Özgür Çetin – Teknoloji Editörü / www.ozgurcetin.com.tr

Koronavirüs ile dijitalleşme kavramı beklenenden hızlı bir şekilde hayatımıza girince bu durum küçük işletmeler için fırsatlar barındırdığı gibi beraberinde riskler de getirdi.

Muhtemelen 1 sene önce size birileri gelse ve ‘yakın zamanda bir virüs çıkacak ve tüm dünya evlerine kapanacak’ dese en kibar tabirle onu komplo teorisyeni olmakla suçlardınız. Ama bu öngörüden daha fazlasını yaşadığımız bir yılı geride bıraktığımız bugünlerde her şeyin bittiğini yada geçtiğini düşünmek için bile erken.

Koronavirüs ve beraberinde gelen pandemi süreci bütün beklenti ve planları alt üst ederken her zaman olduğu gibi fırsat ve krizleri de beraberinde getirdi. Öncelikle şunu söylemek isterim: Hem bireysel hem kurumsal anlamda dijitalleşmenin hızlandığı bir süreçteyiz. Normalde 5-10 yılda yaşanacak dijitalleşme süreci son 1 yılda yaşandı ve halen yaşanıyor.

Elbette bu süreç dijitalleşmek zorunda olan küçük işletmeler için de belli fırsat ve zorlukları da beraberinde getirdi. Müşterilerin talepleri artarken, lojistik çok önemli bir hale geldi. Lojistik konusu önemli zira pandeminin ilk aylarında bocalayan bu sektör son aylarda işleri yoluna koymuş gibi görünüyor. Artık paketler zamanında ve sorunsuz bir şekilde teslim ediliyor.

Dijitalleşme konusunda esnek olan ve alanda belli bir stratejisi bulunan küçük işletmeler fırsatları iyi değerlendirdi. Ama dijitalleşme derken ‘eskiden faturayı elimizle kesiyorduk, artık bilgisayar kullanıyoruz’ seviyesinden bahsetmiyorum. Müşterisine her ortamda ulaşan, onun beklentilerini iyi karşılayan, yeni teknolojileri işine entegre eden ve çıkan yenilikleri iyi takip eden (ben buna ‘zamanın ruhunu yakalamak’ diyorum) işletmeler bu süreci olumluya çevirdi diyebilirim.

Dünya değişiyor ve bu değişim korona olsa da olmasa da yaşanan bir süreç. Koronavirüs’ün önemli etkisi ise bu değişimin daha hızlı olmasını sağlaması oldu.

Konuyu biraz daha detaylandırıp somut örnekler vereyim: İnternet alışverişlerimde zaman zaman karşıma çıkan ‘Kolay Gelsin’ isimli bir kargo şirketi var. Bu şirkette size kargo gelirken size SMS ve e-posta ile bilgilendirme yapılıyor. Harita üzerinde kuryenin nerede olduğunu görebiliyorsunuz. Ayrıca eğer kargonuzu teslim alacağınız adreste değilseniz başka bir gün gel deme seçeneğiniz de var. Basit ama kullanışlı bir kargo hizmeti. Dijitalleşmeden bunu kastediyorum.

Diğer örnek arasında neredeyse bütün market zincirlerinin eve teslim hizmeti başlatması, teknoloji market zincirlerinin internetten satış yapıp ürünü mağazada ya da doğrudan eve teslim etmesi bu tarz dijital dönüşümlere iyi bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.

Günün sonunda geçmişten gelen tecrübelerimizi geleceğe aktarmakla zamanın ruhunu yakalamış oluyoruz. Yoksa geçmişte yaşayarak, eski günleri anarak bir yere varmak pek mümkün görünmüyor.

Dijitalleşmeden gözünüz korkmasın. Amerika’yı yeniden keşfetmiyor ya da uzaya roket göndermiyoruz. Küçük dokunuş ve stratejilerle işimizi geleceğe taşımamız gerekiyor. Sürdürülebilir stratejiler ve teknolojiyi takip etmek bu işin ana noktalarından birkaçı.