2016’da ocak-ekim ayları arasında 11 milyar dolarlık makine ihracatı yaptıklarını anlatan Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türk makine sektörü Avrupa’da 6’ncı büyük üretici konumuna yükseldi. Sektör olarak 2017’de de büyümemizi sürdüreceğiz” dedi.

TÜRK makine sektörü son 10 yılda hızlı bir büyüme yakaladı. 2016’da da ihracatını arttıran 10 ayda 11 milyar dolarlık ihracat yaptı. Sektörün komşu ülkelerdeki karmaşaya rağmen iyi bir performans sergilediğini anlatan Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Sektör olarak güçlü kalmayı başardık. Türk makine sektörü Avrupa’da 6’ncı büyük üretici konumuna yükseldi. En etkili olduğumuz Rusya’da krizler yaşadık, Orta Doğu’da her yer karışık. Bu Türkiye’nin şanssızlığı. En büyük alıcımız yaklaşık yüzde 60 ihracatımızın bulunduğu Avrupa. ABD uzak olduğu için ve standartları farklı olduğu için henüz oraya da ciddi bir şeyimiz yok. Bizim şu anda ana direğimiz AB ülkeleri. Böyle bakınca Avrupa’nın ekonomisi de ahım şahım değil. Üretimde doymuşluk var. Önemli olan yüksek teknolojili ürünlerle bu bölgede yer alabilmek” dedi.

DAHA ÇOK YOL VAR

Dalgakıran, sektörün yeni reklam filmi “Büyüme Makinesi”nin tanıtımında konuştu. Dalgakıran, ekonomik belirsizliklerin dünya genelinde öngörülmezlik yarattığı 2016 yılının ilk 10 ayında 11 milyar dolar ihracat gerçekleştiren makine sektörünün geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1.4’lük büyüme sağladığını aktardı. Dalgakıran, şöyle konuştu: “Dünya mal ticaretinin yüzde 3-4 seviyelerinde daraldığı bir dönemde, Türkiye’nin makinecileri ihracattaki artışını sürdürdü. Bu başarımızla gurur duymakla birlikte daha alınacak çok yol olduğunun bilincindeyiz. Uluslararası rekabette gücümüze güç katabilmemiz, rakiplerden daha iyi bir sanayi stratejisine sahip olmamızla mümkündür. Türkiye bir sanayi devrimi yapacak ve ileri teknolojili ürün ihracatında ‘ben de varım’ diyebilecek güç ve potansiyele sahip bir ülke. Sanayideki atağın sembolü ise ‘Büyüme Makinesi’ olacak.”

YERLİ MAKİNE ÖNEMLİ

Üretimlerin istenilen miktarda, kalitede, rekabetçi fiyatlarda olması ve zamanında teslim konusundaki profesyonel çalışma anlayışının, Türk makine üreticilerinin uluslararası pazarlarda tercih edilmesini sağlayan başlıca özellikler olduğuna dikkat çeken Dalgakıran, “Makine sektörünün daha rekabetçi bir ivme kazanabilmesi için iç pazarda da yerli makine alımını teşvik edici önlemler alınması gerekiyor. Kamu ve kamu destekli makine ve teçhizat alımlarında, yerli üretimin var olması durumunda, bu ürünler tercih edilmeli. Özel sektör de Türkiye’nin makinecilerine öncelik vermeli. Yerli sanayiciye yerli makine yakışır” ifadelerini kullandı.

MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu ise yaptığı sunumda dünya ticaretinin yüzde 13,3 düştüğü 2015’te Türkiye’de makine ihracatının yüzde 9 azaldığını söyledi. Türk makine sektörünün Ar-Ge etkinliğinin arttığını kaydeden Karavelioğlu, sektörün ihracatının yüzde 60’tan fazlasını Avrupa ve ABD’ye yaptığını aktardı. Sektörün müşteri memnuniyetini ölçen araştırmalarının bulunduğunu aktaran Karavelioğlu, Türk tüketicinin yerli malları satın almayı planlarken referanslara dikkat etmesi önerisinde bulundu.

TÜRKİYE POTANSİYELİNİ KULLANMALI

YENİ üretim ve ihracat dönemine “Büyüme Makinesi” mottosuyla hazırlandıklarını aktaran Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, sektörün Türk sanayisinin ve ihracatının katma değerli bileşenlerinden olduğunu kaydetti. Dalgakıran, makine sektörünün Türkiye’yi her alanda bir üst sınıfa taşıyacak deneyim ve alt yapıya sahip olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu potansiyeli iyi kullanabilir ve ‘Büyüme Makinesi’ni doğru işletebilirse tüm dünyada takdir edilen bir başarı hikâyesi yazabileceğini vurgulayan Dalgakıran, “Biz Türkiye’nin makinecileri olarak dünya mal ticaretinin daraldığı bir dönemde ihracat artışımızı sürdürerek bu başarı hikayesinin ilk cümlesini yazdık” diye konuştu.

200 ÜLKEYE ÜRÜN İHRACATI YAPIYOR

Makine imalatı, Türk ekonomisinin büyümesine yön veren önemli sektörlerden biri olmaya devam ediyor. Sektör özellikle ara mal üretebilme ve inşaat, enerji, tekstil, tarım ve madencilik gibi diğer önemli sektörlere girdi sağlama yeteneği sayesinde Türkiye’deki imalat endüstrisinin gelişiminde kilit rol oynuyor.

Makine sektörünün toplam ihracat değeri 2005 yılında 5.2 milyar dolar iken, 2015 yılında 13.4 milyar dolara yükseldi.

2005-2015 döneminde makine ihracatının yıllık büyüme oranı yüzde 16 olarak gerçekleşerek, aynı dönemde Türkiye’nin toplam ihracatındaki büyümeyi ikiye katladı.

Türkiye’nin toplam ihracatındaki yüzde 9.3’lük payıyla ülkenin en büyük ikinci ihracat endüstrisi olan makine ürünleri 200’ün üzerinde ülkeye ihraç ediliyor.
İhraç edilen makine ürünleri toplamının yüzde 60’ı AB ülkeleri ve ABD’ye gönderilmekte.

Makine sektörünün toplam ithalatı 2015 yılında 26 milyar doları aşarken, son on yıl içinde yıllık ortalama yüzde 10.3 büyüme kaydeden bu tutar yerel pazardaki güçlü talebi yansıtmakta.

Makine imalatına yönelik doğrudan yabancı yatırım (DYY) girişi, Türkiye’nin çektiği toplam DYY miktarı için kayda değer bir kaynak oluşturmuş ve 2005-2015 döneminde imalat sektöründe gerçekleşen toplam DYY’nin yaklaşık yüzde 20’sinde pay sahibi oldu.

Makine imalatındaki Ar-Ge harcamaları 2014 yılında 600 milyon dolara ulaşarak Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamalarının neredeyse yüzde 10’unu oluşturuyor.

Türkiye’nin makine sektöründeki rekabetçiliğine uygun girdi maliyetleri ve güçlü destekleyiciler yön vermekte. Girdi maliyetleri; rekabetçi iş gücü maliyetleri, makul fiyatlı ve güvenilir enerji kaynakları ve ülkenin jeostratejik konumuna dayalı lojistik avantajları içermekte.

Destekleyiciler arasında ise nitelikli iş gücü, cömert yatırım teşvikleri, inovasyon odaklı altyapı, güçlü tedarik havuzu ve yerel kümeler bulunmakta.