Kadınların iş dünyasında daha güçlü bir konuma  gelmesi, ekonomik kalkınma ve toplumsal dönüşüm için büyük önem taşıyor. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, kadın girişimciliğini desteklemek, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların liderlik rollerini artırmak için atılması gereken adımları değerlendirerek, bu konudaki kritik noktalara dikkat çekti.

Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, yalnızca bireysel başarılar açısından değil, ülkenin ekonomik büyümesi ve toplumsal kalkınması için de büyük bir önem taşıyor. Ancak kadınların üst düzey yönetici pozisyonlarına erişiminde halen önemli engeller bulunuyor. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu ile iş dünyasında kadınların karşılaştığı zorlukları, fırsat eşitliğini sağlamak için atılması gereken adımları ve kadın liderlerin Türkiye ekonomisine olan etkisini konuştuk. Bezircioğlu; “kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olması, daha adil, sürdürülebilir ve güçlü bir ekonomik yapı inşa edilmesine katkı sağlayacak. Kadınların yönetim kademelerine daha fazla dahil olabilmesi için şirketlerin fırsat eşitliği ilkelerine dayalı politikalar geliştirmesi ve mentorluk programları sunması gerekiyor” dedi.

“Kadınların liderlik pozisyonlarına erişiminin önündeki engeller kaldırılmalı”
  • Kadınların iş hayatında yükselirken karşılaştığı cam tavan engellerini aşmak için sizce en etkili yöntemler neler olabilir?

Kadınların kariyerlerinde yükselirken karşılaştıkları cam tavan engellerini aşmak için birkaç temel strateji uygulanmalı. Öncelikle, şirketlerde fırsat eşitliği ve cinsiyet eşitliği odaklı liderlik politikalarının benimsenmesi gerekiyor. Üst yönetim seviyesinde kadınların temsil oranı artırılmalı ve yönetim kurullarında kadın liderlerin sayısının artmasını sağlayacak politikalara teşvik edilmeli. Bunun yanı sıra, kurum kültüründe kapsayıcılığın güçlendirilmesi ve önyargıların ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor. Çalışanlara yönelik bilinçlendirme eğitimleri, çeşitlilik ve kapsayıcılık programları ile kadınların liderlik rollerine aday olmalarına teşvik eden bir çalışma ortamı oluşturulmalı. Kadınların kariyer yolculuğunda karşılaşabileceği ayrımcılıklara karşı politikalar geliştirilerek iş yerinde fırsat eşitliği sağlanmalı. Ayrıca şirket içi terfi süreçlerinde şeffaflık sağlanmalı ve kadınların liderlik pozisyonlarına erişiminin önündeki engeller kaldırılmalı. Kadınların yönetim kademelerine yükselmesini teşvik eden hedefler belirlenmeli ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için somut adımlar atılmalı.

“Kadın liderlerin sayısının artması, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde büyük bir etkiye sahip olacak”
  • İş dünyasında kadın liderlerin sayısının artmasının Türkiye üzerinde nasıl bir etkisi olur?

Kadın liderlerin sayısının artması, sadece iş dünyasında değil, genel olarak Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve sosyal kalkınması üzerinde de büyük bir etkiye sahip olacak. Türkiye’de kadınlar iş hayatında varlık gösterse de üst düzey yönetici pozisyonlarına yükselme konusunda ciddi engellerle karşılaşıyor. TÜİK’in 2023 verilerine göre, kadınların orta ve üst düzey yönetici pozisyonlarındaki oranı sadece yüzde 19,6. Bunun en büyük nedeni, cam tavan sendromu; kadınlar belirli bir seviyeye kadar yükselse de üst düzey pozisyonlara ulaşmaları genellikle erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla çaba gerektiriyor. Geleneksel ve erkek egemen toplumsal cinsiyet rolleri ve iş kültürü, kadınların liderlik yeteneklerinin takdir edilmemesine neden oluyor. Kadın liderlerin şirketlerde inovasyonu artırdığı, daha kapsayıcı karar süreçleri oluşturduğu ve verimliliği olumlu etkilediği biliniyor. Bu yüzden, kadınların üst yönetimde daha fazla yer alması sadece eşitlik için değil, iş dünyasında rekabet gücünün artırılması için de önemli. Ayrıca kadın liderlerin artması toplumsal dönüşümü de beraberinde getiriyor. Çeşitliliğin ve kapsayıcılığın ön planda olduğu iş ortamları, daha yenilikçi ve yaratıcı çözümler üretiyor. Kadın liderlerin ekonomik hayatta daha fazla yer alması, genç kadınlara ilham veriyor ve onların kariyer hedeflerini yükseltiyor. Türkiye’nin küresel pazardaki rekabetçiliğini artırmak için kadın liderliğini teşvik eden politikalar büyük bir gereklilik. Kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olması, daha adil, sürdürülebilir ve güçlü bir ekonomik yapı inşa edilmesine katkı sağlayacak. Kadınların yönetim kademelerine daha fazla dahil olabilmesi için şirketlerin fırsat eşitliği ilkelerine dayalı politikalar geliştirmesi ve mentorluk programları sunması gerekiyor.

