Elektrik motorları günümüz teknolojisinde, sanayi ve yan sanayi sektöründe merkezi bir rol üstleniyor. Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren firmaların sayısı ve dünyadaki rekabet durumu dikkate değer bir gelişme gösteriyor. Bu bağlamda, yan sanayinin önemi ve üzerine düşen görevler, günümüzde daha da belirginleşiyor.

Yan sanayi, ana sanayiye hayati destekler sağlayarak ekonomik büyümeyi ve sürdürülebilirliği şekillendiriyor. Türkiye’deki elektrik motorları sektörü, yan sanayinin gelişimi, yerel ve küresel düzeyde rekabet gücünü artırma, üretim süreçlerini iyileştirme ve yeni teknolojilere adaptasyon gibi kritik roller üstleniyor. Yan sanayideki gelişimin, kaliteli parçaya daha uygun maliyetler ile yerel olarak ulaşılmasına imkan sağladığına değinen Elektrik Motorları Sanayicileri Derneği (EMOSAD) Genel Sekreteri Barış Tuğrul Ertuğrul; “Bu durum sayesinde o bölgenin kalkınması ve büyümesi mümkün oluyor” dedi.

Elektrik motorları teknolojisi makine sektörünün en önemli gündem maddelerinin başında geliyor. Öncelikle Türkiye’deki elektrik motorları sektörü hakkında bilgi verebilir misiniz? Sektörde kaç firma bulunuyor? Genel ticaret hacmi nedir?

Sanayide kullanılan elektriğin büyük bir kısmı, endüstriyel motorlar aracılığıyla tüketiliyor. Bu nedenle elektrik motor sektörü oldukça önemli bir konuma sahip. Türkiye alçak gerilim endüstriyel elektrik motoru üretimi konusunda önde gelen ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizde büyük bir çoğunluğu EMOSAD derneğimize üye olan, 20 civarında belirli büyüklüğün üstünde firma bulunuyor. Türkiye genelinde her yıl 3 milyon adete yakın endüstriyel motor, bu firmalar aracılığıyla üretiliyor. Bu motorların büyük bir çoğunluğu yerli pazarda kullanılırken, bir kısmı da ihraç ediliyor. Türkiye endüstriyel motor pazar büyüklüğü 200-300 milyon dolar civarlarında.

“Güncel teknoloji ile enerji verimli motor üretimi gerçekleştiriliyor”

Globalde elektrikli motor sektörünün liderleri hangi ülkeler? Bizim bu ülkelerle rekabetimiz ne seviyede?

Avrupa Birliği; Almanya, İsviçre, İsveç, İtalya, Fransa, Polonya başta olmak üzere, Amerika, Çin, Brezilya ve Japonya, bu sektöre liderlik eden firmaların olduğu ülkeler konumunda. Türkiye de Avrupa Birliği ile aynı regülasyonları ve standartları takip ediyor. Güncel teknoloji ile enerji verimli motor üretimi de gerçekleştiriliyor. Bu sayede küresel oyuncularla kısmen rekabet edebiliyor. Türkiye’deki üreticiler Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi pazarının ilk 10 firması içinde yer alabiliyorlar.

“Ana sanayilerdeki bilgi birikimi, çalışmalar sırasında yan sanayilere de aktarılıyor”

Yan sanayi ile ana sanayi arasındaki iş birliği ve ortaklıklar, inovasyon ve teknolojik gelişim açısından nasıl bir rol oynuyor?

Yüksek enerji verimli motorlar için yine enerji verimliliğine katkı sağlayan (enerji verimli rulman, yüksek mıknatıslanma özellikli elektriksel saclar, vb.) hammadde ve komponentlere ihtiyaç duyuluyor. Bu tür ürünlerin geliştirilmesi için ana sanayi ve yan sanayiler birlikte çalışıyorlar. Bu sayede tüketicilerin ihtiyaç duydukları yüksek enerji verimli ürünler ortaya çıkartılıyor. Ana sanayilerde bulunun bilgi birikimi bu çalışmalar sırasında yan sanayilere de aktarılabiliyor. Bu ortak çalışmalar sayesinde ortaya çıkan sinerji gelişimin daha hızlı ve müşterilerin beklentilerini karşılayacak şekilde çıkmasına olanak tanıyor.

“Covid-19 pandemisiyle yerel tedarik zincirlerinin önemi, daha fazla ortaya çıktı”

Yan sanayinin gelişimi, yerel ve küresel ekonomik büyümeyi nasıl etkiliyor?

