Türkiye’nin en yağışlı ili Rize; doğuda Çayeli ve Güneysu ile güneyde İkizdere, batıda Derepazarı ve Kalkandere, kuzeyde Karadeniz ile çevrili. Doğal güzellikleri, özellikle ormanlarıyla öne çıkan Rize’nin ekonomik gücünü çay üretimi sağlıyor. Rize’nin en temel özelliği; yaş çay üretiminin merkezi olması. İlin ekonomisine ve ticaretine, makinesiz yapılan çay tarımı damgasını vuruyor. Çay’ın yanı sıra hayvancılıkta da başarılı olan şehir, turizm potansiyeliyle de dikkat çekiyor. Rize folkloru; yörede atma veya kesme türkü olarak adlandırılan maniler, atasözleri, deyimler ve bilmeceler bakımından da çok zengin.

Rize’nin eski dönemlerinde Kolhisliler yaşardı. 1204 yılında Trabzon İmparatorluğu’na bağlanan Rize; 1470’te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi. 19. yüzyıl itibariyle Rize’den spesifik olarak bahseden kaynaklara rastlanıyor. 18 ve daha sonraki yüzyıllarda yazılmış kaynaklarda Rize’de derebeylik yapmış Tuzcuoğulları ailesine yer veriliyor. 2. Mahmud’a birkaç kez isyan eden bu aile, 1832’de Tuzcuoğlu İsyanını başlattı. Tuzcuoğulları’na vergilerini ödeyemeyen köylüler, topraklarını Tuzcuoğulları’na devretmek ve onlar için çalışmak zorundaydı. Tuzcuoğulları ile rekabet halinde olan Trabzonlu Memişoğulları; Memişoğlu ayaklanmasını başlattı. İki aile arasındaki kan davasında birçok üye öldükten sonra Tuzcuoğulları’nın başlıca aile üyeleri teslim oldu ve Rusçuk – Varna gibi şehirlere sürüldü. Gezgin P. Minas Bijişkyan, bölgede portakal ve limon yetiştirildiğini dahi yazdı. Rize; 19. yüzyılın ikinci yarısında Batum’un Ruslara bırakılmasının ardından Trabzon Vilayetine bağlı Lazistan Sancağının merkezi oldu ve Cumhuriyet döneminde il merkezi haline geldi. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla iki yıl süren Rus işgalinin ardından bölgede çay ekiminin yaygınlaştırılması önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor.

Şehrin ekonomisinin bel kemiğini çay sektörü oluşturuyor

Rize’nin ekonomisi çay sektörüne dayalı. Çaykur; 48 yaş çay işleme ve çay paketleme fabrikası ve 17 bin çalışanı ile sektöre yön veren kuruluş olarak dikkat çekiyor. Doğu Karadeniz Bölgesinin doğusunda ve deniz kıyısında yer alan Rize’nin en temel özelliği; yaş çay üretiminin merkezi olması. İlin ekonomisine ve ticaretine, makinesiz yapılan çay tarımı damgasını vuruyor. Türkiye çay sektörünün lider kuruluşu olan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü de Rize İl merkezinde yer alıyor. Ülkemizin yaş çay üretiminin üçte ikisine yakını Rize’de yapılıyor. Rize’nin sahip olduğu iklim; çay bitkisinde 3 sürgün hasadının yapılmasına imkân sağlıyor. Rize’de yaş çay tarımı 49 bin 960 hektarlık alanda yapılmakta olup, yılda ortalama 1 milyon 152 bin 647 ton yaş çay mahsulü alımına karşılık yıllık yaklaşık olarak 290 bin 529 ton kuru çay üretimi gerçekleştiriyor. Paketlenmiş çayda Çaykur’un pazar payı yüzde 65, özel sektörün payı ise yüzde 35’tir.

