Türk mobilya sektörünün uluslararası pazarda gelişimine ve yenilikçi yaklaşımlarına öncülük eden Fuga Mobilya İhracat Müdürü İzer Eskinazi, mobilya röportajlarının bu sayıdaki konuğu oldu. Eskinazi; sektörün güncel durumu, ana ihracat pazarları, yeni ve yükselen pazarları, tasarım ve stil özellikleri, ihracat sürecinde karşılaşılan zorluklar ve Türk ağaç işleme makine sektörünün gelişimi hakkında önemli bilgileri bizimle paylaştı.

Türk mobilya sektörü, son yıllarda gösterdiği performans ile uluslararası alanda bir evrim yaşayarak başarısını her geçen gün daha da pekiştirmeye devam ediyor. Sektör için en önemli ihracat pazarlarının genellikle Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Orta Doğu ülkelerinin olduğunu dile getiren Fuga Mobilya İhracat Müdürü İzer Eskinazi; “Bu pazarlarda Türkiye, genellikle yüksek kaliteli ve rekabetçi fiyatlı ürünleriyle başarılı bir performans sergiliyor” dedi.

Türk mobilya sektörünün güncel durumu ile ilgili rakamsal verileri bizimle paylaşır mısınız?

Türk mobilya sektörü, dünya mobilya pazarından yüzde 2,2 pay alıyor. Mobilya ihracatımız ise yaklaşık yüzde 25 arttı ve 4,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. En çok ihracat yapan ülkeler sıralamasında ilk beşte yer alıyoruz. Yaklaşık 200 ülkeye Türk mobilyasının gücünü ulaştıran ve dünya mobilya sektörünün üretim üslerinden ilk üç sırasında yer alan Türkiye mobilya sektörü, 2022’nin ilk dört ayında ortalama yüzde 30 artış gösterdi. 2023’te sektör için hedeflenen 6 milyar dolar sınırını aşma vizyonuyla çalışan sektör, özellikle ihracat potansiyelini uluslararası fuarlarla geliştiriyor. Türkiye’de sektörün 2023 haziran ayı ihracat rakamlarına göre; değer bazında en önemli pazar Irak oldu. İsrail ise Irak’ın ardından ikinci sırada yer aldı. İlk 10 ülke arasında en çok ihracat artışı yüzde 7,7 ile Irak’a gerçekleştirildi. 2023 yılı haziran ayı değer bazında 25. sırada yer alan KKTC’ye gerçekleştirilen ihracat ise yaklaşık yüzde 20,1 oranında azalış göstererek 6 milyon 803 bin dolar oldu.

Türk mobilya sektörünün en önemli ihracat pazarları hangileri? Türkiye’nin bu pazarlardaki performansı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türk mobilya sektörü için en önemli ihracat pazarları genellikle Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Orta Doğu ülkeleri. Bu pazarlarda Türkiye, genellikle yüksek kaliteli ve rekabetçi fiyatlı ürünleriyle başarılı bir performans sergiliyor. Avrupa Birliği ülkeleri, Türk mobilya ihracatının en büyük pazarı konumunda. Özellikle; Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde Türk mobilya ürünleri oldukça rağbet görüyor. Türkiye, bu pazarlarda kaliteli ürünleri ve çeşitliliğiyle rekabet avantajı elde ediyor. Amerika Birleşik Devletleri de bir diğer önemli ihracat pazarımız. Türkiye, Amerika pazarında tercih edilen mobilya üretimiyle başarılı bir performans sergiliyor. Özellikle tasarım ve yenilikçilik konusunda Amerikan tüketicilerinin beğenisini kazanıyor.  Orta Doğu ülkeleri de elbette Türk mobilya ihracatı için önemli bir pazar. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerde, Türk mobilya ürünleri sıkça talep görüyor. Türkiye, Orta Doğu pazarında sunduğu geniş ürün yelpazesi ve hızlı teslimat avantajıyla da başarı elde ediyor. Genel olarak, Türk mobilya sektörü ihracatta başarılı bir performans sergiliyor diyebiliriz. Türk mobilyaları; kaliteli işçilik, rekabetçi fiyatlar ve çeşitlilik avantajıyla uluslararası pazarlarda tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Ancak sürekli değişen küresel ekonomik koşullar ve rekabetin artması, sektörün performansını etkileyebiliyor. Türkiye’nin ihracat pazarlarında müşteri ihtiyaçlarını dikkate alarak pazarlama stratejilerini güncellemesi ve ürün kalitesini koruması önemli.

