Dünyaca ünlü sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, bugüne kadar yazdığı 23 kitap ve birçok bilimsel makaleyle tarihe ve bilime ışık tutarken, Harriet Boyd Hawes da Ege’nin Girit adasındaki bir Minoan yerleşim yerini ortaya çıkan ilk arkeolog olarak tarihte yerlerini almışlardır.

“Atatürk aydınlanmasının bitmez tükenmez bir neferi ve savunucusu olarak hatırlanmak isterim… “Dünyanın tüm imkânları bende olsaydı, önce ülkemi Atatürk’ün yoluna tekrar getirmek, bu işi başardıktan sonra da uzaya gidip dünyayı seyretmek isterim…”


Bu sözlerin sahibi dünyaca ünlü kadın Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ. Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerinin,bilimin ve çağdaş yaşamın yılmaz savunucusu, aydın Türk kadını Muazzez İlmiye Çığ, haziran ayında 105 yaşına giriyor.


20 Haziran 1914 tarihinde Bursa’da doğan Muazzey İlmiye Çığ’a babası ‘ilim sahibi’ olsun diye “İlmiye” adını koymuştur.


Ailesi Kırımlı göçmenlerden olup babası Kırım’dan Amasya, Merzifon’a, annesi ise Kırım’dan Bursa’ya göçen Çığ, İzmir’de yaşamaktayken, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali ardından Çorum’a yerleşti.


llkokula Çorum’da başladı. Daha sonra Bursa’ya taşındılar. Bursa’da özel bir okul olan Bizim Mektep’te Fransızca ve keman dersleri aldı. 1926’da sınavla Bursa Kız Muallim Mektebi’ne (Bursa Kız Öğretmen Okulu) girdi. 1931 yılında mezun oldu ve babasının da öğretmenlik yapmakta olduğu Eskişehir’e tayin oldu. Eskişehir’de öğretmenlik mesleğini dört buçuk yıl yaptı.


15 Şubat 1936 tarihinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kaydoldu. Nazi Almanyasından Türkiye’ye iltica etmiş olan ve Ankara Üniversitesi’nde dersler veren Prof. Dr. Hans Gustav Guterbock’dan Hitit Dili ve Kültürü derslerini, Prof. Dr. Benno Landsberger’den Sümer ve Akad Dilleri ve Mezopotamya Kültürü derslerini aldı.

74 Bin tabletlik çivi yazılı belge arşivi oluşturdu


1940 yılında Ankara Üniversitesinden mezun olduktan sonra İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi Çiviyazılı Belgeler Arşivine uzman olarak atandı. Aynı yıl Kemal Çığ ile evlenmişti. Müzede çalıştığı 31 yıl boyunca meslektaşı Hatice Kızılay ve Dr. F. R. Kraus ile birlikte müzenin deposunda bulunan Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış on binlerce tableti temizleyip, sınıflandırıp numaralandırdı, 74.000 tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturdu, 3.000 tabletin kopyasını yapıp katalog halinde yayımladı.


1957’de Münih’teki Oryantalistler Kongresi’ne katıldı. 1960’da Heidelberg Üniversitesi’nde altı aylık bir çalışma yaptı. 1965’de Roma’da sergilenen Hitit sergisini bu şehirden alarak Londra’ya götürdü. 1972’de emekliye ayrıldı.


Emeklilikten sonra bir süre yurtdışında yaşayan Muazzez İlmiye Çığ, 1988’de Philadelphia’daki Asuroloji kongresine katıldı. Prof. Kramer’in History Begins at Sumer adlı kitabını Türkçeye çevirdi ve kitap 1990’da “Tarih Sümerle Başlar” adıyla Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlandı. Kitabın çok ilgi görmesi üzerine 1993’te çocuklara yönelik Zaman Tüneliyle Sümerlere Yolculuk da dahil Sümer ve Hitit kültürlerini tanıtan 13 kitap yazdı.


