AB Komisyonu, Avrupa çapında stratejik dijital kapasitelerin oluşturulmasına ve dijital teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılmasına odaklanan ve toplam 7,5 milyar euro bütçeli Dijital Avrupa Programı’na Türkiye’nin de dahil olacağını açıkladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye ile AB arasında imzalanan 7,5 milyar euro değerindeki Dijital Avrupa Programı Katılım Anlaşması’nın tarihi bir fırsat olduğunu belirterek, “Bu programla sanayimizin, KOBİ’lerimizin ve kamu kurumlarımızın dijital dönüşümünü destekleyecek Avrupa dijital inovasyon merkezini (ADİM) ülkemizde kuracağız” dedi.

“TÜM PAYDAŞLARIMIZIN DİJİTAL BECERİ YETKİNLERİNİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Kacır, “Türkiye’nin programa katılımı sonucunda paydaşlarımız, program kapsamında kurulan kritik öneme haiz altyapılardan faydalanabilecek. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere ekonomimizin bütün paydaşlarının, Avrupa Komisyonu tarafından açılan çağrılara başvuruda bulunarak Dijital Avrupa Programı’ndan en etkin şekilde yararlanmasını hedefliyoruz. Tüm paydaşlarımızın aynı zamanda dijital beceriler anlamında yetkinlerini güçlendireceğiz. Bu programla sanayimizin, KOBİ’lerimizin ve kamu kurumlarımızın dijital dönüşümünü destekleyecek ADİM’leri ülkemizde kuracağız. Halihazırda bu merkezlere yönelik ulusal çağrılarımız açık. Nihai değerlendirmeleri Avrupa Komisyonu tarafından tamamlanacak olan süreç sonunda, 2024 yılının ilk yarısında merkezleri ülkemizde açmış olacağız. Bu merkezler, başta KOBİ’ler olmak üzere işletmelere yatırım öncesi test, yatırımcı bulma desteği, eğitimler ve ağ geliştirme konularında hizmet verecek” ifadelerini kullandı.

“SEKTÖRLERİMİZİN ÇEVRECİ ÇÖZÜMLER IŞIĞINDA BÜYÜMESİNİ HEDEFLİYORUZ”

Bakan Kacır; “Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’yla sektörlerimizin çevreci çözümler ışığında büyümesini hedefliyoruz. Diğer yandan yeşil dönüşümü başarıyla gerçekleştirmemize imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturuyoruz. Dünya Bankası ile geliştirdiğimiz 450 milyon dolar değerindeki ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ ve 300 milyon dolarlık ‘Yeşil OSB Projesi’ni hayata geçiriyoruz. IPA III Programı başta olmak üzere AB ile iş birliğine açığız” dedi.

VİZE SERBESTİSİ

Kacır, AB ile ilişkilerde diğer önemli konunun vize serbestisi olduğuna dikkati çekerek, “Avrupa değer zinciri içerisinde güçlü rolü olan sanayicilerimizin, Avrupa araştırma alanında aktif katkı sunan bilim insanlarımızın, Avrupa’nın teknolojik gelişimine destek sunan girişimcilerimizin, mühendislerimizin, Avrupa’yı daha yakından tanımak isteyen gençlerimizin hedeflerine, ideallerine engel koyan vize politikası nedeniyle Türkiye ile AB arasındaki iş birliği potansiyelini etkin bir şekilde değerlendiremiyoruz. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi de her iki taraf için bir ihtiyaç halini aldı. Önümüzdeki dönemde, Türk firmalarının Avrupa pazarına adil erişimi için ve Türkiye’nin AB’ye çok daha fazla katkı vermesi için somut adımlara şahit olacağız” dedi.

“BU KATILIM, BİRLİKTE GELİŞMEMİZE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK”

AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Varhelyi, Türkiye’yi gelişen bir inovasyon ülkesi olarak gördüklerini aktararak, şunları kaydetti: “Bu katılım, birlikte gelişmemize büyük katkı sağlayacaktır. Biz komisyon olarak giriş maliyetlerini düşürerek Türkiye’nin bu programlara girişini kolaylaştırdık. Türkiye bizden bir sübvansiyon elde etti. Geçen yıl Brüksel’de AB ile Türkiye arasında Yüksek Seviyeli Bilim ve Teknoloji Diyaloğu’nu başlatmıştık. İkincisini de Ankara’da kısa sürede düzenlemeyi planlıyoruz. Biz gelecekte ortaklığımızı daha da güçlendirecek yeni projeleri bekliyoruz. Özel sektörün temiz enerji ve hidrojen alanındaki dönüşümde yardımcı olacak projelerini bekliyoruz. Türkiye’de artık teknoloji tabanlı yeni bir ekonomi oluşuyor. Biz de bunun bir parçası olmak istiyoruz.”