Yerli üretim kapasitesi ve ihracat başarısıyla dikkat çeken Türk mobilya sektörü, döviz kuru dalgalanmaları ve artan rekabet gibi zorluklardan etkilenmeye devam ediyor. Modoko Yönetim Kurulu Başkanı – Çalışkan Ofis Yönetim Kurulu Üyesi Koray Çalışkan, sektördeki güncel durumu değerlendirerek, yerli makinelerin önemini, ihracattaki engelleri ve sektörde sürdürülebilirlik odaklı yeniliklerin nasıl bir dönüşüm getirebileceğini anlattı. Ayrıca Koray Çalışkan, mobilya üretiminde kullanılan hammaddelerin, Türkiye’nin öz kaynaklarından sağlanmasının, sektörün potansiyelini oldukça yükselttiğini belirtti.

Türk mobilya sektörü gerek iç pazarda gerekse uluslararası arenada önemli bir yere sahip. Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve döviz kurundaki belirsizlikler, sektörü olumsuz etkilerken, yerli üretim ve ihracatta karşılaşılan zorluklar da giderek artıyor. Modoko Yönetim Kurulu Başkanı – Çalışkan Ofis Yönetim Kurulu Üyesi Koray Çalışkan ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, Türk mobilya sektörünün güncel durumu, ihracat pazarlarında yaşanan rekabet, döviz kuru dalgalanmalarının etkisi ve yerli üretimin geleceği gibi konuları ele aldık. Özellikle, yerli makinelerin sektördeki rolü, sürdürülebilirlik trendlerinin mobilya üretiminde nasıl bir değişim yaratacağı ve Türk mobilya sektörünün küresel pazarda rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımlar gibi konulara değinen Çalışkan, sektörün geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

  • Türk mobilya sektörünün güncel durumu ile ilgili rakamsal verileri bizimle paylaşır mısınız?

TÜİK verilerine göre, mobilya sektöründe perakende satışlar TL bazında geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 1 oranında azaldı. Enflasyon farkını da göz önünde bulundurduğumuzda, sektör yaklaşık yüzde 63-64 oranında bir gerileme yaşadı. Bu da sektörün bu yıl ciddi şekilde daraldığını gösteriyor. Aynı şekilde, ihracatta da dolar bazında ciddi bir daralma mevcut. İç piyasayı ve dış piyasayı ayrı ayrı analiz ettiğimizde, iç piyasada mobilya lüks tüketim olarak değerlendirildiği için evlilik nedeniyle yapılan mobilya alışverişleri dışında, mobilyasını yenilemek isteyenler bu dönemde beklemeyi tercih ediyor. Evlenecek çiftler ise maliyetleri göz önünde bulundurduklarında, 600-700 bin TL gibi yüksek rakamlarla karşılaşıyorlar ve bu nedenle mobilya alımını erteliyorlar. Mobilya, hayatın her döneminde ihtiyaç duyulan bir ürün olduğu için, zorunlu bir ihtiyaç olan mobilyaya tüketicilerin erişimini kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması gerekiyor.

“İlk 6 ayda toplam ihracat 878 milyon dolar”
  • Ofis mobilyalarının Türkiye ve Uluslararası alanda güncel durumu nedir? Son yıllardaki büyüme oranları ve piyasa hacmi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’nin ofis mobilyaları sektörünün üretim kapasitesi 3 milyar 125 milyon dolar. 2023 yılında, 1 milyar 890 milyon dolar değerinde ihracat yapıldı. 2024 yılının ilk 6 ayında ise toplam ihracat 878 milyon 362 bin dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında da 123 milyon 508 bin 375 dolar değerinde ihracat yapıldı. Güçlü bir üretim kapasitesine ve etkili ihracat performansına sahip ofis mobilyaları sektörünün 2023 ve 2024 yılının ilk yarısındaki ihracat rakamları, sektörün uluslararası pazarda rekabet gücünü ve istikrarını gösteriyor. Ancak bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için pazar çeşitlendirmesinin ve yenilikçi stratejilere odaklanmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

  • Ofis mobilyaları alanında, hangi yeni ve yükselen pazarlar dikkat çekiyor? Bu pazarlarda rekabet avantajını sürdürmek için ne tür çalışmalara imza atıyorsunuz?

