Uygulandığı yüzeyleri güzelleştiren ve yüzeyler üzerine koruyucu tabaka meydana getiren bir malzeme olan boyalar, nitelikleri birbirinden çok farklı birçok kimyasal maddenin karışımından oluşuyor. Mobilya sektöründe ürünün tercih edilmesini direkt etkileyen en önemli işlem olan boya, mobilyaya estetik açıdan olmasının yanı sıra koruyucu özelliği ile de değer katıyor.
Mobilya endüstrisindeki boyama işlemlerinde teknik anlamda oluşan kusurlar, firmalar için ciddi maliyetlere yola açabiliyor. Boyama işleminde meydana gelen bir hatanın telafi edilmemesinin ciddi ekonomik kayıplar doğurması, boya kusurlarının iyi tespit edilmesi ve olası ek maliyetlerin önlenmesi açısından önem taşıyor. Bunun için üretimin her aşamasının sıkı bir şekilde kontrol edilmesi ve hatta muhtemel hataların daha oluşmadan önlenmesi gerekiyor.
Boya kusurunun nedenlerinin bilinmesi ve uygulama öncesi tedbirlerin alınması, başarılı bir boyama işleminin gerçekleşmesi için hayati öneme sahip. Boya kusurlarını gidermek ya da en azından en az düzeye indirmek için, uygun boya seçiminden uygulanmasına, optimum kurutma koşulların hazırlanmasından paketleme işlemlerine kadar hepsinin optimum şekilde yapılmasını gerektiriyor. Ancak mobilyada kaliteli bir boya işleminin gerçekleşmesi, her şeyden önce doğru makinelerden oluşan bir boya hattı kurmakta yatıyor.
Boya ve vernik uygulamalarının her aşaması dikkat gerektiriyor
Mobilyada boya/vernik uygulaması pahalı ve dikkat isteyen işlemlerden oluşuyor. Boya/vernik sıvısında ve katmanlarında kusurlar olması halinde, uygulanmış yüzeyi yeniden boyamak/verniklemek, yenisini yapmaktan daha zor ve pahalı bir süreç gerektiriyor.
Boya/vernik uygulamalarının her aşaması son derece dikkat gerektiriyor. Boyanacak/verniklenecek malzemeye göre boya/vernik tipini belirlemek, doğru uygulamanın ilk adımını oluşturuyor. Boyanacak materyalin kullanım yeri ve istenilen görsel özellikler bunu belirlemekte yardımcı olacak bir unsur. Ayrıca, doğru boya/vernik seçiminden sonra uygulama ortamı (odası) ve uygulama ekipmanını doğru seçmek de oldukça önemli. Günümüz modern uygulama odaları; pozitif hava basıncı, zeminde ya da duvarda su şelalesi gibi donanımlardan oluşuyor.
Boya uygulama ortamında toz gibi yabancı maddelerin olmaması, ortam rutubeti ve sıcaklığının da iyi ayarlanması gerekiyor. Uygulama tabanca ile yapılacaksa uygun meme çapının seçilmesi ve basınçlı havanın iyi ayarlanması büyük önem taşıyor. Boyanacak/verniklenecek materyallerin uygulama odasına uygun aralıklarla dizilmesi, boya/vernik atılırken sıçrayan boya/verniğin diğer parçalara gelmemesi gerekiyor. Aksi durumlarda ciddi ekonomik kayıplar meydana geliyor.
Lakede üst yüzey uygulamaları en önemli işlemi oluşturuyor
Son yıllarda mobilyanın üzerine yapılan lake dökme sistemleri en çok talep edilen uygulamaların başında geliyor. Lake, püskürtme sisteminin haricinde normal bir hattın boyanması ya da kaplanması ile ilgili mikron kalınlığında boyanın veya cilanın kaplanması şeklinde yapılıyor. Mobilya endüstrisinde lake boya uygulama işlemleri oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Geçmiş yıllarda çok moda olan boyanın yerine gelen laminant kaplama modasından sonra yine son 5 yıldır piyasada boyaya ilgi ve talepte artış görülüyor. Bu da sektörde boya hattı kurma eğilimini artırıyor. Lake boyama genellikle MDF (orta yoğunluklu lif levha) plakalar üzerine uygulanıyor. Mobilya endüstrisinde piyasada değişik kalitelerde MDF, lake astar ve boya bulmak mümkün.
Lake uygulanmış mobilya üretiminde en önemli iş süreçlerinden birisi hiç kuskusuz üst yüzey uygulamaları. Üretim esnasında lake boyanın uygulandığı yerler kimi zaman modern hatlar kimi zaman da basit uygulama odaları şeklinde olabiliyor. Bu koşullara bir de uygun olmayan ortam koşulları eklenince mobilya üretiminde sürdürülebilir kalite standartlarını yakalamak oldukça zor bir hale geliyor.
