Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, ekonomide verimlilik ve güç birliği anlamına gelen ’kümelenme’ çalışmalarının öncü kentlerinden olduklarını belirterek, ” Biz gücümüzü bir küme etrafında birleştirip, gerekli kalite standartlarını sağlayarak dünya çapındaki projelerden pay alma hedefindeyiz” dedi.
Aşut, aylık basın toplantısında ekonomik alanda yaptıkları çalışmalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir önceki toplantıda istihdam seferberliği ve hedeflerden bahsettiklerini hatırlatan Aşut, “Şu an itibariyle ilk üç ayda bu hedefin yüzde 50’sini yakalamanın, insanımıza iş ve aş vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sonuçta iş ve aş, toplumsal huzur demektir. Bu desteklerle işverenimiz daha kolay iş gücüne kavuşmakta, insanımız ise tekrar çalışma yaşamının içine girmektedir. Tüm bunları sürekli hale getirmek ise en büyük arzumuzdur” diye konuştu.
“Yeni kurulan firmaların kısa sürede kapanan değil, uzun soluklu olmasını istiyoruz”
MTSO olarak son yıllarda en çok eğitime odaklandıklarını ve odaklanmaya da devam edeceklerini vurgulayan Aşut, vasıflı ve bilgili insan kaynağının her şeyin temeli olduğuna işaret etti. Bu kapsamda yakın zamanda iki önemli projeyi hayata geçirdiklerini, bunlardan birinin de ’Kobi Akademi’ olduğunu hatırlatan Aşut, “Kobi Akademi tamamen yeni kurulan firmalar için tasarlanmış bir proje. Ekonominin dalgalı denizlerini çok iyi bilmeyen yeni girişimcilere danışmanlık hizmeti verdiğimiz bir proje. Burada amacımız yeni kurulan firmaların kısa sürede kapanan değil, uzun soluklu firmalara dönüşmesidir. Çünkü istatistikler bize gösteriyor ki, Mersin’deki firmalarımızın ömrü 10 yıl 6 ay. Bu süreyi uzatmak, firmalarımızı sürdürülebilir kılmak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.
Bu vizyonla başladıkları eğitim projelerinden bir diğerinin ise ’Sanayi Akademi- Geleceğin Yöneticileri’ projesi olduğunu kaydeden Aşut, “Sanayi Akademi projesi, yeni kurulan firmaları ve girişimcileri değil, aksine var olan ve hala üretim yapan, üretim odaklı firmaların ikinci veya üçüncü kuşaklarını eğittiğimiz bir proje. Amacımız, bu köklü aile firmalarını devralacak olan ikinci veya üçüncü kuşağı, firmalarını bir adım daha ileri
taşıyabilecek vasıflı birer yönetici haline getirmektir” ifadelerini kullandı.
“Kümelenme çalışmalarının öncü kentlerinden olduk”
Ekonomide verimlilik ve güç birliği anlamına gelen ’kümelenme’ çalışmalarının öncü kentlerinden olduklarının altını çizen Aşut, özellikle tarım sektöründe önemli kümelenme çalışmalarına imza attıklarını kaydetti. Şimdi de kentte giderek güçlenen yeni bir sektörde kümelenmenin ilk adımlarını atacaklarını ifade eden Aşut, şöyle devam etti; “Bildiğiniz üzere Şişecam, Kromsan, ÇİMSA gibi büyük yatırımlar bölgemizde başta çelik konstrüksiyon sektörü olmak üzere birçok yan sanayiyi önemli ölçüde geliştirmiştir. Biz bu alandaki gücümüzü bir küme etrafında birleştirip, gerekli kalite standartlarını sağlayarak dünya çapındaki projelerden pay alma hedefindeyiz. Elbette işe önce kendi bölgemiz ve hinterlandımızdaki önemli projelerle başlama arzusundayız. Ama bu arzumuzun sadece Mersin’deki nükleer santralle ilişkilendirilmesi çok anlamlı değil. Çünkü bizim amacımız Türkiye’nin de ötesinde, yurt dışındaki endüstriyel anlamda büyük müteahhitlik işlerini almaktır. Nükleer ile çalışmaya başlamamız standartlarımızı Rus kalitesine çekmemizi de beraberinde getirecektir. Özellikle enerji sektörü ve endüstriyel alanlar uzmanlık gerektiren ve güçlü girişimcilerin olduğu alanlar. Tek başına bir Mersin KOBİ’sinin bunların altından kalkması mümkün değil. Ama kümelenme ile inşaat, elektrik, makine, yazılım gibi bir çok farklı uzman KOBİ’nin bir araya gelerek oluşturacağı bir kümelenme dünyanın büyük ihalelerine talip olabilir. Kurmayı planladığımız kümenin amacı dünyadaki pastadan daha çok pay alabilmektir.”
“Yenilikçi firmalar odak noktamızı olacak”
Konuşmasında ’RİS-PLUS Projesi’ konusuna da değinen Aşut, bu projenin kent için bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Bu projenin artık sektörlere bir boyut atlatmanın aracı olacağını kaydeden Aşut, “RİS-PLUS ile birlikte hayatımıza akıllı uzmanlaşma kavramı girecektir. Akıllı uzmanlaşma ’kamu yatırımlarının araştırma ve yenilikçilik alanında daha etkin kullanımını teşvik eden yenilikçi bir yaklaşım’ olarak tanımlanıyor. Akıllı uzmanlaşma yaklaşımı ile Mersin’in araştırma ve inovasyona dayalı ekonomik büyümesini hedefleyen RİS-PLUS Mersin Projesi de kentte kamu, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının katılım ve desteğiyle çalışmalarına devam etmektedir. Akıllı uzmanlaşmada artık sektör ya da ürün kümesi değil, firma ve spesifik olarak ürünler ön plana çıkacaktır. RİS-PLUS projesi içeriğinde aynı anda yürüyen bir çok farklı çalışmayı da barındırıyor. Amacımız sektörlere değil, artık katma değer yaratan, yüksek teknolojili, Endüstri 4.0’ın mantığını benimseyen firmalara odaklanmak olacaktır. İnovatif, yani yenilikçi firmalar odak noktamız olacaktır. Çünkü gelecek tüm ekonomi bu firmaların etrafında büyüyecek, yan sanayi buna göre şekillenecektir. Ana sanayi ve üretiminiz ne ise yan sanayiniz de ona paralel gelişir. Eğer hedefimiz endüstri 4.0 ise odaklanacağımız sektörlerde omurgamızı da ona göre oluşturmak zorundayız. Bu anlamda RİS-PLUS, Mersin’in ekonomik omurgasındaki büyük devrimdir” dedi.