2024 yılının ilk 6 aylık ihracat verilerine göre, ofis mobilyaları açısından dikkat çeken pazarlar sırasıyla; Almanya, Irak, Fransa, Birleşik Krallık, Hollanda, Romanya, Suudi Arabistan, Birleşik Devletler, İspanya ve Libya. Bu ülkeler, Türkiye’nin ofis mobilyaları ihracatında önemli bir yer tutuyor ve pazar payımızın genişlemesine katkı sağlıyor. Ürünlerimizi, modern ve ergonomik tasarımlarla yenileyerek ve teknolojik yenilikler ekleyerek sektördeki rekabet gücümüzü artırıyoruz.

“Ciddi bir üretim hacmine sahip olan Çin, en önemli rakiplerden biri”
  • Türk mobilya sektörünün en önemli rakipleri hangi ülkeler? 

Türk mobilya sektörünün en önemli rakiplerinden biri, çok ciddi bir üretim hacmine sahip olan Çin. Dünyadaki toplam mobilya ihracatının yaklaşık yüzde 45’ini tek başına Çin gerçekleştiriyor. Çin gibi ülkelerin devlet destekleri de rekabeti zorlaştıran bir unsur oluyor. Türkiye, Çin faktörü ile mücadele ederken, hammaddelere rahatça ulaşabilmesi sayesinde önü açık bir sektöre sahip. Cari fazla veren bir sektör olarak, tanıtım faaliyetlerinin artırılmasıyla birlikte, her geçen yıl ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu görüyoruz. Şu anda 5 milyar dolarlık ihracat pazarından bahsederken, çok kısa vadede bu rakamın 10 milyar dolara çıkması zor görünmüyor.

“Özgün tasarımları ve zengin stil çeşitliliği ile öne çıkıyor”
  • Türk mobilya sektörünün uluslararası arenada hangi tasarım ve stil özellikleriyle öne çıktığını düşünüyorsunuz?

Türk mobilya sektörü, uluslararası arenada özellikle özgün tasarımları ve zengin stil çeşitliliği ile öne çıkıyor. Türkiye’nin derin kültürel mirası, tasarımlarımıza estetik bir derinlik katıyor. Osmanlı’dan gelen geleneksel motifler, zarif ahşap işçiliği ve çağdaş tasarım anlayışıyla harmanlanarak sektörde fark yaratıyoruz. Modern ve klasik öğeleri ustalıkla birleştirerek hem geleneksel hem de modern yaşam alanlarına hitap eden mobilyalar sunuyoruz. Bu yaklaşım, bizi farklı kılıyor ve dünya çapında geniş bir müşteri kitlesine ulaşmamızı sağlıyor. Ayrıca Türk mobilya sektörü olarak müşterilerimize esnek ve kişiselleştirilebilir çözümler sunuyoruz. Bu esneklik, uluslararası pazarlarda projelere özel tasarımlar sunma kabiliyetimizle birleştiğinde, sektördeki rekabet gücümüzü artırıyor. Kaliteyi uygun fiyatla buluşturan yaklaşımımız da dünya çapında tercih edilmemizin önemli sebeplerinden biri. Sonuç olarak, yenilikçi, işlevsel ve estetik açıdan zengin tasarımlarımızla Türk mobilya sektörünün uluslararası alanda sağlam bir yer edindiğini ve bu başarıyı gelecekte de sürdüreceğimizi düşünüyorum.

“Tasarım ve üretim süreçlerimizi sürekli olarak gözden geçirip yeniliyoruz”
  • Tüketici taleplerindeki değişikliklere uyum sağlamak için tasarım ve üretim süreçlerinizi nasıl adapte ediyorsunuz?

