İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki CANDAN’a, Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü verildi.

Doç. Dr. Zeki Candan, nanoteknoloji, biyomalzemeler, Endüstri 4.0 alanındaki uluslararası nitelikli bilimsel çalışmaları, makaleleri, atıfları, projeleri, patentleri ve sanayi ile ortak gerçekleştirdiği başarılı işbirliklerinden dolayı Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü’ne layık görüldü. Doç. Dr. Zeki CANDAN’a Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen görkemli bir törenle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından verildi.

Doç. Dr. Zeki Candan, kendisine söz konusu ödülü kazandıran bilimsel süreci şu şekilde aktardı:

“Nanobilim ve nanoteknoloji 2000’li yıllardan itibaren öne çıkmaya başladı. Genetik çalışmalardan uzay-uçak araştırmalarına, enerjiden otomotive, tıp-ilaç alanından gıdaya, tekstilden kimya endüstrisine, elektrik-elektronikten orman ürünleri endüstrisine kadar çok çeşitli alanda kullanım imkanları bulunmaktadır. Biz de özellikle 2000’li yılların ortasında Amerika Birleşik Devletleri’nde bu konuda çeşitli inceleme ve araştırma birikimine sahip olduktan sonra ülkemizde kendi alanımızda bu konuda Doktora çalışması yapmaya karar verdik. Doktora Danışmanım Sayın Prof. Dr. Turgay AKBULUT ile birlikte nanoteknoloji alanında birkaç proje önerisi yazıp hem devlet imkanlarından hem de özel sektörden sağladığımız fonlarla Üniversitemiz bünyesinde 2009 senesinde bir laboratuvar altyapısı kurmaya başladık ve 2010 yılında Üniversitemiz bünyesinde Nanoteknoloji Laboratuvarı” ile “Termal Analiz Laboratuvarı” kurulum işlemlerini tamamladık. Bu laboratuvarlarda hem çeşitli malzeme geliştirme/modifikasyon işlemleri yaparken hem de sahip olduğumuz ileri analiz cihazları ile malzeme karakterizasyonu gerçekleştirdik. Bu kapsamda farklı nanopartiküller ile çeşitli ahşap esaslı kompozit levha ürünleri (kontrplak, yongalevha, sandviç panel, laminat parke) geliştirdik. Bunları nihai kullanım yeri performansını ortaya koymak için de çok sayıda test ve analiz işlemlerini yaptık. Doktora çalışmalarımızı yaptığımız
proje kapsamında elde ettiğimiz verilerle nitelikli, etki faktörü yüksek dergilerde makaleler yaptık.

Uluslararası bilim çevrelerince “ahşap”, lignoselülozik bir “biyomalzeme” olarak tanımlanmaktadır. Ahşabın yapısını oluşturan özellikle selüloz, yeryüzünde en bol bulunan organik polimerdir. Bu yönüyle son yıllarda çok çeşitli alanlarda kullanım potansiyeli bulunmakta olup, üzerinde birçok bilim insanı çalışma yapmaktadır. Biz de Doktora sonrasında nanoselüloz ile güçlendirilmiş tutkallar, biyotutkallar (formaldehit içermeyen veya
formaldehit içeriği azaltılmış) ve ahşap esaslı levhalar üzerine Ar-Ge projeleri yaptık ve neticesinde nitelikli veriler elde ettik. Son yıllarda yine nanoselüloz esaslı biyonanofilm malzemeler geliştiriyoruz. Hatta bunların ilk versiyonları için yaptığımız patent başvuruları geçtiğimiz yıl itibariyle de tescillenmeye başladı. Şu an yeni malzemeler ve yeni alanlarda
kullanım imkanları üzerine çalışmalarımız sürüyor. Son olarak tıp-sağlık alanındaki uygulamaları üzerine bir projemiz var. Bu kapsamda çok değerli bir ekip ile birlikte koordineli olarak güzel çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Buna ilaveten; Endüstri 4.0, akıllı ürünler/akıllı imalat sistemleri/akıllı fabrikalar/akıllı şehirler üzerine de kendi alanında çok başarılı başka bir ekip ile Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımız devam ediyor. Bu noktada akıllı ürünlerin prototiplerini yapıyoruz. Bunlara örnek olarak akıllı mobilya ve akıllı yatak uygulamalarını verebiliriz. Bu kapsamda da tescillenmiş patentlerimiz bulunmaktadır.

Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde nitelikli bilimsel makaleler, bildiriler, projeler, ulusal/uluslararası ödüller ve patentler ortaya çıktı. Tabi bilimsel çalışmaları laboratuvarda gerçekleştirirken sanayiyi de ihmal etmiyoruz. Ülkemiz ekonomisinde önemli yeri olan global şirketlerin de aralarında olduğu birçok sanayi kuruluşunun yanı sıra çeşitli sivil toplum
kuruluşları ile işbirliği çalışmalarımız yıllardır başarıyla devam ediyor.

Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere çeşitli ülkelerde bulunan ve alanında öncü bilimsel birliklere üyeliklerimize ilaveten yönetim kurulu üyeliği, komite-danışma kurulu üyeliği görevlerimiz var. Araştırmalarımız TÜBİTAK ve Avrupa Birliği COST tarafından da desteklenmektedir. Bunun dışında çok sayıda uluslararası dergide editör/yayın kurulu üyesi/hakem olarak görev yapmaktayız.

Bütün bu süreçleri gerçekleştirirken elde etiğimiz tecrübeleri lisans, ön lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize de aktarıyoruz ki gelecek nesillerin yetişmesinde bizim de bir nebze katkımız olsun.”

Candan, kazandığı ödülle ilgili görüşlerini ise şu cümlelerle ifade etti:

“Türkiye Bilimler Akademisi & TÜBA, Ülkemizi uluslararası bilim dünyasında temsil eden, ciddi saygınlığı olan, en önemli kurumlarımızdan birisidir. TÜBA ülkemizde bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla incelemeler yapmakta, toplumda bilimsel yaklaşımın ve düşüncenin kabul görmesini/yayılması yönünde faaliyetlerde bulunmaktadır.

TÜBA, Cumhurbaşkanlığının Himayelerinde üstün nitelikli bilimsel çalışmalarıyla öne çıkan genç bilim insanlarını, araştırmalarında ve kendi araştırma gruplarını geliştirmede desteklemek ve ülkemizdeki genç bilim insanlarını üstün başarılı araştırmalara özendirmek amacıyla her yıl ana alanlarda ödül vermektedir. Bunlar; Mühendislik Bilimleri, Sağlık
Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Doğa Bilimleri’dir. Biz de Mühendislik Bilimleri alanında “Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü”nü almaya layık görüldük. Evet, bu güne kadar çok sayıda ödül aldık. Fakat bu ödül bizim için ayrı bir öneme sahip olup bizi çok heyecanlandırdı ve sevindirdi. Ülkemizin Araştırma Üniversiteleri arasında yer alan, en köklü ve dinamik
Üniversitelerinden birisi olan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’ya böylesine önemli bir ödülü kazandırmış olmak ta ayrıca mutlu etti. Yapmış olduğumuz bütün çalışmalarda bizleri motive eden, samimi bir şekilde her türlü maddi-manevi desteklerini yanımızda hissettiğimiz başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Nuri AYDIN olmak üzere, Rektör Yardımcılarımıza, BAP/Teknokent/Proje ve Teknoloji Ofisi’nin değerli yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkürlerimi sunmak isterim.

Ödül takdiminin T.C. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Himayelerinde gerçekleştirilen önemli bir törende yapılması da, ödülü daha da anlamlı kılmakta ve bizleri onore etmektedir.

Son olarak ve en önemlisi, çalışma hayatım boyunca maddi-manevi desteklerini esirgemeyen, sevgilerini her daim yanımda hissettiğim Kıymetli Ailem’e, dost ve sevdiklerim ile çalışma grubumuza şükranlarımı sunarım.”