Üretilip ihraç edilen ya da iç piyasaya sunulan birçok lake uygulanmış mobilyada boya kusurları ve özellikle de kenar çatlakları nedeniyle iade alınmak durumunda kalınıyor. Bu yüzden bu kusurların en baştan belirlenmesi ve önlenmesi büyük önem taşıyor. Bu önem, boyama / vernikleme işlemlerinde kalite artırıcı teknolojilerin geliştirilmesini ve mobilya üreticileri tarafından hayata geçirilmesini hızlandırıyor.
Elle boyamadan eksenli robotlara…
Türkiye’de mobilya üretimi sırasında yapılan boya uygulamalarında özellikle son 15-20 yılda çok önemli değişimler yaşandı. El işçiliğiyle boyama ve fırçalama işlemlerinin geçerli olduğu 1990’lı yıllarda, püskürtme elemanlarının kullanımı yok denecek kadar azdı. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, boyama sistemlerinde ve uygulamalarında değişimlere yol açtı.
İlk olarak, havayla atomize edilerek yani moleküllerine ayrılarak boyanın yüzeye daha iyi düşmesi için püskürtme sistemi geliştirildi. Bunun için de tabancalar ve kompresörler devreye girdi ve zamanla bu ekipmanların kalitesinde ve işlevinde iyileştirmeler oldu. Havayla püskürtme sisteminin ardından havasız püskürtme sistemi geliştirildi. Ardından daha düşük basınçlı daha yüksek volümde püskürtme sistemleri üretildi. Bütün bu teknolojilerin geliştirilmesinde İtalya ve özellikle de Almanya başı çekti.
Ayrıca son yıllarda yüzey kaplama metotları arasında gündeme gelen en son teknolojilerden biri de, mobilyada tüm ahşap parçayı saran, çok dayanıklı, ekonomik, çevre dostu, geniş renk yelpazeli ve parlak bir yüzey kaplaması sağlayan elektrostatik uygulaması oldu. Bu hem yüksek miktarda homojen yayılımını, hem de boyama işleminin kaliteli olmasını ve boya tasarrufunu sağladı. Mobilya sektöründe yaş boyanın yanı sıra toz boya da kullanılmaya başlandı. Yaş boyanın dışında su bazlı boyalar metal ve inşaat sektörünün yanı sıra mobilya sektöründe de kullanılır oldu. Bunların atılması ile ilgili de birtakım yeni tabancalar geliştirildi ve boya püskürtmede süreç çok hızlı değişim ve gelişmelere sahne oldu.
Mobilyaların boyanması ile ilgili işlemlerde püskürtmenin haricinde boya kontinü hatlar da devreye giriyor. Bu hatlar, özellikle kapı, mutfak tezgahı, dolap kapağı gibi düz ve en fazla 20 cm yükseklikteki panel malzemeler için tercih ediliyor. Makine hattına konularak otomasyon sistemiyle bantın üzerinde giden malzemeler, yatayda, dikeyde ya da rotary döner halinde boya püskürtme ve kaplama sistemlerinin geliştirilmesiyle boyanıyor.
Bu işlemler günümüzde insan eli değmeden tamamen otomatik şekilde yapılıyor. Mobilya boyamasında el işçiliğinin azalması süreci yaklaşık 8-10 yıldır yaşanıyor. Sandalye, büro mobilyası, girintili çıkıntılı yemek odası takımı gibi ürünler için insanların elle yaptığı boyalamaları, bugün 5-6 eksenli robotlar da yapabilir duruma geliyor. Robotların ucuna takılan tabancalarla istenen hareketler simüle edilip sisteme aktarılıyor ve robota öğretilen hareketlerle ürünler boyanıyor.
İşçi verimliliğinin düşmesi, boyahanelerde makine hatlarının kurulmasını hızlandırdı
Mobilya sektöründen gelen talebin yanı sıra işçilik konusunda yaşanan sıkıntılar da, boyama sistemlerindeki gelişmeleri etkileyen en önemli faktörler arasında yer alıyor. İşçilik konusunda sıkıntıların olması, boya ve cila uygulamalarında makineleşme sürecine etki yaptı. Boyahanede çalışanların büyük kısmının tiner ve solventlere maruz kalması sonucu işçi sağlının riske girmesi, bu işçilerde zamanla görülen hastalıklara sebebiyet oluşması, işçilerin verimliliğinin giderek düşmesi, boyahanelerde makine hatlarının kurulmasını ve otomasyon sistemlerine geçişi hızlandırdı. İmalatın hızlı ve kaliteli olmasındaki gereklilik ile siparişin zamanında teslimi gibi zorunluluklar da bu tür sistemlerin kullanımına yönelimini ve otomasyon sistemlerindeki değişiklikleri artırdı.
