Ağaç işleme makine sektöründe genç bir yönetici olarak yenilikçi çözümlerle global pazarda yer almayı hedefleyen Orent Ahşap Kurutma ve Isıl İşlem Sistemleri Mekatronik Mühendisi Deniz Çağatay, iş hayatındaki kariyerini şekillendirirken aynı zamanda sektörün sorunlarına çözüm önerileri sundu. Üretim süreçlerinde otomasyon ve dijitalleşme uygulamalarının yaygınlaştırılarak iş gücü verimliliğinin artırılabileceğine vurgu yapan Deniz Çağatay; “Atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamaları ile maliyetler düşürülebilir ve sürdürülebilir üretim modeline geçilebilir” diye konuştu.

Ağaç işleme makine sektöründe yaklaşımlarıyla dikkat çeken Orent Ahşap Kurutma ve Isıl İşlem Sistemleri Mekatronik Mühendisi Deniz Çağatay, genç yaşına rağmen sektördeki bilgisi ve vizyonu ile öne çıkıyor. AİMSAD’ın Gençleri röportaj serimizde, kendisiyle sektördeki son gelişmeleri, karşılaştığı zorlukları ve geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk. Girişimci ruhu ve mühendislik bakış açısıyla sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Deniz Çağatay hem firmanın hem de Türkiye’nin ahşap işleme makine sektöründeki rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor.

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kaç yıldır profesyonel iş hayatının içerisindesiniz?

1999 İstanbul doğumluyum. 2017 yılında TED Kdz. Ereğli Koleji’nden, 2022 yılında Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Üniversiteden mezun olduktan sonra Düzce’ye dönerek, 1952’den beri ahşap sektöründe çalışan ve 1982’den itibaren ahşap kurutma ve ısıl işlem fırınları üreten aile şirketimizde çalışmaya başladım. Aile şirketi olması sebebiyle çocukluğumdan beri iş konuşmalarına kulak misafiri olurdum ve bu sayede yönetici ile iş sahibi olmanın avantajları ve dezavantajları hakkında fikir yürütme şansım oldu. Açıkçası başlarda dezavantajları, özellikle de stresi gözümde büyüyordu ve başka firmalarda çalışarak iş hayatında olmayı planlıyordum. Zamanla farklı firmalarda staj yaparak deneyim kazandım ve gençlik enerjimle ailemin yıllarını verdiği işe katkı sağlamam gerektiğine karar verdim. Her ne kadar mühendis olarak firmaya katılmış olsam da finans, pazarlama, müşteri ilişkileri gibi alanlarda da kendimi geliştirmeye ve her yerde olmaya çalışıyorum. Henüz iş hayatında çok yeniyim; önümde uzun bir yol var ve bu yol için çok heyecanlıyım. Dedemin, dayımın, annemin ve babamın bu günlere getirdiği firmamızı daha ileriye taşıyacağıma inanıyorum.

“Ağaç işleme makine sektörünün oldukça dinamik ve gelişmeye açık olduğunu düşünüyorum”
  • Genç bir yönetici olarak ağaç işleme makine sektörünün mevcut durumunu nasıl değerlendirirsiniz? İhracat rakamlarının artması ve pazarların çeşitlenmesi için neler yapılmalı?

