MAİB makine imalat sanayi konsolide verilerini açıkladı. Verilere göre; yılın ilk 9 ayında Türkiye’nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı yüzde 1,5’luk azalışla 20,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.
MAİB’in açıkladığı makine imalat sanayi konsolide verilerine göre yılın ilk 9 ayı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı yüzde 1,5 düşüşle 20,7 milyar dolar, son 12 aylık makine ihracatı ise yüzde 1,7 kayıpla 28 milyar dolar oldu. Aylık bazlı ihracatta yüzde 0,3’lük artış gerçekleşen Eylül ayında KG başına ortalama ihracat birim fiyatları yüzde 5,5 artarak 7,7 dolara ulaştı. 9 aylık dönemde en fazla ihracat 2’şer milyar doları aşan tutarlarıyla evsel ve endüstriyel soğutma makineleri ile içten yanmalı motor ve aksamında gerçekleşti. İhracatı en çok artan dallar ise yüzde 25 ile türbin, jet ve hidrolik silindirler, yüzde 19 ile tekstil ve konfeksiyon makineleri oldu. En fazla makine ihraç edilen ülkeler arasında yüzde 6 gerilemeye rağmen Almanya ilk sıradaki yerini korurken, onu sırasıyla yüzde 17 düşüşle Rusya ve yüzde 11 artışla ABD takip etti. Ağustos sonu itibariyle 12 aylık makine ithalatı ise binde 2 düşüş ile 44,5 milyar dolara ulaştı.
Sene başında hakim olan, üçüncü çeyrekten itibaren küresel ekonomide hızlı toparlanma olacağına yönelik ümitlerin boşa çıktığını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Finansmanı çok pahalı kılan dezenflasyonu çabalarının sınai üretimi durgunluğa iterken, hizmet sektörlerinin büyümeye devam ettiğini belirtti ve şunları söyledi; “Dünyada faiz indirimlerinin başlamış olması iyimserlik yaratırken talep tarafında henüz bir hareketlilik gözükmüyor. Küresel sanayi PMI’nın 48,8’e gerilediği, ihracat siparişlerinin dört aydır aralıksız düştüğü bir süreçten geçilmekte olmasına rağmen dünya 2024 yılını mal ticaretinde yüzde 2,5’e yakın artışla kapatacak.”
“Türkiye’nin toplam ihracatı, fiyat indirimlerinin de etkisiyle artacak”
Yıl sonunda Türkiye’nin toplam ihracatının, fiyat indirimlerinin de etkisiyle artacağını öngören Karavelioğlu, “Yüksek maliyetler ve düşük kurlarla ilgili kaygıların bolca dile getirdiği bir dönemde sağlanacak bu başarıyı; kredi kullanmamak, stokları paraya tahvil etmek, borç ödemek, taahhüt kapatmak, ölçek ve personel korumak, müşteriyi veya pazarı elde tutmak ve benzeri birçok maksada bağlamak elbette mümkün olacaktır. Ne var ki, ederinin altında olduğu ihsas edilen bir kısım ihracatın, firmalar kadar ülke ekonomisine maliyetlerinin de olacağını dikkate almalıyız. Sürdürülebilir olmayacak bu durumun ithalata yöneliş, kayıpları içeriden telafi etme gayreti ve dolayısı ile enflasyonda yapışkanlık gibi riskler taşıdığını görmeliyiz” dedi.
“Makine teçhizat yatırımları 18 çeyrek sonra ilk defa yüzde 5,6 küçüldü”
İç pazardaki fiyatlarını artırmadan ihracatını sürdürmeye mecbur olan makine sektörünün yüksek yerli katma değerli yapısı ve yüksek nitelikli personel istihdamı nedeniyle enflasyondan en fazla etkilenen imalat dalı olduğunun altını çizen Karavelioğlu, Türkiye’de son 4 yılda yüzde 86 reel artış sağlanan makine teçhizat yatırımlarının, 18 çeyrek sonra ilk defa yüzde 5,6 küçüldüğünü ifade etti. Karavelioğlu; “Genel imalat sanayiinde kapasite kullanım oranları yeniden yüzde 80-85 aralığına yükselmeden ilave yatırım ihtiyacı olmayacaktır. İhracatımızdaki genel trendin tam tersine makinede ihraç fiyatlarımız artıyor, ihracatımız eksiliyor. İlk 8 ayda yüzde 7,6 daralan imalatımızda kalıcı hasar almadan, ölçek ve nitelikli personelimizi yitirmeden ilerleyebilmenin yolu ise ihracatın mevcut seviyesini korurken son 12 ayda 44,5 milyar dolara ulaşan makine ithalatını kısabilmekten geçiyor. Bu süreci; son 4 yılda miktar olarak yüzde 72’ye ulaşan makine üretimindeki sıradışı artışımızda bir düzeltme olarak değerlendirmek yerine, yoğun biçimde odaklandığımız verimlilik ve ikiz dönüşüm faaliyetlerimizi hızla rekabetçiliğe tahvil etmenin yollarını geliştirmeliyiz” diye konuştu.
“Almanya makine alımlarına yüzde 10 destek verecek”
Türk makine sanayii için en büyük ihracat pazarı AB’deki verilerin de yurt içi göstergeler kadar önemli olduğunu ifade eden Karavelioğlu sözlerine şöyle devam etti; “Çin ve ABD karşısındaki rekabetçiliğini hızla kaybettiğini en yetkili ağızlardan deklare eder hale gelen AB’nin karbonsuzlaşma, döngüsellik ve sürdürülebilir ekonomi gibi alanlarda geri adım atma ihtimali kalmadı. Aksine aşınan rekabetçiliğini yeni sertifikasyon ve gümrük duvarları ile korurken dış rekabetçilik için özel fonlar ihdas etmeleri gündemde. Diğer tarafta AB’nin 2024 ikinci çeyrek rakamları değerlendirildiğinde, Almanya dışındaki ülkelerde bir daralma olmadığını görüyoruz. Fakat ardı ardına beş çeyrektir brüt yatırımların azaldığı bu ülkedeki daralma ekipman, makine ve inşaat sektörlerini derinden etkiliyor. Alman makine sektörü bu yılı siparişlerinde yüzde 11, üretiminde yüzde 8, ithalatında yüzde 12 ve ihracatında yüzde 7 düşüş ile kapatacak. AB ekonomisinin lokomotif ülkesindeki bu sıkıntılı performans, Rusya ve İsrail’deki kayıplarımızla birleşerek ihracatımız üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Alman hükumetinin daha dün makine yatırımlarına doğrudan yüzde 10 destek vereceğini açıkladı. Başta gıda, ambalaj ve inşaat makineleri olmak üzere tüm alt sektörlerimiz için büyük potansiyel barındıran Almanya pazarındaki payımızı korumak gayretlerimiz artarak sürüyor. Almanya’nın önemli işletmelerinin satın-almacılarını, 3-4 Aralık tarihinde İstanbul’da ağırlayacağız. Türkiye’ye ilginin yeniden arttığının bir ispatı olacak bu etkinliğe dahil olmak isteyen tüm ihracatçılarımızı bmematchmaking.com portalına üye olmaya ve satın-almacılar ile buluşmaya davet ediyoruz.”