Tüm dünyayı etkisi altına alan yapay zeka teknolojileri alanında hizmet veren ve hayata geçirdiği yapay zeka teknolojilerini ihraç ederek önemli başarılara imza atan BosphorusISS CEO Bekir İçli ile bu dünyanın bilinmeyen yönlerini konuştuk. Yapay zeka dünyasının çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden İçli; “Artık hikaye bilgiye erişmek değil, bilgi Google’da herkesin erişebileceği şekilde zaten var. Buradaki asıl hikaye bu bilgiler üzerinden bir etkileşim sağlanabiliyor olması. İşte burada yıkıcı olan da bu etkileşim. ‘Ben halimden memnunum, hiçbir şeyi daha fazla büyütmek ve geliştirmek istemiyorum’ diyen insana hitap etmiyor zaten bu teknoloji. Eğer geleceğe dair büyüme hedefleriniz, fikirleriniz daha fazlası için hayalleriniz varsa, o hayallerle teknoloji yan yana yürümek zorunda. 2024 yılına geldiğimiz durumda, dünyanın en önemli firmalarına, en zirvedeki firmalarına bakın, içinde teknoloji olmayan bir firma kaldı mı?” dedi.

Yapay zekanın, teknoloji üreticisi ya da tüketicisi olsun tüm sektörler için bütün süreçleri yönetecek, verileri analiz edip bunun üzerinden yorumlamalar yapacak ve de fark yaratmak üzere işletmeleri yönlendirecek müthiş bir araç olduğunu ifade eden BosphorusISS CEO Bekir İçli şu değerlendirmelerde bulundu; “Günümüzün, bundan sonraki hayatımızın bir parçası olacak en değerli teknolojilerinden bir tanesi yapay zeka. Eğer en büyük potansiyel nerede, diye bakacak olursak; o şu anda tam olarak yapay zekayla geliştirilmiş ürünlerde. İçinde yapay zeka olduğu zaman ürün değer algısı çok yüksek bir seviyeye çıkıyor. Müthiş bir devinimden söz ediyoruz, yapay zeka bir tercih olmaktan çoktan çıktı. Yapay zeka kullanmıyorum diyen bir insanla, internet kullanmıyorum diyen insan eşit seviyeye gelecek.”

  • Öncelikle genel bir yapay zeka dünyasını değerlendirmenizi isteyeceğim. Neden bu kadar çok yapay zeka konuşuyoruz?

Yapay zeka şu anda sorgusuz sualsiz dünyanın bir numaralı konusu. Ama aslında yapay zeka bizim hayatımıza yeni girmedi. Bizler 10 yıllardır yapay zeka ürünleri kullanıyoruz. Google Translate ya da navigasyon uygulamaları makine öğrenmesi ile evrilmiş ve buralara gelmiş işler. Günümüzde yapay zekayı bu kadar konuşuyor olmamızın asıl nedeni; herkesin erişebileceği, son kullanıcıyla iletişim kurabilen ChatGPT ya da Google Bard gibi yapay zeka teknolojilerinin hayatımıza dahil olması. Bunlar aslında özünde yapay zekanın öğrenmiş halleri. Yapay zeka dediğimiz şeyi kafamızda, geçmişinde hiçbir şey öğrenmemiş ama müthiş zeki bir çocuk gibi tasarlayabiliriz. Bu çocuğa ne istersek öğretebiliriz, onu istediğimiz şekilde yönlendirebiliriz çünkü müthiş bir öğrenme yeteneği var. İstersek ondan bir müzisyen, bir yazar yaratabiliriz. Onu kişiselleştirebilir ve eğitebiliriz. ChatGPT dediğimiz şey de yapay zekanın eğitilmiş, öğretilmiş hali. O nedenle ChatGPT, “Benim bilgilerim 2022 yılına kadardır” der, 2022 yılından sonraki olaylar öğretilmedi henüz. Google bunu bir adım daha ileriye taşıdı ve yapay zeka uygulaması olan Google Bard güncel verileri de alarak hizmet veriyor. Dünyadaki bütün veriyi alıyor, öğreniyor ve bununla beraber cevaplar verebiliyor. Artık sorularınızın cevabını almak için Google’a ihtiyacınız yok. Yapay zekaya öğrettikleriniz üzerinden spesifik sorular sorabilirsiniz. Bu teknolojiye herkes rahatlıkla erişebiliyor. Artık hikaye bilgiye erişmek değil, bilgi Google da herkesin erişebileceği şekilde zaten var. Buradaki asıl hikaye bu bilgiler üzerinden bir etkileşim sağlanabiliyor olması. İşte burada yıkıcı olan da bu etkileşim.

