Türkiye ile arasındaki dış ticaret hacminin son yıllarda artarak 2 milyar doların üzerine çıktığı Fas, ağaç işleme sektörü için de giderek önemini artırıyor. İnşaat sektörünün hızlı ilerleyişi, özellikle yeni konut ve turizm alanında yeni yapılar ile birlikte, modaya uygun revizyonların yoğunlukta olması ağaç işleme makineleri sektörünü ön plana çıkardığı gibi, temel ticari ihtiyaçlar listesinde üst sıralara taşıyor. Bununla beraber 32 milyonluk nüfusun çoğunlukla gençlerden oluşması da ülkeyi ağaç işleme makineleri sektörü için hedef ülkelerden birisi haline getiriyor.

FasTablo1Kuzey Afrika’da Cezayir ve Batı Sahra arasında yer alan Fas, Atlantik Okyanusu’na ve Akdeniz’e kıyısı bulunması itibarıyla bir anlamda Akdeniz’in okyanusa açılan kapısı olma özelliğini taşıyor. Geçmişi 9. yüzyıla kadar dayanan, 1956 yılına kadar ise Fransa hakimiyeti altında kalan Fas, 1956 yılında bağımsızlığını ilan ederek, anayasal demokratik monarşi sistemine geçti. Fas’ın Batı Sahra’ya haksız yere girmesini gösteren Afrika Birliği nedeniyle Fas, Afrika’da bulunduğu halde Afrika Birliği’ne üye olmayan tek ülke özelliğinde.

Orta gelir düzeyinde bir ülke olarak kabul edilen Fas, dış borç yükünün fazla olmaması nedeniyle yaşanan küresel ekonomik krizlerden göreceli olarak daha az etkileniyor. Orta vadede ekonominin güç kazanması beklendiği, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yaklaşık üçte ikisinin hizmetler sektörüne dayandığı ülkede, dünyanın en büyük fosfat yatakları bulunuyor. Fas Ulusal Fosfat Ajansı (OCP) tarafından yapılan açıklamaya göre fosfat kaynaklı ürünlerin üretiminde 2050 projeksiyonlarına paralel olarak artışa gidilmesi planlandı. Açıklamada aynı zamanda Fas’ın 2017 yılına kadar dünyanın en büyük üreticisi konumuna geleceği ve şu anda tüm dünya rezervlerinin yüzde 75’inin Fas’da bulunduğuna da vurgu yapıldı.

1980’li yıllardan itibaren IMF ve Dünya Bankası ile işbirliği içinde başarılı bir ekonomik reform sürecine giren Fas, bu çerçevede dış ticaret rejiminin liberalleştirilmesi, yeni yatırım kanunu, özelleştirme programı ve bankacılık sisteminin iyileştirilmesi gibi birçok yapısal çalışmayı hayata geçirdi. Fas ekonomisinde son 10 yılda tarım ve fosfat sektörlerine olan bağımlılık azalarak imalat ve hizmet sektörlerinin GSYİH’daki payları artırıldı. Öte yandan hükümet, ülkede ekonomik aktivitenin Kasablanka ve Rabat etrafında yoğunlaşması nedeniyle az nüfuslu bölgelerdeki iş imkanlarını geliştirmek amacıyla yatırım teşvikleri uyguluyor.

Bu yılki büyüme beklentisi yüzde 2’nin altında

Fas Yüksek Planlama Komisyonu tarafından yapılan açıklamaya göre Fas ekonomisi 2015 yılında yüzde 4,5’lik bir büyüme gerçekleştirdi. Söz konusu büyüme rakamında yaşanan iyileşmede, 2015 yılı dördüncü çeyreğinde tarım sektöründe yaşanan büyüme ve tarım dışı sektördeki düzelmenin etkili olduğu açıklandı. Ekonomisinin önemli bir kısmı tarıma dayalı olan ülkede, söz konusu sektördeki gelişmeler büyümeyi de direkt etkiliyor. Fas Ekonomi ve Finans Bakanı Mohamed Boussaid tarafından yapılan açıklamada, tarımda yaşanan negatif gelişmelerden dolayı, 2016 yılında Fas ekonomisinin yüzde 2’nin altında büyümesinin beklendiği açıklandı. 2015 yılı ile kıyaslandığında tarımdaki büyüme oranının yüzde 7,3 düştüğü belirtildi. Ülkenin dış ticaretine baktığımızda ise ithalatında sanayi ürünlerinin öncelikli sırada yer aldığını görüyoruz. En fazla ithal edilen ürünler ham petrol, petrol yağları, makine ve ulaşım araçları, tekstil ürünleri ve kimyasallardan oluşuyor. Fas’ın en önemli ticaret ortağı ise Avrupa Birliği. İthalatın yaklaşık yarısı ve ihracatın yüzde 70’ten fazlası Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılıyor. Fransa en önemli tedarikçi ülke, İspanya da ikinci en büyük tedarikçi konumunda. Fransa aynı zamanda Fas’ın en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke durumunda bulunuyor. Dış ticaret rakamlarına baktığımızda ise Fas 2014 yılında 44 milyar dolar ithalat yaparken, 25,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Toplam ticaret hacmi ise 69,5 milyar dolar oldu.

