Köprülü Kanyon Milli Parkı; yemyeşil ormanları, akarsuları ve vadileriyle göz kamaştırıyor. Akdeniz’in en iyi korunan alanlarından biri olan milli park, bitki örtüsü ve yaban hayatıyla dikkat çekerken, 14 kilometrelik rafting parkuruyla macera tutkunlarının da gözdesi durumunda. Toros Dağları’nın serin havası ve etkileyici manzaraları eşliğinde kampçılık, doğa yürüyüşü, bisiklet ve kaya tırmanışı gibi aktiviteler için ideal bir yer olan Köprülü Kanyon, her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.

Köprülü Kanyon Milli Parkı, Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biri olup, yemyeşil ormanları, berrak akarsuları ve derin vadileriyle doğanın sunduğu en etkileyici manzaralardan birine ev sahipliği yapıyor. Antalya’nın Manavgat ilçesi sınırlarında yer alan ve 1973 yılında milli park ilan edilen bölge, yaklaşık 36 bin hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Orman varlıkları, biyolojik çeşitliliği ve eşsiz ekosistemiyle Türkiye’nin korunması gereken doğal mirasları arasında bulunuyor.

Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan Köprülü Kanyon Milli Parkı, Akdeniz ikliminin belirgin etkileri altında bulunuyor. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise ılıman ve yağışlı geçiyor. Toros Dağları’ndan gelen serin hava akımları sayesinde, özellikle kanyon içindeki mikroklima yazın bile daha serin bir hava sunuyor. Kanyonun derinliği ve su kaynaklarının etkisiyle, nem oranı çevreye göre daha yüksek olup, bu durum bitki örtüsünün çeşitlenmesine olanak tanıyor.

Büyük bir kısmı kızılçam, karaçam sedir ve ardıç gibi ağaç türleriyle kaplı

Milli parkın büyük bölümü, kızılçam, karaçam, sedir ve ardıç gibi ağaç türleriyle kaplı, Toros sediri burada güçlü ve yaygın bir şekilde büyüyerek bölgenin en karakteristik ağaçlarından biri halinde. Bunun yanı sıra, kanyonun yamaçlarında defne, mersin, keçiboynuzu, zeytin ve yabani incir ağaçları gibi Akdeniz bitki örtüsüne özgü türler geniş alanlara yayılmış durumda. Anadolu porsuk ağacı (Taxus baccata), dünyada nadir bulunan ve nesli tehlike altında olan bir tür olup, Köprülü Kanyon’un en önemli orman varlıkları arasında yer alıyor. Alt bitki örtüsünü oluşturan orman gülleri, kekikler, adaçayları, gevenler ve ladenler, hem toprağın korunmasına hem de ekosistem dengesinin sağlanmasına katkı sağlıyor. Bu zengin çeşitlilik, bölgede yaşayan hayvan türleri için beslenme ve barınma alanları sunuyor.

Anadolu parsı, bir zamanlar burada avlanarak ekosistemin korunmasında önemli bir rol oynadı

Geçmişte Anadolu parsının (Panthera pardus tulliana) yaşam alanlarından biri olduğu bilinen milli park, bu büyük yırtıcının ekosistem üzerindeki etkileriyle dikkat çekiyor. Günümüzde neslinin tükendiğine inanılan Anadolu parsı, bir zamanlar burada avlanarak ekosistem dengesinin korunmasında önemli bir rol oynadı. Bugün ise yaban keçileri, yaban domuzları, tilkiler, porsuklar, sincaplar ve tavşanlar, milli parkın en sık rastlanan memeli türleri arasında yer alıyor. Özellikle yaban keçileri, sarp kayalıklarda ustalıkla tırmanarak ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Kuş gözlemcileri için de Köprülü Kanyon oldukça önemli bir alan. Kartal, şahin, doğan, atmaca, baykuş ve akbaba gibi yırtıcı kuşlar gökyüzünde süzülerek bölgenin doğal dengesini koruyor. Nehir çevresinde ise su samurları ve alabalıklar, su ekosisteminin sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkı sağlayan önemli türler arasında bulunuyor.

14 kilometrelik rafting parkuru, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından kullanılıyor

Köprülü Kanyon, Türkiye’nin en popüler doğa sporları merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Köprüçay Nehri, berrak suları ve akış gücüyle Türkiye’deki en iyi rafting parkurlarından birini sunuyor. 14 kilometrelik parkur, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından kullanılıyor. Bunun yanı sıra, kampçılık, doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti ve kaya tırmanışı gibi aktiviteler de milli parkta oldukça yaygın. Kanyon boyunca uzanan yürüyüş parkurları, etkileyici manzaralar eşliğinde keşif yapma fırsatı sunarak doğaseverler için eşsiz bir rota oluşturuyor.