Türkiye’nin doğa turizmi açısından öne çıkan bölgelerinden Karagöl-Sahara Milli Parkı, Artvin’in Şavşat ilçesinde yer alıyor. Göl ve yayla ekosistemini bir arada sunan park, zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve kültürel dokusuyla dikkat çekiyor. 1994 yılında milli park ilan edilen bölge, dört mevsim boyunca doğa yürüyüşü, kamp, kuş gözlemi ve kültürel etkinlikler için çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Ladin ormanlarıyla çevrili Karagöl ve geniş çayırlara sahip Sahara Yaylası, bölgeyi hem doğal hem de sosyo-kültürel açıdan önemli bir konuma taşıyor.
Artvin’in Şavşat ilçesi sınırlarında yer alan Karagöl Sahara Milli Parkı, etkileyici doğa manzaraları, zengin orman dokusu ve kültürel zenginlikleriyle Doğu Karadeniz’in öne çıkan koruma alanları arasında yer alıyor. 1994 yılında milli park statüsü kazanan bölge, adını taşıyan Karagöl ve Sahara Yaylası olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Karadeniz’in yüksek rakımlı orman ve yayla ekosistemini bir arada sunan park, doğal peyzajın yanı sıra yöre halkının yaşam kültürünü de koruyarak gelecek nesillere aktarıyor. Yüksek rakımın etkisiyle yıl boyunca serin bir iklime sahip olan Karagöl-Sahara, dört mevsim boyunca farklı renk ve atmosferlerde ziyaretçilerini karşılıyor. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında doğa yürüyüşleri, sonbaharda ise fotoğraf tutkunları için sevilen bir yer olan park, her geçen yıl daha fazla doğa severlerin ilgisini çekiyor.
Yaklaşık 3 bin 251 hektarlık bir alana yayılan milli parkın Karagöl bölümü, bin 800 metre rakımda yer alan ve ladin ormanlarıyla çevrili volkanik kökenli bir gölü kapsıyor. Sessizliği, yansımaları ve sık ağaç dokusuyla öne çıkan Karagöl, doğayla baş başa kalmak isteyenlere huzurlu bir ortam yaratıyor. Göl çevresindeki yürüyüş rotaları, özellikle sabah saatlerinde oluşan sis ve ışık yansımalarıyla benzersiz manzaralar oluşturuyor. Parkın diğer önemli bölgesi olan Sahara Yaylası ise geniş otlakları, çiçekli düzlükleri, geleneksel yayla evleri ve yaz aylarında düzenlenen kültürel etkinliklerle dikkat çekiyor. Her yıl temmuz ayında gerçekleştirilen Sahara Kültür ve Sanat Festivali ile yayla hem yerli halk hem de ziyaretçiler için kültürel bir buluşma noktasına dönüşüyor. Bu yönüyle Karagöl-Sahara Milli Parkı, sosyo-kültürel bir değer olarak da önemini koruyor.
Mikroklima etkisi sayesinde bölgede bazı endemik bitki türleri bulunuyor
Doğu Karadeniz ikliminin şekillendirdiği Karagöl-Sahara Milli Parkı’nda sarıçam, ladin, göknar ve kayın ağaçları yoğun olarak görülürken, orman altı bitki örtüsünü orman gülü, yaban mersini, eğrelti otları ve çeşitli otsu türler oluşturuyor. İlkbaharda çiçeklerle canlanan doğa, yaz aylarında yeşilin tonlarına bürünüyor. Sonbaharda ise kızıl ve sarının hakim olduğu yapraklarla adeta kartpostallık manzaralar sunuyor. Mikroklima etkisi sayesinde bölgede bazı endemik bitki türleri de yaşam alanı buluyor.
Koruma ve sürdürülebilirlik anlayışı ön planda
Karagöl-Sahara Milli Parkı, sürdürülebilir turizme verdiği önemle de öne çıkıyor. Koruma altındaki bitki ve hayvan türleriyle bilimsel araştırmalar için elverişli bir alan sunan parkta, ekosistemi bozmadan gerçekleştirilen ekoturizm faaliyetleri destekleniyor. Yerel halkın da sürece dahil olduğu bu anlayışla bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.
Yaban hayatı gözlemleri için doğal bir araştırma alanı
Kuş gözlemcileri ve yaban hayatı fotoğrafçıları için önemli bir nokta olan Karagöl-Sahara Milli Parkı, göçmen kuşlar başta olmak üzere birçok türü içinde barındırıyor. Parkta şahin, kartal, atmaca gibi yırtıcı kuşların yanı sıra ötücü türler de gözlemlenebiliyor. Karasal yaban hayatı da oldukça zengin olan bölgede boz ayı, vaşak, karaca, tilki, sincap ve porsuk gibi türler doğal ortamlarında izlenebiliyor.