Çam Ticaret Genel Müdürü Tolga Gıvcı, sektör olarak en önemli sorunlarının kalifiye eleman konusu olduğunu söyleyerek, “En iyi testereyi de üretseniz, kalifiye eleman bu testereyi kullanmadığı sürece, verim alınamıyor. Maliyetler yükseliyor, verimi düşürüyor” dedi.
Ağaç işleme makineleri sektöründe 42 yıllık tecrübeye sahip olan Çam Ticaret Kesici Takımlar, bu tecrübesini 2019’de metrekaresini 2 katına çıkardığı üretim tesisiyle farklı bir noktaya taşıdı. 18 yıldır ihracat yapan firma, son dönemde iç pazarda yaşanan daralma nedeniyle, sahip olduğu yeni üretim kapasitesiyle, enerjisini ihracata yoğunlaştırıyor. 1983 yılından bu yana ahşap şerit testere üreten Çam Ticaret, son dönemde kalifiye eleman bulamamaktan şikayetçi. Babasından aldığı birikimi geliştiren Çam Ticaret’in ikinci kuşak yöneticisi Tolga Gıvcı, testerelerin kullanılmasını sağlayan ustaların eğitimi konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Testere ürettikleri kereste fabrikalarında, testereleri kullanacak kalifiye elemana ihtiyaç olduğunu söyleyen Gıvcı, “En iyi testereyi de üretseniz, kalifiye eleman bu testereyi kullanmadığı sürece, verim alınamıyor. Maliyetler yükseliyor, verimi düşürüyor” dedi. AİMSAD’a bu nedenle üye olduğunu ve derneğin faaliyetleri sayesinde mesleki eğitime katkı sunduklarını dile getiren Çam Ticaret Genel Müdürü Tolga Gıvcı ile sektörü, ihracatı, Türk makinelerinin kalite algısını ve mesleki eğitimi konuştuk…
Firmanızı kısaca anlatabilir misiniz?
Çam Ticaret 1978’de kuruldu. O zamanlar testere üretimiyle uğraşmıyorduk. Babam kereste ticareti ile uğraşıyordu. Zaman içerisinde, kerestenin yanında testere satışı ile devam ettik ve 1983 yılında üretim aşaması başlamış oldu. O tarihten bugüne de bir aile şirketi olarak devam ediyoruz. Ana ürünümüz şerit testere. Ağaç kesiminde kullanılan, tomruk kesmeyle başlayıp ara kesimlerde devam eden, ta ki marangozlara kadar işi ulaştıran ürün.
‘2019’da üretim tesisimizi 2 katına çıkardık’
Üretim tesisinizden bahseder misiniz?
2019 yılı başında yerimizi 2 katına çıkardık. Şu anda 1200 metrekarede üretim yapıyoruz. 16 kişiyi istihdam ediyoruz. Üretim kapasitemiz çok yüksek, ama bizim sektörümüzde kapasiteyle orantılı olarak satış yapma imkanı pek yok. Çünkü çok fazla çeşit var, ölçü çeşidi var, çok fazla uygulama var. Örnek veriyorum, ben sadece diş açılmış testere üretiyor olsam, yılda 1500 ton üretebilirim. Ama son ürünü hazırlamaya geldiğimiz zaman bu rakam 150-200 tona kadar düşebiliyor. Tek bir ürün üretiyormuş gibi gözüküyoruz ama, nihai ürün tek değil. Dolayısıyla kapasitemiz kesin olmuyor. Çelik olarak sadece söyleyebilirim; yaklaşık 200 ton hammaddeden testere üretiyoruz. Yaklaşık 2 bin adet stellit uçlu testere üretiyoruz. Onun haricinde, marangozlara yönelik, 8 bin metre işlenmiş, kullanıma hazır testere üretiyoruz. Kapasitemiz bunun üzerinde, ama şu andaki üretim miktarları böyle.
‘Japonya’dan fazla ağaç tüketiyoruz’
Türk makinelerinin kalitesinin arttığı konuşuluyor. Siz neler düşünüyorsunuz?
