2017 yılından bu yana makine sektöründe hizmet veren AHC Makine Genel Müdürü Ali Hikmet Cebeci ve Üretim Sorumlusu Büşra Cebeci Şen ile aile şirketleri ve kurumsallaşma üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Şirketlerini ortak akılla yürüttüklerini belirten baba-kız, sektörde kalıcılık için kurumsallaşmak gerektiğine dikkat çektiler.

Babalar ve Çocukları serisine bu sayı AHC Makine Yöneticileri Ali Hikmet Cebeci ve Büşra Cebeci Şen konuk oldular. Cebeci Ailesi ile kurumsallaşma ile ilgili görüşlerini, şirket içinde nasıl bir iş bölümü yaptıklarını, eski ve yeni kuşağın birbirlerinden farklarını konuştuk.

  • Türk reel sektörünün gerçeği KOBİ’ler onun da özelliği aile şirketleri… Peki aile şirketi olmayı siz nasıl tarif ediyorsunuz?

Ali Hikmet Cebeci: Bu sektörde kendi işini yapıyor olmak çok önemli. Ben de bu sebeple kendi işimi çocuklarımla birlikte yapmayı tercih ettim. Çünkü herkesin işini sahiplenmesi ve güven duyması çok önemli. Bunu da aile şirketlerinde daha rahat sağlayabiliyorsunuz. Örneğin; muhasebe ve finans bölümü şirketlerin en önemli yapı taşlarından. Bu birimlerde muhakkak kendin olmak zorundasın çünkü işler buradan yürüyor. Diğer türlü ilerlemek çok daha zor olacaktır.

Büşra Cebeci Şen: Ben babamla birlikte aile şirketinde çalışıyor olmaktan dolayı çok mutluyum. Hiçbir dayatma, sıkıştırma ile karşı karşıya kalmıyorum. Günlük yaşantımızda baba-kız, şirket içinde ise iki profesyonel olarak hayatımızı sürdürüyoruz. İşe başlayalı çok uzun zaman olmadı ve bu süreç içinde de elbette yaptığım hatalar oldu ancak babamın sakin bir yapısı olduğundan ötürü süreci gayet iyi bir şekilde yönetebildik. Benim adıma çok daha güvenli bir ortam aile şirketinde çalışıyor olmak, dolayısıyla da aile şirketi olmanın avantajlı yönlerinin daha çok olduğunu düşünüyorum.

  • Kurumsallaşmanın bu kadar konuşulduğu bir yerde aile şirketi olmak, buna hep tezat gibi anlatıldı. Oysa Avrupa’da kurumsallaşmış aile şirketleri var. Sizce bu denge nerede yakalanabilir?

Ali Hikmet Cebeci: Şirketler büyüdükçe, kurumsallaşmak da kaçınılmaz oluyor, olması gereken bir kural gibi. Bizim şirketimiz adına konuşacak olursam, herkese bir iş bölümü yapıp, bu bölümlerin iyi yönetildiğinden emin olmam gerekir. Ancak o zaman şirket içinde bir denge yakalanabilir.

Büşra Cebeci Şen: Yurt dışında kurumsallaşmayı çok başarılı bir şekilde yöneten köklü aile şirketleri bulunuyor ama biz Türkiye’de daha farklı bir yapıyla karşı karşıyayız. Özellikle eski kuşağın, yeni kuşağa tüm yetkileri vermek istememesi gibi bir durum söz konusu. Elbette bu tüm aile şirketleri için geçerlidir demiyorum, keza bizde de bu tarz bir durum yok ama yine de bu tarzın hala hüküm sürdüğünü biliyoruz. Şirket içinde görevlendirmeler yapılıyor ama yine de bütün sorumluluk baba da kalıyor. Benim babam tam aksi yönde adımlar atarak ilk günden itibaren bana çok fazla sorumluluk yükledi. Bu durumu ilk başlarda bir dezavantaj olarak görmüştüm ama daha sonrasında anladım ki, sorumluluk olmadan bir şey öğrenemiyorsunuz. Bu nedenle biz AHC Makine olarak, bir aile şirketi olarak kurumsallaşmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz ve bunu önümüzdeki dönemde de hızlandıracağız. Ben bu dengenin aile şirketi içinde doğru görevlendirmeler ve en önemlisi görevlendirilen kişinin alanındaki tek yetkili olmasıyla sağlanabileceğini düşünüyorum.