“Türkiye mobilya sektörü yönünü önemli pazarlara çeviriyor”

Türkiye güçlü olduğu pazarlarda rekabet avantajını sürdürmek için ne tür çalışmalara imza atıyor?

Türkiye mobilya sektörü yakaladığı ürün çeşitliliğiyle, yönünü büyük, yeni ve önemli pazarlara çeviriyor. Dünyanın en büyük üreticilerinden birisi olmamızda Türkiye’nin dört bir yanına yayılan 40 bini aşkın üreticimizin büyük payı var. Şu anda üretici firmalar olarak ihracat odaklı çalışıyor ve hem ürün kalitesini hem de tasarımlarını sürekli olarak geliştiriyoruz. Dünyada ürün çeşitliliğiyle her alanda üretim gerçekleştirebilen dört ülke var. Bunlar da ABD, Çin, İtalya ve Türkiye. Çevreyi en az kirleten sektör olarak sıfır karbon salınımını önemsiyoruz. Bununla birlikte işçisini önemseyen, istihdam sağlayan ve gelir dağılımını eşit dağıtan bir yapımız var. Bu sayede yerel kalkınmaya da önemli bir destek sunuyoruz.

Türk mobilya sektörünün en önemli rakipleri hangi ülkeler?

Türk mobilya sektörünün en önemli rakipleri genellikle; Çin, İtalya, Almanya, Polonya, İspanya, Fransa, Hindistan, Vietnam, Malezya ve Brezilya gibi ülkeler. Bu ülkeler mobilya üretiminde kaliteli ürünler sunarken, rekabetçi fiyatlarla faaliyet gösteriyor ve dünya çapında müşteri ağlarına sahip oluyorlar. Türk mobilya sektörü, bu ülkelerin güçlü rekabetiyle karşılaşarak yenilikçi ürünler, tasarımlar ve pazarlama stratejileri geliştirerek uluslararası pazarda başarılı bir konum elde etme yolunda çalışmalarını sürdürüyor.

“Sektörün son trendleri; sürdürülebilirlik, işlevsellik ve şık tasarımlar”

Uluslararası mobilya pazarlarında gözlemlediğiniz son trendler nelerdir?

Sürdürülebilir Tasarım: Mobilya üretiminde çevre dostu ve sürdürülebilir malzemelere olan ilgi giderek artıyor. Tüketiciler, geri dönüştürülmüş ahşap gibi geri dönüştürülmüş veya doğal malzemelerden yapılmış mobilyaları talep ediyor.

Minimalizm ve Sadelik: Minimalist ve modern tasarımlar popülerlik kazanıyor. Temiz çizgiler, nötr renkler ve sade formlar, sade ve modern bir estetik arayan birçok tüketici tarafından tercih ediliyor.

Cesur ve Canlı Renkler: Mobilya pazarında hala nötr tonlar hakim olsa da, cesur ve canlı renklere yönelik büyüyen bir eğilim de var. Bu trend özellikle vurgulu sandalyelerde ve kırlentlerde görülüyor.

Genel olarak, uluslararası mobilya pazarlarındaki trendler, tüketicilerin değişen yaşam tarzlarına hitap eden sürdürülebilir, işlevsel ve şık tasarımlara yönelik bir tercihi yansıtıyor.

“Türk mobilya sektörü genellikle özgün tasarımlarıyla tanınıyor”

Türk mobilya sektörünün uluslararası arenada hangi tasarım ve stil özellikleriyle öne çıktığını düşünüyorsunuz?