Yatırımcılar için Afrika’da ikinci en güvenli ülke

Bir Fransız danışmanlık şirketi tarafından yayımlanan yeni bir çalışmada, yatırımcılar için Afrika’da yer alan ikinci en güvenli ülkenin Fas olduğu belirtilirken; Fransız dış ticaret sigorta şirketi Coface, ülke risk değerlendirmesi veya iş ortamı değer- lendirmesi içinde, yatırımcılar için Fas’ın risk değerlendirmesini A4 seviyesinde bildirdi. 2014 yılında da gerçekleşen 67 proje ile Fas, doğrudan yabancı sermaye yatırımları açısından Afrika’daki 3’ncü ülke olmuştu. Yatırımcılar için Fas; uygun düşük riskli, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde güvenli ülke olarak tanımlanıyor. Coğrafi konumu, Avrupa pazarına yakınlığı, strateji ve ürün çeşitliliğinin (otomotiv, havacılık, elektronik, offshore, kimya, ilaç, tekstil, gıda vs.) yanı sıra, makroekonomik ve siyasi istikrar, Fas’ın güçlü yönlerini oluşturuyor.

Fas Dış Ticaret Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre Nisan 2016 itibarıyla doğrudan yabancı yatırım miktarı 6.77 milyar dirhem (yaklaşık 677 milyon euro) olarak gerçekleşti. Öte yandan Ernst and Young tarafından Haziran 2015 yayımlanan yabancı yatırım çalışmasına göre 2011 Arap Baharı’nın etkilerinin kaybolmasından sonra Mısır ve Fas’ın doğrudan yabancı sermaye miktarlarını artırdıkları vurgulanırken, 2014 yılında Fas’a özellikle finansal hizmetler sektöründe yapılan yatırımlarda yüzde 52’lik çarpıcı bir artış olduğu ifade edildi. Bu yatırımların önemli bir kısmının Fransız firmalarından geldiği açıklanırken söz konusu artışlarda Avrupa’ya yakınlık, pro-aktif yatırım politikaları ve yetişmiş işgücünün etkili olduğu vurgulandı.

 

 

 

 

 

Türk firmalarının Fas’a ilgisi yoğun

Fas ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi ise son yıllarda artış göstererek 2 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye’nin Fas’dan ithalatı 2015 yılında 711 milyon dolar, ihracatı ise 1.338 milyon dolar oldu. Fas’dan ithal ettiğimiz başlıca ürünleri otomobil, işlenmemiş altın, difosfor pentaoksit, işlenmemiş kurşun, tabii kalsiyum ve gümüş; ihraç ettiğimiz başlıca ürünleri de demir çelik, mücevherci eşyası, otomobil ve buzdolabı oluşturuyor.

Fas’ın Türk firmaları açısından önemi sadece karşılıklı ticaret hacmimizde yaşanan artışla sınırlı değil. Afrika’nın en istikrarlı ekonomilerinden biri olan Fas, bölgedeki konumu itibarıyla da Afrika’ya ve Avrupa’ya açılmak isteyen Türk firmaları için ideal bir üs teşkil ediyor. Fas’da faaliyet gösteren yaklaşık 61 Türk firmasının toplam yatırımlarının 245 milyon dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Hem ticari hem de yatırım ilişkilerini artırmanın amaçlandığı iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için üzerinde durulması gereken sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim, otomobil sektörü, tarım ve tarım sanayisi, turizm, müteahhitlik sektörleri geliyor.

Türk firmalarının Fas’a ilgisi bu yıl da sürüyor. Fas’ta yayımlanan önemli ekonomi gazetelerinden birisi olan L’E conomiste’de, Doğtaş ve Kelebek Mobilya’nın 2016 yılı içinde Fas’ta faaliyet göstermeye başlayacakları yönünde bir haber yayımlandı. Aynı haberde özetle, iki firmanın da ilk olarak Fas’ın Kazablanka şehrinde faaliyetine başlayacağı ve burada iki mağaza açacakları, 2017 ve 2018 yıllarında mağaza sayılarının artırılmasının planlandığı açıklandı. Öte yandan geçtiğimiz aylarda Kazablanka Tramvayı ihalesini bir Türk firması kazandı.

Türk müteahhitlik firmalarından Yapı Merkezi, Kazablanka tramvayının 2.’nci hattını inşa edecek. Proje 900 milyon dirhem (yaklaşık 90 milyon euro) karşılığında gerçekleştirilecek. Söz konusu hattın ilk aşamasını da adı geçen firmamız konsorsiyumla birlikte gerçekleştirmişti.