“BAŞARILI BİR MARKA OLMAK İSTEYEN TÜM FİRMALAR KURUMSALLAŞMALI”

  • Her aile şirketi kurumsallaşmalı mıdır?

Ali Hikmet Cebeci: Ben kurumsallaşmak gerektiğini düşünüyorum. Kurumsallaşma beraberinde daha güvenli bir büyüme ortamı da yaratacaktır. Kurumlaşma olmadan ilerlemek mümkün değil. İşler büyüdükçe daha da karmaşık hale gelecektir. Bu nedenle doğru anda kurumsallaşma adımları atılmalı.

Büşra Cebeci Şen: Kurumsallaşmadan, sektörde kalıcılık elde edemezsiniz. Zaman içinde işleriniz büyüyor ve bu büyüme sürecinin doğru yönetilmesi gerekiyor. Şirketiniz büyüdükten sonra kurumsallaşmaya çalışmak bence çok daha zor. Bu nedenle firmasını ileriki yıllara taşıyıp, başarılı bir marka olmak isteyen tüm firmaların kurumsallaşıp, şirket içinde iyi bir iş bölümü yapması gerekiyor.

“GENÇLER PLANLI, BİZLER KARA DÜZEN İLERLEMEK İSTİYORUZ”

  • Şu an Türk işletmelerine baktığımızda büyük ölçüde kuşak değişimi yaşandığını görüyoruz. Siz kuşak çatışması yaşadınız mı?

Ali Hikmet Cebeci: Ara ara bizim aramızda da kuşak çatışması yaşanıyor tabii. Gençler bizim gibi sıkı çalışmaya gelemiyor. Planlı ilerlemek istiyorlar, bizse eski kara düzen ilerlemek istiyoruz. Ama orta yol her zaman bulunuyor.

Büşra Cebeci Şen: Elbette şirket yönetirken bazı sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Eski kuşak ya da babaların kuşağı diyeyim bize göre çok daha aceleciler. Hemen her şey olsun istiyorlar ama işlerin hallolması için de belli bir zamana ihtiyaç var. Örneğin; bir Ar-Ge çalışması var ve ben baştan iyice inceleyip, araştırıp öyle işe koyulmak istiyorum ama eski kuşak hemen işe koyulup, bir hata, eksik varsa yolda tespit edilmesini ve ona göre aksiyon alınmasını istiyor. Bu bana çok doğru gelmiyor Bir hata olduğunda tekrar başa dönüp yeniden başka maliyetlerle karşı karşıya kalmak istemiyorum. Sanırım eski kuşağa göre biz de zaman yönetimi çok daha önemli bir kavram. Benim babam 24 saat çalışabilir, onun için hiçbir problem yok. Ben iş zamanında iş yapalım ama kendimize ait bir sosyal yaşamımız da olsun istiyorum ve süreci bu şekilde yönlendiriyorum.

“DENGELİ BÜYÜME VE YATIRIMLA YOLUMUZA DEVAM ETTİK”

  • Değişen bir ekonomiden ve onun yarattığı krizden söz ediliyor? Yıllarca krizlerle boğuşmuş bir firma olarak geminizi bu zamana nasıl getirdiniz?

Ali Hikmet Cebeci: Ben 50 yıldır çalışma hayatının içerisindeyim. Bu zaman içinde çok ekonomik dalgalanmalar ve krizler yaşadık. Bu tür dönemlerde dengeli büyüme ve dengeli yatırımlar yaparak yolumuza devam etmeye çalıştık. Bu sayede de zaman zaman zorlansak da o süreçleri atlatmayı başardık.