Buna katılıyorum. Çünkü Türk makinelerinin ağaç sektörüyle ilgili Ortadoğu ülkelerinde, hatta Avrupa’da kabul gördüğünün farkındayım. Özellikle kendi işimde, bıçkı makinelerinin, şerit testere kullanan makinelerin hemen hemen her ülkede Türk makinesinde denk gelip müşterilerin bunlardan memnun olduğunu biliyorum. Bunun sebebi de Türkiye’de hacimsel olarak ağaç işleri, ağaç sektörü oldukça büyük. Bütün Balkanları topladığınızda, Türkiye hepsinden daha fazla. Bunun bende miktarları var. Neredeyse Japonya’dan daha fazla ağaç tüketiliyor burada, ağaç işleniyor. Buna bağlı olarak da bu işleme makineleri sektörü yavaş yavaş ilerliyor ve bahsettiğimiz gibi Avrupalı üreticilere yakın, hatta bazı segmentlerde daha ileride olduğunu biliyorum.
‘18 yıldır ihracat yapıyoruz’
Pek çok sektör gibi ağaç işleme makinesi sanayicileri de son dönemde ihracata yöneldi. Sizde durum nedir?
Biz de aynısını yapıyoruz. Yaklaşık 18 yıldır ihracat yapıyoruz. Hemen hemen her yıl arttı. Daha da artırmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Faaliyetlerimizi de bu yönde devam ettiriyoruz. Çünkü yurt içinde siyasi, ekonomik, politik sebepler nedeniyle ülke olarak elimizde olmasa bile, etrafımızda olan şeyler nedeniyle, ister istemez yurt içi piyasası çok değişken olabiliyor. Bunun önlemini almak da yurt dışı müşterilerini artırmakla mümkün oluyor. Dolayısıyla 2019 başından itibaren, üretim kapasitesini artırdık ve ihracat için de adım attık. 1 yıldır ihracatı artırmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz ve yavaş yavaş da meyvelerini almaya başladık. Eminim bu yıl, daha da iyi olacak.
İhracatınızın üretiminizdeki payınedir?
2018’de yüzde 35’ti. 2019’da yüzde 40 oldu. Çünkü yurt içi düştü. Bu yıl da yüzde 45 gibi bekliyorum, çünkü ihracatın biraz daha artacağını düşünüyorum.
‘En önemli sorun kalifiye eleman’
Sektörün en önemli sorunları nelerdir?
Çok zor bir soru. Çok geniş bir sektör. Kendi işimiz konusunda şunu söyleyebilirim; testerelerin kullanılmasını sağlayan ustaların eğitimi konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Örneğin, benim müşterilerim olan kereste fabrikalarında, kalifiye eleman ihtiyacı söz konusu. En iyi testereyi de üretseniz, kalifiye eleman bu testereyi kullanmadığı sürece, verim alınamıyor. Maliyetler yükseliyor, verimi düşürüyor. En büyük problem bu.
‘AİMSAD’a üye olmamın sebebi mesleki eğitime destek vermek’
AİMSAD’ın faaliyetlerini nasıl buluyorsunuz? Mesleki eğitim konusunda, bahsettiğiniz soruna yönelik adımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
AİMSAD’a 1 yıllık üyeyiz. Benim için önemli olan mesleki eğitimdi. Zaten AİMSAD’a katılma sebebim buydu. Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bir atölye var, AİMSAD’ın destek verdiği. Orada, benim işimle ilgili olan şerit testere kullanan, bıçkı dediğimiz makine, benim ustam tarafından yenilendi bile. Çünkü ben buna gerçekten önem veriyorum. AİMSAD’a üye olmamın da sebebi buydu. Ayrıca teşekkür ediyorum, bu organizasyonlar yapıldığı ve bu fırsatlar sağlandığı için. Bunu meslek liseleri, teknik liselerle üreticiler bir organizasyon içerisinde yaptıkları sürece yeni eğitim görmüş vasıflı elemanlar, gençlerimiz çıkacaktır, diye düşünüyorum. Biz de Çam Ticaret olarak elimizden geldiğince desteklemek istiyoruz. Bunu yapmazsak belki de 30 yıl sonra bu bahsettiğimiz problemler çok çok daha fazla olacak ve sektörün önünü kesecek hale gelebilir.
Meslek lisesi ile makineyi üreten firmanın bu kadar uzak olmaması lazım. Birlikte çalışıyor olmaları lazım. Tabiri caizse birbirlerinden beslenip devamlarını sağlayabilecek durumdalar. Çam Ticaret olarak oradaki makinelerin yenilenmesine vesile olduk. Belki orada 10 genç arkadaş vardı, onlara imkan sağlanmış oldu. Belki içerinden 2’si çok iyi şekilde bu işi yapacak kişiler olacak. Dolayısıyla 10 yıl sonra bu konu, problem olmaktan çıkacak. AİMSAD da bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Biz de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. AİMSAD benim beklentilerimi karşılıyor.