Genç bir yönetici olarak, ağaç işleme makine sektörünün mevcut durumunu, oldukça dinamik ve gelişmeye açık olduğunu düşünüyorum. Sektör, teknoloji ve inovasyonun etkisiyle sürekli bir dönüşüm içinde. Dijitalleşme, otomasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında yapılan yatırımlar, sektörün verimliliğini artırıyor ve çevresel etkilerini azaltıyor. Sektördeki firmalar, daha akıllı ve entegre sistemler kullanarak, üretim hatlarını optimize ediyor ve müşteri taleplerine daha hızlı ve esnek çözümler sunabiliyor. Ayrıca uzaktan kontrol ve izleme sistemleri gibi yenilikler, müşteri memnuniyetini artırıyor ve hizmet kalitesini yükseltiyor. Ekonomik dalgalanmalar ve maliyet artışları gibi zorluklara rağmen, sektör genelinde kalite ve güvenilirlik standartlarından ödün verilmemesi, firmaların ayakta kalabilmesi için kritik öneme sahip. Bu bağlamda, sürekli eğitim ve Ar-Ge yatırımları, sektördeki firmaların rekabet avantajını koruması için büyük bir gereklilik haline geliyor. Global pazarlarda rekabet edebilmek adına uluslararası iş birlikleri ve ihracat fırsatlarının değerlendirilmesi de sektör için büyük bir önem taşıyor. Özellikle, çevre dostu ve enerji verimli çözümler sunan firmalar, uluslararası pazarlarda daha fazla talep görüyor. Sonuç olarak, ağaç işleme makine sektörü; yeniliklere açık, teknolojiyi yakından takip eden ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar benimseyen firmalar için büyük fırsatlar sunuyor. Genç bir yönetici olarak, bu fırsatları değerlendirmenin ve sektördeki yenilikçi uygulamaları benimsemenin hem şirketler hem de sektör için olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Ayrıca İhracat rakamlarının artması ve pazarların çeşitlenmesi için sektörde yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlar benimsenebilir. Ar-Ge yatırımları ve inovasyonla yenilikçi ve çevre dostu ürünler geliştirilerek, uluslararası iş birlikleri ve ortaklıklarla, küresel pazarlara erişim sağlanabilir. Kapsamlı pazar araştırmaları yaparak stratejik hedefleme yapılabilir ve her pazarın dinamiklerine uygun ürünler sunulabilir. Kaliteden ödün vermeden üretim yapmanın dijital pazarlama stratejileri ve güçlü bir online varlık ile global pazarlarda daha geniş kitlelere ulaşmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Sektördeki çalışanların yetkinliklerini artırmak, ihracat süreçlerini etkin yönetmek açısından önemli olabilir. Devlet destekleri ve teşviklerden yararlanıp finansal yük azaltılarak, yurt dışı fuarlarına, seminerlerine, konferanslarına katılınabilir ve yurt dışı bağlantılı iş insanlarıyla ağ kurulabilir.

“Kalitemizden ve güvenilirliğimizden ödün vermemek, en önemli önceliklerimizden biri”
  • Gerek şirket yönetiminde gerekse üretimde yeni teknolojilere adapte olmak ve şirketinizi rekabet avantajıyla öne çıkarmak adına uyguladığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Şirketimizin rekabet avantajını korumak adına, kalitemizden ve güvenilirliğimizden ödün vermemek en önemli önceliklerimizden biri. Zor ekonomik şartlara ve artan maliyetlere rağmen, kalitemizi düşürmeden en iyi hizmeti sunmak için özveriyle çalışıyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimize olan bağlılığımızı ve sektördeki itibarımızı pekiştiriyor. Sektördeki en kaliteli malzemeleri tercih ederek, dünya standardında bir ürün üretiyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız sonunda da fırınlarımızı uzaktan kontrollü olacak şekilde geliştirdik. Zamanla teknolojik gelişmelere ayak uydurarak, programsal güncellemelerimizi de yapıyoruz. Fırınlarımızın uzaktan kontrol edilebilmesi hem bizlere hem de müşterilerimize büyük kolaylık sağlıyor. Telefon, tablet veya bilgisayar ekranlarından fırınlarımızın kontrolü yapılıyor ve çeşitli parametreler anlık olarak izleniyor. Bu özellik, müşterilerimize uzaktan destek sağlama imkanı tanırken, özellikle yeni fırın kullanmaya başlayan müşterilerimize anında müdahale edebilmemizi mümkün kılıyor. Müşterilerimiz, fırın içerisindeki ürünlerinin sağlıklı bir şekilde kuruduğunu veya anormal bir durumun olup olmadığını ekranlarından kolayca gözlemleyebiliyorlar. İşlem tamamlandıktan sonra ise tüm sürecin detaylarını ve grafiğini sistem üzerinden görüyoruz. Günümüzde uzaktan kontrollü otomasyon sistemleri geliştirmek bir firmanın rekabet gücüne büyük oranda katkı sağlıyor. Ek olarak sosyal medyayı aktif kullanmak ve firmanın internet sitesini daha ilgi çekici tasarlamak da firmanızı öne çıkarmaya yardımcı oluyor.

“Eğitimlerle sertifikalar aldırarak, öz geçmişlerini geliştirmelerine olanak sağlıyoruz”
  • Genç bir yönetici olarak, ekibinizi motive etmek ve performanslarını artırmak adına uyguladığınız yönetim stratejileri neler?

Herkesin el yatkınlığına ve kendilerini geliştirebilecekleri yeteneklerine göre bir bölümde çalışmasına özen gösteriyoruz. Eğitimlerle beraber sertifikalar aldırarak, öz geçmişlerini geliştirmelerine olanak tanıyoruz. ÖZel günlerde ve performanslarına göre maddi destek sağlıyoruz. Ayrıca diyalog halinde kalarak sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.

