Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “İthal edilen bir ürünü bir KOBİ ile eşleştirmek istiyoruz. 1000 ürün 1000 KOBİ Programı, ithal ettiğimiz bin kalem ürünü yerleştirmeyi esas alan bir projedir. Bu ürünlerin bir defaya mahsus masraflarının tasarımlarını ve Ar-Ge’lerini biz destekleyeceğiz” dedi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından Sheraton Otel’de ‘1. Kobiler ve Bilişim Kongresi’ düzenlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, kongrede yaptığı konuşmada KOBİ’lerin bilişimle, teknolojiyle, Ar-Ge ve inovasyona buluşmak zorunda olduğunu belirterek, “KOBİ’lerimizin yeni sanayi anlayışının gerektirdiği şekilde donatmamız gerekiyor. Her zaman söylüyoruz KOBİ’ler Türk ekonomisinin lokomotif unsurlarıdır diye. Bunu bir adım daha öteye götürürsek KOBİ’ler ekonominin çelik çekirdeğidir diyebiliriz. KOBİ tanımına baktığımızda Türk ekonomisinin esasen bir KOBi ekonomisi olduğunu da söyleyebiliriz. Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’u KOBİ’lerdir. Bu oran Almanya, Fransa, Güney Kore’de de bizimle aynıdır. Toplam istihdamın yüzde 76’sı katma değerin yüzde 54’ü ihracatımızın yüzde 60’nı KOBİ’lerin oluşturduğunu biliyoruz. Tüm bu rakamlar bize KOBİ’lerin ihmal edilemeyecek kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ancak Türkiye Bilişim Derneği Başkanımıza biraz serzenişte bulunmak istiyorum. Sayın Başkan salon boş. KOBİ’ler önemli diyoruz ama salon boş” diye konuştu.
“274 bin 279 işletmemize 6.7 milyar lira destek verdik”
Hiçbir koşulda Türkiye’nin en dinamik ekonomi aktörleri olan KOBİ’leri ihmal etmediklerini ve etmeyeceklerini vurgulayan Özlü, “KOSGEB’in başlattığı 0 faizle işletme kredisi kapsamında 10 Şubat ve 11 Temmuz tarihleri arasında 274 bin 279 işletmemize 6.7 milyar lira destek verdik. Kullanılan kredilerin 1,5 milyar liralık faiz gideri KOSGEB tarafından karşılandı” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta KOSGEB aracılığıyla çok önemli bir destek ve kredi paketinin müjdesini verdiklerini hatırlatan Özlü, “KOBİ gelişim destek programını ve bütçesini daha da genişlettik. Bilanço usulünde defter tutmak kaydıyla orta ve yüksek teknolojili imalat sektöründeki KOBİ’lerimizin tümü 11 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında başvurularını yapabilirler. Bu destek programı bugün konuştuğumuz KOBİ’ler ve bilişim konusunun tam olarak karşılığıdır. Çünkü biz bu programda bilişim teknolojisi alt yapısını güçlendirmek isteyen KOBİ’lere tam destek veriyoruz. Özellikle orta yüksek ve yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren KOBİ’lerimize önemli bir finansman desteği sağlıyoruz. Sizlerden isteğim KOBİ Gelişim Destek Programını ayrıntılı incelemenizdir. Projelerinizi hazırlayınız ve KOSGEB’e geliniz” açıklamasında bulundu.
TÜİK tarafından 10 gün önce açıklanan bir veriye değinen Özlü, şunları kaydetti:
“Bu veri 2017 yılına ait girişimlerde bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarıdır. Bu sonuçlar memnuniyet vericidir. Türkiye’de internet erişimine sahip girişimlerin oranı yüzde 96 seviyesine ulaşmıştır. Bu oran geçen yıl yüzde 93 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılında girişimlerin yüzde 66’sı web sayfasına sahipken 2017 yılında işletmelerin yüzde 73’ü web sayfasına sahip olmuştur. Bu büyük bir sıçramadır. 10 ve daha fazla çalışanı olan KOBİ’lerin yüzde 46’sı 2017 yılında sosyal medya uygulamalarını kullandı. Bu oran 2016 yılında yüzde 38 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu veriler bize şunu söylemektedir; KOBİ’lerimiz bilişimi seviyorlar, bilişimi benimsiyorlar, bilimin gerektirdiği imkanları kullanıyorlar. Biz bilişimi sadece web sayfasından ve sosyal medyadan ibaret görmüyoruz. Eğer yarınlara dair bir şey konuşacaksak içinde bilişim olmayan dijitalleşme olmayan teknoloji ve bilim olmayan hiçbir şey konuşamayız.”