“Kadın girişimcileri destekleyen iş ağları ve platformlar güçlendirilmeli”
  • İş dünyasında kadın dayanışmasının önemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu dayanışmayı artırmak için neler yapılabilir?

Kadın dayanışması, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için en güçlü araçlardan biri. Kadınların birbirini desteklediği, deneyimlerini paylaştığı ve birlikte güçlendiği bir ekosistem yaratmak, cam tavanları kırmanın en etkili yolları arasında yer alıyor. Bu dayanışmayı artırmak için, kadın liderlerin genç kadın profesyonellere ve girişimcilere mentorluk yapması teşvik edilmeli. Kadınlar arasındaki bilgi ve deneyim paylaşımı, yeni nesil kadın profesyonellerin daha sağlam bir kariyer yolculuğuna çıkmasına yardımcı oluyor. Ayrıca kadın girişimcileri destekleyen iş ağları ve platformlar güçlendirilmeli. Kadınların bir araya gelip iş birliği yapabileceği organizasyonlar ve etkinlikler, yeni fırsatlar yaratmanın yanı sıra, kadınların iş dünyasında kendilerine yer açmasını da kolaylaştırıyor. Kadın dayanışmasını kurumsal düzeye taşımak için, şirketlerde kadın çalışanların birbirini destekleyebileceği networklerin oluşturulması ve kadın liderlerin iş yerinde kapsayıcı politikaları teşvik etmesi gerektiriyor. İş dünyasında güçlü bir kadın dayanışması yaratmak, kadınların önündeki engelleri aşmalarına ve daha güçlü bir ekonomik yapının inşa edilmesine olanak tanıyor.

“Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını sağlamak için iş dünyasında kapsayıcı politikalar uygulanmalı”
  • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların iş dünyasındaki başarılarını vurgulamak için önemli bir gün. Sizce iş dünyasında kadınların hak ettikleri yeri alabilmesi adına bugün nasıl bir farkındalık yaratmalı ve somut adımlar atılmalı?

İş dünyasında kadınların hak ettikleri yeri alabilmesi için öncelikle fırsat eşitliğinin bir zorunluluk olarak kabul edilmesi ve bu doğrultuda somut adımlar atılması gerekiyor. Kadınların işe alım süreçlerinden kariyer basamaklarını tırmanmalarına kadar eşit fırsatlara sahip olması, yetenekleri ve başarıları doğrultusunda değerlendirilmesi büyük önem taşıyor.

Ancak bu sadece bir bilinç meselesi değil, aynı zamanda kurumsal ve yasal düzenlemelerle desteklenmesi gereken bir süreç. Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını sağlamak için iş dünyasında kapsayıcı politikalar uygulanmalı, terfi süreçlerinde objektif kriterler belirlenmeli ve cam tavan engelleri ortadan kaldırılmalı. Çalışma hayatında kadınları güçlendirmek için mentorluk ve liderlik programları yaygınlaştırılmalı, rol model kadınların görünürlüğü artırılmalı. Özellikle özel sektör, kadınların yönetici pozisyonlarına gelmesini teşvik eden mekanizmalar oluşturmalı ve eşitliği bir kurumsal kültür haline getirmeli. Sabancı Üniversitesi’nin yayınladığı Yönetim Kurullarında Kadın 2024 Raporu’nda, Valeria Sterpos’un belirttiği gibi dünyada, kadınlar iş gücünün yüzde 42’sini oluşturmasına rağmen, üst düzey liderlik pozisyonlarında yalnızca yüzde 31,7 oranında temsil ediliyor. Başlangıç seviyesindeki işlerde kadınların oranı ise yüzde 46 ve bu oran son iki yıldır değişmedi.

