Kısa bir süre önce, 2002 yılından bu yana Türkiye’de ve Almanya’da müşteri deneyimi yönetimi, danışmanlığı ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet sunan Tempo BPO Yeni İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü görevine gelen Işık Tazeler ile kadınların iş dünyasındaki yerini konuştuk. 24 yıldır profesyonel iş hayatının içinde olan Işık Tazeler, iş hayatında cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi için kamu ve özel sektörün iş birliği içerisinde olması gerektiğine dikkat çekti.

  • Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1980 İstanbul doğumluyum. Lise yıllarımda babamı ebediyete uğurladıktan sonra okul ve iş dengesiyle kariyer hayatıma hızlı bir giriş yaptım. Halkla ilişkiler mezunuyum. Electrolux-AEG, Turkcell Global Bilgi, Deutche Telekom Almanya, Koç Sistem, Vodafone, Saran Holding, RGN ve Final Varlık Yönetim şirketlerinde müşteri temsilciliğinden başlayarak Türkiye’de ve kısa bir süre Almanya’da üst düzey yöneticiliğe kadar birçok görevde bulundum. Bu deneyimlerin ardından 2017 yılında Tempo BPO ile yolum kesişti. Tempo BPO, 2002 yılından bu yana Türkiye’de ve Almanya’da yaklaşık 3 bin 500 çalışanı ile inovatif yaklaşımlarla müşteri deneyimi yönetimi, danışmanlığı ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet sunan bir şirket. Tempo BPO’nun hizmet verdiği markalardan Vodafone ve Millenicom’a üç sene liderlik ettim. Bu görevlere ek olarak yeni iş geliştirme liderliğini de üstlendiğim zamanda Tempo Akademi, TechOps Center, PODA’nın hayata geçirilmesine de önderlik ettim. Kariyer yolculuğumda global organizasyonlar tarafından “En İyi İş Ortağı Yönetimi Programı Lideri”, “En Başarılı İş Yönetimi Lideri”, “En İyi Müşteri Deneyimi Lideri”, “TechOps Center Gençlere Destek Veren Lider” ödüllerine sahip oldum, 2023 itibariyle şirketimizin İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü olarak iş geliştirme, pazarlama ve satış fonksiyonlarına liderlik etmeye başladım. Evliyim ve yakında 10 yaşına girecek bir kızım var. Beşiktaş taraftarıyım, voleybol, masa tenisi ve yüzme tutkularım arasında.

  • Şu anda yürütmekte olduğunuz görev haricinde kaç yıldır profesyonel iş hayatının içindesiniz? Farklı kademelerde görev aldınız mı?

24 yıldır profesyonel iş hayatının içindeyim. Okul zamanlarında yazın hep çalışmayı tercih ettim, her sektörde bilgim olmasını çok önemsemiştim. İlk profesyonel deneyim kademem satış ve pazarlama analisti rolü olmuştu. Çok sevmiştim bu rolü hem satışı hem pazarlamayı o zamanın manuel verileriyle yorumlayarak analizler yapabilmek çok keyifliydi. Kısa bir zaman telefonda müşteri hizmetleri müşteri temsilcisi deneyimimin ardından, Almanya’da proje yöneticisi olarak görevlendirildim. Ülkeye dönüşümün ardından takım lideri, süpervizör, müdür, kıdemli müdür, genel müdür yardımcısı, direktör kademelerinde görevler alarak bugünkü görevime geldim.

“YENİLİKLER BİZİM ŞİRKET AJANDAMIZDA BİR RUTİN”

  • Kısa bir süre önce Tempo BPO’nun İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü oldunuz. Sorumlu olduğunuz alanla ilgili yeniliklere gitmeyi planlıyor musunuz?

Şirketimiz müşteri deneyimi ve bilgi teknoloji hizmetleri alanında bir dış kaynak hizmet sağlayıcısı olarak 20 yılı aşkındır faaliyet gösteriyor. 5,5 yıldır icra kurulu üyesi olarak operasyon, müşteri ilişkileri, dijital dönüşüm, teknoloji operasyonları merkezi ve yeni iş geliştirme ekiplerine liderlik ettim. Yenilikler bizim şirket ajandamızda bir rutin. Bu güçle, şirketimin vizyonunu, stratejisini benimsemiş ve uygulama konusunda da iştahlı bir lider olarak organizasyondaki adımızdan başlayarak, ek kadrolarla zenginleştirmeye gittim. Çalışma prensiplerimiz, müşteri kazanım stratejimiz ve pazarlama faaliyetlerimizde iş ortakları ile zenginleşen bir bağ oluşturma konusunda yenilikler yapma düşüncesindeyim.

“ANADOLU’DAKİ KADINLARIN TEKNOLOJİ ALANINDA EĞİTİMLER ALARAK İSTİHDAMA KATILMASI HUSUSUNDA ÖZEL PROJELER YÜRÜTÜYORUZ”

  • Firmanızda kadın istihdamının arttırılması için yürütülen özel çalışmalar var mı?

