Mavi sedirleri, doğal peyzaj özellikleri, yaşlı orman örtüsü, Orta ve Batı Toroslar’ın en yüksek tepesi Dedegöl Dağı ile Türkiye’nin en değerli orman varlıklarından biri olan Kızıldağ Milli Parkı, özellikle solunum problemi yaşayanlar için gerçek bir şifa merkezi. Her yıl yerli ve yabancı birçok kişi tarafından ziyaret edilen milli parkta dilerseniz doğa yürüyüşü yapabilir ya da kamp yaparak bu atmosferin tadını daha uzun süre çıkarabilirsiniz.

Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesinde yer alan Kızıldağ Milli Parkı Türkiye’nin eşsiz güzelliklerinden biri. Birbirinden farklı, şenlik, bayram ve festivallerin düzenlendiği milli parkta doğa yürüyüşü, kamp, yaban hayatı gözlemciliği, dağ tırmanışları, yayla gezileri yapabilirsiniz. Sağlık turizmi anlamında da oldukça önemli bir bölge olan Kızıldağ Milli Parkı 20.02.1993 tarihinde milli park olarak ilan edildi. Isparta merkezine 120 kilometre, Konya iline ise 150 kilometre mesafede olan milli park 59 bin 600 hektarlık bir alanı kapsıyor.

Parkın güneyinde bulunan Beyşehir Gölü’nden esen güney rüzgarları Bebik Vadisi ile Yertutan Mevkii’nden geçerek milli parka ulaşıyor. Bu da parkın bol oksijenli temiz bir havaya sahip olmasını sağlıyor. Oksijen açısından oldukça zengin olan bölge, özellikle akciğer ve astım problemi olan kişiler tarafından bir şifa merkezi olarak tanımlanıyor. Jeolojik olarak karstik bir yapıya sahip olan milli parkın en önemli kaynak değeri Pınar Gözü Mağarası, Beyşehir Gölü ve adalar. Beyşehir Gölü’nün oluşumunda tektonik hareketlerin rolü büyük.

80’DEN FAZLA TIBBİ VE AROMATİK OTSU BİTKİ BULUNUYOR

Flora ve fauna yapısıyla dikkat çeken Kızıldağ Milli Parkı içinde 201 adet endemik bitki türü bulunuyor. Bu türlerden 169’u geniş, 32’si ise dar endemik. Mavi sedirleri ile tanınan milli parkta; karaçam, ardıç, sedir, Toros göknarı, meşe toplulukları ile bozuk maki formasyonları önemli flora yapısını oluşturuyor. Ilıman bölge vejetasyonun hakim olduğu bölgede yer alan dere boylarında ıhlamur, çınar, söğüt gibi ağaçlar bulunuyor. Alt florada ise karamuk, laden, yabani gül, böğürtlen, boyacı sumağı, geven gibi çok yıllık bitkilerin yanında tam tespiti yapılmamakla birlikte 80’den fazla tıbbi ve aromatik otsu bitki ve 35’e yakın mantar çeşidi mevcut.

181 KUŞ TÜRÜ YAŞAMLARINI SÜRDÜRÜYOR

Beyşehir Gölü’nde yer alan su kuşları toplulukları ve iç kesimlerdeki ötücü kuşlar ve yırtıcı kuşlar ise önemli fauna değerleri olarak karşımıza çıkıyor. Milli parkta, keklik, çulluk, sığırcık, ardıç kuşları, kartal, şahin, akbaba, baykuş gibi 181 kuş türü yaşamlarını sürdürüyor. Bu kuşların 62’isinin yerli, 43’ünün kış göçmeni, 49’unun yaz göçmeni, 27’sinin ise transit göçmen olmak üzere 181 kuş türü tespit edilmiştir. Ayrıca milli park ve yakın çevresinde yaban keçisi, sansar, yaban domuzu, porsuk, tavşan, ağaç sincabı, ayı, tilki, kurt, vaşak gibi memelilere de rastlanıyor.

KAYNAK DEĞERLERİ BAKIMINDAN BÜYÜK BİR POTANSİYELE SAHİP

Kaynak değerleri itibariyle oldukça büyük bir potansiyele sahip olan Kızıldağ Milli Parkı’nda görülmeye değer birçok yer bulunuyor. 2 bin 998 metre yüksekliği ile Orta ve Batı Toroslar’ın en yüksek tepesi olan Dedegöl Dağı ve 10 ay boyunca kar altında kalan yamaçları görülmesi gereken değerlerin başında geliyor. Dedegöl Dağı’nın kuzeydoğusunda bulunan henüz keşfi tam yapılmamış ancak 20 kilometreden fazla uzunluğu olduğu tahmin edilen Pınargözü Mağarası ve buradan çıkan Çay Deresi, Sindel, Küre, Karamık, Körkuyu, İncebel, Malanda yaylaları ve yaylalarda yılın belli dönemlerinde konaklayan Honamlı Yörükleri bölgeye büyük değer katıyor. Ayrıca söz konusu bölge dağ yürüyüşü, kamp, tırmanma için uygun yer ve imkanlar sunuyor.

DAĞCILARIN UĞRAK NOKTASI

Pınargözü Mağarası’nın üstünde bulunan Melikler Yaylası’nda her yıl Türkiye’nin birçok yerinden gelen binlerce dağcı Dağcılık Şenliği’nde bir araya geliyorlar. Üç gün süren şenlikte zirve Dedegöl Dağ’ı oluyor. Ayrıca Dedegöl Dağı zirvesindeki Karagöl ve sadece Dedegöl Dağı eteklerinde yetişen Dedegül Çiçeği bu bölgeye tırmanan dağcıların ilgi odağı durumunda.

12 AY BOYUNCA KONAKLAMA İMKANI Kızıldağ Milli Parkı içerisinde iki adet günübirlik kullanım alanı bulunuyor. 12 ay boyunca konaklama imkanı sunan milli park özellikle haziran-eylül aylarında daha çok tercih ediliyor. Milli parkta ayrıca temmuz ayında Helva Bayramı düzenleniyor.