Rusya-Ukrayna krizinin Türk makine sektörüne etkilerini değerlendiren MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, bu krizin makine sektörünü pandemi kadar derinden etkileyebileceğinin altını çizdi. Küresel canlılığın ilkbahar aylarından sonra kalıcı olarak devam etmesi beklentilerinin giderek zemin yitirdiğini ifade eden Karavelioğlu; “Bu durumun süreklilik kazanması halinde iki yılın ardından canlanan yatırımların ve yatırım mallarının, yani makinelerin üretiminin de sekteye uğraması kaçınılmaz olur” diye konuştu.

Rusya ve Ukrayna’nın, makine ihracatının en hızlı arttığı ülkelerden olduğuna değinen MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, her iki ülkede de mühendislik firmalarının, yatırımların, ortakların ve bayilerin olduğunu hatırlattı. Yıl sonu hedeflerinin krizin seyrine göre revize edilebileceğini söyleyen Karavelioğlu; “Çoktan başlamış olan fiyat artışlarına Rusya-Ukrayna krizi de eklenince, sınai üretimin ve tüketimin birlikte çok hızlı pahalanacağını öngörmek hiç de zor değil” ifadelerini kullandı.

MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu; “Bahar aylarında pandeminin etkisinin zayıflayacağı ve gelişmiş ülke ekonomilerinde sıçrama yaşanacağı beklentisi güçlenmişti. Yatırımlar canlanıyor, arz talebe yetişmekte güçlük çekiyordu fakat şimdi uzun zamandır görmezden gelinen ve pandemi kadar derin küresel etkileri olabilecek Rusya-Ukrayna meselesiyle karşı karşıyayız. Geçen aya kadar elimizdeki sipariş yoğunluğu, AB ve ABD, Rusya ve Ukrayna’daki pazar paylarımızın artmaya devam edeceğini gösteriyordu. Aylık toplam makine ihracatında iki milyar doları zorlanmadan geçer hale geldik ve bütün gelişmeler, 2022 yılı hedefimizi 27 milyar doların üzerinde belirleyebilmek için bize güven aşılıyordu. Bu hedefi revize etmemiz gerekip gerekmeyeceğini anlamak için Rusya-Ukrayna krizinin nasıl gelişeceğini görmek zorundayız” diye konuştu.

“MAKİNE ÜRETİMİNİN SEKTEYE UĞRAMASI KAÇINILMAZ”

Karavelioğlu; “Mart ayında, petrol, gaz ve hammmadde fiyatlarında meydana gelen olağanüstü artışlar, krizin nasıl evrileceğine dair belirsizliğin daha da derinleşeceğini gösteriyor. Küresel canlılığın ilkbahar aylarından sonra kalıcı olarak devam etmesi beklentileri de giderek zemin yitiriyor. Bu durumun süreklilik kazanması halinde iki yılın ardından canlanan yatırımların ve yatırım mallarının, yani makinelerin üretiminin de sekteye uğraması kaçınılmaz olur. Pandemi dönemi parasal genişleme ve peşinden arz kaynaklı enflasyonla çoktan başlamış olan fiyat artışlarına Rusya-Ukrayna krizi de eklenince, sınai üretimin ve tüketimin birlikte çok hızlı pahalanacağını öngörmek hiç de zor değil” dedi.

“TÜRKİYE MAKİNE VE TEKNOLOJİ SINIFLARININ ÇEŞİTLİLİĞİ İLE HER KESEYE UYGUN ÇÖZÜMLER GELİŞTİRECEK”

Savaşla ilgili acil gündemin yanında bölge ekonomisine dair bir değerlendirme de yapan Kutlu Karavelioğlu şöyle konuştu; “Sovyetler Birliği eski üyelerinin büyük kısmının, dünyanın en geniş coğrafyalarında toplumsal refah bakımından çok da konforlu olmadıklarını görüyoruz. Sadece doğal kaynaklar, ağır sanayi malları, silah ve tarım ürünleri ihraç ederek ithal mala olan ihtiyaçların sürdürülebilir biçimde karşılanamadığı belli. Bu durum, bu ülkelerde her sanayi dalına yerli ve yabancı yatırımı öncelikli hale getirmiştir. Yani güvenli ve istikrarlı bir piyasa ve faaliyet ortamı önkoşuldur. Örneğin Rusya, finansal rezervleri güçlü ve genel imalat sanayiinde özendirdiği yatırımlarla on binlerce KOBİ ölçekli imalathaneyi hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu Rusya için bir anlamda paradigma değişikliğiydi ama ülkede refahın yaygınlaşmasının tek yolu olarak bu göründü. Özetle, bu ülkelerde, önümüzdeki 10 yıla yakın sürede 10 binlerce KOBİ kurulacak ve büyük miktarda makine ithal edilecek. Bu gelişmeyi sadece Rusya’da, Ukrayna’da, Türki Cumhuriyetlerde değil, AB’ye üye olmuş olanlarda da net biçimde görüyoruz. Türkiye makine ve teknoloji sınıflarının çeşitliliği ile hızla büyüyecek bu pazarlarda her keseye uygun çözümler geliştirecek. Kriz ne kadar sürerse sürsün bu bizim kalıcı stratejik yaklaşımımız olmak durumundadır. Bu sebeple siyasi saiklerle başlamış bu sorunun en azından ekonomik saiklerle, ki onun da temel hedefi insandır, telafi edilemez boyutlara ulaşmadan suhulete kavuşmasını umut ediyorum.”

“RUSYA DA UKRAYNA DA MAKİNE İHRACATIMIZI EN HIZLI ARTIRDIĞIMIZ ÜLKELERDEN”

Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin etkilerine biraz daha kapsamlı değinmek istediğini ifade eden MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu; “Öncelikle bu konunun gerek medyada gerekse sektörel söylemlerde insani boyutuyla öne çıkarılmakta oluşunu, pandemiden aldığımız büyük derse bağlıyor ve çok değerli buluyorum. Fırsatlar yaratacak diyenler hep var fakat tarihe doğurduğu fırsatlar ile değil, sebep olduğu insani dramla geçecek bir durumla daha başbaşayız. Rusya da Ukrayna da makine ihracatımızı en hızlı artırdığımız ülkelerden. Her iki ülkede de mühendislik firmalarımız, yatırımlarımız, ortaklarımız, bayilerimiz var. Makinelerin endüstrideki hayati önemi, performans ve fiyat ekseninde rekabetçiliği kadar, servis, yedek parça ve bakım onarım hizmetlerinin hızını da başat karar unsurlarından biri haline getiriyor.  Bu bakımdan komşuluk ve seyahat kolaylığı hem kullanıcıya hem de makine imalatçısına önemli bir avantaj sunuyor. Bu sebeple bütün komşularımız sektörümüz için çok değerli ve vazgeçilmezdir. Bir ülke makineleri ve teknolojik iş birlikleri ile komşu ülkelerde bir zemin edinememişse rakipleri tarafından kuşatılmış olur” ifadelerini kullandı.