Doç. Dr. Zeki Candan, göreve yeni başlamış genç meslektaşlarına ve öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:

“Biraz önceki konuşmamızda da ifade ettiğimiz üzere bilimsel çalışmalar, Ar-Ge ve İnovasyon, bir bakış açısıdır, bir vizyondur. Kısa vadeli çıktılardan ziyade sabırla uzun yıllara dayalı, liyakat ve etik değerlere bağlı bir çalışma ekibi ile, samimi bir şekilde yürütülmesi gerekli uzun soluklu bir faaliyetler bütünüdür. Biz de hafta sonu hafta içi ayrımı yapmadan, hatta bazı günler öğlen/akşam yemeklerini bile yemeye vakit bulamadan, gece-gündüz, tatillerde bile çalışıyoruz. Bu süreçlerde sadece kendi alanımız ile değil, başka alanlardaki (kimya, malzeme, tasarım, makine, tıp, eczacılık, fizik, gıda, bilgisayar-yazılım-IT vb.) bilim insanları ile de temas halinde olduk, ortak paydalarda buluşarak çok güzel çalışmaları büyük bir özveri ile
gerçekleştiriyoruz. Bütün bunlarda ortaya çıkan ana temaların samimiyet, sabırlı olma, organize olma, temiz-titiz çalışma, işini aşkla yapma, evrensel etik-ahlaki değerlere bağlı hareket etme gibi hususlar olduğu söylenebilir.
Buna ilaveten, çalışmalar küçük hedef/çıktı ve hesaplarla değil, uzun vadeli bir vizyonla planlanmalı, mutlaka özel sektör ile, bir sanayi kuruluşu ile ortaklaşa karar verilip yapılmalı. Yani Üniversitede üretilen bir bilgi mutlaka bir yaraya merhem olmalı. Harcanan emeğin toplumda bir karşılığı olmalı. Ziyaret ettiğimiz Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İsveç gibi gelişmiş ülkelerde resmi olarak bu şekilde uygulanma noktasındadır. Biz de Üniversitelerde bir araştırmayı planlarken sanayi ile temas kurup, onların ihtiyaçları tespit edilmeli, kısıtlar ve hedefler ortaya konmalı, bunlar kapsamına göre lisans kapsamına göre ise yüksek lisans ve
doktora tezi olarak öğrenciler ile paylaşılmalıdır.

Türkiye büyük ve önemli bir ülke. Ciddi bir insan kaynağına sahip. Sanayicilerimiz oldukça girişimci ve yaratıcı. Devletimizin bu konuda özellikle son yıllarda oldukça önemli adımları oldu. Çeşitli teşvik ve destek programları mevcut. Önemli olan kamu-üniversite-sanayinin bir araya gelip, ortak bir hedef doğrultusunda uzun soluklu çalışmasıdır. Ben bu noktada ümitliyim. Ülkemiz ekonomisi, sanayisi gelişiyor. Birçok alanda ciddi ihracatımız var. İthal ikamesinin sağlanması için yani milli ve yerli üretim noktasında önemli adımlar atılıyor.

Hep birlikte işimizi aşkla yapıp güzel günleri, mutlu bir geleceği insanlık için birlikte inşa etmeliyiz.

Doç. Dr. Zeki Candan kimdir?

Zeki Candan, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü dönem 2. si olarak tamamladı. Yüksek Lisans çalışmalarını 2007 yılında, Doktora çalışmalarını ise 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı’nda gerçekleştirdi. Bu kapsamda, gerek Yüksek Lisans ve Doktora öğrenimi gerekse Doktora sonrasında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İsveç, İngiltere, Almanya ve Çin’de bulunan birçok üniversite ve araştırma kurumunu ziyaret ederek bilimsel araştırma ve incelemelerde bulunarak, alanında dünyanın önde gelen bilim insanları ile bilimsel çalışmalar gerçekleştirdi.

Bu çalışmalar arasında kompozit malzemeler/biyomalzemeler/yenilenebilir enerji alanında dünyanın en büyük laboratuvarı olarak ifade edilen ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan The University of Maine, Advanced Structures & Composites Center – ASCC de yer almaktadır.

2005-2006 arasında MDF ve Yonga Levha Sanayicileri Derneği’nde Genel Sekreterlik görevini üstlenerek özel sektörde çalışmalarda buluna Candan, 2006- 2018 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde, 2018 yılından itibaren de İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa’da Öğretim Üyesi ve Bilim İnsanı olarak görev alıyor.