Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran;  “Yurt dışı ciro endekslerine baktığımızda imalat ve makine sanayinde 2020’de 300’lerde olan değerin 2021’de 500’lere çıkması sanayinin odağında ihracat olduğunun açık bir göstergesi. Bunun yanı sıra 2021 yılı son çeyreğindeki yurt içi ciro artışındaki ivmelenme de dikkat çekici” diye konuştu.

Makine sektörünün yakaladığı büyüme grafiğinden söz eden MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran; “Sektörümüz, pandemi yılı olan 2020’de, TÜİK rakamlarına göre 18 bin 309 imalatçı ve 255 bin 467 doğrudan istihdam ile 160 milyar TL’ye yakın ciro karşılığında, 42 milyar TL civarında katma değeri ülke ekonomisine kazandırmıştı. Bu dönemde daralan dünya pazarına da bağlı olarak ihracatımız yüzde 5,6 düşüşle 18,4 milyar dolara gerilerken makine ithalatı 2020’nin ikinci yarısı ile büyük bir artış eğilimine giren makine ve teçhizat yatırımlarına bağlı olarak yüzde 14,6 artışla 28,4 milyar dolara yükseldi ve dış ticaret açığımızı yine 10 milyar doların üzerine ulaştı. Pandemi ile birlikte yaşamayı öğrendiğimiz 2021’de ise krizleri lehine çevirme yeteneğine sahip olduğunu bir kez daha gösteren sektörümüz, yükselen performansı ile pandemi nedeniyle Avrupa devletlerindeki sıkıntıların devam ettiği bölgelerde artan faaliyetleriyle, sınai ve teknolojik iş birliklerinden aldığı payı artırma eğilimini sürdürdü” dedi.

Dalgakıran sözlerine şöyle devam etti; “Pandemide dünya pazarının daralmasına karşın tüketimdeki farklılaşma nedeniyle, küresel imalat sanayi yatırımlarının hızla yenilenmesi bakımından artan talebe yanıt verebilmek için yoğun gayret gösterdik. Firmalarımızın, seyahat imkanlarının kısıtlandığı bu dönemde, uzaktan erişimi mümkün kılan teknoloji uygulamalarına odaklanması, sektörün dijital dönüşüm çalışmalarını da ivmelendirmiş oldu. Türkiye’nin 2021’de baz etkisi de olsa ilk üç çeyrekte sırasıyla yüzde 7,4, yüzde 22 ve yine yüzde 7,4 büyümesine imalat sanayi büyük katkı sağladı. Gayri safi yurt içi hasıladaki imalat sanayi payı 2015’te yüzde 15’lerde iken 2021’de yüzde 21’lerin üzerine çıkması bunun açık göstergesi. Ekim 2020 ve sonrasında makine sanayi üretimi endeksinin imalat sanayi endeksi üzerine çıkarak seyretmesi bu alanda sektörümüzdeki devinimi de işaret etmekte.”

“KUR ATAKLARINA KARŞIN ÜLKEDEKİ YATIRIM İKLİMİ DEVAM EDİYOR”

Makine ve teçhizat yatırımları hakkında bilgi veren Adnan Dalgakıran; “2016’dan 2020’ye kadar belirgin bir artış sağalamayan makine ve teçhizat yatırımları, 2020’nin üçüncü çeyreği itibariyle büyük tırmanışa geçerek yüzde 30’ların üzerinde bir artış serisi yakaladı. 2021 üçüncü çeyreğinde ise yüzde 17,5 gibi bir oran ivme kaybı olarak görülse de ticareti sekteye uğratan son kur ataklarına karşın ülkedeki yatırım ikliminin devam ettiğini bizlere gösterdi. Yurt dışı ciro endekslerine baktığımızda imalat ve makine sanayinde 2020’de 300’lerde olan değerin 2021’de 500’lere çıkması sanayinin odağında ihracat olduğunun açık bir göstergesi. Bunun yanı sıra 2021 yılı son çeyreğindeki yurt içi ciro artışındaki ivmelenme de dikkat çekici” diye konuştu.