“ŞU ANDA DÜNYANIN PARAYI HARCAMAK ÜZERE EĞİLDİĞİ BİR NUMARALI KONU YAPAY ZEKA”

  • Yapay zeka teknolojileri üretimi anlamında dünyada kimler lider konumda?

Yapay zeka şu anda çok taze bir sektör olduğu için üzerinde Ar-Ge yapmaya da çok muhtaç. Her ne kadar yapay zeka dünyasında yarış yeni başlasa da, bu Ar-Ge’ye yatırım yapan ülkeler bir adım öndeler. Özellikle Amerika’da bu anlamda, start-up’lara tırnak içinde “para yakıyorlar” Yapay zeka teknolojilerinde denemeler yapıyorlar. İsveç bu anlamda oldukça başarılı. Almanya endüstri bağımlılığından dolayı o kadar hızlı hareket etmiyor yapay zekada. İtalya’da da güzel gelişmeler var. Arap dünyası da bu alanda çok ciddi yatırımlar yapıyor. Şu anda dünyanın parayı harcamak üzere eğildiği bir numaralı konu bu. Çin ise başlı başına kapalı kutu çünkü milyar küsurluk bir ülke. Çok büyük bir veriye kendi içinde sahip dolayısıyla gücünü henüz göstermiyor. Aralarında en büyük potansiyelin orada olduğuna inanıyorum. Konu yapay zeka ve kişisel veriler olduğu zaman dünyanın diğer ülkeleri yavaş adımlar atsa da, Çin çok daha acımasızca girebiliyor işin içine çünkü kişisel veriler ülke çapında çok önem gösterilen bir konu değil. Çin muhtemelen bir gün, çok şaşırtıcı şekilde ortaya çıkacak.

 “YAPAY ZEKADA YARIŞ YENİ BAŞLADI”

  • Türkiye yapay zeka teknoloji konusunda nasıl bir konuma sahip? Dünyadaki rakiplerimizle aramızdaki durum nedir?

Yapay zeka konusunda neredeyse dünyayla aynı seviyedeyiz çünkü her şeyin daha çok başındayız. Burada atılacak adımlarla beraber çok önemli ilerlemeler kaydedilebilir. Bakın biz kendi elektrikli otomobilimizi geliştiriyoruz, bu harika bir şey ama geriden geliyoruz. Elektrikli araç konusunda dünya bizden çok ileride ama yapay zeka öyle değil. Öğrenebilen makineyi gerçekleştirdiler ve bunu herkesin erişimine açtılar.  Makine burada, yani o zihni bomboş, müthiş zeki çocuk orada. Al bu teknolojiyi, bir uygulama geliştir ve bunu kullan. Yapay zeka tam anlamıyla sıçrayışın yaşanabileceği yer. Bu alanda devlet büyüklerinden ziyade, sermaye sahiplerinin aksiyon alması gerekiyor. Biz neden şu anda teknoloji ihracatı anlamında yüzde 1’i bile zorlayamıyoruz? Neden ham madde ve emtia üzerinden geçiyor bizim bütün ihracat kalemlerimiz, üretimimiz? Neden teknoloji ve teknolojiye yatırım yaparken daha çekimser davranıyoruz? Katma değerli ihracat dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen şeyin teknoloji olduğunu biliyoruz. Ama harekete geçme duygusu yok. Burası deneme-yanılmalar ve Ar-Ge çalışmaları ile beraber zihinlerde oluşan fikirlerin hayata geçebileceği çok kıymetli bir alan.

“ZAMAN; YAPAY ZEKAYI NEREYE, HANGİ UYGULAMALARA EVRİLTECEĞİNİZ İLE ALAKALI”

  • Hem sanayicilerin hem de bu alanda fikri olanların nasıl bir konum almalarını önerirsiniz?

