Kariyer.net İnsan Kaynakları ve Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Çağlayan Göksan, “İnsan kaynağına olan ihtiyaç bazı alanlarda azalacak olsa bile, farklı alanlarda ihtiyaçlar artarak doğmaya devam edecek” dedi.

Pandemi ile birlikte iş yapma modelleri ve dijitalleşme konuları hızla hayatımıza girdi. Bu hızlı değişime ayak uydurabilenler orta ve uzun vadede karlı çıkarken, tüm bu gelişmelere karşı nasıl bir aksiyon alacağını bilmek zaman zaman işletmeleri zorlayabiliyor. Yaşananları doğru okumak, geleceğe dair akılcı bir vizyon çizmek gerekiyor.

Kariyer.net İnsan Kaynakları ve Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Çağlayan Göksan dijitalleşme, otomasyon gibi başlıkların artık ilerleyen teknolojinin önlenemez ve bir o kadar faydalı sonuçları olduğunu söyledi. İlerleyen teknolojiyi ve dijitalleşmeyi doğrudan çalışan sayısını azaltmaya yönelik bir gelişme gibi yorumlamanın uzun vadede şirketlere ciddi olumsuzluklar doğurabileceğini dile getiren Göksan, “İnsan kaynağına olan ihtiyaç bazı alanlarda azalacak olsa bile, farklı alanlarda ihtiyaçlar artarak doğmaya devam edecek.  Hem çalışanların hem işverenlerin hem de eğitim sisteminin doğru ve zamanında alacağı önlemlerin uzun vadede tüm sektörler için olumlu sonuçlar doğuracağını söylemek mümkün” dedi. Çağlayan Göksan ile Kovid-19 pandemisi ile hızlanan dijitalleşme nedeniyle işletmelerin nasıl bir bakış açısına sahip olması gerektiğini konuştuk…  

Her şeyin dijitalleştiği bir dönemde, çalışan sayılarını veya maliyetlerini azaltmak firmalar için cazip bir seçenek gibi duruyor. Sizce bu durum nasıl yönetilmeli? İleride başarılı olacak firmalar, bugün bu konuda hangi adımları atmalı? İnsan kaynağı nasıl ele alınmalı?

Öncelikle dijitalleşme, otomasyon gibi başlıkların artık ilerleyen teknolojinin önlenemez ve bir o kadar faydalı sonuçları olduğunu belirtmek isterim. İlerleyen teknolojiyi ve dijitalleşmeyi doğrudan çalışan sayısını azaltmaya yönelik bir gelişme gibi yorumlamak, uzun vadede şirketlere ciddi olumsuzluklar doğurabilir. Bu gibi gelişmelerin uzman kişiler tarafından doğru okunduğunda, şirketlere yeni fırsatlar yarattığını gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu durum, şirketlere maksimum fayda sağlayacak şekilde ele alınmalı ve şirket stratejisine doğru şekilde dahil edilmeli.

İnsan kaynağı endüstriyelleşmenin en başından beri en önemli ve en hassas; aynı zamanda en kırılgan bileşeni. Teknolojik gelişmelerde insan kaynağının bu dönüşüme uyum sağlamasını kolaylaştıracak aksiyonları almak için tüm işverenlere ciddi sorumluluklar düşüyor. İnsan kaynağına olan ihtiyaç bazı alanlarda azalacak olsa bile, farklı alanlarda ihtiyaçlar artarak doğmaya devam edecek.  Hem çalışanların hem işverenlerin hem de eğitim sisteminin doğru ve zamanında alacağı önlemlerin uzun vadede tüm sektörler için olumlu sonuçlar doğuracağını söylemek mümkün.  

Motivasyon için şeffaf iletişim

Bu süreçte ortaya çıkan yeni çalışma modelleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu modellerin makine sektöründe verimliliğe etkileri nedir?