“Benim için en büyük ilham kaynağı, her gün çalışmasına ve azmine tanık olduğum babam”
  • İş hayatınızda ilham aldığınız bir lider var mı? Bu liderden öğrendikleriniz nelerdir?

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkemizde ve dünyada ilham alınacak birçok lider var. Ancak benim için en büyük ilham kaynağı, her gün çalışmasına ve azmine tanık olduğum babam. Bambaşka bir sektörde, bambaşka bir iş yaparken 38 yaşından sonra bu işe girmesi ve elinden gelenin en iyisini yapması bana her zaman ilham oldu. Babamın yaptığı işi derinlemesine bilmesi, teknik bilgi birikimi; ağaca, kurutma işlemine olan hakimiyeti bana her zaman öğrenmeye açık olmam gerektiğini gösteriyor. Onun zaman zaman işleri sessizce gözlemlemesi, sakin bir şekilde kararlar alması ve zor zamanları azmiyle yılmadan aşıp firmamızı bugünlere getirmesiyle hep gurur duydum. Bu yaklaşımı, bana her durumda soğukkanlı ve analitik kalabilmeyi öğretiyor. Ben de iş hayatına girince anladım ki kaliteyi düşürmeden bir ürün üretmek ve istikrarlı bir şekilde iş hayatında kalmak uzaktan göründüğünden daha da meşakkatli. Her zaman babamın bu azmi ve kararlılığı, benim de iş hayatımdaki en önemli rehberim ve motivasyon kaynağım olacak.

“WoodTech Fuarı iş birliği yapma ve yeni bağlantılar kurma açısından büyük fırsatlar sağlıyor”
  • WoodTech Fuarı hakkında genel bir değerlendirme yapar mısınız?

WoodTech Fuarı; ahşap işleme makineleri, kesici takımlar, el aletleri ve ahşap endüstrisiyle ilgili en son teknolojilerin sergilendiği önemli bir etkinlik. Sektör profesyonelleri, tedarikçiler, distribütörler ve potansiyel müşteriler için buluşma noktası olan fuar, yenilikçi ürünler ve teknolojileri yakından görme fırsatı sunuyor. Ayrıca iş birliği yapma ve yeni bağlantılar kurma açısından büyük fırsatlar sağlıyor. Fuar kapsamında düzenlenen eğitimler, seminerler ve paneller, katılımcılara bilgi ve deneyim paylaşımı sunarken, pazar analizleri ve trend raporları da sektördeki gelişmeleri takip etme imkanı veriyor. Uluslararası katılımcıların yoğun ilgisi sayesinde global iş bağlantıları kurma ve uluslararası pazarda yer alma fırsatları artıyor. WoodTech Fuarı hem yerel hem de uluslararası katılımcılara sunduğu fırsatlar ve sağladığı bilgi paylaşımı ile sektörün gelişimine önemli katkılar sağlıyor.

  • Networking konusunda genç profesyonellere önerileriniz nelerdir?

İş hayatında var olmak için iş insanlarıyla ilişki kurmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece aynı sektörde olduğunuz iş insanlarıyla değil, başka sektörlerden iş insanlarıyla da iletişim kurmak önemli. Sohbetler sırasında aklınıza kendi işinize uyarlayabileceğiniz bir fikir gelebilir belki bambaşka bir iş fikri gelebilir ve yeni bir işe girmenize fırsat olabilir. Yeni iş bağlantılarının kurulmasında fuarların, seminerlerin, konferansların, AİMSAD gibi derneklerin toplantılarının önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Bu etkinliklere gidip aktif olmanız, insanlarla tanışıp sohbet etmeniz ve akılda kalmanız gerekiyor. Hem deneyimli iş insanlarıyla hem de sektöre yeni giren bizim gibi genç iş insanlarıyla tanışma fırsatı yakalıyorsunuz. Firmanızı tanıtırken aynı zamanda sektördeki firmalara, ürünlere, insanlara hakim olma şansınız oluyor. Online platformlar da iş bağlantıları kurmak için faydalı oluyor. Firmanızın sosyal medyasını ve internet sitesini aktif tutarak diğer firmaların ilgisini çekebilirsiniz, göz önünde olarak sizi takip etmelerini sağlayabilirsiniz. Bu sayede katıldığınız etkinliklerde firmanızı zamanla da sizi daha kolay tanıyabilirler.

“Değişken ve yüksek üretim maliyetleri kalıplaşmış bir sorun”
  • Sizce sektörün kalıplaşmış en önemli 3 sorunu nedir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz var mı?
  1. Bilinçsiz kullanıcı.
  2. Nitelikli eleman eksikliği.
  3. Değişken ve yüksek üretim maliyetleri.

