Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. Zeybekci burada yaptığı konuşmada “Türkiye’de pozitif dönemlerin başlayacağını belirterek “Türkiye bir fırsatlar ülkesidir. Sıkıntılar bölümü sürdürebilir değil ama fırsatlar bölümü sürdürebilir” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul’da uluslararası yatırımcılarla istişare toplantısına katıldı. Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) düzenlediği toplantıya katılan Bakan Zeybekci, burada önemli açıklamalarda bulundu. Uluslararası yatırımcılara seslenen Zeybekci, Türkiye’de önümüzdeki dönemde pozitif bir dönem başlayacağını belirterek, “2016 yılının üçüncü çeyreğinde yaşadığımız eksi büyümeden sonra son çeyrekte yüzde 5’lik bir büyümeyle yıllık yüzde 2,9 bir büyümeyi gerçekleştirdik. 2016 yılında her şeye rağmen gerek yatırım teşviklerimizde ve yatırım ortamının iyileştirilmesinde gerekse ihracatımıza vermiş olduğumuz desteklerimizle başlattığımız 2017 yılı ihracat seferberliğinin olduğu bir yıl olacaktır ve 2017 yılı Türkiye için ihracata dayalı büyümenin sürdürülebilir ve öngörülebilir şekilde devamlı hale geldiği bir yıl olacaktır. Devamı da gelecektir diye başlattığımız bütün tedbirleri hayata geçirdik. 2017 yılında Bunu görmeye başladık. 2017 yılının birinci çeyreğinde yüzde 2,2’lik bölümünü ihracattan almış olduğumuz yüzde 5’lik büyümeyi yakaladık. 2017 yılının ikinci çeyreğinde bundan daha iyi bir büyüme bekliyoruz, yine ihracatın doğrudan vermiş olduğu destekle. Üçüncü çeyrekte de 2016 yılındaki işgal girişiminin arkasından gelen eksi büyümeden dolayı baz etkisiyle yüzde 7’nin üzerinde bir büyüme ve dördüncü çeyrekte Türkiye’de ihracatın büyümeye verdiği katkıyla son derece pozitif bir dönem başlayacak. Bunu sürdürülebilir hale getireceğiz. Yapılması gereken her şeyi yapacağız” dedi.
“Türkiye bir fırsatlar ülkesidir”
Türkiye’nin bir fırsatlar ülkesi olduğunun altını çizen Zeybekci, “İbni Haldun’un dediği gibi coğrafya bir kaderdir. Çok pozitif fırsatlar yaratan kaderin coğrafyası kaderi olan bir coğrafyanın da orta yerinde olan bir ülke. Bir çok sıkıntının yaşandığı da bir bölge burası. Sıkıntılar bölümü sürdürebilir değil ama fırsatlar bölümü sürdürebilir. Ve rahatsızlıklarımızı sıkıntılarımız biliyoruz. Ne yapmamız gerektiğini de biliyoruz. Ama dostlarımızın bizi anlamak ilgili sıkıntısını da anlıyoruz ve biliyoruz. Bu, dünyanın en kanlı en tehlikeli örgütüyle mücadele ederken belki şöyle bir ikilim de yaşıyoruz; yaşadığımız durumun ciddiyetini vahametini bildiğimiz için dostlarımız da bizi anlıyorlardır bunun farkındadır diye varsayımla hareket ederek bazı şeyler yaparken anlatmayı ıskaladığımız anlatmayı ihmal ettiğimiz bölümlerde dostlarımızın anlayamadığını da görüyoruz” diye konuştu.
“AB tam üyelik sürecini vazgeçilmez bir hedef olarak görüyoruz”
Bakan Zeybekci, AB üyeliğiyle de ilgili açıklamalarda bulundu. Zeybekci, birinci hedefin AB’nin sahip olduğu tüm standartları Türkiye’ye taşımak olduğunu belirterek, “AB tam üyelik sürecini vazgeçilmez bir hedef olarak görüyoruz. Birinci hedefimiz AB’nin sahip olduğu tüm standartlarımızı insanımıza sağlamak. Benim için vazgeçilmez hedef; AB standartlarını tutturmak” dedi.
OHAL konusu
Türkiye’nin tam yatırabilir bir ülke olacağını vurgulayan Zeybekci, “Tam anlamıyla yatırım yapılması gereken bir ülke olacak. İlk fırsatta OHAL’in gerekliliklerini ortadan kaldırmak ve normal bir döneme geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bir an önce Türkiye normal bir yapıya dönmeli” şeklinde konuştu.
Gümrük Birliğinin güncellenmesi
Zeybekci, AB ile yapılması planlanan gümrük birliğinin güncellenmesi konusuyla ilgili olarak ta şunları kaydetti: “Gümrük birliğini güncellenmesini sanki Türkiye’ye sağlanacak bir hediye, bir bağış olarak gördüklerini görüyoruz. Bir yıl süren etki değerlendirme çalışmasını AB bağımsız bir kuruluşa Türkiye olarak biz de bağımsız bir kuruluşa yaptırdık.
Gümrük birliğinin hizmetler, kamu alımları, tarım, gıdayı ve elektronik ticareti kapsayacak şekilde genişlemesinin iki tarafa etkilerinindeğerlendirdik. Böyle bir şey gerçekleştiğinde şu anda 150 milyar doların üzerinde olan dış ticaret hacmimiz, bir buçuk yıl içinde 200 milyar dolara, 5 yıl içerisinde de 300 milyar dolara çıkıyor. Bakın Türkiye’nin ihracatı demiyorum. Dış ticaret hacmimiz diyorum. Bu şekildeki gümrük birliğinin güncellenmesi tek başına AB’nin kişi başına düşen milli gelirine olumlu katkıda bulunuyor. Türkiye tek başına AB’nin toplam büyümesine etki ediyor”.