Pandeminin bize öğrettiği en önemli başlık, belirsizliklerle başa çıkma konusunda sınırlarımızı görmek oldu. Bu dönemde belirsizliklerle başa çıkarken, bildiğimiz ve daha önce denediğimiz yöntemlerin işe yaramadığını gözlemledik. Bu sebeple, esnek yaklaşımlar konusunda destekleyici bakış açısı sergileyen yönetimler, çevik ve yeniliğe açık organizasyon yapılarıyla bu dönüşümü daha hızlı yöneten kurumlar öne çıktı.

Pandeminin çalışma hayatında yarattığı en önemli değişim, uzaktan çalışma modeline geçmek oldu. Esnek ve/veya evden çalışma modellerini uygularken, performans takibi konusunda çalışanla güvene dayalı ilişki kurabilen sistemlerin ortaya çıktığını ve tahminimizden üzerinde verimli olduğunu deneyimledik. Karşımıza çıkan yeni çalışma modellerine yüksek şüphecilik ile yaklaşmadan, doğru bir fizibilite çalışması sonrasında şans verilmesinin olumlu sonuçlar doğuracağı söylemek mümkün.   

Çalışan motivasyonunu korumak konusunda, iletişimi şeffaf ve sürekli kılmak yöneticiler için daha da kritik duruma geldi. Çalışanlarla olan etkileşimi artırmak, psikolojilerini yakından takip ederek onların yanında olmak oldukça önemli. “Uzaktan liderlik” kavramı ile birlikte dostluğun, duyguların ve empatinin yoğun olduğu liderlik kavramlarının önemi artmaya devam edecek.

‘Şirketler kendi dinamiklerini değerlendirmeli’

Verimliliğin yanı sıra, sağlık da önemli bir konu. İşverenler, çalışanlarının sağlığını korumak için neler yapmalı? Bu konuda uyulması gereken kurallar nelerdir? Özellikle KOBİ’lere önerileriniz nelerdir?

Pandemi döneminin en önemli başlıklarından biri çalışan sağlığı oldu. Etkileri kişiden kişiye farklılaşan bu hastalıkla mücadelede işyerlerinin önceliği kronik hastalığı olan, hamile/emziren anne gibi yüksek risk grubundaki çalışanlarını olabildiği kadar izole etmek, sonrasında da iş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği bütün önlemleri alarak işyerindeki bulaş riskini minimuma indirmek olmalı. Bu noktada, regülasyonlar ve iş güvenliği uzmanları, işverenleri yapılması gerekenler konusunda yönlendirmek ile birlikte tüm şirketlerin kendi dinamiklerini de değerlendirerek, terzi işi önlemler almak konusunda istekli olması gerekiyor. Amaç, verimliliği düşürmeden çalışanlarımızın güvenle gelebileceği bir iş ortamı yaratabilmek olmalı.

Hastalıktan korunmak kadar izolasyon da önemli

Pandemi döneminde hem çalışanların sağlığını korumak hem de verimliliği korumak nasıl mümkün olabilir? Somut önerileriniz var mı?

 Bu konuda regülasyonlar, işyerlerinde alınması gereken önlemler konusunda ciddi yönergeler oluşturarak işverenlerin sorumluluklarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu yönergeleri doğru şekilde takip etmek, çalışanları yeni işyeri kurallarına uygun şekilde eğitmek, Kovid-19 farkındalığı için gerekli hatırlatmalar yapmak, gerekli sağlık teçhizatlarını sağlamak (maske, dezenfektan, siperlik vb.) konusunda işverenlere önemli sorumluluklar düşüyor. Bu önlemlere ek olarak, işyeri hekiminin de görüşü alınarak çalışanlar için vitamin takviyesi sağlanması gibi ek önlemler de gündeme gelebiliyor. Hastalıktan korunmaya ek olarak, işyerinde aktif vakaların nasıl yönetileceğinin de baştan kurgulanması gerekmekte. Hastalık belirtisi gösteren ya da pozitif olduğu belirlenen çalışanların doğru şekilde izolasyonu, hasta temaslı diğer çalışanlar için alınan önlemler ne kadar ciddiye alınır ise çalışan sağlığı ve iş verimliliği açısından o kadar başarılı sonuçlar ortaya çıkıyor.