Çelik fiyatlarına değinen Dalgakıran; “2019’dan günümüze yurt içi fiyat endekslerine baktığımızda, elektrikli teçhizat, elektronik bileşen ve devre kartlar, imalat sanayine benzer bir seyirde makine sektörünün biraz üzerinde gelişti.  Ancak 2020’in ortaları itibariyle sektörün temel girdileri olan ana metal sanayindeki fiyat artışı makine sektöründen iki kattan fazla oldu. Sıcak hadde çelik sac fiyatları 450 dolar iken Temmuz 2021’de 1.200 dolarları gördü ve ancak 900 dolarlara kadar gerileyebildi. Bu dönem, başta makine sanayi olmak üzere imalat sanayi için çelik tedarikinin ne kadar önemli bir husus olduğunu tekrar hatırlattı” ifadelerini kullandı.

“MAKİNE SEKTÖRÜ 2020’DE YAŞADIĞI KAN KAYBINI 2021’DE HIZLI BİR ŞEKİLDE TELAFİ ETTİ”

2021’de Türkiye’nin toplam ihracatı ve dış ticaret pazar hacmi rekor ile kapanırken, dış ticaret açığının da daraldığına dikkat çeken Dalgakıran; “2021 ihracat rakamları yüzde 32,9 oranında artışla 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2021 yılı dış ticaret açığı yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara geriledi ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83,1’e yükseldi. Makine sektörü ise 19,5 milyar dolar ihracat ile rekor kırdığı 2019 yılı sonrasındaki 2020 kan kaybını 2021’de hızlı bir şekilde telafi ederek serbest bölgeler dahil olmak üzere ihracatını 23 milyar dolara taşımasını bildi. Makine ihracatı, son üç yıl kıyaslandığında, 2021’de 2020’ye göre değer olarak yüzde 23,4, miktar olarak ise yüzde 17,4’lük artış sağladı. Referans olarak 2019 alındığında ise 2021 ihracat artışının değer olarak yüzde 18,3 ve miktar olarak ise yüzde 12,1 olduğu görülüyor. Dolayısıyla, artan emtia fiyatlarının makine fiyatlarına olan etkisinden hareket ile Türkiye’nin makine ihracatı kilogram değeri 2019 ve 2020’de 5,6 dolar olarak seyrederken, 2021’de 5,9 dolara çıktı. İthalata dair mevcut veriler ışığında, ocak-kasım dönemlerinde 2021 yılı makine ithalatı artışı 2020’ye göre yüzde 22,9 iken bu değer 2019’a göre yüzde 39,4 oldu. Dolayısıyla, pandemi yılı olan 2020’nin ikinci yarısında ülkemizde artışa geçen makine ve teçhizat yatırımlarının oluşturduğu talebe bağlı olarak artış eğilimine giren makine ithalatı, 2019’larda yüzde 80,4’e kadar çıkan ihracatın ithalatı karşılama oranını 2020’de yüzde 65,3’e kadar geriletirken, bu oran 2021’de ancak yüzde 67,2’ye kadar düzeltilebildi” şeklinde konuştu.

“MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARI SON 10 YILIN EN YÜKSEK RAKAMINA ULAŞTI”

MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran; “Pandemide daralan dünya makine ve teçhizat yatırımları, Türkiye’de iki çeyrek sonra aynı büyüme trendine girerek, son 10 yılın en yüksek rakamı olan 5,25 trilyon dolara yıl sonu itibariyle erişmiş durumda. Dolayısıyla, küresel pazarda artan taleple birlikte jeopolitik konumu ve diğer üstünlükleri bakımından pandemi sonrası için Türkiye’nin kazandığı avantaj ile sektörün ihracat odaklı büyümesini sürdüreceği öngörülmekte. Yeni dönemde tedarik güvenliği ve yakından tedarike odaklı küresel tedarik zincirlerindeki değişim ihtiyacı yeni kapasite yatırımlarını beraberinde getirecek. Bununla birlikte, iklim değişikliğinin getirdiği yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik uyumu yenileme ve yeni yatırımları tetiklerken, verimlilik odaklı dijitalleşme ve otomasyona bağlı modernizasyon ve yeni yatımları da genişleteceğini bekliyoruz” diye konuştu.