Tüketici taleplerindeki değişikliklere uyum sağlamak, mobilya sektöründe başarılı olmanın en önemli unsurlarından biri. Bu nedenle hem tasarım hem de üretim süreçlerimizi sürekli olarak gözden geçiriyor ve yeniliyoruz. Öncelikle, tüketici eğilimlerini yakından takip ediyoruz. Pazar araştırmaları ve müşteri geri bildirimleri sayesinde, hangi tasarımların daha fazla ilgi gördüğünü ve ne tür ihtiyaçların öne çıktığını belirleyebiliyoruz. Bu bilgiler ışığında tasarım ekibimiz, esnek ve yenilikçi çözümler geliştiriyor. Modüler ve kişiselleştirilebilir mobilyalar gibi esnek tasarımlar, bu yaklaşımın bir yansıması. Üretim süreçlerimizde ise hız ve kalite dengesini korumaya özen gösteriyoruz. Tüketicilerin hızla değişen taleplerine yanıt verebilmek için üretim hatlarımızda esnekliği artırdık. Yeni teknolojileri ve üretim tekniklerini entegre ederek hem verimliliği artırıyor hem de kalite standartlarımızı koruyoruz. Ayrıca çevre dostu malzemelerin kullanımı ve sürdürülebilirlik odaklı üretim süreçleri de büyük önem taşıyor. Bu alanlara yatırım yaparak, tüketicilerin giderek artan çevre duyarlılığına yanıt veriyoruz. Sonuç olarak, Türk mobilya sektöründe başarıyı sürdürmek için tüketici taleplerine hızla uyum sağlamak ve yenilikçi çözümler sunmak en büyük önceliklerimiz arasında yer alıyor. Rekabeti ve müşteri taleplerini karşılayabilmek için mobilyaya eş olan, içinde kullanılan cam metal mermer kumaş ve benzeri birçok farklı ürünü de mobilya sektörünün içerisinde biz kullanmaya başladık, her geçen gün yeni materyaller, mobilya tasarımının içerisine giriyor.

“Dövizdeki yükseliş ve düşüşler, girdiğimiz pazarlarda tutunmamızı zorlaştırdı”
  • İhracat süreçlerinde karşılaştığınız ticaret engelleri nelerdir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir?

Döviz kurundaki öngörülemez yükseliş ve düşüşler, girdiğimiz pazarlarda tutunmamızı zorlaştırdı. Dolayısıyla, Türkiye ciddi bir ihracatçı olacak ve üst kademelere çıkacaksa, kurdaki dengesizliğin ortadan kaldırılması ve kur hesaplama metodunun dünyada olduğu gibi benzer yöntemlerle yapılması gerekiyor. Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus, Türkiye’de dolar artışının; yıllık Türkiye enflasyon artışı eksi Amerika’daki enflasyon artışı şeklinde hesaplanması. Bu şekilde yapıldığı takdirde, yurt dışına gönderdiğimiz mobilyaların fiyatları, yurt içindeki fiyatlar ne kadar değişirse değişsin, dolar bazında sabit kalır. Ancak şu anda kurdaki hesaplama yöntemi hatasından dolayı, geçen yıl 3 dolara verdiğimiz ürünü bu yıl 5 dolara vermek zorunda kalıyoruz, bu da ihracatta elimizi zayıflatıyor.

“Makineleri minimum insan gücüyle yönetebilecek düzenler üzerinde çalışmamız gerekiyor”
  • Türk ağaç işleme makinelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretiminizin ne kadarlık bir bölümünü yerli makinelerle sağlıyorsunuz?

