenlik uzmanlarından olan ve Hypponen F-Secure firmasının Araştırma Direktörlüğü görevini yürüten Mikko Hypponen, geçen yıl Soysal Danışmanlık tarafından düzenlenen Perakende Günleri için İstanbul’a gelmişti. Hypponen, Türkiye’nin virüs saldırısı ve kötü amaçlı yazılım yaygınlığı açısından çok kaygı verici bir noktada olduğunu gösteren bir grafik sunmuştu. Konuşmasında hacker’ların her an saldırıya hazır olduğunu vurgulayan Hypponen, izleyicilere şifrelerini nasıl koruyabilecekleri hakkında 10 maddelik bir tavsiye listesi paylaşmıştı. Bu listeye göre,

  • Kullandığınız her hesap için ayrı bir şifre oluşturun.
  • Mümkün olduğunca uzun bir şifre oluşturmaya özen gösterin.
  • Hakkınızdaki bilgilerden yararlanılarak tahmin edilmesi kolay olacak sözcükler seçmeyin. (Aile fertleri, ev hayvanlarının isimleri, doğum tarihleri gibi)
  • Utandıracak sözcükler seçmeyin.
  • Tahmin edilmesi zor olacak password’ler oluşturmanıza yardımcı olacak uygulamalardan yararlanın.
  • Hack’lendiğinizi öğrenmenize yardımcı olabilecek “Have I been pwned?” vb. programları kullanın.
  • Arama çubuklarının şifrelerinizi kaydetmesine ve sizi hatırlamasına izin vermeyin.
  • Parmakla tanıma işlemi için, yazı yazarken az kullandığınız ve ekrana dokunurken kullanmadığınız bir parmağınızı tercih edin.
  • E-posta hesabınızı korumaya alın.
  • Mümkün olduğunca iki basamaklı bir doğrulama işlemi uygulayın. Tahmin edilmesi kolay olacak sözcükler seçmeyin. (Aile fertleri, ev hayvanlarının isimleri, doğum tarihleri gibi)