Sürekli irtibatta kalın, ikili ilişkiye önem verin!

Fas pazarını geliştirmenin, bu pazarda yer bulmanın temel noktası ülkenin ticaret şekillerini ve gereksinimlerini yerel yatırımcılardan daha iyi bilmektir. Ülkeye ihracatı hedefleyen firmaların her şeyden önce bankacılık kurallarını kabul etmiş olması gerekmektedir, çünkü bu kurallar katı ve katidir, pazarlığa açık değildir. Fas ile ticari ilişkileri geliştirmenin yolu sürekli irtibatta kalmak, fuarlar ve müşteri ziyaretleridir. Gönülleri gözlerinin gördüğünden yana oluyor, kurumsal yapıdan ziyade ikili ilişkileri önemsiyorlar ve bu konuda çok hassaslar. Bütün bu ziyaretler ve tanıtımlar sırasında zorlayıcı ve/veya iş mantığı ile çelişen çeşitli komplikasyonlar ile karşılaşılması diğer Mağrip ülkelerine oranla daha fazladır. Ancak sabır ile doğru bilgi aktarımı bölgede her zaman takdir uyandırmakta, tercih nedenlerinde belirleyici olmaktadır.

[su_custom_gallery source=”media: 1264,1262,1261,1260″ limit=”17″ link=”image” target=”blank” width=”300″ height=”190″ title=”never”]Ligna[/su_custom_gallery]

Kazablanka hem kültürün hem ekonominin merkezi

Kazablanka, Fas’ın batısında bulunan, başkentten sonraki en önemli şehir. Atlas Okyanusu’nun kıyısında yer alması nedeniyle oldukça önemli bir liman kenti olma özelliğini taşırken, Fas’ın da en büyük şehri. Kazablanka şehrinin popülaritesini arttıran en önemli şey şüphesiz ki bu şehirde 1942 senesinde çekilmiş olan efsanevi Hollywood filmi.

İsmi İspanyollar tarafından verilen Kazablanka’nın ekonomik anlamda en büyük noktası limanıdır. Bu liman ve çevresinde ticaret oldukça hızlı bir şekilde gelişiyor. Sanayi sektöründe de işgücünün yüzde 60’ı, toplam üretimin ise yüzde 39’u bu şehir tarafından sağlanıyor. Kazablanka, 2015 Afrika Şehirleri Büyüme Endeksi’ne göre en hızlı büyüyen 2.’nci şehir oldu. Kişi başına GSYİH, elektrik ve suya ulaşım, sağlık, eğitim, bankacılık sistemi, doğrudan yabancı sermayeye katkı ve hane halkı harcamalarındaki artış gibi kriterlerin uygulandığı endekste Kazablanka büyüme oranlarının yanı sıra iş yapma kolaylığı yönünde attığı adımlar ve istikrarı ile de sıralamada 2.’nci sırada yer aldı. Kazablanka’da görülecek önemli noktaların birçoğu Eski Şehir ve Yeni Şehir denilen bölgelerde bulunuyor. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiş olan yeni şehir bölgesinin merkezinde Place des Nations Unies ve Place Mohammed V Meydanları var. 100 metre uzunluğunda olan 2 kuleden oluşan bir yapı olan Kazablanka Twin Center ise Kazablanka ekonomisinin merkezi konumunda bulunuyor.

FasTablo4

İşadamlarının pazarda dikkat etmeleri gereken hususlar

Dil konusundan bahsetmezsek kesinlikle eksik bilgi vermiş oluruz, kendilerine has bir dilleri olduğunu kabullenip, buna uygun hareket etmek gerekiyor. Arapça etkili olsa da kullandıkları Arapça, Fransızca ve Osmanlıca karışımı olduğu için, en etkili iletişim Fransızca olacaktır. Evrensel dil olan İngilizceyi bilen sayısı oldukça az, fakat yeni nesiller ile birlikte hızla artmakta. Ülkenin resmi dili Arapça olmakla birlikte iş ilişkilerinde güneyde Fransızca, kuzeyde İspanyolca ve Fransızca konuşulmaktadır. Devlet memurlarının çoğunluğu da Fransızca kullanmaktadır. İngilizce giderek yaygınlaşmasına rağmen ülkede yaygın olarak Fransızca konuşulması bazen bir dezavantaj olabilmektedir. İş yazışmaları ve ticari materyalin Fransızca olması gerekmektedir. Başka ülkelerde olduğu gibi Fas ile iş yapan firmalarımızın alıcılarını 1 yıldan kısa sürelerde değil, daha uzun bir zaman içerisinde tanıması gerekmektedir. Alıcı firmaya güven duygusu oluşana kadar peşin veya gayrikabilirücu akreditif gibi riski düşük ödeme yöntemlerinin tercih edilmesi çok önemlidir.