Rize ekonomisinde tarım ve hayvancılık da önemli bir yer tutuyor

Rize’de yıllık yağışın çok fazla olması, yüksek oranda nisbi nemin olması, güneş ışığının yetersizliği ve tarım alanlarının genel olarak engebeli oluşu bitki desenini sınırlıyor. Tarım alanlarının yüzde 90’ınını çay oluşturuyor. Fındık üretimi 3 bin 79 hektar alanda yapılmakta olup çaydan sonra ikinci ürün durumunda. İlde narenciye ürünleri ve az miktarda sebze, turunçgiller, kivi (255,6 hektar alan) ve diğer meyveler yetişiyor. Kivi yetiştiriciliği son yıllarda Rize’de giderek üretimi genişleyen bir faaliyet alanı haline geldi. Tarla bitkilerinin ekiliş oranı Türkiye genelinde yüzde 70 olmasına rağmen bu oran Rize’de yüzde 1,7’.

Rize İlinde büyükbaş hayvan sayısı giderek azalmış, daha önce 100 binin üzerinde bulunan büyükbaş hayvan mevcudu bugün itibariyle 29 bin 522’ye kadar düşmüş durumda. Koyun; 6 bin 908 adet, keçi 10 bin 855 adet, tek tırnaklı 173 adet, kedi – köpek sayısı 2 bin 425 adet, kanatlı sayısı ise 7 bin 259 adet. Rize’de kültür ırkı olarak jersey ırkı olup, az sayıda da Montofon ve Holstein ırkı sığır bulunuyor. Kümes hayvancılığında ise; 2007 yılı itibariyle 7 bin 45 adet yumurta tavuğu yer alıyor ve bunlardan da 986 bin 300 adet yumurta üretiliyor. Rize’de 40 adet Alabalık çiftliği bulunuyor. Proje kapasiteleri 1268 ton / yıl, fiili üretimleri ise 1.073,5 ton / yıldır. Arıcılık faaliyetleri ise; 2007 yılı itibariyle il genelinde eski tip kovan (kara kovan) sayısı 4 bin 159 adet, yeni tip kovan 62 bin 952 adet olmak üzere toplam 67 bin 111 adet kovan yer alıyor. Arıcılıkla uğraşan köy sayısı 303. Yıllık bal üretimi; 638 bin 250 kilogram, balmumu üretimi ise; 22 bin 400 kilo.

Rize yer altı kaynakları bakımından zengin

Doğu Karadeniz Dağlık Sistemine dahil olan Rize’nin arazisi esas itibariyle paleozoik (1. zaman) bir temel üzerinde ve Kretase’de (3. zaman ara devresi) başlayan büyük orojenezle (Dağ oluşumu) yüzeye çıkmış Granodiorit ve Kretase flişlerinden ibaret olmakla birlikte, yer yer Neojen depolarına da rastlanıyor. Bütün kıyı kesimi yüzeyde üst Kretase serisi volkanik örtü ve tüflerin fazlalığı ile dikkati çekiyor. Örneğin Çayeli – Pazar arasındaki tünellerin deniz tarafını oluşturan falezler, andezitlerle ophiolitlerin teşkil ettiği kaba greler ve bunlarla karışık olarak bulunan ince konglomera ve aglomera banklarından oluşuyor. Kıyıya yakın yamaçlarda ise Kretase sedimanları yaygın olmakla beraber, bu sedimanların üzeri Eosen fliş serileri tarafından yer yer örtülmüş durumda. Vadi boylarında bu örtülerin altında yer yer aflore olmuş trakit, andezit ve bazalt sütunlarına rastlanıyor. Yüksek dağlık sahada ise daha çok magmatik elemanlar hâkim durumdadır. Aflore olan granit, andezit ve bazalt kütlelerinin yüksekliği 3 bin metreyi aşıyor. Yörede alüvyonlara büyük akarsu vadilerinin denizden itibaren en çok 10 kilometreye kadar olan kesimlerinde rastlanıyor.