Türk mobilya sektörü, uluslararası arenada öne çıkan birkaç tasarım ve stil özelliğine sahip. Öncelikle, Türk mobilya sektörü özgün tasarımlarıyla tanınıyor. Türk tasarımcılar, geleneksel ve modern unsurları bir araya getirerek benzersiz ve estetik olarak çekici mobilya parçaları üretme konusunda uzmanlar. Türk mobilya sektöründe handmade (el yapımı) ürünler oldukça önemli bir yer tutuyor. El işçiliği, detaylara verilen önem ve göze çarpan işçilik kalitesi, Türk mobilyasını diğer ülkelerden ayıran bir özellik. Mobilyaların el yapımı olması, her bir ürünün özgün olmasını ve kalite standartlarının yüksek olmasını sağlıyor. Ayrıca, Türk mobilya tasarımlarında çeşitlilik ve renklilik göze çarpıyor. Türk kültüründe zengin bir miras bulunması, mobilya tasarımlarının da bu çeşitlilikten etkilenmesine sebep oluyor. Geleneksel desenler, renkler ve dokular kullanılarak, mobilyalara karakter ve canlılık katılıyor. Son olarak, Türk mobilya sektöründe işlevsellik de önemli bir rol oynuyor. Türk mobilya tasarımları, kullanım kolaylığı ve pratiklik üzerine odaklanarak, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Estetiğin yanı sıra, mobilyaların fonksiyonel ve kullanışlı olması da Türk mobilyalarının uluslararası arenada öne çıkmasını sağlıyor. Genel olarak; Türk mobilya sektörü özgün tasarımları, el yapımı ürünleri, çeşitlilik ve renklilik ve işlevsellik gibi özelliklerle uluslararası arenada dikkat çeken bir sektör diyebiliriz. Bu özellikler, Türk mobilyalarının tüm dünyada tercih edilen bir seçenek haline gelmesini de sağlıyor.

“Tüketici taleplerini anlamak için düzenli olarak pazar araştırmaları yapılıyor”

Tüketici taleplerindeki değişikliklere uyum sağlamak için tasarım ve üretim süreçlerinizi nasıl adapte ediyorsunuz?

Pazar Araştırması: Tüketici taleplerini anlamak için düzenli olarak pazar araştırmaları yapılıyor. Bu araştırmalar; tüketici tercihlerini, trendleri ve beklentileri belirlemek için kullanılıyor. Bu bilgiler, tasarım ve üretim süreçlerinde değişiklikler yapmak için temel oluşturuyor.

Müşteri Geri Bildirimleri: Müşterilerden gelen geri bildirimler, ürünlerin ve hizmetlerin iyileştirilmesi için önemli bir kaynak. Müşteri geri bildirimleri, tasarım ve üretim süreçlerindeki eksiklikleri veya iyileştirme fırsatlarını belirlemek için kullanılıyor. Bu geri bildirimler, ürünlerin özelliklerini, kalitesini veya kullanılabilirliğini değiştirmek için de kullanılabilir.

Esnek Üretim Süreçleri: Esnek üretim süreçleri, talep değişikliklerine hızlı bir şekilde uyum sağlamak için önemli. Üretim hattının esnekliği, yeni ürünlerin veya varyasyonların hızlı bir şekilde üretilmesine olanak tanıyor. Bu, tüketici taleplerine daha hızlı yanıt verme ve rekabet avantajı elde etme imkanı da sağlıyor.

“Son teknolojiye sahip Türk ağaç işleme makineleri yüksek verimlilik sağlıyor”

Türk ağaç işleme makinelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretiminizin ne kadarlık bir bölümünü yerli makinelerle sağlıyorsunuz?

Türk ağaç işleme makineleri, genellikle yüksek kaliteli ve dayanıklı makineler olarak değerlendiriliyor. Türkiye, ağaç işleme makine sektöründe uzun bir geçmişe sahip ve bu alanda birçok başarılı üretici bulunuyor. Türk ağaç işleme makineleri, genellikle son teknolojiye sahip, yüksek verimlilik ve hassasiyet sağlıyor. Ayrıca, geniş bir ürün yelpazesine sahipler ve farklı ihtiyaçlara uygun, çeşitli makineler sunuyorlar. Türk ağaç işleme makineleri genellikle rekabetçi fiyatlarla sunuluyor. Bu da müşterilere maliyet avantajı sağlıyor. Sonuç olarak, Türk ağaç işleme makineleri genellikle; kaliteli, dayanıklı, verimli ve rekabetçi fiyatlı olarak değerlendirilebilir.

