Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Son birkaç yıldır Avrupa’da en çok marka başvurusu yapılan ülke konumundayız. Geçtiğimiz yıl patent başvurularımız 5 bini geçti.
Uluslararası Buluşçular Birliği Federasyonu (IFIA) himayeleri altında ve Türk Patent Enstitüsü (TPE) ev sahipliğinde düzenlenen İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı Ödül Töreninde Işık, fuarın lokasyon itibarıyla dünyanın merkez şehirlerinden İstanbul’da gerçekleştirilmesinin son derece isabetli bir karar olduğunu anlattı.
“Ülkemizde yapılan patent başvurularının yarısının İstanbul’dan yapılıyor olması, bu şehrin hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, sınai mülkiyet alanındaki dinamizmini de açıkça ortaya koyuyor” diyen Işık, bu tür uluslararası fuarların, sadece buluşları görünür kılma ve ticarileştirme imkanı sağlama fonksiyonuyla değil, toplumun bu alandaki farkındalığını artırma açısından da büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Türkiye’nin, her geçen gün bilgi üretimi, bilgiyi ticarileştirme, teknoloji geliştirme, küresel markalar oluşturma gibi konular üzerinde daha fazla yoğunlaşan bir ülke olduğunu ifade eden Işık, yeni dönemin en kritik konularından birinin de fikri ve sınai mülkiyet hakları olduğunu, işletmeler için fikri sermayenin, fiziki varlığın çok daha ötesinde bir anlam taşıdığı bir dünyada yaşandığını söyledi.
Bakan Işık, özellikle 1980’li yıllardan sonra gelişmiş ülkelerde, işletmelerin sermaye yapılarında maddi varlıklardan gayri maddi varlıklara doğru hızlı bir dönüşüm yaşandığına işaret ederek, “Teknoloji yoğun sektörlerde marka değeri çok yüksek firmalar zuhur etti, ediyor. Apple, Google, Samsung, Microsoft gibi şirketlerin marka değerleri, dünya üzerinde çok sayıda ülkenin gayri safi yurt içi hasılasından daha büyük bir değer taşıyor” dedi.
Patent başvuruları açısından son 20 yılda en fazla artış gösteren 5 sektörü, bilgisayar teknolojileri, dijital iletişim, elektrikli makineler, ölçme aletleri ve tıbbi teknolojiler olarak şeklinde sıralayan Işık, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki patent, tasarım, marka başvurularını artırmaya büyük önem veriyoruz” diyen Işık, başvurular açısından 2002’den bu yana çok sevindirici gelişmeler yaşandığını aktararak, Türkiye’nin son birkaç yıldır Avrupa’da en çok marka başvurusu yapılan ülke konumunda olduğunu dile getirdi.
Patent başvurularının geçen yıl 5 bini geçtiğini aktaran Işık, toplumun, iş dünyasının ve özellikle de KOBİ’lerin fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda bu bilinci kazanmasını önemsediklerini ifade etti.
Işık, Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporuna göre, Türkiye’nin dünyada patent başvurularında 15, marka başvurularında 6 ve tasarım başvurularında ise 4. sırada yer aldığını belirtti.
Başvuruların artmasını, önemli ancak yeterli bulmayan Işık, başvuruların raflarda kalmaması ve ticarileşmesinin büyük önem taşıdığını, üretilen sınai mülkiyetlerin hızla sanayiye aktarılması, böylece daha fazla ekonomik ve sosyal fayda üretilmesi gerektiğine işaret etti.
Bakan Işık, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda, Hükümetimizin 2016 yılı Eylem Planı kapsamında ilk 6 ayda tamamlanacak eylemler arasında yer alan Sınai Mülkiyet Kanunu, Bakanlığımızın en öncelikli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Sanayimizin, iş dünyasının, üniversite camiasının ve tüm paydaşların görüşlerini, katkılarını aldık ve kanun tasarısı taslağını oluşturduk. Bu tasarı taslağını geçtiğimiz hafta Ekonomi Koordinasyon Kurulunda görüştük. Taslağımızı bundan sonraki ilk Bakanlar Kurulunda sunmayı, hemen arkasından da TBMM’ye sevk etmeyi planlıyoruz. Bu kanun tasarısı taslağını inşallah, önümüzdeki birkaç ay içinde yasalaştırmayı hedefliyoruz. Böylece tüm sınai mülkiyet bileşenlerine yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Özellikle patentlerle ilgili reform niteliğinde çok önemli değişiklikleri bu tasarı taslağı kanunlaştığında gerçekleştirmiş olacağız.”
Işık, yeni düzenlemelerle üniversitelerin artık patent konusunda elini çok daha fazla taşın altına koyacağına dikkati çekerek, 193 üniversiteye sahip olan Türkiye’nin bu potansiyelini buluş ve yenilik üretmeye kanalize etmesinin zorunluluk olduğunu söyledi.
Üniversitelerle akademisyenlerin, buluş ve patent başvurusu yapma konusunda daha aktif hale getirildiğinde bunun çarpan etkisi çok daha büyük olacağını vurgulayan Işık, “Öte yandan, patentlerin yanı sıra, marka, tasarım ve coğrafi işaretlerle ilgili de tescil süreçlerini kısaltıcı ve kolaylaştırıcı birçok düzenlemeyi uygulamaya koyacağız” diye konuştu.
Borsa İstanbul bünyesinde Patent Pazarı
Türkiye’de patentlerin yatırıma ve bir nevi sermayeye dönüşmesi, ticari bir meta olarak alınıp satılması için de çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Işık, buluşçularla yatırımcıları bir araya getiren Teknoloji Transfer Platformunu hayata geçirdiklerini anımsattı.
Işık, bu yıl içinde Borsa İstanbul bünyesinde Patent Pazarını da kuracaklarını belirterek, böylece, patentlerin stratejik olarak kullanımını çok daha farklı boyutlara taşımış olacaklarını söyledi.
Patentlerin ticarileşmesi amacıyla bazı teşvik edici mekanizmaları da hayata geçirdiklerini anlatan Fikri Işık, sözlerini, “Patentlerin lisanslanması veya satışı sonucunda elde edilen kazançların ve yine patentli buluşun üretime tabi tutularak pazarlanması sonucunda elde edilen kazançların yüzde 50’si için Kurumlar Vergisi almıyoruz. Ayrıca lisans ve devir işlemlerini de Katma Değer Vergisinden muaf tutuyoruz. Yenilik yapmak için kafa yoran buluşçularımız için, biz de en iyi ortamı ve en iyi koşulları meydana getirmek için kafa yoruyoruz” diye tamamladı.
30 altın, 40 gümüş ve 50 bronz madalya verilen törende ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’a IFIA Başkanı Alireza Rastegar tarafından “Memoriyıl Madalya” takdim edildi.