Şu anda hazır benim bir fikrim var, yapay zeka kullanarak birilerinin hayatını kolaylaştırmak istiyorum, bu son kullanıcı için olabilir, işletmeler için olabilir derseniz, bugünden başlayıp devam edebilirsiniz.  Yani o zeki çocuğu yaratmanıza gerek yok, birileri alıp o çocuğu o zekaya ulaştırdı, yani onun 10 yıllar süren Ar-Ge’sini yaptı. Zaman; yapay zekayı nereye, hangi uygulamalara evrilteceğiniz ile alakalı. Yapay zeka her spesifik soruna çözüm olabilecek potansiyele sahip. Siz bu potansiyeli alıp spesifik olarak makine sektörü için kullanabilirsiniz. Özünde aslında şu var; yapay zekayı alıyorsunuz ve zihninizde var olan bir fikre uyguluyorsunuz. Yapay zekanın dünya üzerindeki en harika uygulamaları şu anda mevcut olan uygulamalar mıdır? Elbette değil, zaten konuda bu. Orada müthiş bir alan var, müthiş bir potansiyel var. İşletmelerin, sanayi devlerinin, şirketlerin bu alana ayırabilecek bütçeleri var. Asıl mesele herhangi bir fikri olan üniversite öğrencisinin ya da start-up fikri olan gençlerin buraya ayıracak kaynakları yok. İşte burada sermaye sahiplerinin yani büyüklerimizin nerede olduğuna bakmamız gerekiyor. Çünkü yapay zeka teknolojilerinde çarpan etkisi muazzam olacak. Muhtemelen buraya konulacak 1 liranın geri dönüşü, çarpı 100’ler-1000’ler olacak. Teknolojinin çarpan etkisini ciddiye almalıyız. Bunu yakalamak mühim. Günümüzün, bundan sonraki hayatımızın bir parçası olacak en değerli teknolojilerinden bir tanesi yapay zeka. Eğer en büyük potansiyel nerede, diye bakacak olursak; o şu anda tam olarak yapay zekayla geliştirilmiş ürünlerde. İçinde yapay zeka olduğu zaman ürün değer algısı çok yüksek bir seviyeye çıkıyor. Müthiş bir devinimden söz ediyoruz, yapay zeka bir tercih olmaktan çoktan çıktı. Yapay zeka kullanmıyorum diyen bir insanla, internet kullanmıyorum diyen insan eşit seviyeye gelecek. “Ben halimden memnunum, hiçbir şeyi daha fazla büyütmek ve geliştirmek istemiyorum” diyen insana hitap etmiyor zaten bu teknoloji. Eğer geleceğe dair büyüme hedefleriniz, fikirleriniz daha fazlası için hayalleriniz varsa, o hayallerle teknoloji yan yana yürümek zorundasınız. Teknolojinin bir yatırım olduğunu ve sanayi için de en çok korkulan tarafında bu olduğunu düşünüyorum ben. Sanayi hammadde alıp, üretmeye alışmış durumda. Ama aslında teknoloji bir kapasite artırımıdır. Oysaki sakin kafayla analiz edildiğinde doğru danışmanlıklar ve destekler alındığında, sonrası bunun hayal edilemeyecek bir boyutta.

“İÇİNDE TEKNOLOJİ OLMAYAN BİR FİRMA KALDI MI?”

  • Yapay zeka teknolojisi kullanarak üretim yapan işletmeler ve bu işletmelerin pazara sunduğu ürünler nasıl bir fark yaratacak?

Bir ürünün yanına yapay zeka eklediğinizde, ürünün katma değeri artacak. Bu durum sizin sektörünüz için de çok önemli. Yapay zeka teknolojisi barındıran makinenin birden katma değeri artacak. Ama yapay zekayı gerçek anlamda ürüne katmakla, ürünün değerini artırmak maksadıyla kullanmak arasında fark var. Eğer siz yaptığınız işin içine teknolojiyi dahil etmezseniz, rakiplerinizle aranızdaki farkın kapanması mümkün değil. 2024 yılına geldiğimiz durumda, dünyanın en önemli firmalarına, en zirvedeki firmalarına bakın, içinde teknoloji olmayan bir firma kaldı mı?

“YAPAY ZEKANIN SINIRI YOK, O KENDİSİNİN HANGİ POZİSYONDA OLDUĞUNU BİLMİYOR”

  • Yapay zekadan ihtiyacımız olan bilgiyi alabilmek için dikkat etmemiz gereken noktalar neler?

Güç şuradan kaynaklı; siz yapay zekayı alıp eğittiğinizde, o yapay zeka size, işletmenize, fabrikanıza spesifik olacak. O hep öğrendikleriyle kendini güncelliyor olacak. Yapay zekanın sınırı yok, o kendisinin hangi pozisyonda olduğunu bilmiyor. Sorduğunuz soruya bir akademisyen olarak da cevap verebilir, sokaktaki sade bir vatandaş olarak da. Bu iki cevap arasında ciddi farklılar gözlemleyebilirsiniz, dil kullanımı bile farklı olacaktır. O sebeple yapay zekaya yönelttiğiniz soruyu formalize ederken ki kullanım çok önemli. Bu durumda beraberinde bir konuyu daha gündeme getirecek. Yapay zeka ile birlikte yeni meslek grupları mı çıkacak? Gelin bugün, geleceğe bir tahminde bulunalım. Bir gün, birileri yapay zeka uzmanları, yapay zeka geliştiricileri yetiştiriyor olacak. Burada işin etik boyutları devreye girecek. Hukuk alanında çok ciddi bir uzmanlık alanı gerekiyor olacak. Nasıl ki, kripto parayla beraber, bu alanda hukuken uzmanlıklar türemeye başladıysa yapay zeka ile ilgili de uzmanlıklar ortaya çıkacak.