Sektörün yükselen pazarları

Sektörünüzdeki yeni ve yükselen pazarlar hangileri?

Asya-Pasifik Bölgesi: Hızlı ekonomik büyüme ve artan gelir seviyeleriyle birlikte büyük bir potansiyele sahip durumda. Özellikle Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkeleri, mobilya talebinde büyük bir artış yaşıyor.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika: Artan nüfus, yükselen gelir seviyeleri ve turizm sektöründeki büyümeyle birlikte mobilya talebinde artış gösteriyor. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerde büyük bir potansiyel bulunuyor.

Latin Amerika: Artan gelir seviyeleri, kentselleşme ve büyüyen orta sınıfın etkisiyle mobilya talebinde büyüme yaşıyor. Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Şili gibi ülkeler, bu bölgedeki potansiyel pazarlar konumunda.

Afrika: Hızlı nüfus artışı, kentsel büyüme ve artan gelir seviyeleriyle birlikte mobilya talebinde büyüme potansiyeline sahip. Özellikle; Nijerya, Güney Afrika, Kenya ve Fas gibi ülkelerde mobilya sektöründe büyüme bekleniyor.

Bu pazarlara, mobilya sektöründe büyüme potansiyeli olan yeni ve yükselen pazarlar diyebiliriz. Ancak, her pazarın kendine özgü zorlukları ve fırsatları var. Bu pazarlara giriş yaparken yerel kültürü, tüketici tercihlerini ve rekabeti dikkate almak önemli.

Ticaret engelleri, ihracatçıların uluslararası pazarlara erişimini sınırlayabiliyor”

İhracat süreçlerinde karşılaştığınız ticaret engelleri nelerdir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir?

İhracat süreçlerinde karşılaşılan ticaret engelleri çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. İşte yaygın olarak karşılaşılan bazı ticaret engelleri:

Gümrük Tarifeleri ve İthalat Kotaları: Bir ülke diğer ülkelerden gelen ürünlere, gümrük tarifeleri veya ithalat kotaları uygulayabiliyor. Bu, ihracatçıların ürünlerini daha pahalı hale getiriyor veya sınırlıyor.

Ticaret Engelleri ve Ticaret Kısıtlamaları: Bazı ülkeler, belirli ürünlerin ithalatını yasaklayabiliyor veya kısıtlayabiliyor. İhracatçıların bu ürünleri hedef pazarlara satmasını engelliyor.

Teknik Engeller: Bazı ülkeler teknik standartlar, sertifikasyon gereksinimleri veya uygunluk değerlendirmeleri gibi teknik engeller uygulayabiliyor. Bu, ihracatçıların ürünlerini hedef pazarlara uygun hale getirmek için ek maliyet ve zaman harcamasına neden olabiliyor.

Ticaret Finansmanı: İhracatçılar, uluslararası ticaret finansmanı sağlamak için bazı zorluklarla karşılaşabiliyor. Özellikle yeni veya küçük ölçekli ihracatçılar için finansman bulmak zor olabiliyor.

Kültürel ve Dil Engelleri: Farklı ülkeler arasında kültürel farklılıklar ve dil engelleri, ihracatçıların hedef pazarlarda başarılı olmasını zorlaştırabiliyor. İletişim ve pazarlama stratejileri bu engelleri aşmak için önemli bir etken.

Lojistik ve Taşımacılık: Uluslararası taşımacılık ve lojistik süreçleri karmaşık olabiliyor. Gümrük prosedürleri, nakliye maliyetleri ve teslimat süreleri gibi faktörler, ihracatçıların ürünlerini hedef pazarlara ulaştırmada zorluklar yaşamasına neden olabiliyor.

Bu ticaret engelleri, ihracatçıların uluslararası pazarlara erişimini sınırlayabiliyor ve ihracat süreçlerini karmaşıklaştırabiliyor. Ancak, doğru stratejiler, iş birlikleri ve uluslararası ticaret anlaşmaları, bu engellerin üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.