Sicil affını bankaların istediği şekilde yasalaştırdıklarını belirten Bakan Tüfenkci, “Kredi vermeme noktasında direnen bankalar için gereğini yapmayı sürdüreceğiz” dedi. Tüfenkci, bu konuda mağdur olan esnafın bakanlığa ulaşmasını istedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, sicil affına rağmen kredi vermekte direnen bankaları uyararak, gereğini yaptıklarını ve yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Tüfenkci, bankaların kapısından dönen esnafa da yol gösterdi.
Tüfenkci, katıldığı bir canlı yayın programında gündeme ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı.
Tüfenkci’nin açıklamaları şu şekilde:
“Dün ilgili bakan arkadaşlarımız ve bürokratlarımızla beraber Merkez Bankamızın sekretaryasında Gıda Komitesi’nin toplantısı vardı orada da sebze meyve fiyatlarına yönelik sunumlar yapıldı. Kararlarımızı gözden geçirdik. Türkiye’de üreticinin de tüketicinin de kazanacağı bir sistemi oluşturmak için gayret gösteriyoruz. Bu o kadar kolay değil çünkü sektöre baktığımızda kayıt dışılığının yaygın bir şekilde olduğu, arada aracıların çok fazla olduğu bir sektörden bahsediyoruz. Özellikle üreticilerin ürünü ekimden toplanmasına kadar bir takım kurallara dikkat edilmesi gereken bir sektör. Biz neler yapacağız, o toplantıda şunu konuştuk ve inşallah önümüzdeki toplantıda kararını verip uygulamaya geçeceğiz artık.
Sözleşmeli üretim
Özellikle sebze ve meyvede küçük ölçekli üreticileri kooperatifler, üretici birlikleri veya büyük şirketler vasıtasıyla onları sözleşmeli üretim yapabilir hale getireceğiz.
Kooperatifler için üyelerinden ürün alıp onları tasniflendirilmesi sınıflandırmasını ve standardı belirlenmiş usulüne uygun kaplarla tüketiciye ulaştırılmasını ve bu taşınmada da soğuk zincir içerisinde taşınmasını istiyoruz. Hallerde mutlaka soğuk hava depolarını zorunlu olmasını istiyoruz. Bunun için de sadece düzenlemede zorunlu hale getirmek yetmez bunu teşvik mekanizmalarıyla da desteklemek istiyoruz.
Pazar yerlerinin modernize edilmesi, disipline edilmesi ve buradaki kayıp-kaçak oranını düşürmek ve tüketicinin ucuz fiyatlarla mal almasını sağlamak istiyoruz.
Domatesin mesela 10 çeşidi var biberin patlıcanın da aynı şekilde. Bunların da sınıflandırılması fiyatlandırılması ve tadı da farklı. Dolayısıyla salçalık domates üretenle başka bir cins domates üretenin aynı kefede olmaması için kafa karışıklığını gidermek lazım.
‘Fire oranını düşürmek istiyoruz’
Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz yaş sebze ve meyvede fire oranlarını düşürmek istiyoruz. Türkiye’de sebze ve meyvelerin bütün ticareti 100 milyar civarında bunun en az yüzde 25’nin fire olarak düşündüğümüzde 25 milyarlık ürünü çöpe atıyoruz ve bu tüketiciye maliyet olarak yansıyor. Biz bu aldığımız tedbirlerle yüzde 25’leri yüzde 10’lara düşürürsek Türkiye’nin 15 milyar kazancı olduğu gibi tüketiciye de ucuz sebze ve meyve olarak yansıyacak. Bunun mevsimsel etkileri de var.”
‘Yerli üreticimizi ezmeden piyasaları takip edeceğiz’
Tüfenkci, “Sadece bizim bakanlık değil Tarım Bakanlığı Üretim Havza Bazlı Desteklerle üretimin ne kadar olması gerektiğini, Ekonomi Bakanlığı’nın ithalatı kontrol etmesiyle sağlamış olacağız. Şimdi örneğin nohutta bir fiyat artışı vardı, bunun suni bir artış olduğunu görüyoruz. Üretim az ama biz bununla ilgili verdileri sıfırladık ve bu noktada ithalatın önünü açtık ki tüketicimiz daha ucuz nohut yesin. Arpada da suni bir artış var bundan hayvancılık sektörü zarar görür arpa ithalatımızın önünü açtık. Aynı şeyi unluk buğdayda da yapabiliriz bununla ilgili Tarım Bakanlığımız çalışıyor. Biz piyasayı yakından izliyoruz. Buradaki stoklamalardan dolayı ve ya ürün azlığından dolayı bunu bir fırsatçılığa dönüştürecek aracıları da ithalat kapısını açık tutarak dengeleme yapmak istiyoruz. Bunun da uygulamalarına başladık. Yerli üreticimizi ezmeden ama tüketicimize de asla ve asla yüksek fiyatla ürün yedirmeme adına piyasaları yakından izleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Piyasaya sürülmüyorsa mekanizmaları çalıştıracağız’
Bakan Tüfenkci, “Herhangi bir stok ya da fırsatçılık gibi bir şey fark edilirse ithalat yoluna mı gidilir” sorusuna şu cevabı verdi: “Denetimlerle bunu yapacağız yani yurt dışından ithalat yapanların bunu stoklayarak fiyatların yükselmesine sebep oluyorlarsa bunu da antrepolarda yapacağımız denetimlerle ki talimatlarını verdik antrepolarda bunu piyasaya sürmüyorlarsa fiyatların artmasını bekliyorlarsa bununla ilgili mekanizmaları da çalıştırmaktan çekinmeyeceğiz.
Baktığımız zaman Türkiye’de hal diye nitelendirilen ama gerçekte hal olmayan en az 78 tane çok küçük haller var. Bunları sistemden ayıklamamız lazım, halden çıktıktan sonra da denetimlerimizi elbette yapmamız lazım. Bunu özellikle marketler boyutu ile pazar boyutu ile denetlememiz lazım”
Bankalara uyarı, esnafa ‘bize yazın’ çağrısı
Tüfenkci sicil affı ile ilgili şunları söyledi: “Biz 2017 yılında beyaz bir sayfa açmak istedik ve sicil affını getirdik. Bu affı getirirken Bankalar Birliği ile ortak çalıştık ve onların istediği metni yasallaştırdık. Bunu niye yaptık özellikle sicil affı işlesin diye. Şimdi şikayetler de almıyoruz orada özellikle yapılandırma veya kredisi çıktığı halde kredi vermeme noktasında direnen bankalar varsa o noktada da gereğini yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bu konuda gerçekten katıyız biz istiyoruz ki bankalar sicil affı konusunda talepleriniz doğrultusunda biz bunu gerçekleştirdiysek siz de bunu uygulamak zorundasınız uygulamanız gerekir. Kişinin kredibiletisi zayıfsa ona bir şey demiyorum ama sicil affı noktasında onu hayata geçirmek zorundasınız. Ama yapılandırma istiyorsa ve yapılandırmanın şartlarını taşıyorsa sizin ona yardımcı olmanız gerekir. Eğer geçmişte çeki ödememişse sonradan onu ödemişse zaten yasanın aradığı şartları gerçekleştirmiş oluyor ve 10 gün geciktirdi evet zaten sicil affı da bunun için var. Onun için biz burada esnafımıza, sanayicimize, ihracatçımıza veya üreticimize bu noktada sicil affı konusunda direnen bankalar varsa buradan sizin aracılığınız ile ben seslenmek istiyorum. Bizlere ulaşsınlar bizlere yazsınlar bizlere bildirsinler bizlerde gereğini yapalım.”