Başbakan Yardımcısı Şimşek, büyüme verisiyle ilgili olarak, ekonomide yaşanan yavaşlamanın temmuz ayına özgü olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bugün açıklanan büyüme verisini yorumladı. Şimşek verinin beklenenden düşük gelmesinin temmuz ayıyla ilgili olduğunu söyledi.
Mehmet Şimşek büyüme verileri ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi:
“2016 yılı ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 oranında büyümüştür. Yaşanan jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki zayıflamaya rağmen yılın ilk yarısında büyüme yüzde 3,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Zayıf seyreden küresel ticaret hacmi ve ticaret ortaklarımızın düşük talebi nedeniyle 2014 yılı son çeyreğinden itibaren ekonomimizde iç talep ağırlıklı bir büyüme gerçekleşmiştir. 2016 yılı ikinci çeyreğinde de iç talep büyümeye 5,2 yüzde puan katkı sağlarken net dış talep 2,1 yüzde puan negatif katkı ile büyümeyi sınırlamıştır. Özel sektör tüketiminin büyümeye katkısı 3,4 yüzde puan olmuştur. Özel sektör yatırım harcamaları inşaat yatırımlarının pozitif katkısına rağmen zayıf makine teçhizat yatırımları nedeniyle ikinci çeyrekte büyümeye sınırlı negatif katkı sağlamıştır.
Büyümenin istihdam yaratma kapasitesi yılın ikinci çeyreğinde de devam etmiştir. Ekonomimizde son bir yılda 795 bin kişiye ilave istihdam yaratılmıştır. Böylece küresel krizden sonra yaratılan istihdam 7,2 milyon kişiye ulaşmıştır.
Öte yandan, Ramazan Bayramı nedeniyle bir önceki yıla göre iki çalışma günü az olan Temmuz ayında, başarısız darbe girişiminin de etkisiyle genel koşullar zayıflamıştır. Bu durum sanayi üretimi ve ihracatta düşüşlere neden olmuştur. Ekonomide yaşanan bu yavaşlamanın kalıcı olmadığını, Temmuz ayına özgü olduğunu değerlendiriyoruz. Nitekim Ağustos ayı verilerine göre ihracatta önemli iyileşme gerçekleşmiştir.
Dünya büyümesi ve ticaret hacminin 2016 yılında tahminlerden daha zayıf gerçekleşeceği görülmektedir. Bu kapsamda, hem küresel gelişmeler hem de yurtiçi faktörler 2016 yılında büyüme hızını sınırlandırıcı etki yaratmaktadır. Bu durum dikkate alındığında ekonomimizin önümüzdeki dönemde sağlıklı ve yüksek oranlarda büyümeye devam etmesi için yurtiçi tasarruflarımızın ve yatırımlarımızın artırılması önem arz etmektedir. Yakın dönemde hayata geçirdiğimiz yatırım ortamının iyileştirilmesi, yatırımların proje bazında desteklenmesi ve Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik katılım gibi önemli düzenlemeler bu amaca hizmet edecektir.
Son dönemde ülkemizde yaşanan olaylar akabinde toplumun tüm kesimlerinde oluşan birlik ve beraberlik ortamının bize verdiği destekle, önümüzdeki dönemde yapısal reformları kararlılıkla ve hızla uygulamaya devam edeceğiz. Bu sayede, daha güçlü ve kapsayıcı büyüme hedefimize ulaşmayı amaçlıyoruz.”