AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, katıldığı radyo programında, ağaç işleme makine sektörünün Orta Doğu’daki en önemli organizasyonu olarak bilinen Dubai Woodshow Fuarı ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Programda, Yurt dışında oluşan ağaç işleme makine sektöründeki pazar ile alakalı da bilgiler verdi.

AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, Çetin Ünsalan’ın ST Endüstri Radyo’da hazırlayıp sunduğu Reel Piyasalar programına katıldı. Dubai’de gerçekleşen WoodShow Fuarı’ndaki Çinli firmaların artan sayısının, sektördeki diğer firmaları rahatsız ettiğini ifade eden Kaçak, bu durumun sektörel bir sorun haline geldiğini söyledi. Ayrıca ağaç işleme makine sektöründe, Türkiye’nin 2023’te ihracatının artarak devam ettiğinin altını çizen Kaçak; “2023’te Türkiye küçük bir büyümeyle ihracatını artırdı. Yüzde 5 civarlarında artışla 160 milyon dolara ulaştı. Dünyanın bu noktada üretimi yaklaşık 400 milyon dolar seviyesinde. Biz bu büyük üretimin içinde dünyanın yaklaşık yüzde 2’siyiz” dedi.

Dubai’de gerçekleşen WoodShow Fuarına Türk firmalarının da katılım sağladığını belirten Arif Onur Kaçak fuar hakkında şunları söyledi; “Etrafındaki komşu ülkeleriyle birlikte Dubai, yaklaşık 500 milyon dolarlık bir ağaç işleme makine marketine hitap ediyor. Dolayısıyla bizim açımızdan önemli olan, ilerleyen yıllarda daha da önemini arttıracak bir bölge haline gelmesi. Genel olarak bugün 15-20’ye yakın Türk firmasının katıldığını görebiliyoruz. Daha çok ahşap bazlı hammadde ve tutkal mobilya kimyasalı üreticilerimiz bulunuyor. Bununla birlikte mobilya aksesuarları üreten firmalarımız da katılım gerçekleştirdi. 4-5 firma kadar da ürünleri burada sergileyen makineciler var. Kendileri olmasa da bayileri aracılığıyla ürünlerini fuarda görmüş olduk.”

“Fuarın yüzde 30’u Çin firmalarından oluşuyor”

Fuarın yüzde 30’unun Çin firmalarından oluştuğunu dile getiren Kaçak; “Bu bütün sektörlerin canını sıkan bir durum olmaya başladı. Yaklaşık 400 kadar Çin firması burada yerlerini almışlar. Hammadde açısından da ciddi bir katılım gerçekleştirmişler.  Gelip kendi fuarlarına dernek olarak bizi dahi davet ettiler. Çok detaya girmeyeyim ama burada gördüğümüz konulardan bir tanesi bu diyebilirim. Biz de pandemi öncesinde çok daha yoğun katılım gerçekleştiriyorduk. Bu pandemi ile maalesef firmalarımız çok fazla fuar seçer hale geldi. Ya da bayilik edindikleri için bayileri üzerinden tek ürün koyarak veya bayinin elinde makinesi varsa sadece logosunu sergilediği bir hal aldı. Üreticilerimize de bir mesajı bu şekilde vermiş olalım, lütfen bu alanları bırakmayalım. Fazla değil, üç sene önce burada bir ya da iki tane Çinli firması yokken bugün, 300-400 civarlarına yakın Çinli firmanın fuara katılım sağladığını görebiliyoruz. Elbette bu ticari bir konu, her yerde karşımıza çıkacak. Fakat çok iyi olduğumuz pazarları da elden bırakmamak daha iyi olur diye düşünüyorum” dedi.

“2017 yılından beri dış ticaret fazlası veriyoruz”

Ağaç işleme makine sektöründe, 2023’te ihracatın artarak devam ettiğini vurgulayan Arif Onur Kaçak, ihracatın yüzde 5 civarlarında büyümeyle 160 milyon dolara ulaştığını söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti; “Dünyanın bu noktada üretimi yaklaşık 400 milyon dolar seviyesinde. Biz bu büyük üretimin içinde dünyanın yaklaşık yüzde 2’siyiz. Toplamda da 12-14 milyar dolar civarında üretim rakamı var. Bu noktada bizim en çok ithalat yaptığımız ülkeler Almanya ve Çin olarak sıralanıyor, peşinden ise İtalya takip ediyor. Fakat bu ülkelerinde kendi ithal hatlarına baktığınız zaman ciddi bir ithalat pazarı var. Üretmedikleri birçok malzemeyi dışarıdan alabiliyorlar. Ama bugün Çin’e ihracat yapmak çok büyük başarı.  2017 yılından beri dış ticaret fazlası veriyoruz. Bunları da oturup konuşmak lazım sektör içinde. Bizim, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 200. Bu oran bugüne baktığımızda yüzde 150 civarlarına kadar geriledi. Bu demek oluyor ki ithalatımız artmaya başlıyor ve ihracatımız aynı oranda devam ediyor. Bu sadece bizim sektörün problemi değil. Genel makine sektörü ve yan sanayide aynı durumla karşı karşıya. Çin’de bu konuyu araştırıp aslında sorunun kaynağını bulduğumuzu ve yerinde incelemeler yaptığımızı söyleyebilirim. Ama devletimizin desteği olmadan yapılabilecek çok fazla bir şey olmadığını da görüyoruz. Kendi adımıza bununla alakalı bir çalışma yapıp üyeleri bilgilendireceğiz.”