“HANGİ ALANDA ÜRETİM YAPIYORSANIZ, O ALANI BİLEN, ANALİZ EDEN BİR YAPAY ZEKANIZ OLACAK”

  • Firmalar için yapay zeka nasıl faydalar sağlayabilir?

Teknoloji üreticisi ya da tüketicisi olsun tüm sektörler için yapay zeka bütün süreçleri yönetecek, verileri analiz edip bunun üzerinden yorumlamalar yapacak ve de fark yaratmak üzere işletmeleri yönlendirecek müthiş bir araç. Demir çelik sektöründe o kadar fazla fabrika ve üretim sahası gezdim ki, milyon dolarlar seviyesinde cirolar yapan firmaların bazılarının, bırakın endüstri 4.0’ı, endüstri 2.0’ı dahi bilmediklerini gördüm. Eğer siz fabrikanızdan içeriye giren hammadde, parça, birim kontrolünü sistematik bir şekilde yapmıyorsanız. Herhangi bir zamanda, hangi üründen kaç tane sipariş üzerine ya da stok üzerine üretim yaptığınızı analiz etmiyorsanız, kapasitenizin ne kadarını kullandığınızı, üretim sahanızda nasıl bir değişiklik yaparsanız, üretimde verimliliği maksimize edeceğinizi bilmiyorsanız, bunları ölçümlemiyorsanız, burada büyük bir hata olduğunu söyleyebiliriz. Fark yaratabilmeniz için bunların hepsinin ölçümlenmesi gerekiyor. Hammadde fabrikaya girmiş, ne kadar girdiği belli değil, hammadde üretime girmiş, ne kadar kullanıldığı belli değil. Eğer siz süreçler üzerinden geçmezseniz, analiz etmezseniz, ölçümlemezseniz neyi iyileştirecekseniz, farkı nasıl kapatacaksınız? İşte teknolojiyi burada kullanacaksınız. Endüstri 2.0 dediğimiz şey bu; elektrik ve makineyi kullanarak üretim yapıyorsunuz. İşin içine otomasyon koyduğunuz zaman artık endüstri 3.0 haline geliyor, endüstri 4.0’da ise bu verilerle beraber anlamlı bir aksiyonda bulunabiliyorsunuz ve bu veri her yerden erişilebilir bir durumda oluyor. Sonsuz bir kapasitesi olan yapay zekayı bir fabrikaya koyalım. Bütün verileri analiz edebiliyor, fabrikaya giren bütün hammaddeyi, hammaddenin hangi süreçlerde, ne kadar zamanda, hangi arayla kullanıldığını analiz edebiliyor. Üzerine, makine üretildikten sonra, satış fiyatlaması, hammadde girdi maliyetleri ve üretim maliyetleri ile birlikte karşılaştırıldığında ürün doğru yere konumlandırılıyor mu? Alıcı ülke, müşterilerin memnuniyet seviyeleri ne, uygulanan fiyat politikasından memnunlar mı? Rakip firmalar nasıl konum alıyorlar? gibi binlerce hatta belki milyonlarca kalemi analiz edebiliyor. Yapay zeka bu verileri aperatif niyetine yer, bu devasa büyüklükteki verileri rahatlıkla işleyebilir. İşletmelerinizde, bahsetmiş olduğum tüm bu süreçleri yönetecek, analiz edecek istediğiniz büyüklükte bir ekip bulundurun, yine de olmaz çünkü işleyemeyecekleri kadar büyük verilerden söz ediyoruz. Siz elinizdeki bütün verileri sisteme yüklediğinizde, o zaten size bütün sorularınızın cevabını verecek ve sizinle beraber öğreniyor olacak. Sorduğunuz sorulara, verdiği cevaplarla siz onu spesifik olarak eğitiyor olacaksanız. CNC makinesi üretiyorsanız, CNC makinesi üreten bir fabrikanın yapay zekasıyla muhatap oluyor olacaksınız ya da ebatlama ya da zımpara ya da testere… Hangi alanda üretim yapıyorsanız, o alanı bilen, analiz eden bir yapay zekanız olacak.