Satınalma gücü paritesine göre dünyanın 5., nominal rakamlarla dünyanın 4., Avrupa’nın ise en büyük ekonomisine sahip Almanya; doğu ile batı, İskandinav ile Akdeniz havzası arasında bir köprü durumunda bulunuyor. Avrupa Birliği ve NATO üyelikleri ile orta ve doğu Avrupa ülkeleri arasında da etkin bir köprü rolünü üstlenen ülke, ekonomisinin yüksek ihracat gücü ve istikrarlı yapısı sayesinde Avrupa’nın lokomotifi olduğu gibi uluslararası arenanın da güçlü söz sahiplerinden biri.
Almanya federatif yapısıyla 16 eyaletten oluşuyor. Toplam nüfusun 2012 yılı itibarıyla 80,5 milyon olduğu ülkede, nüfusun yüzde 8’ini yabancılar oluşturuyor. Yaklaşık 44 milyon işgücünün bulunduğu Almanya, yüksek ihracat rakamlarının ve gelişmiş teknolojisinin yanı sıra AB ülkeleri arasında en düşük işsizlik oranıyla da öne çıkıyor. Bu yılın şubat ayı verilerine göre Almanya AB’de yüzde 4,8 ile en düşük işsizlik oranına ve yüzde 7,2 ile en düşük genç işsiz oranına sahip ülke.
Ekonomi ihracat odaklı
En gelişmiş ve en yüksek verimlilikte sanayi ülkelerinden biri olmasıyla bugün ABD, Japonya ve Çin’in ardından en büyük dördüncü ulusal ekonomi konumunda olan Almanya’nın ekonomisi, sanayi ürünleri ve hizmet sektörü ağırlıklı. Özellikle de Alman makine, otomobil ve kimya sanayisinin ürünleri, uluslararası pazarda büyük rağbet görüyor. Kazanılan yaklaşık her dört Euro’dan birinden fazlası ihracattan geliyor, her beş iş olanağından birinden fazlası da doğrudan veya dolaylı olarak dış ticarete bağlı.
GSYİH içindeki payı hizmetler sektörü karşısında giderek küçülmekte olsa da imalat sanayi halen Almanya ekonomisinin belkemiğini oluşturuyor. Hizmetler sektöründe faaliyet göstermekte olan çok sayıda firma, imalat faaliyeti ile ilişki içinde. Almanya’da neredeyse tüm sanayi mallarının üretimi yapılmakla beraber ülkenin sanayideki gücü ağırlıklı olarak taşıtlar, sermaye malları, kimyasallar ve beyaz eşya sektörlerinden geliyor. Buna karşılık havacılık ve bilgisayar donanım sanayi daha az gelişmiş olan Almanya’da, ileri teknoloji ürünlerinin üretimi ve ihracatı diğer önde gelen sanayileşmiş ülkelere kıyasla daha küçük pay alıyor.
Dünyanın en büyük dış ticaret fazlası veren ülkesi
Yunanistan ve Ukrayna krizlerine rağmen diğer AB ülkelerine oranla sahip olduğu düşük işsizlik rakamları, yüksek ihracat hacmi ve istikrarlı yapısıyla Almanya ekonomisi, Avrupa’nın lokomotif ülkesi olma rolünü devam ettiriyor. Avrupa’daki ekonomik krize rağmen Almanya iktisadi alanda istikrarını koruyor. Bu istikrarı rakamlarla da görmek mümkün.
Alman ekonomisi 2012’de yüzde 0,7, 2013 yılında yüzde 0,4 oranında büyüdü. Ülke 2014 yılında ise son 3 yılın en güçlü büyümesini gerçekleştirirken, 2013’te yüzde 0,1; 2012’de ise yüzde 0,4 büyüyen ülke ekonomisinin dış ticaret fazlası 2014 yılında 217 milyar Euro ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Almanya, 2014 yılında hem tutar, hem de Gayrisafi Yurt içi Hasıla’ya (GSYH) oran itibarıyla dünyanın en büyük dış ticaret fazlası veren ülkesi oldu. 2013 yılı GSYH’sı 2,74 trilyon Euro’ya (3,771 trilyon dolar) ulaşan Almanya’nın 2014 yılında GSYH artışı yüzde 1’lik beklentinin üzerine çıkarak yüzde 1,6 düzeyinde gerçekleşti.