Osmanlı’nın son yıllarına, iki dünya savaşına ve Cumhuriyet’in her dönemine tanıklık etti. Fahri doktoraya sahip olan Çığ, bugüne kadar 23 kitap ve birçok bilimsel makaleye imza attı. Muazzez İlmiye Çığ, Posta gazetesinde yayınlanan röportajında neden sümerolog olmayı tercih ettiği sorusuna şu yanıtı vermektedir:


“Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açılalı bir yıl bile olmamıştı. İki arkadaş, Fransızca bölümüne kayıt olmak istiyorduk. Ama kayıtları dolmuş. “Hititoloji profesörü yeni geldi. Yan dersler olarak da sümeroloji ve arkeoloji olacak” denildi. Gidip oraya kayıt olduk. Tabii çok cahiliz o zaman. ‘Loji’nin ‘bilim’ olduğunu bile bilmiyorduk. Tesadüfen başladı her şey. Hocamız okulda kalmamı çok istedi ama ben istemedim. Babam çok kızdı; o da profesör olmamı istiyordu. Sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başladım. Hiç de pişman olmadım. Maalesef okulda kalanlar ne sümeroloji ne de başka alanda bir şey ortaya koyabildi. Koskoca bir sümeroloji arşivi meydana getirdik. Anlaşılan o ki, biz yapmasak başkası da yapmayacakmış..”

Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin ilk mezunlarından


1935 tarihinde kurulan Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin ilk mezunlarından olan Çığ, Atatürk’ün bu okulu açarken, Türk dilini ve tarihini araştıracak uzmanlar yetiştirmeyi amaçladığını söyledi. Çığ, “Atatürk, Cumhuriyeti kurar kurmaz lisede başarılı çocuklar arasından sınavla 150 genci seçip Avrupa’ya gönderdi. Aynı dönemde Almanya’da Hitler, pek çok değerli profesörü Yahudi olduğu için işlerinden çıkardı. Atatürk, “Hemen gelsinler” dedi. O zaman yapılmış bir anlaşma var. Ben okurken ağladım. Daha 10 yıllık bir ülkenin yaptığı şeyler bunlar. Biz bugün bir şeyler yapabildiysek, o dönem atılan tohumların meyveleri sayesinde hepsi. Aynı şekilde devam edilebilseydi Türkiye şimdi Finlandiya ve Norveç seviyesinde olabilirdi…” dedi.


Kendisini bir yazar olarak görmeyen Muazzez İlmiye Çığ, Sümeroloji alanındaki uzmanlığıyla İnanna’nın Aşkı: Sümer’de İnanç ve Kutsal Evlenme adlı bir tiyatro oyunu yayımladı. İlk baskısı 1998 tarihini taşıyan bu oyunda Çığ, Sümer tarihinden, özellikle de mitolojisinden yararlanarak yeniden yazma yöntemiyle bir tiyatro oyunu ortaya koydu. Sümer mitolojisinden aldığı bir kesiti değişikliklere giderek genişleterek kadın duyarlılığını ve üslubunu öne çıkaran tiyatro formunda bir eser ortaya çıkardı.


Sümerolojinin asırlık dev çınarı Muazzez İlmiye Çığ’a uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz…

Gournia’nın fatihi kadın arkeolog


İlk kadın arkeologların öyküleri çoğunlukla dışlanma, tanınmama ya da terfi mahrumiyeti ve hatta işsizlik ile bezelidir. Buna rağmen bu cesur kadınlar, arkeolojinin bir bilim olarak gelişmesine büyük katkı sağlayarak kendilerinden sonraki kuşaklara da öncülük ettiler. İşte onlardan biri, Harriet Boyd Hawes’tır.


İyi eğitim görmüş olan Harriet, Klasik bilimlerde uzmanlaşmıştı ve akıcı bir Eski Yunancası vardı.


Öncü Amerikan arkeologu Harriet Boyd Hawes, Ege’nin Girit adasındaki bir Minoan yerleşim yerini ve sarayını ortaya çıkaran ilk arkeolojik kazılardan biri olan Gournia’nın keşfi ve ilk yöneticisi olarak tanınmaktadır.


1871 doğumlu, Harriet Boyd-Hawes henüz öğrenciyken hocaları, Atina’daki arazi çalışmalarına katılmasını bir kadın olduğu için desteklemedi. Bu engel üzerine Harriet, Girit’te çalışmaya başladı.Girit’te birçok başka arkeolojik alanla birlikte, dünyada ilk keşfedilen Minos Uygarlığı yerleşimi olan Gournia’yı 1901 yılında ortaya çıkardı. Sonraki üç sene boyunca yüz kadar yerel işçi ile kazılara devam etti ve Yunanistan’da büyük çapta bir arkeoloji projesi yöneten ilk arkeolog oldu. Buluntuları örnek alınacak şekilde bol resimli ve bugün de başvurulan bir yayında topladı.


Harriet Hawes Yunanistan’da büyük çapta bir arkeoloji projesi yöneten ilk arkeologtur. 1945’te yaşamını yitiren Harriet’ın bulgularını yayınladığı kazı raporuna bugün de bir kaynak olarak başvurulmaktadır.