Büşra Cebeci Şen: Biz AHC Makine olarak sektöre 2017 yılında girdik. Sektörün dinamiklerini öğreniyoruz ancak ben makine sektöründe şunu anladım; yoğun bir talebin yoksa stoğa çalışmayacaksın. Eğer stoğa çalışırsanız, bu sefer kendinizi sıkıştırırsınız. Halihazırda herkes çok çalışıyor ama ileri gitmen gerekirken geriye gittiğini fark edemiyorsun. Bu nedenle biz özellikle kriz dönemlerinde stok yapmadan, sipariş üzerine çalışıyoruz. Hani bir atasözü vardır ya; ayağını yorganına göre uzatmak diye ben bu doğrultuda devam ediyorum.

  • Yeni kuşağı şirket içinde görevlendirirken nelere dikkat ettiniz?

Ali Hikmet Cebeci: Öncelikle makinelerin imalatında A’dan Z’ye kadar her şeyi öğrenmelerine dikkat ettim. Bunun yanında, her işi takip etmelerini sağladım ve sonrasında kişileri karakterine uygun pozisyonlarda görevlendirmeyi tercih ettim. Süreç şirketimizde hala bu şekilde ilerliyor. Mesela, şimdi küçük oğlum da okulu bitirince bizimle çalışmaya başlayacak o da bu şekilde şirket içinde değerlendirilecek.

“KARARLARI ORTAKLAŞA ALIYORUZ”

  • Eski kuşaktan farklı olarak hayata geçirdiğiniz ya da geçirmeyi planladığınız yenilikler var mı?

Büşra Cebeci Şen: Biz genel olarak uyumlu bir baba-kızız. Yeni kararları ortaklaşa alıyoruz. Daha teknoloji odaklı, yurt dışı fuarlarına katılma eğilimi olan, sosyal medyaya önem veren, zamanının iyi yönetildiği bir firma olarak yolumuza devam ediyoruz.

  • Yönetim biçimleri de değişiyor. Eskinin sert yönetici tipi, şimdi iletişimi yüksek, ortak karar alabilen bir özelliğe dönüştü. Aile işletmesi olarak bu dengeyi kurarken, yol haritanız ne oldu ya da olacak?

Ali Hikmet Cebeci: Biz her zaman iletişimi yüksek bir şirket olduk. Yeri geldi ben gençlere, yeni fikirlere ayak uydurdum, yeri geldi onlar benim kararlarıma saygı gösterip, kabul ettiler.

  • Sözün senet olduğu yıllardan, çekin ödenmediği yıllara geldik. Dünden bugüne bu bozulmayı okurken yeni kuşaklara tavsiyeleriniz neler?

Ali Hikmet Cebeci: İşinizi dikkatli yapın. Alacağınızı ve vereceğinizi sıkı takip edin. Ve her ne olursa olsun, her zaman verdiğiniz sözleri tutun.

  • AİMSAD’ın çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Ali Hikmet Cebeci: AİMSAD’ın yürüttüğü çalışmaları beğeniyorum. Sektör olarak bir araya geldiğimiz toplantı ve benzeri organizasyonların daha sık düzenlenmesi, bizlere daha çok katkı sağlayacaktır.

Büşra Cebeci Şen: Biz AİMSAD Ailesinin bir parçası olmaktan ve derneğimizin yürüttüğü çalışmalardan çok memnunuz. Düzenlenen toplantılar ve organizasyonlarda firmalar birbirlerini görüyor, fikir alışverişinde bulunuyor ve sektöre ilişkin değerlendirmelerini birbirleriyle paylaşabiliyorlar. Evet hepimiz birbirimizin rakibiyiz ama AİMSAD çatısı altında sektörel bir birliktelik sağlanıyor.