Kadın girişimciliği de ekonomik kalkınmanın önemli bir unsuru olarak desteklenmeli. Kadınların finansmana erişimi kolaylaştırılmalı, yatırım ve teşvik programları fırsat eşitliği perspektifiyle düzenlenmeli. Kadın girişimcilerin iş dünyasında karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmeleri için eğitim, mentorluk ve ağ kurma fırsatları sağlanmalı. Ayrıca iş dünyasında kadınların iş ve özel hayat dengesini sağlamalarına yardımcı olacak esnek çalışma modelleri yaygınlaştırılmalı. Özellikle annelik gibi faktörlerin kadınların kariyerlerinde bir engel olarak görülmemesi için doğum izni, kreş destekleri ve uzaktan çalışma gibi uygulamaların teşvik edilmesi gerekiyor. Bu tip ailevi sebeplerden bir süreliğine iş dünyasından uzak kalan kadınların geri dönüşleri için de yardımcı programlar oluşturulmalı. Bu tür destekleyici politikalar, kadınların iş hayatında daha uzun vadeli ve sürdürülebilir bir şekilde varlık göstermelerini sağlayacak.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm bu konulara dikkat çekmek için önemli bir fırsat olsa da gerçek dönüşüm için kalıcı ve sürdürülebilir adımlar atılmalı, fırsat eşitliğini sağlamak için yıl boyunca kesintisiz çalışmalar sürdürülmeli. Özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde hareket etmesi, eşitliği teşvik eden politikaları hayata geçirmesi ve kadınların iş dünyasında güçlenmesini desteklemesi, geleceğe daha adil ve kapsayıcı bir bakış açısı kazandıracak.

  • İş dünyasında cinsiyet eşitliği adına yapılması gereken en acil 3 şey sizce nedir?

1- Kadınların finansal kaynaklara erişiminin kolaylaştırılması

2- Çalışma hayatında fırsat eşitliği temelinde esnek ve kapsayıcı politikaların yaygınlaştırılması

3- Kadın liderliği ve mentorluk programlarının artırılması

“Kadınların başarılarının görünürlüğü arttıkça, iş dünyasında eşit fırsatlar yaratma konusunda farkındalık yükseliyor”
  • Kadınların iş dünyasındaki başarılarını görünür kılmak adına medya ve iletişim araçlarının rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Medya ve iletişim araçları, kadınların başarılarını görünür kılmada kritik bir role sahip. Kadın liderlerin ve girişimcilerin başarı hikayelerinin medyada daha fazla yer alması hem genç kadınlara ilham veriyor hem de iş dünyasında cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratıyor. Bu noktada, medyanın dilinin ve yaklaşımının da toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle şekillendirilmesi gerekiyor. Kadınların başarılarını yalnızca bireysel başarılar olarak değil, aynı zamanda toplumun genel kalkınmasına katkı sağlayan örnekler olarak ele almak, algı değişimi açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca sosyal medya ve dijital platformlar kadınların başarılarını duyurmak için güçlü birer araç. Kadın liderlerin, girişimcilerin ve profesyonellerin hikayeleri daha fazla paylaşılmalı ve desteklenmeli. Sonuç olarak, kadınların başarılarının görünürlüğü arttıkça, iş dünyasında eşit fırsatlar yaratma konusunda farkındalık yükseliyor ve kadınların daha güçlü bir şekilde varlık göstermesi sağlanıyor. Kadınların iş dünyasındaki başarılarını anlatmak, yalnızca kadınlar için değil, tüm toplum için büyük bir kazanım.