ST Endüstri Radyo Yönetim Kurulu Başkanı Recep Akbayrak, “Tüm yayıncılık ve fuarcılık faaliyetlerimiz açısından da gelişen teknoloji ürünlerini kullanmak ve mobil çalışabilmeyi kalıcı hale getirebilmek zorundayız. Yeni normalle hayatımıza zoraki giren iş modellerimizin bir kısmının kalıcı olacağını düşünüyorum” dedi.

Kovid-19 küresel salgının en çok etkilendiği sektörlerden biri kuşkusuz yayıncılık sektörü. İletişimin bu denli yoğun ve önemli olduğu sektörde, özellikle canlı yayın gerçekleştiren yaygın medya kurumları iletişim biçimlerini değiştirmeye kuşkusuz en çok adapte olan kuruluşlar oldu. Yüz yüze iletişimin yerini almamakla birlikte, sürecin nispeten bu dijital dönüşüme ayak uydurduğu sektörün durumunu ve bu konudaki gelecek planlarını üreticilerin, KOBİ’lerin ve iş dünyasının radyosu olan ST Endüstri Radyo Yönetim Kurulu Başkanı Recep Akbayrak’tan öğrendik. Programcıların yanı sıra, tüm teknik ekibin evden çalıştığı ve konukların da farklı uygulamalar üzerinden uzaktan bağlandığını söyleyen Akbayrak, “Herkesin internet bağlantısını hem evinde hem iş yerinde hem de tatilde olduğu bölgelerde yüksek kalitede tutma şansınız hiç olmadığı için bazı sorunlar yaşanabiliyor” dedi.

Akbayrak ile yeni dönemdeki çalışma sistemlerini, çalışanların durumunu ve bu dijital dönüşümün geleceğini konuştuk.

Yeni dönemde radyoda ne gibi önlemler aldınız?

Koronavirüs henüz Türkiye’ye gelmemiş, ama birçok ülkeye yayılmıştı. Biz de önlem almak adına önce ST Endüstri Radyo ve İstanbul FM’in program stüdyolarına odaklandık. Günün teknolojisine uygun, çok iyi bir havalandırma sisteminin işe yarayabileceğini düşündük ve Mart ayında bu yatırımı gerçekleştirdik. Ülkemizde görülen ilk Kovid-19 kaynaklı vefat haberinden hemen sonra, tüm çalışanlarımızı evlerine yönlendirdik. Salgın riskinin tam olarak ne boyutta olduğunu, işe yarar önlemler almak için neler yapılabileceğini de tam olarak bilemediğimiz için sadece insan sağlığına odaklandık. Açıkçası kısa bir süre durduk ve radyoda sadece tekrar programları yayınladık. Bu kararı profesyonelce bulmayıp eleştirenler de oldu. Bu eleştirileri anlayışla karşılamakla birlikte, aynı şey bu gün olsa yine de aynı kararı verirdim.

Tüm ekip uzaktan çalışıyor

Skype üzerinden program yapma fikri nasıl ortaya çıktı? Ne şekilde bunu gerçekleştiriyorsunuz?

Radyoda canlı yayınların yeniden başlaması kararını aldığımız an dünyada ne tür yenilikler olduğunu, en iyi ses kalitesi için neler yapılabileceğini araştırdık. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de yayın yapan tüm ulusal radyolar, yayınlarını yine kendi stüdyolarından yapmaya devam etti. Yani teknik ekipler şirkette çalışmaya devam etti, programcılar uzaktan program yaptı. Biz onu da tercih etmedik ve stüdyolarımızı, prodüksiyoncu arkadaşlarımızın evlerine kurduk. Durum şu; teknik ekipmanlar prodüksiyoncularımızın evinde, programcılarımız kendi ev ya da işyerlerinden program yapıyor, konuklarımız da dilerse tatil yaptıkları yerlerden bile programlarımıza katılabiliyor. Program olarak çoğunlukla Skype kullanıyoruz ama, özellikle program konuklarımızın tercihine göre farklı uygulamalar da kullandığımız oluyor.

‘Ekip evde çalışmaktan sıkıldı’

Programcılar memnun mu? Süreç rahat işliyor mu? 

Programcılarımız, teknik personelimiz ve konuklarımız evlerinin konforunda çalışmaktan şikayetçi değiller, ama çok yüksek oranda herkes sıkıldı ve artık eski normal koşullara dönebilmeyi çok istiyor. Hatta sürecin en başından beri az da olsa uzaktan program yapmak istemeyen programcı ve konuklarımız da var. Uzaktan program yapmanın kalitesini en çok etkileyen faktör, internet kalitesi. ST Endüstri Radyo’da yılda ortalama bin 500 program konuğu ağırlıyoruz. Herkesin internet bağlantısını hem evinde hem iş yerinde hem de tatilde olduğu bölgelerde yüksek kalitede tutma şansınız hiç olmadığı için bazı sorunlar yaşanabiliyor. Bu tür sorunların yansıdığı programlarımız için de prodüksiyoncu arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyorlar.

Mobil çalışmayı kalıcı hale getirmek zorundayız’

İleriki dönemde bu çalışma modeli kalıcı olabilir mi sizce? 

Dijital dünyanın hayatımızı kolaylaştırdığı alanlar var. Kuşkusuz bundan en çok etkilenecek sektörlerden biri de yayıncılık. Zaten sürekli gelişen yayıncılık teknolojilerini işimize adapte etmek zorundayız. Burada dikkat ettiğimiz konu, yeni teknolojinin fayda bölü maliyeti. Bunu sadece radyo yayıncılığı açısından söylemiyorum, tüm yayıncılık ve fuarcılık faaliyetlerimiz açısından da gelişen teknoloji ürünlerini kullanmak ve mobil olarak çalışabilmeyi kalıcı hale getirebilmek zorundayız. Ben yeni normalle hayatımıza zoraki giren iş yapış modellerimizin bir kısmının kalıcı olacağını düşüyorum. Çünkü insan sosyal bir varlık ve sadece sanal etkileşimle yetinmek istemiyor.