Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’nin ekonomisinin temeli sağlam, şoklara, depremlere karşı dayanıklı. 2016 yılında üzerimizden bir darbe geçti. Buna rağmen 2016’yı yüzde 2,9 ile tamamladık. Avrupa’dan daha fazla büyüdük” dedi.
Bilek’in Söğüt ilçesinde düzenlenen 736’ncı Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri sonrası Eskişehir’e geçen Başbakan Binali Yıldırım, bir otelde sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri ve iş adamları ile buluştu. Burada davetlilere seslenen Yıldırım, yatırımcıların katma değeri yüksek ürünlerin olduğu alanlara yönelmesi gerektiğini ifade ederek, “Yokluk, yoksulluk içinde kurduğumuz Cumhuriyet, 2002 yılına kadar üst üste ortalama yüzde 4 büyüdü. 2002 sonrası günümüze kadar, daha doğrusu 2010’a kadar yüzde 5,7 oranında büyümeyi başardık. 2010-2016 arası daha da arttırdık yüzde 6,7’ye çıktık. İç ve dış ekonomik krizlere rağmen sağladığımız bu başarı şunu gösteriyor; Türkiye’nin ekonomisinin temeli sağlam, şoklara, depremlere karşı dayanıklı. 2016 yılında üzerimizden bir darbe geçti. Buna rağmen 2016’yı yüzde 2,9 ile tamamladık. Avrupa’dan daha fazla büyüdük” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin büyümesi G-20 içinde üçüncü”
Başbakan Yıldırım, 2017’de çok hız hızlı kararlar aldıklarını belirterek, “2017’de Türkiye belini doğrultamaz, turizm çöküyor, ekonomi krize giriyor, bütün felaket tellalları sokağa çıktı. Türkiye karşısında her türlü aracı, imkanı kullandılar ama hükümet olara, Cumhurbaşkanımızın da riyasetinde çok hızlı kararlar aldık. Siz biliyorsunuz onu. 250 milyar dolar Kredi Garanti Fonu marifetiyle bir kaynak kullandırdık. Tam 322 bin firma buradan istifade etti ve o kriz söylentileri falan hepsi boşa çıktı. Sonra ne oldu? Yüzde 5 büyüme. 2017’nin ilk çeyreği, yüzde 5 büyüme. İkinci çeyrek bundan da yüksek olacak, merak etmeyin. Yıl sonu hedefimiz yüzde 4,4’tür, 5’in üzerinde kapatacağız. Bu oran ne anlama geliyor? OECD ülkeleri içinde en yüksek büyüme, G-20 içinde de üçüncü. Kalıcı refah ne zaman ancak mümkün? Daha fazla yatırım, daha fazla üretim, daha fazla istihdam, daha fazla ihracat. Alma ağacının altında oturmayacağız, satma ağacı. Daha çok satmak için gayret edeceğiz. Bu nedenle büyümeyi daha dengeli, daha kapsayıcı, sürdürülebilir kılacak yeni reform, yatırım ve ihracat seferberliğini başlattık. İhracata dayalı büyümenin gerektirdiği adımları atıyoruz” dedi.
“Dünya kazan biz kepçe dolaşalım”
Başbakan Yıldırım, sivil toplum kuruluşu üyelerine çağrıda bulunarak, “Size buradan, Eskişehir’den bir çağırım var. Gelin hepimiz ihracatçı olalım. Kafamıza ihracatçı olmayı yerleştirelim, kapı kapı, dünya kazan biz kepçe dolaşalım ama gittiğiniz yerde komşunuzun işini elinden almayın, yeni müşteri bulun. Bir adet çorapçı var, bir müşteri bulmuş oraya mal satıyor. Yandaki başka yerden müşteri bulacakken, ter dökecekken gidip diyor ki ’Ben 10 sent daha ucuza vereyim, benden al.’ Ne faydası var ki bunun? Bizim ülkemize bir hayrı yok. İlave müşteri, ilave kazanç. Buna bakmamız lazım ve uzun vadeli görmemiz lazım. Dünyaya mal ve hizmet ihraç edebiliyorsanız o zaman işte o bahsettiğimiz açık süratle kapanacak ve bu konuları artık hiç konuşmaya ihtiyaç duymayacağız. Büyümeyi daha çok üretim ve daha çok iç tasarrufla başaracağız. Türkiye tasarrufta başarılı değil kim ne derse desin” ifadelerini kullandı.