Alman şirketleri çeşitli uluslararası krize rağmen 2014 yılında yine ihracat rekoru kırdı. Almanya 2013 yılında 1,094 trilyon Euro (1,506 trilyon dolar) ihracat ve 895 milyar Euro (1,232 trilyon dolar) ithalat yapmıştı. Federal İstatistik Dairesi’nin açıkladığı rakamlara göre 2014 yılında Almanya toplam 1 trilyon 133 milyar 600 milyon Euro’luk mal ve hizmet ihraç ederek 2013 yılına göre ihracat hacmini yüzde 3,7 oranında genişletti. Almanya’nın ithalatı ise yüzde 2’lik artışla 915 milyar 600 milyon Euro’ya yükseldi.
Ana ihracat ortalıkları arasında ilk sırayı Fransa, ABD, Birleşik Krallık, Hollanda ve Çin’in yer aldığı Almanya’nın özellikle Euro ülkeleri ile ticaretinin de olumlu bir seyir izlediği açıklandı. Euro Bölgesi’ne yapılan ihracatta yüzde 2,7 oranında artış kaydedildi. Aralarında ABD ve Çin’in de olduğu AB dışındaki ülkelere yapılan ihracat ise yüzde 1,5 oranında arttı.
“Almanya, Ortadoğu’daki krizler, Afrika’daki Ebola salgını ve Ukrayna krizi gibi faktörler olmasaydı daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşabilirdi” görüşünü savunan uzmanlar, Alman şirketlerinin yaptığı ihracatın 2015 yılında da artarak yeni bir rekor kıracağını tahmin ediyorlar. Zayıf Euro ve düşen petrol fiyatlarından güçlü destek alan Almanya ekonomisinin büyümesine ilişkin tahminini paylaşan uzmanlar, Almanya GSYH’sinin ise bu yıl yüzde 2,2, gelecek yıl da yüzde 2 artmasını bekliyor.
Almanya’ya ihracatımız 2014’te 15 milyar doları aştı
Türkiye-Almanya, dünyada sınırdaş ülkeler olmayıp da çok güçlü ekonomik ve ticari bağlara sahip ender ortaklıklardan birini yürütüyor. Türkiye, yabancı ülkelerle olan ikili ilişkileri dikkate alındığında, en yoğun ticareti Almanya ile yaşıyor. İkili ticarette Türkiye net ithalatçı, Almanya ise net ihracatçı konumda olsa da aradaki makasın son yıllarda azaldığı da dikkat çekiyor.
Türkiye’nin geçen yıl en fazla ihracat yaptığı ülke yine Almanya oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’nin Almanya’ya ihracatı 2012 yılında 13.1 milyar dolar, 2013 yılında 13.7 milyar dolar iken, Almanya’ya 2014 yılında ihracat yüzde 10,6 arttı ve 15,15 milyar dolara yükseldi. Almanya’nın toplam ihracatımız içindeki payı da yüzde 9,1’den yüzde 9,6’ya çıktı. 2014 yılında Almanya’ya yapılan ihracatta tüm alt fasıllarda ihracat arttı. Almanya’ya ihracatta ilk üç sırayı örme giyim eşyaları, makineler ve motorlu kara taşıtları alıyor. Elektrikli makine ve cihazlar ihracatı yüzde 13 arttı. Almanya ekonomisindeki toparlanma tüm ihraç ürünlerimizin ihracat performansını olumlu etkiledi.
2014 yılında Almanya Türkiye’nin yaptığı ithalat sıralamasında 3. sırada yer aldı. Almanya’dan yapılan ithalat 2014 yılında yüzde 7,5 ile ilk 20 ithalatçı içinde göreceli daha hızlı geriledi ve 22,4 milyar dolara indi. Almanya’nın ithalatımız içindeki payı yüzde 9,2’ye düştü.
Türk girişimci kültürü ilişkileri güçlü kılıyor
İkili ilişkilerimizi güçlü kılan nedenler arasında Almanya’da gittikçe kökleşen Türk girişimci kültürü de ağırlıklı bir yer tutuyor. Özellikle tekstil, gıda, makine ve araç üretimi konusunda büyük markalara tedarikçilik yapan işletmeler için önemli fırsatların olduğu Almanya ekonomisi içinde toplam yıllık ciroları 35 milyon Euro’yu bulan Türk girişimcilerin iki ülke arasında bir denge unsuru olarak görülüyor.
