Ekonomi Gazetesi İhracat Sohbetleri kapsamında Şefik Ergönul’ün  “İsrail’e ihracat kısıtlaması mücbir sebep olabilir mi?” başlıklı yazısını yayınladı.

Öncelikle mücbir sebep/zorunlu neden tarifini yapmaya çalışalım. Taraflardan herhangi birinin edimlerini yerine getirmesine engel olan veya güçleştiren nedenin mücbir sebep sayılabilmesi için;

  • Bu nedenlerin, tarafların kendi kontrollerinin dışında nedenler olması,
  • Bunların işinizin üzerindeki etkilerinin makul olarak tahmin edilememesi,
  • Bu nedenlerden ve etkilerinden kaçınmanın veya etkilerini ortadan kaldırmanın makul çerçevelerde mümkün olmaması gerekir.

Bu tanımlama penceresinden bakıldığında hükümetin, İsrail’e ihracat yasağı getirilmesi sonucu edimlerini yerine getiremeyen ihracatçılarımızın, mücbir sebep nedeni ile yükümlülüklerini yerine getirememelerinden sorumlu tutulamayacaklarını düşünüyoruz.

Orijinal metnine internette “icc-forcemajeure-hardship-clauses-march2020” arattığınızda TOBB sitesinden erişebileceğiniz “ ICC FORCE MAJEURE CLAUSE (“Clause”) / Milletlerarası Ticaret Odası Mücbir Sebep Klozu “ belgesinde bu nedenler şu şekilde sayılıyor:

Aksine kanıt bulunmaması halinde, bir tarafı etkileyen aşağıdaki olaylar;

1- Savaş (ilan edilmiş olsun veya olmasın), düşmanlıklar, istila, yabancı düşmanların eylemi, kapsamlı askeri seferberlik,

2- İç savaş, isyan, ayaklanma ve devrim, askeri veya gasp edilmiş güç, ayaklanma, terör eylemi, sabotaj veya korsanlık,

3- Para veticaret kısıtlaması, ambargo, yaptırım,

4- Yasal veya yasadışı otorite eylemi, herhangi bir yasa veya hükümet emrine uyma, kamulaştırma, işlere el koyma, el koyma, kamulaştırma,

5- Veba, salgın hastalık, doğal afet veya olağanüstü doğa olayları,

6- Patlama, yangın, ekipman tahribatı, ulaşım, telekomünikasyon, bilgi sistemi veya enerjinin uzun süreli kesintiye uğraması,

7-Boykot, grev ve lokavt, iş yavaşlatma, fabrika ve tesislerin işgali gibi genel iş kargaşası.

Üçüncü ve dördüncü maddelerdeki “Ticaret Kısıtlaması” ve “Hükümet emrine uyma” ifadelerinden, İsrail’e ihracat yasağı getirilmesi sonucu ihracatçılarımızın mücbir sebep klozu ile yükümlülüklerinden sorumlu tutulamayacaklarını anlıyoruz.

Aynı belgede aşağıdaki ifadeleri de görmekteyiz. Mücbir sebep klozunu ileri sürerek yükümlülüğünden sıyrılmaya çalışan tarafın, bu bildirimi gecikmeksizin yapması koşulu var. Mücbir sebep bildiriminde gecikme yaşanması halinde bildirim, diğer tarafa ulaştığı andan itibaren geçerli olur. Mücbir sebep etkisinin geçici olduğu durumlarda, yükümlülüklerin yerine getirilememesi sonuçlarından kaçınabilme, mücbir sebebin etkilenen tarafı etkilediği sürece geçerli olacak. Mücbir sebep süresinin, sözleşme taraflarını sözleşme kapsamında makul olarak bekleme hakkına sahip oldukları şeyden önemli ölçüde mahrum bırakma etkisine sahip olması durumunda, taraflardan herhangi biri, diğer tarafa makul bir süre içinde bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahip. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar, engelin süresinin 120 günü aşması halinde sözleşmenin taraflardan biri tarafından feshedilebileceğini açıkça kabul edecekleri de belirtiliyor.