SEDEFED olarak tüm sektörleri ülkenin rekabet gücünü artırma noktasında bir araya getirmeyi hedeflediklerini ifade eden SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem bölgesel bazda sektörlerin ve işletmelerin tedarik zincirinde yaşadıkları sıkıntıları değindi. Erdem; “Önemli olan hepimizin aynı gemide olduğunun bilinciyle ortak akıl ve ortak vizyon ortaya koymaktır. Yani merkezi hükümet ve yerel yönetimler, STK’lar, iş dünyası ve çeşitli disiplinlerden insanların sorunlara birlikte çözüm bulması gerekiyor” dedi.

SEDEFED’in sürdürdüğü çalışmalar ile ilgili bilgi veren Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem; İş dünyasının bağımsız ve gönüllü, aynı zamanda öncü sivil toplum kuruluşu olarak SEDEFED  40 derneği ve 12 binin üzerinde şirket ve iş insanını temsil etmenin gururunu yaşıyor. Ülkemize ve ekonomimize katma değer yaratma bilinciyle, ulusal ve uluslararası iş birlikleri geliştiriyor, ekonomi politikalarının yapım süreçlerine, içerik ve savunuculuk ölçüsünde katkı sağlıyoruz. Sektörel yuvarlak masalarımız, tematik toplantılarımız, e-bültenlerimiz, üyelerimizin faaliyetleri, rekabet kongremiz ve yayınladığımız raporlarla çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Erdem: “Pandemi döneminde başlattığımız webinar serisi ve TÜRKONFED iş birliğinde yürütülen ortak akıl platformu toplantıları üyelerimizin yoğun ilgi ve katılımıyla gerçekleşti. Bunun dışında üye derneklerimizle iş birlikleri geliştiriyor, derneklerimizin faaliyetlerine destek vermeye devam ediyoruz. SEDEFED olarak rekabet gücümüzün ve verimliliğimizin artırılması için çalışıyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz etkinlikler, yayımladığımız raporlar ve çeşitli iş birlikleri ile sektörlerimize katma değer yaratıyoruz. SEDEFED bugün gücünü ve etkinliğini üyesi bulunduğu TÜRKONFED ve her geçen gün sayısı artan geniş yelpazedeki üye derneklerinden alıyor” şeklinde konuştu.

“KENDİ STRATEJİLERİMİZİ GÖZDEN GEÇİRMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Geçtiğimiz üç yıl içerisinde SEDEFED’in sayıca ciddi bir büyüme gerçekleştirdiğini belirten Erdem; “Aslında baktığımızda pandemi gibi büyük bir krizi fırsata çevirdiğimizi söylemek mümkün. Bu noktada geçmiş dönem başkanlarımızın ve mevcut yönetimimizin çabalarının altını çizmek ve kendilerine teşekkür etmek isterim. Bugün gelinen noktada ise SEDEFED sektör seviyesinde bilgi paylaşım noktası, sektörel bir platform olarak görev yapmaktadır. Sektörlerin çıkarları arasında dönem dönem farklılıklar olsa da SEDEFED tüm sektörleri ülkenin rekabet gücünü artırma noktasında bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Dönem dönem STK’ların da yaşayan bir organizma gibi kendini yenilemeleri gerektiğine inanıyorum. Özellikle uzun yaşamı olan STK’ların bu yenilemeyi yapmaları gerektiğini gözlemliyoruz. Konuya tersten bakmak gerekirse aslında bu yenilemeyi yapan sivil toplum örgütlerinin uzun yaşama sahip olacağını da savunabiliriz. SEDEFED de bu noktada belli periyotlarla vizyon, misyon ve temel değerlerin yanı sıra kısa, orta ve uzun dönem stratejiler yaparak kendini gözden geçirmektedir. Biz de kendi stratejilerimizi gözden geçirmeye devam ediyoruz. Hem üyemiz olan derneklerle hem de üyesi olduğumuz konfederasyon ile ilişkilerimizi yeniden tanımlıyoruz. Kurumumuzun sürdürülebilirliği, çeşitliliği, paydaş ilişkileri ve kurumsallaşma aşamalarını yakından takip ediyoruz” dedi.