Türkiye’deki mobilya imalatı son yıllarda ciddi bir ivme kazandı. Bu gelişmeye paralel olarak hammadde, aksesuar ve en başta mobilya makineleri sanayisi hızlı bir şekilde büyüdü. Türkiye’ye ilk mobilya CNC makinesini 1996 yılında getiren öncü firmalardan biri olarak, o zamanlar yerli üretim firması neredeyse yok denecek kadar azdı. Ancak son yıllarda Türk firmaları her şeyi yapabiliyor ve bunu yüksek kalitede gerçekleştiriyor. Sanayinin diğer dallarında olduğu gibi, makine imalatında ve özellikle ağaç işleme makineleri üretiminde Türkiye çok ciddi bir ivme kazandı. Mobilya sektöründeki günümüz tehditlerine bakarak, mobilya imalatında farklılaşmamız ve öne geçmemiz gerekiyor. Artık personel bulmakta her geçen gün daha fazla zorlanıyoruz. Bu durum, insansız üretim yapabilecek makine ve hatlar kurmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Makine imalatı yapan firmaların, makineleri minimum personelle nasıl çalıştırabileceklerine odaklanmaları gerekiyor. Mobilya üreticileri, fabrika ölçeği büyüdükçe “Karanlık fabrika yapabilir miyiz?” sorusunu soruyor. Bunun için hangi ekipmanları almaları gerektiğini düşünüyorlar. Uzaktan iletişim kurulabilecek, makineleri çalıştırıp biten ürünleri minimum insan gücüyle yönetebilecek düzenler üzerinde çalışmamız gerekiyor. Avrupa benzeri kalite standartlarını yakalamaya başladık, Çin’in kalitesinin çok ilerisindeyiz. Ancak Çin Ar-Ge ve inovasyon konusunda çok iyi durumda. Şu anda fabrikamızda kullanılan makinelerin yüzde 50’si ithal, yüzde 50’si yerli. Yerli makinelerden ithal makinelerle yakın performans alıyoruz. Yerli makinelerin fiyat ve servis avantajları önemli bir etken. Özellikle makine sektöründe servis çok kritik; servis olmadığında, makine ne kadar iyi olursa olsun, bir gün çalışmaması bile büyük zararlar verebilir. Bu nedenle yerli makine, her mobilyacının tercih edeceği bir seçenek. Yerli makinelerin daha fazla desteklenmesi, tanıtılması, sorunlarının çözülmesi ve teşviklerin, Ar-Ge ve inovasyonun ağaç işleme makineleri sektörüne daha fazla yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

“İhracatımızla ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlıyoruz”
  • Türk mobilya sektörünün en önemli ihracat pazarları hangileri? Türkiye’nin bu pazarlardaki performansı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Mobilya sektörü, Türkiye’nin en fazla cari fazla veren sektörlerinden biri. İthal girdimiz neredeyse yok denecek kadar azken, ihracatımızla ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlıyoruz. 2024 yılının ocak-temmuz döneminde sektör olarak 2 milyar 560 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Türkiye’de toplamda 12 milyar dolarlık bir üretim hacmi mevcut. Mobilya üretiminde kullanılan hammaddeler, Türkiye’nin kendi öz kaynaklarından sağlandığı için sektörün potansiyeli oldukça yüksek. Bu nedenle, mobilya sektörünü koruyup kollamak ve zarar görmemesi için gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Türk mobilya sektörünün ihracatında öne çıkan en önemli pazarlar arasında Irak, Almanya, Birleşik Devletler, Fransa ve Romanya yer alıyor. Bu pazarlar, sektörümüzün toplam ihracatında önemli paylara sahip ve Türk mobilya sektörünün küresel pazarlarda artan rekabet gücünü ve farklı pazarlara erişim stratejisinin önemini ortaya koyuyor.

“Sürdürülebilirlik, öne çıkan en önemli trendlerden biri”
  • Uluslararası mobilya pazarlarında gözlemlediğiniz son trendler nelerdir?

Uluslararası mobilya pazarlarında son yıllarda belirginleşen bazı trendler, sektörümüz için önemli fırsatlar sunuyor. Öncelikle sürdürülebilirlik, öne çıkan en önemli trendlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Tüketiciler artık çevreye duyarlı ürünlere daha fazla önem veriyor. Bir diğer trend ise minimalist tasarımlar. Fonksiyonelliği ön planda tutan, sade ve modern mobilyalar, özellikle şehir yaşamının yoğun temposuna uyum sağlamak isteyen tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Tasarımlarımızda bu sade estetik anlayışına giderek daha fazla yer veriyoruz. Ayrıca akıllı mobilyalar da dikkat çeken bir diğer alan. Teknolojinin mobilyalarla entegre edildiği, fonksiyonelliği artıran çözümler büyük ilgi görüyor. Özellikle genç nesil, bu tür yenilikçi tasarımlara oldukça yatkın. Son olarak, modüler mobilyalar ve vintage ile retro tarzların yeniden popüler hale gelmesi de göz ardı edilmemeli. Tüketiciler, yaşam alanlarını ihtiyaçlarına göre uyarlayabilecekleri modüler çözümlere ve nostaljik dokunuşlara sahip mobilyalara ilgi gösteriyor. Bu trendler, Türk mobilya sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak önemli fırsatlar sunuyor. Sektör olarak bu değişimlere uyum sağlıyor ve global pazarlarda konumumuzu güçlendirmeye devam ediyoruz.