Ağaç işleme makine sektöründe başarılı ve genç bir yönetici olan Ünver Makina Üretim Müdürü – Makine Mühendisi Barış Ünver, ağaç işleme makine sektörünün son durumunu ve Türkiye’nin ihracat potansiyelini nasıl artırabileceği üzerine görüşlerini bizimle paylaştı. Sektördeki sorunlara çözüm önerileri, eğitim, teknoloji yatırımları ve çalışan motivasyonu gibi konulara değinen Ünver, sektördeki yerlerini nasıl daha da güçlendirecekleri hakkında detaylı bilgiler vererek, 52 farklı ülkeye ihracat yapmalarının haklı gururunu yaşadıklarının altını çizdi.

Ünver Makina Üretim Müdürü – Makine Mühendisi Barış Ünver ile AİMSAD’ın Gençleri Röportajı kapsamında, ağaç işleme makine sektöründe edindiği tecrübeleri ve geleceğe yönelik hedefleri ile sektörün büyüme potansiyelini ele aldık. 52 farklı ülkeye ihracat yapmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Ünver; “İhracat rakamlarının artması ve pazarların çeşitlenmesi için her üretici firmanın gücü oranında; tasarım, üretim, yedek parça, servis, tanıtım ve satış sonrası hizmet kalitesini artırması gerekiyor” dedi.

  • Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kaç yıldır profesyonel iş hayatının içerisindesiniz?

Öncelikle AİMSAD’ın 10. yılını yürekten kutluyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Artan üye sayımızla beraber başarılarımızın daim olmasını umuyorum. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İngiltere’de genç girişimciler ve rekabetçilik üzerine eğitim aldım. Daha sonra firmamızda; talaşlı imalat, mekanik montaj, tasarım, kurulum, servis, satın alma, üretim planlama, satış ve pazarlama gibi farklı alanlarda tecrübeler edindim. Firmamızda ikinci nesil olarak 10 yıldır profesyonel iş hayatı içerisindeyim. Aktif olarak üretim müdürlüğü görevine devam ediyorum. Ankara’da kurulan, Üretime Katkı Değer Sağlayanlar Derneği’nin ise Ahşap İşleri Sektör Başkanlığını yapıyorum.

“Devletin dış ticaret fazlası veren sektörümüze daha fazla destek vermesini arzu ediyoruz”
  • Genç bir yönetici olarak ağaç işleme makine sektörünün mevcut durumunu nasıl değerlendirirsiniz? İhracat rakamlarının artması ve pazarların çeşitlenmesi için neler yapılmalı?

Türkiye, bulunduğu jeopolitik konumu nedeniyle her zaman zor bir coğrafyada mücadele etti. Avrupa’daki resesyon; pandemi, enerji ve hammadde krizleri, Rusya-Ukrayna savaşı, Azerbaycan-Ermenistan savaşı, Filistin-İsrail savaşı, Rusya ve İran ülkelerine uygulanan ambargolar, Suriye’deki istikrarsızlık-düzensiz göç, yüksek faiz-enflasyon, hammaddede dışa bağımlılık ve nitelikli iş gücü eksikliği gibi zorluklara rağmen ağaç işleme makine sektörümüz 2017 yılından itibaren ihracat rakamlarını artırmaya devam ediyor. Son yıllarda sektörümüzde Türk makinecileri, ürettikleri makineler ve sundukları hizmetlerle büyümeye devam ediyorlar. Ancak hala yolumuz uzun ve farkı kapatmak için rehavete kapılmadan rakiplerimizden daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye en çok ihracat yapan 11. ülke konumunda. Pastadan aldığımız dilimi büyüterek Çin, Almanya ve İtalya’nın ardında konumlanmamız ve ilk 5 ülke arasında olmayı hedeflememiz gerekiyor. AİMSAD’ın fuarlarda bizi temsil etmesini, dergiler ve üye kataloglarıyla daha fazla kitleye ulaşmamıza yardımcı olmasını takdir ediyorum. Ünver Makina olaark firmamızın 44. yılında, 52 farklı ülkeye ihracat yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İhracat rakamlarının artması ve pazarların çeşitlenmesi için her üretici firmanın gücü oranında; tasarım, üretim, yedek parça, servis, tanıtım ve satış sonrası hizmet kalitesini artırması gerekiyor. Günümüzde fiyat odaklı rekabet yerine katma değeri yüksek makinelerde rekabet etmemiz şart. Türkiye’deki herhangi bir üreticiden makine alan müşteri, makinenin kalitesinden, kurulum-servis ve satış sonrası hizmetlerden memnun kalmadığında, tüm Türk üreticilerinin imajı büyük oranda zedeleniyor. Bu nedenle devletimizin dış ticaret fazlası veren sektörümüze daha fazla destek vermesini arzu ediyoruz. Yan sanayi üretimi ve saygın fuarlarda da destek oranları artırılmalı.