Emine Erdem sözlerine şöyle devam etti; “Tüm sektörleri SEDEFED’in yakın dönemde belirlediği ihracat, etik, dijitalleşme, itibar, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi gibi somut temalarda bir araya getirmeye gayret ediyoruz. Son birkaç yılda dünya ve ülkemizin de içinden geçtiği yolculuğu gözlemlediğiniz zaman bu girişimin ne kadar gerekli olduğu bir kez daha karşımıza çıkıyor.”

“E-TİCARETİN AVANTAJLARINI KULLANAN İŞLETMELERİMİZ CİRODA ÖNEMLİ BÜYÜMELER SAĞLADI”

SEDEFED’in bağımsız ve gönüllü en büyük aktör konumunda olduğunu ifade eden Erdem; “Hedefimiz SEDEFED için bu konumu korumak ve ülkenin rekabetçiliğini artırma yolunda kolaylaştırıcı rolü üstlenmektir. SEDEFED olarak doğru tedavi için doğru teşhisin gerekliliğine inanıyoruz. Üyesi olduğumuz TÜRKONFED çatısı altında yürüttüğümüz çalışmalarımızda Covid-19’dan en fazla mikro ve küçük ölçekli işletmelerimizin etkilendiğini gösteriyor. Ekonomimizin de en kırılgan yapı taşı bu gruptaki işletmelerimiz maalesef. Bölgesel ölçekte de işletmelerimizin etkilenme oranları sektörler özelinde farklılaşabiliyor. Hizmetler ve turizm sektörü bu dönemde en fazla darbe alan sektör şüphesiz. Covid-19 tüm sektörlerimizi, dolayısıyla işletmelerimizi eşit düzeyde etkilemedi. Yine bu dönemde dijital teknolojilere yatırım yapan sektörlerimizin daha az etkilendiğini gördük. E-ticaretin avantajlarını kullanan işletmelerimiz, karlılık ve ciroda önemli büyümeler sağladı” diye konuştu.

“FİNANS SEKTÖRÜNÜN ROLÜ VE YAKLAŞIMI SON DERECE ÖNEMLİ”

SEDEFED Başkanı Erdem değerlendirmelerine şöyle devam etti; “Salgın devam ettiği sürece pek çok sektör ve KOBİ’lerimiz bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Bu da iflas, konkordato, birleşme ve satın alma haberlerini daha sık duymamıza yol açabilir. Açıklanan paket ve kararların operasyonel güçlükler taşıması, sektörlerimiz ile yaptığımız istişare ve araştırmalarımızın sonuçları da mevcut ekonomik tedbirlerin yeterli kalmayacağına, bu tedbirlerin kapsamının ve kaynak miktarının artırılması gerektiğine işaret ediyor. Özellikle KOBİ’lerimiz işletme sermayesine ihtiyaç duydukları için finans kaynaklarına ulaşmak, destek ve kredilere erişmek istiyor. Kredi talebinin artmasının önemli bir nedeni vadesi geçmiş alacakların ödenmemesi üzerine sıkıntıya düşen KOBİ’lerin daha fazla kredi kullanmaya ihtiyaç duyması. Özellikle böyle bir dönemde gereken fedakarlıkları yapmak ve sektör-firma ayrımı gözetmeden uygun faizlerle kredi kanallarını açmak, finans sektörümüzün en önemli sorumluluklarından biri olmalı diye düşünüyoruz. KOBİ’lerimiz de merkezde alınan kararların sahaya eksiksiz, hızlı ve etkin bir şekilde yansımasını bekliyor. Zira işletmeler için zaman eskisinden daha değerli. Finans sektörünün bu süreçteki rolü ve yaklaşımı son derece önemli.”

Nakit ihtiyacı ve tedarik zinciri güvenliği arasında önemli bir bağlantı olduğunu belirten Emine Erdem; “Kriz döneminde de özellikle stratejik sektörler arasındaki tedarik zinciri güvenliği sadece ekonomik değil toplum sağlığı açısından da hayati bir konu. Araştırmalarımız bölgesel bazda sektörlerimiz ve işletmelerimizin tedarik zincirinde yaşadıkları sıkıntıları da gösteriyor. Önemli olan bu noktada hepimizin aynı gemide olduğunun bilinciyle ortak akıl ve ortak vizyon ortaya koymaktır. Yani merkezi hükümet ve yerel yönetimler, STK’lar, iş dünyası ve çeşitli disiplinlerden insanların sorunlara birlikte çözüm bulması gerekiyor” şeklinde konuştu.