“Yeni sanayi devrimini ve anlayışını teknoloji ve bilimin geleceğine dönük bütün hedeflerimizin merkezine koymak zorundayız”
Türkiye’de 48 milyon kişinin her gün internete bağlandığını, 47 milyon kişinin aktif olarak sosyal medyayı kullandığını bildiren Özlü, insanların yüzde 95’nin cep telefonu sahibi olduğunu, cep telefonu kullananların yüzde 75’inin akıllı telefonları tercih ettiğini, dizüstü ve masaüstü bilgisayar kullanımının ise yüzde 51 oranında olduğunu ifade etti. Özlü, “Tüm bu rakamlar bilginin girdi olarak kullanıldığını, tüm ticari girişimlerin yapısının değiştiğini göstermektedir” dedi.
“2016 yılı verilerine göre ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplam pazar hacmi 94,3 milyar liraya ulaşmış bulunuyor” diyen Özlü, “Sektörün ihracatı ise bir önceki yıla göre yüzde 32 artarak 3.1 milyar lira seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracatımızın 2 milyar liralık kısmı yazılımdan gelmiştir. Bu rakamlar elbette yeterli değildir. 4. Sanayi devriminin hayatımıza girdiğini düşünürsek bilişimde ve yazılımda büyük bir sıçrama yapmak zorundayız. Yeni sanayi devrimini ve anlayışını teknoloji ve bilimin geleceğine dönük bütün hedeflerimizin merkezine koymak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Özlü, Ağustos ayında bilişim sektör buluşmasını gerçekleştirdiklerini, bu perşembe günü ise çalıştay düzenleyeceklerini ve bilişim sektörünün cirosunu nasıl iki katına çıkarabileceklerini tartışacaklarını söyledi.
2016 yılında Türkiye’de e-ticaret pazar hacminin 17,5 milyar liraya ulaştığını kaydeden Özlü, “Birçok rapor e-ticaret pazar hacminin 2019 yılında 30 milyar liraya ulaşacağını göstermektedir. KOBİ’lerimizin e-ticaretteki pazar payı kısa zamanda 1 milyar liraya ulaşacaktır” dedi.
“1000 ürün 1000 KOBİ Programı, ithal ettiğimiz bin kalem ürünü yerleştirmeyi esas alan bir projedir”
Bakan Özlü, konuşmasına şöyle devam etti:
“KOBİ’ler için bilişim ve dijital dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluktur. Dijital ekonomiyle dost olmak barış içinde olmak gerekiyor. Türkiye sanayide dijital dönüşümü sağlayacak teknolojik altyapıya sahip bulunuyor. Bugün ithal ettiğimiz birçok ürünü yurt içinde kendimiz üretecek potansiyele girişim gücüne ve teknolojiye sahibiz. Bu nedenle KOBİ’lerimize ‘Türkiye’de yapın desteği kapın’ diyoruz. İthal edilen bir ürünü bir KOBİ ile eşleştirmek istiyoruz. 1000 ürün 1000 KOBİ programı ithal ettiğimiz bin kalem ürünü yerleştirmeyi esas alan bir projedir. Bu ürünlerin bir defaya mahsus masraflarının tasarımlarını ve Ar-Ge’lerini biz destekleyeceğiz. İthal ettiğimiz ürünler içinde öyle ürünler var ki bizim yurt içi sanayimiz ve KOBİ’lerimiz bunları rahatlıkla yapabilecek donanıma sahip. KOBİ’lerimizi bu yeni projeye teşvik etmek için özellikle KOSGEB’i imalat sanayine odaklanan bir kurum haline getirmek istiyoruz.”
“KOBİ’lerimizin uluslararası rekabette avantajı elde edebilmeleri için teknolojiden en etkin şekilde yararlanmaları gerekiyor”
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise KOBİ’lerin, üstlendikleri rol ve ülkeye sağladıkları katkı nedeniyle ekonominin yapı taşları olduğunu, büyüme, refah ve istihdamın artmasında önemli rol oynadıklarını kaydetti. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini söyleyen Baran, “KOBİ’lerimizin uluslararası rekabette avantajı elde edebilmeleri için dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurmaları, işlerini büyütmek, hızlandırmak, verimliliği artırmak için teknolojiden en etkin şekilde yararlanmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de her gün milyonlarca kişinin internete bağlandığını belirten Baran, TÜİK’in 2017 verilerine değinerek, “Bilgisayar ve internet kullanımı 2017 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde yüzde 56.6’dan, yüzde 66.8’e çıktı. internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal ve hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş arası grubundaki bireylerin oranı yüzde 24.9 oldu” dedi.
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ise, Türkiye’nin yeni bir büyüme hikayesine ihtiyacı olduğunu ve bunun temelinde verimlilik, yenilikçilik ve dijitalleşmenin bulunduğunu anlatarak, “İş gücü, sermaye ve toplam faktör verimliliklerini artıramayan bir Türkiye’nin sürdürülebilir bir büyümeyi yakalaması oldukça zor görünmektedir. Ekonomimizin dinamizmi ve aynı zamanda bel kemiği olan KOBİ’lerin yenilikçilik faaliyetleri ve dijitalleşmesi ile birlikte verimlilikleri yükselebilecektir.”