“Ürettiğimiz makineleri bizzat deneyimleme ve görme fırsatı sunuyoruz”
  • Gerek şirket yönetiminde gerekse üretimde yeni teknolojilere adapte olmak ve şirketinizi rekabet avantajıyla öne çıkarmak adına uyguladığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız, Makine İhracatçıları Birliği’nin öncü olduğu Endüstri 4.0 odaklı Modern İmalat Tasarım Teknikleri isimli AB projesine Almanya ve Polonya ülkelerinde katılarak, Avrupalı firmaların üretim teknolojilerini ve yeni trendleri gördü. Mevcut ürettiğimiz ürünlerin geliştirilmesi, özgün yeni kalemlerin üretilmesi, pazar araştırması, yurt dışı bayiliklerin araştırılması, satış sonrası teknik destek ekibinin geliştirilmesi öncelikli hedeflerimiz oldu. Firmamızı rekabet avantajıyla öne çıkarmak için yeni mağazamız ile müşterilerimize talepleri doğrultusunda randevulu tanıtım gösterileri düzenleyerek, ürettiğimiz ve satışını yaptığımız makineleri bizzat deneyimleme ve görme fırsatı sunuyoruz. Böylece tam zamanlı ve sürekli bir fuar alanı oluşturmuş oluyoruz.

“Ekip üyelerine en uygun görevleri vererek, onların yeteneklerini geliştirmelerine olanak tanıyoruz”
  • Genç bir yönetici olarak, ekibinizi motive etmek ve performanslarını artırmak adına uyguladığınız yönetim stratejileri neler?

Görevleri ve sorumlulukları adil bir şekilde dağıtmaya gayret ediyorum. Ekip üyelerinin eğitimleri, kabiliyetleri ve ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurarak, onlara uygun görevleri vermeye, böylece onların yeteneklerini geliştirmelerine olanak tanıyorum. Ayrıca, fikir alışverişi yapmaları için fırsatlar sunarak ekip içindeki herkesin katkıda bulunabileceğini göstermeyi tercih ediyorum. Akıl akıldan üstün, zeki insan çevresindeki insanların aklından ve fikirlerinden de faydalanabilmeli.

“İlham aldığım akıl hocam; babam”
  • İş hayatınızda ilham aldığınız bir lider var mı? Bu liderden öğrendikleriniz nelerdir?

Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, İshak Alaton, Murat Ülker, Hüsnü Özyeğin ve Murat Vargı gibi başarılı iş insanlarının kariyerlerindeki zorluklarla başa çıkma yöntemleri, vizyonları ve disiplinli çalışma anlayışları benim için önemli örnekler. Ayrıca, ilham aldığım en önemli kişi ise genel müdürümüz olan babam Faruk Ünver. Babam, bize iş hayatında başarıya ulaşmanın yollarını öğretirken, sürekli olarak yeniliklere açık olmamızı, işimizi severek ve hakkını vererek yapmamızı ve hatalardan ders çıkarmamızı vurguladı. Babamızın bu değerli ilkeleri uygulandığında başarı ve kişisel gelişimin kaçınılmaz hale geliyor.

“Zamanımı dengeli bir şekilde yönetmeye çalışıyorum”
  • Yoğun bir iş temposu içinde kariyer ve özel hayat dengesini sağlamak adına nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?

İş ve özel yaşam arasında dengeli bir şekilde zaman yönetimi yapmaya özen gösteriyorum. Yoğun iş saatlerim içerisinde maksimum düzeyde verimlilikle çalışıyoruz. İş saatlerinin sona ermesiyle birlikte ise iş dünyasından tamamen uzaklaşarak ailemle vakit geçirme, dinlenme ve kişisel ilgi alanlarıma yönelme fırsatı buluyorum. Bu özel zamanlarda satranç oynamaktan büyük keyif alıyorum. Ayrıca haftada iki saatimi düzenli olarak yürüyüş yaparak geçiriyorum; bu sayede hem fiziksel sağlığımı koruyor hem de mental olarak kendimi daha dinç hissetmeyi sağlıyorum.