Türkiye’nin en çok yağış alan ili Rize

Türkiye’nin en çok yağış alan ili Rize’de yıllık toplam yağış miktarı 2 bin 300 milimetrenin üzerinde olup, yağışlar her mevsim dengeli bir şekilde devam ediyor. Bu nedenle Rize’de kurak mevsim görülmez. En az yağış alan ilkbaharda toplam yağış miktarı kuraklık sınırının çok üzerinde yer alıyor. Rize’de kurak ay da yoktur. Rize’de kar yağışları olağandır. İlkbahar mevsimi Rize için en az yağışın olduğu mevsimdir. Kışın düşen yağışların kar şeklinde olduğu ve ilkbaharla birlikte bu kar örtüsünün erimesiyle akarsuların kabardığı görülüyor. Mevsimlere göre değişkenlik göstermekle birlikte Rize’de nem oranı her zaman yüzde 75’in üzerindedir. Rize’de yılın 150 günü kapalı, 163 günü bulutlu bir hava hüküm sürüyor. Açık gün sayısının az olması Rize’de güneş enerjisinden yararlanma imkanını en aza indiriyor. Karın ortalama 14 gün yerde kaldığı Rize’de donlu ortalama gün sayısı 10’dur. Donlu gün sayısının az olması ve minimum sıcaklık ortalamasının eksi 7 dereceyi geçmemesi Rize’de narenciye üretimine imkân sağlıyor. Rize’de hâkim rüzgâr yönü Güneybatıdır. Ancak 2 – 3 yılda bir Kasım’dan Nisan’a kadar kısa aralıklarla esen fön rüzgarlarına da değinmek gerekiyor. Fön rüzgarları; bölgede sıcaklıkların yükselmesine yol açıyor. Böylece Rize’de kış sıcaklık değerlerinin aşırı düşüş göstermesini önlemiş oluyor.

Rize’de bitki örtüsü oldukça çeşitlilik gösteriyor

Bol yağış alan ve dengeli bir sıcaklığa sahip olan Rize, sık ve gür bir bitki örtüsüne sahip. Kıyıdan yaklaşık 750 metre yüksekliğe kadar olan saha; geniş yapraklı kıyı ormanları ile kaplı. Bu sahada yer yer iğne yapraklıların da bazı sırtlar boyunca aşağılara sarktığı görülüyor. Gür ve sık bir orman formasyonu ile aynı zamanda da zengin bir orman altı formasyonundan oluşan bu yükseklik basamağı “Kelşik Flora” adıyla da tanınıyor. Bu basamağın hâkim türü sakallı kızılağaç (Alnus Barbata) olup diğer türler kayın, kestane, ıhlamur türleri, gürgen, karaağaç türleri, yabani Trabzon hurması, yabani karayemiş, yabani kiraz, defne, çınar, tesbih ağacı, meşe, dişbudak ve şimşir. Bunlardan sakallı kızılağaç ve yabani karayemiş; akarsu vadileri boyunca orman üst sınırına kadar çıkıyor. Bu basamağın orman altı bitki örtüsü de çok zengindir. Hâkim tür; yörede “Kumar” adıyla bilinen ve yakacak odun olarak da kullanılan orman gülü (Rhododendron) olup, sayılamayacak kadar çok otsu ve odunsu bitki türü, orman gülü ile birlikte orman altı bitki örtüsünü oluşturuyor. Bu yükseklik basamağı aynı zamanda kültür bitkilerinin de yayılış alanıdır. Yaklaşık olarak 800 – 1400 metre yüksekliklerde karışık orman kuşağı yer alıyor.

Burada geniş yapraklılarından; sakallı kızılağaç, kayın, kestane, gürgen ile iğne yapraklılarından ladin ve çam türleri bulunuyor. Orman altı bitki örtüsünü yine orman gülü ile diğer otsu ve odunsu bitkiler oluşturuyor. Yüksekliğin daha da artmasıyla yavaş yavaş iğne yapraklı türler hâkim duruma gelir. 1600 metreden sonra iğne yapraklılarının hakimiyeti başlar. Burada doğu ladini (Picea Orientallis) olup, orman üst sınırına yaklaştıkça Kafkas köknarı da yaygın bir şekilde görülür. Karaçam da bu kuşağın yaygın türlerinden. Orman altı bitki örtüsü bu kuşakta da değişmez. Rize’de ormanlar yaklaşık olarak 2000 – 2200 metre yüksekliklerde sona erer ve yerini alp çayırlarına bırakır. Turuncu ve beyaz renkli küçük dağ zambakları ve papatyalar gibi çeşitli türlerin yer aldığı bu sahada; çayırların yanında lekeler halinde yer yer kısa boylu orman gülü çalılıkları da bulunuyor. Yaylacılık faaliyetlerinde yakacak ihtiyacını karşılamak amacıyla tahrip edilen orman gülü çalılıkları bu bölgede gün geçtikçe azalıyor.