Büyük ölçekli firmaların ilgisi yüksek
Türkiye’de küçük işletmelerin boya otomasyonlarını kullanımı, maliyetin yüksek olması nedeniyle yok denecek kadar az. Bu nedenle küçük işletmelerde boyama işlemleri hâlâ el işçiliği üzerine yapılıyor. Orta ölçekli firmalarda ise son yıllarda yavaş yavaş otomasyona geçme eğilimi görülüyor. Bu eğilimde, devletin uyguladığı çevre politikaları da etkili oluyor. Kimyasalların çevreyi kirletmemesi gerekliliği, ÇED raporunun hazırlanması, hava kirliliğinin önlenmesi gibi zorunluluklar, orta ölçekli firmaların otomasyona yönelmelerinde itici güç oluyor.
Büyük ölçekli firmaların ilgisine baktığımızda da özellikle son yıllarda artış dikkat çekiyor. Bu firmalar için; mevcut yüksek kapasiteli hatlarına hız katabilmek, kalitelerini artırabilmek, boya kullanımında tasarruf sağlayabilmek adına otomasyon sistemine geçmek bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Mobilya sektörünün gelişimi, firma ölçeklerinin büyümesi, ihracatçı firmaların sayısının artması, boya ve cila uygulama makinelerinin satışında ciddi artışlara neden oluyor.
Tabanca ve pompalarda yerli üretim yok
Mobilya boyama işlemlerine yönelik teknoloji ve ürün geliştirilmesi açısından Türkiye henüz çok yolun başında. Türkiye’de mobilyaların yatay olarak boyanmasında Alman, İtalyan ve Fransız firmalarının rakibi olabilecek birkaç yerli firma var. Yürür aksam mekanizmaları yapan bu yerli firmalar, sistemin kalbi olan tabanca ve besleme pompalarını ise yurtdışından ithal ediyorlar. Boya püskürtme ekipmanları, tabanca ve pompaları ve beslemeleriyle ilgili şu anda Türkiye’de üretim yapan yerli firma bulunmuyor. Ayrıca 5 eksenli robot yapan herhangi bir Türk firması da henüz yok. Türkiye’ye ithal olarak giren ekipmanların menşeine baktığımızda Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinin yer aldığını görüyoruz. İthalatının yarısı Avrupa’dan kaliteli ürünler üzerinden yapılırken, diğer yarısı da Uzakdoğu ülkelerinden kalitesi ve fiyatı düşük ürünler şeklinde gerçekleştiriliyor. Boyama işleminin ana unsuru olan tabanca ve pompalarda Uzakdoğu’dan ithalat, çok ucuz fiyatlarla oldukça yoğun yapılıyor. Ancak otomasyon sistemlerinde, robot aplikasyonlarında ve yatay eksenli boyama sistemlerinde Uzakdoğu ürünlerinin Türkiye’ye ithalatı bulunmuyor.
Türkiye 30 milyon dolar ihracat, 158 milyon dolar ithalat yaptı
Türkiye bir mobilya üretim merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu da boya ve cila uygulama makinelerinin satışlarının gelecek yıllarda artacağı düşüncesini güçlendiriyor. Üretim kalitesini artırmak, ihracat pazarlarına odaklanmak isteyen mobilya üretici firmalarının teknolojik boyama sistemlerini bünyelerine katma isteği, bu pazarın da gelecekte büyümesine hız katacağı ihtimalini artırıyor.
Ağaç işleme makineleri sektörü genel rakamlarına bakıldığında en büyük payı boya ve cila hatları alıyor. Boya ve cila hatlarında 2015 yılı sonunda ihracat 29 milyon dolar, ithalat ise 143 milyon dolar oldu. 2016 yılı sonunda boya ve cila hatları artış kaydetti ve ihracatı 30 milyon dolar, ithalatı ise 158 milyon dolar olarak gerçekleşti. Boya ve cila hatları ticaretinde en büyük payı, püskürtmeli / sprey boya makineleri ile konveyörler oluşturdu.
2016 yılında 2015 yılına kıyasla; Kurutucular ve Konveyörlerde ihracat artış gösterirken, Desen Baskı ve Püskürtme Sprey Makinelerinde ise azalış görüldü. Diğer taraftan, Kurutucu ve Püskürtme sprey makinelerinde ithalat arttı, Konveyör ve Desen Baskı Makinelerinde azalma oldu.