Alman yatırımcıların da Türkiye’ye ilgisi oldukça fazla. Özellikle 1980 yılından sonra Alman yatırımcılarının ülkemize ilgisi büyük ölçüde arttı. 1980 yılına kadar ülkemizde sadece 24 Alman firması faaliyet gösterirken, bu rakam 2012 yılı itibarıyla 5105’e yükseldi. 2010 yılında Almanya’dan Türkiye’ye 592 milyon dolar, 2011 yılında 605 milyon dolar, 2012 yılında 532 milyon dolar yatırım girişi oldu. 2012 yılında Türkiye’den Almanya’ya yatırım miktarı ise 61 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Almanya ağaç işleme makinelerinde satışını artırma hedefinde
Türkiye ağaç işleme makineleri dış ticaretinde, Almanya en önemli ülkelerin başında geliyor. 2014 yılında 9 milyar Euro’luk büyüklüğe ulaşan dünyadaki ağaç işleme makineleri üretiminden yaklaşık yüzde 30 pay alan Almanya, üretiminin yanı sıra ihracat ve iş hacmi açısından da sektörün en güçlüsü.
2014’in ilk 10 ayında Almanya’nın ağaç işleme makineleri ihracatı yıllık bazda yüzde 0,8 büyüme göstererek toplam 1,4 milyar Euro değerine ulaştı. Almanya ağaç işleme makineleri sektörü 2015 yılı satışlarında güçlü bir artış bekliyor. Buna göre büyümenin yüzde 3’e, sektördeki sabit ağaç işleme makineleri toplam satışlarının da yıl sonunda 2,6 milyar Euro’ya ulaşması bekleniyor.
Bugün mevcut rakamların ülke bazında analizini yaptığımızda Almanya’nın ihracat piyasaları arasında Çin’in birinci olduğunu görüyoruz. Asya içinde artan maliyetler ve rekabet nedeniyle Çin’de mobilya ve yapı ürünleri üretimi otomatik hale geldi ve kaynaktan tasarruf sağlayan anahtar teslimi tesislere olan talepler arttı. Bununla birlikte, Çin’in yeni panel ürün tesisleri için süregelen yüksek talebi azalacak gibi görünmüyor. Almanya’nın ihracat listesinde ikinci ve üçüncü sırada ise Rusya ve Amerika yer alıyor.
Almanya’nın en büyük beş ihracat piyasası toplam dış satışlarının yaklaşık yüzde 43’ünü oluşturuyor. Bunlardan üçü çift haneli bir büyüme görürken Çin (yüzde+19), Amerika (yüzde +18), Polonya (yüzde+37); Rusya ve Fransa’daki satışlar sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 20 olmak üzere önemli ölçüde düştü. Almanya’nın en hızlı büyüyen ihracat piyasaları arasında İran, Vietnam, Güney Kore, Avustralya ve Beyaz Rusya yer alırken, en büyük düşüşler İtalya, Türkiye ve Brezilya’da görüldü.
2014’ün ilk 10 ayında Almanya’dan Türkiye’ye ağaç işleme makineleri ihracatı toplam 38 milyon Euro’yu buldu, buna göre yıllık bazda yüzde 42 düşüş göstermiş oldu. Bu da Türkiye’yi Almanya’nın ihracat piyasası durumunda 10. sıraya düşürdü. Bu keskin düşüş büyük oranda Türkiye’nin panel ürünleri sektöründe yatırım harcamalarındaki durgunluktan kaynaklanıyor. Ancak zemin kaplama ve mobilya imalatçıları gibi satışa dönük imalatçıların talepleri güçlü kalmaya devam ediyor.
Türkiye’nin ihracat potansiyeli var
Testere ve ebatlama makineleri üretiminde oldukça başarılı olan Türkiye, bu alanda dünyaya 25 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. 2014 yılında 141 milyon dolar değerinde testere ve ebatlama makineleri ithalatı yapan Almanya’ya Türkiye’nin satış potansiyeli aslında yüksek. Bu rakam Birleşmiş Milletler İstatistik Departmanı’ndan alınan bilgiye göre 25.2 milyon dolar değerinde.
Yine Türkiye’nin Almanya’ya ihracat potansiyeli yüksek olan bir diğer ürün kalemini, freze ve planya makineleri oluşturuyor. Almanya freze ve planya makinelerinde 2014 yılında 22 milyon dolar değerinde ithalat yaptı. Türkiye ise bu alanda dünyaya 13 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştiriyor. Birleşmiş Milletler İstatistik Departmanı’ndan alınan bilgiye göre Türkiye sadece Almanya’ya freze ve planya makinelerinde 13,1 milyon dolar değerinde ihracat yapacak potansiyele sahip.