Şirketimizde kadın çalışan oranımız yüzde 68. Bu oran Türkiye’deki birçok markadaki oranın üzerinde. Bununla gurur duyuyorum. Yetenek kazanımında ve teknoloji rollerinde kadına öncelik veren iç süreçlerimiz var. Kadın kadına kariyer sohbetleri düzenleyerek yönetici kadınlar yetiştiren de bir şirketiz. Özellikle Anadolu’daki kadınların teknoloji alanında eğitimler alarak istihdama katılması hususunda TechOps Center’da özel projeler yürütüyoruz. Bu konuda ödül alan bir kadın olmak da gurur verici. Bireysel olarak bazı sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alıyor ve istihdam projelerine öncülük ediyorum. Bulunduğumuz sektörde iş yapış şekillerinde yüksek insan gücü ile çalışmalar yapıldığı için öğrenciler, mezunlar için iyi bir istihdam potansiyeli var. Bu potansiyeli kadın istihdamı ile desteklemek çalışan ve kültür ekibimizin önemli bir gündemi.

“İLETİŞİMİN GÜCÜNE, KELİMELERİN SİHRİNE ÇOK İNANIYORUM”

  • Uzun yıllardır çalışma hayatının içindesiniz. Çalışma hayatınızın motivasyonları nedir?

En büyük motivasyonum insan. Etkileşim sağlamaktan, dinlemekten, takım halinde hareket ederek başarıya odaklanır bir strateji izlemekten çok keyif alıyorum. İletişimin gücüne, kelimelerin sihrine çok inanıyorum. Pozitif dil konuşulan ortamlar bana ilham veriyor. Çalışma hayatımda hep insan biriktirdim. Bu birikimlerle yeni bir güne başlamak, insanla yoğun iletişim halinde olunan ortamlar motive edici bir unsur. Sakin ve sessiz kalabildiğim haftada bir saatlik “dur” seanslarım da motivasyon olarak beni yükseltiyor.

  • Sizinle aynı alanda kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir? Bu alanda çalışmak isteyen gençlerle iş birlikleri yapıyor musunuz?

Müşteri deneyimine yönelik hizmet sektörü müşteri edinimi, elde tutma, geri kazanım ve bağlılık yaratma son yılların en değer verilen alanlarından birisi oldu. Bu alanda çalışmak isteyen arkadaşlarıma tavsiyelerim; günlük hayatta bir marka ile yaşadığı “deneyimi” gözlemleme yeteneğini geliştirmeleri, sebep-sonuç ilişkisini kurabilecek analitik yaklaşımlar sergileme kabiliyetleri için markaların geçmişini araştırmalarını, hizmet çeşitliliği ve zamana uyumu nasıl yakaladıklarına dair bu konudaki kitap, video, podcast gibi bilgi veren içeriklerden beslenmeleri, teknolojinin bugün ve gelecekte neler kazandıracağını ya da nelere sebep olabileceğini anlayacak şekilde ekonomi, teknoloji haberleri veren servislere abone olarak takip etmelerini ve son olarak da iletişim gücünü arttırmak için dijital dünyaya ayırdıkları zaman kadar insanla iletişim sağlayacakları sosyal, spor, söyleşi gibi faaliyetlerde bulunmalarını öneririm.

“İŞ GÜCÜNÜ OLUŞTURAN KADINLARI İŞ HAYATINA KAZANDIRMAK İÇİN BİR FORMÜL BULMALIYIZ”

  • Tüm Türkiye’de iş hayatında cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdamının daha da artırılması için neler yapılmalı?

İş hayatında cinsiyet eşitsizliği olgusu ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkisi dünyada dikkat çeken bir konu. TÜİK 2021 Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri verisine göre; Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 32,8.  İşgücüne dahil olmama nedenlerinde araştırmadaki sonuç kolonlarına baktığımızda “ev işleriyle meşgul” ayrımında erkeğin sıfır olması. Bizim en acilinden bu iş gücünü oluşturan kadınları iş hayatına kazandırmak için bir formül bulup, hükümet ve sivil toplum kuruluşları destekli faaliyetlerle geri çağırmalıyız. Eğitime ihtiyacı olanın ayağına eğitim, bir iş kolunda yeterli olduğunu hissetmeyene iş eğitimlerinde mentorluk ve istihdam garantili kurslarla onlara güç vermeli ve markaları da zorunlu tutarak belki de iş gücüne dahil etmeliyiz. Spiritüel ve cesaretlendirici aktiviteleri bu bilgi ve yaygın teknoloji çağında güçlü bir araç olarak kullanmalı ve her yerde bu mesajları kamulaştırmalıyız.

“KADINLARIN İLETİŞİMDE DAHA PROAKTİF OLMASI ÖNEMLİ BİR AVANTAJ”

  • Sizce iş dünyasında kadın olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Özellikle son 15 yıldır iş dünyasında bu konuda farkındalığı yükseltecek çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu çalışmalar bir bakıma pozitif etki yarattı ancak daha da dikkat çekercesine bu konuyu biraz uç noktalara da taşıdı. İş hayatında kadın olmanın avantajı olarak hissettiğim, yaradılış gereği güçlü önsezilere sahip olması, birden fazla işi yapabilme yetkinliğinin yüksek olması, iletişimde daha proaktif olmaları diyebilirim. Dezavantaj değil de başa çıkması gereken bazı unsurlar dersek şunları söyleyebilirim; ev-iş dengesinde kodlarımızdan gelen öğrenilmişliklerle daha fazla sorumluluk alma isteklerini törpüleyememesi, çocuk sahibi olma konularında biyolojik aralar veriyor olması ve yeniden dönebilme şansını çoğu zaman bulamaması, duygusal zekayı, duygusallık olarak yorumlayıp karıştıran zihniyetlerle çalışma ve sürekli ayrışmak zorunda bırakılma dürtüsü altında daha çok çalışmak zorunda olması.