Çözüm Önerileriniz:

Sektördeki en önemli sorunlardan biri bilinçsiz kullanıcılar. Söz konusu kullanıcılar, makinenin çalışma mantığını öğrenmeden kullanmaya başladıkları için hem kendi işletmelerinde verim kaybı yaşıyorlar hem de makinelere zarar vererek bakım ve onarım maliyetlerini arttırıyorlar. Özellikle bizim işimizde, fırınlar her ne kadar kendi otomasyon sistemiyle çalışsa da, kullanıcılar fırından çok fırının içine koydukları ürünlere zarar veriyorlar. Bu bilinçsiz kullanım, sektörde genel bir memnuniyetsizlik yaratarak markaların itibarını olumsuz etkiliyor. Bu sorunun çözümü için; eğitim programları düzenlemek, kullanıcı dostu kılavuzlar hazırlamak ve teknik destek hizmetleri sunmak gerekiyor. Ayrıca periyodik bakım hizmetleri sağlamak ve geri bildirim mekanizmaları oluşturmak, kullanıcıların makineleri doğru kullanmalarına ve genel memnuniyeti artırmaya yardımcı oluyor. Bu gibi yaklaşımların hem kullanıcıların hem de sektörün genel performansını iyileştirmeye yönelik önemli adımlar olduğunu düşünüyorum. Sektördeki kalıplaşmış sorunlardan bir diğeri nitelikli eleman eksikliği. Bu sorun, firmaların verimliliğini ve rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Nitelikli eleman eksikliğini gidermek için, sektöre yönelik özel eğitim programları ve sertifika kursları düzenlenebilir, üniversiteler ve meslek okulları ile iş birliği yapılarak staj ve eğitim olanakları artırılabilir. Ayrıca çalışanların yetkinliklerini geliştirmek için sürekli eğitim fırsatları sunularak mesleki gelişimleri teşvik edilmeli. Genç yetenekleri sektöre çekmek amacıyla cazip kariyer olanakları ve gelişim programları oluşturulabilir.  Sadece sektörümüzün değil, genel olarak kalıplaşmış sorunlardan biri de değişken ve yüksek üretim maliyetleri. Değişken dolar-euro kurları ve dünya piyasaları, sürekli artan vergiler ve diğer giderler nedeniyle üretimde kullandığımız ham maddelerin ve ürünlerin fiyatları sabit kalamıyor. Bu durumda biz de fiyatlarımızı sabit tutamıyoruz ve her ne kadar kar oranımızı düşürsek de müşteriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bir hafta önce verdiğimiz fiyatla bugün arasında fark olabiliyor. Bu sorunu çözmek için maliyetlerin detaylı analiz edilmesi ve verimlilik artırıcı önlemler alınması gerekiyor fakat zor ekonomik şartlarda planlama yapmak da oldukça zor. Yaptığınız gelir gider hesapları ani değişikliklerle tutmuyor ve baştan fiyatlandırma yapmanız gerekebiliyor. Yine de olumlu kalmaya çalışarak bazı çözümler üretebiliriz diye düşünüyorum. Olabilecek çözümlerin birkaçını şöyle sıralayabilirim; ilk olarak enerji verimliliği sağlayan teknolojilere yatırım yapılarak enerji tüketimini azaltacak yenilikçi çözümler benimsenebilir. İkincisi; düzgün bir planlamayla tedarik zinciri yönetimini optimize ederek hammadde temininde maliyet avantajı sağlanabilir. Üçüncüsü; üretim süreçlerinde otomasyon ve dijitalleşme uygulamaları yaygınlaştırılarak iş gücü verimliliği artırılabilir. Mümkünse atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamaları ile maliyetler düşürülebilir ve sürdürülebilir üretim modeline geçilebilir. Son olarak da devlet destekleri ve teşvik programlarından yararlanmak, finansal yükün azaltılmasında faydalı olabilir. Bu gibi çözümlerle, yüksek üretim maliyetleri düşürülerek firmaların rekabet gücünü arttrabileceğini düşünüyorum.

 5 yılda 5 hedef
  • İş hayatınızla ilgili gelecek 5 yıl içindeki en önemli 5 hedefiniz nedir?

Firmamızı yurt dışı fuarlarında daha aktif hale getirmek.

Firmamızın ihracat yüzdesini artırmak.

Firmamızın hak ettiği değeri görmesini sağlamak.

Finans alanında daha çok bilgi sahibi olmak ve tam olarak firmanın giderlerine gelirlerine hakim olmak

Firmamızın Ar-Ge çalışmalarını artırmak.