Mobilya sektörüne ilişkin değerlendirmelerini paylaşan OMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kahraman, kurlarda yaşanan ani hareketliliğin gerek iç pazarda gerekse dış pazarda belirsizlik ve kararsızlığı da beraberinde getirdiğine değindi. Türkiye’nin jeopolitik anlamda önemli avantajlara sahip olduğunu belirten Selim Kahraman; “Dünyada yaşanan tedarikçi arayışı Türkiye mobilya sektörü için çok önemli bir fırsat” diye konuştu.

OMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kahraman ile mobilya sektöründe yaşanan gelişmeleri konuştuk. Kahraman, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen gerek devlet destekleri gerek sektörün birlikte hareket ederek düzenlediği kampanyalar ile hem üreticilerin hem de tüketicilerin memnun edilmeye çalışıldığını ifade etti. Makine parkurlarının önemine de değinen Selim Kahraman; “Dünyada yaşanan tedarikçi arayışı Türkiye mobilya sektörü için çok önemli bir fırsat. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için sektör olarak öncelikle global trendleri takip edip buna göre üretim ve teknolojimizi yapılandırmalıyız” dedi.

  • Öncelikle, OMSAD’dan kısaca bahsedebilir misiniz?

OMSAD, Eğitim Mobilyaları ve Gereçleri Sanayicileri Derneği 2017 yılında kuruldu. Mobilya, teknoloji, tekstil gibi farklı üretim alanlarında yer alan Türkiye’de ve dünyada tüm eğitim kurumlarına tedarik sağlayan birden fazla sektörün yer aldığı çatı bir dernek konumundadır.

  • OMSAD olarak, mobilya sektörüne yönelik çalışmalarınız nelerdir? Bu çalışmaları hayata geçirirken nelere dikkat ediyorsunuz?

OMSAD’ın önemli faaliyet alanlarından bir tanesi de mobilya sektörüdür. OMSAD olarak mobilya sektörünün çatı kuruluşu olan MOSFED bünyesinde bulunan dernekler arasında yer alıyoruz. Mobilya sektöründe öncelikli amaç ithalat oranını azaltarak ihracatın arttırılmasıdır. Bu amaçla önemli çalışmalar yapılmış yerli üreticilerimiz için Ar-Ge ve ihracat odaklı panel ve oturumlar düzenlenmiştir. Aynı zamanda bu hedef doğrultusunda üyeler arası sektörel iş birlikleri artırılarak iş ve teknolojik güçler birleştirilmiştir.

“BİRLİKTE HAREKET EDİLEREK DÜZENLENEN KAMPANYALAR İLE TÜKETİCİLER MEMNUN EDİLMEYE ÇALIŞILDI”

  • 2022 yılının ilk üç ayını geride bıraktık. Bu ilk üç ay sektörünüz için nasıl geçti? Yılın geri kalanına dair öngörüleriniz nelerdir?

Küresel olarak pandeminin etkisinden halen tam olarak kurtulamadığımız bu dönemde sürekli artan maliyetler ve belirsizlikler her sektörde olduğu gibi mobilya sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Buna rağmen gerek devlet destekleri gerek sektörün birlikte hareket ederek düzenlediği kampanyalar ile hem üretici hem tüketiciler memnun edilmeye çalışılmıştır. Yılın geriye kalanında da benzer dayanışma ile bu zor süreçlerinde atlatılacağı umudundayım.

“KURLARDA YAŞANAN DALGALANMALAR BELİRSİZLİK VE KARARSIZLIĞI DA BERABERİNDE GETİRİYOR”

  • Yaşanan kur artışları, hammadde sorunları, navlun bedelleri işlerinizi nasıl etkiledi? İç pazar ihracat oranında bir değişim oldu mu?

Bahsetmiş olduğunuz tüm bu sorunların olumsuz etkileri şüphesiz özellikle iç pazarda daha fazla hissedildi. Bunun yanında kurlarda sürekli yaşanan dalgalanmalar gerek iç pazarda gerekse dış pazarda belirsizlik ve kararsızlığı da beraberinde getiriyor. Yüksek kur dünya pazarında elbette ülkemizi rekabetçi kılıyor. Bu avantajı kullanan önemli sektörlerden bir tanesi de mobilya sektörü oldu ve ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 23,9 artırarak 4,3 milyar dolara ulaştırdı.

“ÜRETİCİLERİMİZ ÇOK AMAÇLI KULLANIMI OLAN ÜRÜN TEKNOLOJİSİNE YATIRIM YAPMALI”

  • Önümüzdeki dönemde mobilya sektörünün neler yapması gerektiğini ve neler olacağını düşünüyorsunuz?

Dünyada yaşanan tedarikçi arayışı Türkiye mobilya sektörü için çok önemli bir fırsat. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için sektör olarak öncelikle global trendleri takip edip buna göre üretim ve teknolojimizi yapılandırmalıyız. Mobilya sektöründe Türkiye’nin hem çok büyük bir kapasitesi hem de jeopolitik bir avantajı bulunuyor. Üreticilerimiz hantal, üretimi zor ve aynı zamanda düşük kilogram fiyatlarından kurtularak insanların mobilya tüketiminde tercih ettikleri pratik, çok amaçlı kullanımı olan ve pakete giren, hızlı üretilen, ürün teknolojisine yatırım yapmalı.

  • Sektör genelinde yeni makine parkuru yatırımları yapma isteği ve imkanı ne düzeyde? Sizin üyelerinizde bu konuda bir motivasyon söz konusu mu?

İhracatın getirdiği potansiyel birçok üreticinin yeni makine yatırımı yapma isteğini doğal olarak arttırıyor.

  • Ağaç işleme makineleri sektörü veya AİMSAD ile iş birlikleri hakkında ne düşünürsünüz? Ne tür iş birlikleri olabilir?

AİMSAD ile yapılacak iş geliştirme görüşmeleri elbette çok faydalı olacaktır. Görüşmelerde sektöre fayda sağlayacak ne tür iş birlikleri yapılacağı daha netlik kazanacaktır.

“AİMSAD VE OMSAD YETKİLİLERİ OLARAK BİR ARAYA GELEREK DEĞERLİ BİR İŞ BİRLİĞİ SAĞLAYABİLİRİZ”

  • Son olarak, ağaç işleme makineleri sektörü ve AİMSAD’tan istekleriniz veya sektöre iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Makine parkurları her işin başlangıç noktasıdır. Kalitenizi, hızınızı ve işinizin standardını belirler. Bundan dolayı AİMSAD ve OMSAD yetkilileri olarak bir araya gelerek ihtiyaç ve bu ihtiyaçların güncel karşılıkları hakkında bilgi alışverişi yapabilir ve bunun neticesinde değerli bir iş birliği sağlayabiliriz diye düşünüyorum.