Günümüzde yan sanayiler, ana sanayiler ile oldukça yakın çalışıyorlar. Bu sayede çok daha düşük üretim zamanlarına ulaşılıyor. Covid-19 pandemisi sırasında yerel tedarik zincirlerinin önemi, daha fazla ortaya çıktı. Artan lojistik maliyetleri, nihai ürün maliyetlerini etkileyen noktalara ulaştı.  Yan sanayinin gelişimi, uygun kalitedeki parçaya daha uygun maliyetler ile yerel olarak ulaşılmasına imkan tanıyor. Bu sayede o bölgenin kalkınması ve büyümesi de mümkün oluyor.

“Üniversitelerde, akıllı cihazları yönetecek nitelikli personel eğitimine daha fazla ağırlık verilmeli”

Dünya’da en gelişmiş yan sanayiye sahip ülkeleri göz önüne aldığımızda, Türkiye’nin eksik ve geliştirilmesi gereken tarafları neler?

Her geçen gün ürünler daha karmaşık, kompleks ve entegre sistemlere doğru evriliyor. Günümüzde tekil bir ürün verimliliği kavramının yerini, komple sistem verimliliği kavramı aldı. Bu karmaşık sistemlerin komponentlerini üretmek için daha hassas ve yetenekli işleme tezgahlarının gerekmesinin yanı sıra, çok daha fazla know-how gerekiyor. Bu bilgiye sahip yetenekli çalışanlara çok daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Gelişmiş ülkelerde üniversite ve sanayi iş birlikleri oldukça yüksek seviyede. Sanayilerin içinde eğitim kurumları, üniversitelerin içinde de ana sanayilere ait kürsüler ve laboratuvarlar bulunuyor. Bu sayede hem gelecekte ihtiyaç duyulacak personellerin yetişmesi sağlanıyor hem de inovatif çözümler geliştiriliyor. Türkiye’de de sanayi üniversite iş birliği programları bulunuyor. Fakat bunların iş birliği seviyesinin gelişmiş ülkelerdeki modele doğru evrilmesi gerekiyor. Üniversitelerde akıllı cihazları yönetecek algoritmaları tasarlayacak nitelikli personel eğitimine daha fazla ağırlık verilmesi de gerekiyor.

Yan sanayi firmalarının büyüme ve gelişme süreçlerinde karşılaştıkları finansman ve yatırım zorlukları neler?

Teknolojinin hızla gelişmesi üretimde kullanılan ekipmanların da sürekli değişmesi ihtiyacını doğuruyor. Bu ekipmanların günümüzün gerektirdiği koşullar doğrultusunda yenilenmesi için, yüksek miktarlarda sermaye gereksinimi ortaya çıkıyor. Yüksek enflasyon ortamlarında artan kredi maliyetleri, yatırım geri dönüş sürelerini olumsuz yönde etkiliyor. Yatırım için gereken finansmana erişimde zorluklar yaşanıyor. Bu olumsuz unsurlar, yatırım kararlarının ertelenmesine ve teknolojik değişimin gerisinde kalınmasına yol açabiliyor.

“Hızlı teknolojik değişim, yan sanayilerin de buna uyum sağlaması ihtiyacını ortaya çıkarıyor”

Elektrik motorları sektöründeki teknolojik yeniliklerin ve dijital dönüşümün yan sanayi üzerindeki etkileri nelerdir?

Eko-tasarım regülasyonları gereği endüstriyel elektrik motorlarının sağlaması gereken minimum enerji verim değerleri ve sınıfları sürekli artıyor. Bu yüksek enerji verim seviyelerine ulaşmak için motorlarda yaygın olarak kullanılmakta olan asenkron sincap kafesli motor yapısı artık yeterli olmuyor. Bu nedenle daimi mıknatıslı ya da senkron relüktans topolojinde senkron motorlara ihtiyaç duyuluyor. Söz konusu yeni nesil yüksek verimli motorların çalışması için elektronik kontrol sistemlerine (sürücü) de gereksinim bulunuyor. Bu hızlı teknolojik değişim, yan sanayilerin de buna adapte olması ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Yenilikçi üretim teknolojileri ve güç elektroniği alanında bilgi sahibi nitelikli personele de ihtiyaç duyuluyor. Motorların yeniden sarılması da motorların verim seviyelerinin düşmesine neden oluyor. Bu nedenle yeniden sarım işlemleri azalıyor. Bu da bobinaj işlemi yapan küçük kuruluşları bir miktar etkiliyor.