Çayın anavatanı olarak bilinen Rize, sadece manzarasıyla değil, lezzetli yemekleri ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çekiyor. Yüksek dağları, güzel yaylaları ve tarihi noktalarıyla şehire, doğaseverlerin ve macera arayanların gözde adreslerinden biri.

Antik çağlarda Kolkhis Krallığı’nın bir parçası olan Rize, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi haline geldi. Osmanlı döneminde Lazistan Sancağı’na bağlı olan şehir, 1924’te il statüsü kazandı. Çayın Türkiye’ye gelişiyle birlikte Rize, ekonomisi ve kültürel kimliği açısından yeni bir döneme girdi ve çay tarımı şehrin sembolü haline geldi. Kuzeyde Karadeniz’e, güneyde ise Kaçkar Dağları’na uzanan Rize, yemyeşil vadileri, akarsuları ve şelaleleriyle eşsiz doğal güzelliklere sahip. Yıl boyunca etkili olan yağışlı iklimi sayesinde bölge, her mevsim yeşil kalmayı başarıyor. Kaçkar Dağları’ndaki yaylalar doğa turizmini desteklerken, sahil boyunca uzanan yerleşim yerleri Karadeniz kültürünün zenginliğini yansıtıyor.

Engebeli arazi yapısı, yerleşimlerin sahil şeridine toplanmasına yol açıyor

Rize’nin en engebeli arazi yapısı, yerleşimlerin sahil şeridi ve akarsu vadilerinde toplanmasına yol açıyor. 12 ilçeden 6’sı sahilde yer alırken, diğerleri ve köylerin büyük kısmı akarsu kenarlarında kurulmuş durumda. Rize’de geleneksel “Dağınık köy yerleşmesi” yaygın olsa da çayın ekonomik etkisiyle yol kenarlarında betonarme evlerin inşa edilmesi sonucu “Yol boyu köy yerleşmesi” de görülmeye başladı. Bu durum, bölgedeki sosyal ve ekonomik değişimin dikkat çeken bir göstergesi.

Dört mevsimi yağışlı geçiriyor

Türkiye’nin en çok yağış alan ili olan Rize, Karadeniz ikliminin etkisi altında dört mevsim boyunca yağmurla besleniyor. Kış aylarında kıyı kesimlerde ılık ve yağışlı, yükseklerde ise kar yağışlı bir hava hakim. Yazları ise serin ve nemli geçiyor. Bu iklim, çay tarlalarından yaylalara kadar şehrin her köşesini yeşil ve canlı tutuyor. Bol yağmur, su kaynaklarını zenginleştirerek tarım ve hayvancılığı da destekliyor.

Türkiye’nin çay üretim merkezi

Ekonomisini büyük ölçüde tarıma dayandıran şehir, Türkiye’nin çay üretim merkezi olarak öne çıkıyor. Ülkede üretilen çayın yaklaşık yüzde 70’ini karşılayan şehirde, çayın yetiştirilmesinden işlenip paketlenmesine kadar tüm süreçler özel sektör fabrikaları tarafından yürütülüyor. Hem iç piyasa hem de ihracat için üretim yapılan çay bahçeleri ve fabrikalar, Rize’nin ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Rize’nin ekonomisine değer katan bir diğer unsur ise dünya çapında tanınan Anzer balı ve kestane balı üretimi. Kivi ve karalahana gibi ürünlerle tarımsal faaliyetlerini çeşitlendiren şehir, bu ürünleri hem iç pazara hem de dış pazara sunuyor. Ayrıca ahşap ürünler ve mobilya sanayisi, bölgedeki orman zenginliğinden faydalanırken, gıda ve ambalaj sanayisi, özellikle çay sektörünün önemli bir destekçisi olarak öne çıkıyor. Son yıllarda hizmete giren Rize-Artvin Havalimanı ve gelişen liman altyapısı, şehrin ticaret ve lojistik potansiyelini artırarak ekonomiye yeni imkanlar kazandırıyor.

Limanlarıyla yüzlerce gemiye hizmet veriyor

Rize, Karadeniz kıyısındaki konumu ve doğal güzellikleriyle turizm ve ticarette dikkat çeken bir şehir. İyidere Sahili’nin yanı sıra Çayeli Limanköy, Alipaşa ve Fındıklı plajları, yaz aylarında turistlerin ilgi odağı oluyor. Ticaretin merkezinde yer alan Rize Limanı ise iç ve dış limanlarıyla yıllık yüzlerce gemiye hizmet veriyor. İç limanda küçük gemilere ve balıkçı teknelerine imkan sunulurken, dış limanda akaryakıt dolum tesisleri bulunuyor. Ayrıca yapımı süren Rize-İyidere Lojistik Limanı projesiyle, şehrin uluslararası ticaretteki rolünün güçlenmesi hedefleniyor. Sahilleriyle turizme, limanlarıyla ticarete katkı sağlayan Rize, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli bir yer tutuyor.

Rize; yüksek dağları, coşkulu dereleri ve büyüleyici yaylalarıyla göz kamaştırıyor

Karadeniz’in yemyeşil doğasıyla öne çıkan Rize yüksek dağları, dereleri ve yaylalarıyla biliniyor. Doğaseverlerin ve macera tutkunlarının vazgeçilmezi olan bu şehir, Kaçkar Dağları’ndan tarihi Zilkale’ye kadar keşfedilecek pek çok özel noktaya sahip. Rize’nin görülmesi gereken en özel noktalarına göz atalım;

  • Kaçkar Dağları Milli Parkı: Kaçkar Dağları, doğa tutkunları için bir cennet. 3 bin 937 metre yüksekliğindeki zirvesiyle, Türkiye’nin en yüksek dağları arasında yer alıyor. Milli park içerisinde trekking rotaları, kamp alanları ve doğa yürüyüşleri için ideal bölgeler bulunuyor.
  • Fırtına Vadisi: UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Fırtına Vadisi, yemyeşil ormanları ve coşkulu deresiyle ünlü. Dere üzerinde rafting ve zipline gibi aktiviteler yapılabiliyor.
  • Ayder Yaylası: Rize denince akla gelen ilk yerlerden biri Ayder Yaylası. 1.350 metre yükseklikte bulunan yayla, kaplıcaları, şelaleleri ve ahşap evleriyle ünlüdür. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini görüyor.
  • Zilkale: Fırtına Vadisi’nin yüksek bir noktasında yer alan Zilkale, stratejik konumu ve tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Kale, Orta Çağ’dan kalma taş yapısıyla tarihi bir görüntüye sahip durumda.
  • Pokut ve Sal Yaylaları: Rize’nin saklı cennetlerinden Pokut ve Sal yaylaları, bulutların üzerinde yürüyormuş hissi veren manzaralarıyla ünlü. Yayla evleri ve doğal yaşamı koruyan köyler, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir yer.
  • Ovit Dağı ve Tüneli: Türkiye’nin en uzun tünellerinden biri olan Ovit Tüneli, Rize ile Erzurum arasında bir geçit oluşturuyor. Ovit Dağı ise kış turizmi ve doğa sporları için popüler bir konumda.