2017 yılı ilk 4 ayı incelendiğinde ise ihracat 12 milyon dolar, ithalat ise 28 milyon dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla boya ve cila hatlarında ihracatın yüzde 9 artış, ithalatta ise yüzde 38 azalış gösterdi.
“Mobilyacılar boyama sistemlerine gerekli yatırımı yapmaktan çekinmemeli”
Boyahanenin, fabrikanın en önemli kısmı, bir anlamda kalbi olduğunu söyleyen Altermak Ortağı Mustafa Acıpayamoğlu, dış görüntünün çok önemli olduğu mobilyada ilk olarak boya kalitesine bakıldığını belirtti. Acıpayamoğlu, “Mobilya sektöründe göze hitap etmek dolayısıyla bo-yanın kaliteli yapılmış olması çok önemli. İstediğiniz kadar üretim makine hattınız güçlü olsun, istediğiniz kadar kullandığınız malzemeler kaliteli olsun, finish dediğimiz tüm üretimin bittiği son işlem eğer iyi olmazsa o üretimin hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü mobilyada sonuç ve görüntü çok önemlidir. Bu nedenle mobilya üreticilerinin, boya ve boyama sistemlerine gerekli yatırımı yapmaktan çekinmemesi gerekiyor. Mobilya üreticileri, makine alımında her şeyden önce teknolojik olarak aldıkları makinenin kendi sistemlerine uygun olmasına dikkat etmeliler. Çünkü boyada birçok akım teknolojisi bulunuyor. Öte yandan yüzeye düşen boya kalitesini makineyi almadan önce mutlaka test etmeleri, görmeleri gerekiyor. Boyanın yüzeye çarpıp geri gelmesinden dolayı ne kadar boya tasarrufu yapıldığını araştırmalılar. Otomasyon sistemlerinin uzun ömürlü olması, yedek parça temini ve verilen satış sonrası hizmetin kalitesi de çok önemli” dedi.
Mobilya boyahanelerinde gerçekleştirilen işlemler
Küçük ölçekli ve geleneksel üretim yapan mobilya boyahanelerinde alan yetersizliğinden ve teknolojik zorluklardan ötürü makineleşme görülmezken, işlemler çoğunlukla manuel olarak boya tabancası ile püskürtme şeklinde gerçekleştiriliyor. Bu işlem vernik veya boya sıvısının görüldüğü gibi kompresör yardımı ile basınçlandırılması ile atölye alanı içerisinde ya da boyama kabini içerisinde yapılıyor. İşletmenin durumu, üretim metodu ve mobilya parçalarının boyutları uygun ise otomatik ve kapalı sistemde boya uygulayan üst yüzey işlem makineleri de kullanılıyor.
Ahşap veya ahşap esaslı mobilya parçalarına üst yüzey işlemlerinin uygulandığı mobilya boyahaneleri, genel olarak 3 bölümden oluşuyor.
1.Boyaya hazırlama bölümü: Bu bölümde boyanacak parçanın zımparalama gibi boya öncesi işlemleri gerçekleştirilerek parçalar boyama işlemine hazır hale getirilmektedir.
2.Boya uygulama bölümü: Bu bölümde üst yüzey işlemlerine hazır hale getirilen parçalara istenilen özelliğe göre astarların, boyaların ve verniklerin uygulanması işlemleri gerçekleştirilmektedir.
3.Kurutma bölümü: Bu bölümde üst yüzey işlemlerinin bitirildiği renklendirilmiş ve verniklenmiş yaş malzemeler dinlenmeleri ve kurumaları için ısıtıcılarla sıcaklığı arttırılmış kurutma kısımlarında ya da boş alanlarda bekletilmektedir.
Boyahaneler; boya kusurlarının oluşmaması, hataların daha oluşmadan önlenmesi ve dolayısıyla ciddi maliyet kayıplarının yaşanmaması açısından bir mobilya fabrikasının kalbi olarak tanımlanıyor. Kaliteli ve kusursuz bir mobilya için boya ve cila işlemlerinin büyük önem taşıması, mobilya üretim merkezi olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye’de boya ve cila uygulama makinelerine talebi de giderek artırıyor. Üretim kalitesini yükseltmek, ihracat pazarlarına odaklanmak isteyen mobilya üreticilerinin teknolojik boyama sistemlerini bünyelerine katma isteği, bu pazarın da gelecekte büyümesine hız katacağı düşüncesini güçlendiriyor.