“İlgi duyduğunuz alanlarla ilgili konferanslara ve seminerlere katılabilirsiniz”
  • Networking konusunda genç profesyonellere önerileriniz nelerdir?

Sosyal medyanın, hayatımızı nasıl hızla değiştirdiğini ve hem görünürlüğümüzü hem de çevremizi nasıl genişlettiğini hepimiz gözlemliyoruz. Özellikle öğrencilik yıllarında başlaması gerektiğine inandığım ağ oluşturma sürecinde, LinkedIn gibi platformlar büyük bir öneme sahip; çünkü bu platform, sektördeki uzmanları ve profesyonelleri takip edebilmek için oldukça etkili bir araç. Profesyonel yaşamınızda bir adım öne çıkabilmek için özgeçmişinizi sürekli güncel tutmak ve kolayca ulaşılabilir olmak büyük bir avantaj sağlıyor. İlgi duyduğunuz alanlarla ilgili olarak çeşitli odalara, derneklere ve gruplara üye olabilir, eğitimler, konferanslar ve seminerlere katılarak hem sosyal çevrenizi genişletebilir hem de bu alanlarda bilgi sahibi olan kişilerin deneyimlerinden ve vizyonlarından faydalanabilirsiniz.

“Teknik ara eleman yetiştiren okulların eğitim kalitesi artırılmalı”
  • Sizce sektörün kalıplaşmış en önemli 3 sorunu nedir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz var mı?
  1. Nitelikli iş gücü eksikliği
  2. Hammaddede dışa bağımlılık
  3. Teknoloji yatırımları

Çözüm Önerileriniz:

Uygulamalı bilimler yüksekokulları, meslek yüksek okulları ve meslek liseleri gibi teknik ara eleman yetiştiren okulların eğitim kalitesi ve öğretmenlerin nitelikleri artırılmalı. Okullarda daha çok uygulama olmalı ve öğrencilere bu eğitim daha cazip hale getirilmeli. Kullandıkları makine, ekipman, bilgisayar, yazılım, uygulama ve eğitim materyalleri iyileştirilmeli. Üniversite sayılarının arttırılması yerine, nitelikleri ve üniversite – sanayi iş birliklerinin üzerinde daha fazla durulmalı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (TOBB ETÜ) uygulanan, öğrencilerin iş deneyimi ile mezun olmaları için üniversite-iş dünyası iş birliği esasına dayanan bir eğitim anlayışı var. “Ortak Eğitim Modeli” öğrencilerin öğrenimleri sırasında işyerlerinde, meslekleriyle ilgili bir alanda çalışmaları ile mesleki gelişmelerini pekiştiren programlı bir eğitim stratejisi olarak biliniyor. TOBB ETÜ’de lisans öğrencileri öğrenimlerinin üçüncü yılından itibaren üç defa 3,5 ay süreyle işyerlerinde çalışır, toplamda yaklaşık bir yıllık iş deneyimi ile mezun olur. Firma ve öğrencilerin karşılıklı anlaşması sonrası öğrenciler daha mezun olmadan iş bulabiliyorlar. Her üretici gibi bizde aradığımız nitelikli elemanı bulamıyoruz. Bu nedenle gayretimiz, yetiştirdiğimiz nitelikli elemanı elimizde tutabilmek diyebilirim. Yan sanayimizi geliştirerek ve dışa bağımlılığı azaltarak üretimimizi desteklememiz gerekiyor. Bir üst lige çıkmak istiyorsak ihracat yapabilmek için ithalata ihtiyaç duymamalıyız. Üreticiler olarak bizlerin yapabileceği ise daha kaliteli ürünler ile daha niş, ergonomik makineler üretmek ve kar marjlarımızı yükseltmek. Bunun için de teknoloji yatırımları gerekiyor.

5 yılda 5 hedef
  • İş hayatınızla ilgili gelecek 5 yıl içindeki en önemli 5 hedefiniz nedir?
  1. Ürettiğimiz makinelerin katma değerini arttırmak
  2. İhracat yaptığımız ülke sayısını 70’e çıkarmak
  3. Firmamızın marka değerini yükseltmek
  4. Firmamızı daha kurumsal hale getirmek
  5. Yeşil dönüşüm ve sınırda karbon düzenlemesine hazırlık yapmak