KRC CNC Genel Müdürü Korcan Aloğlu ve şirketin kurucu ortağı olan babası Ali Rıza Aloğlu ile Babalar ve Çocukları röportajı kapsamında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yıllar önce, şirket yönetimini oğluna bırakan Ali Rıza Aloğlu, işleri genç kuşağa bırakmanın ertelenmemesi gerektiğine dikkat çekti. Genç kuşağın sık sık krizlerle karşı karşıya kaldığına değinen Korcan Aloğlu ise; şirket yönetiminde iletişimin ve ortak akılla karar almanın önemine vurgu yaptı.

KRC CNC Genel Müdürü Korcan Aloğlu ve Şirket Kurucu Ortağı Ali Rıza Aloğlu ile aile şirketlerinin kurumsallaşmasını, şirket içi kararlar verilirken ortak akılla hareket etmenin önemini, geçmişin tecrübesiyle geleceği planlamanın değerini konuştuk. Şirketin uzun yıllar devamlılığını sürdürmesine büyük önem veren Korcan Aloğlu; “Biz hedefimizi baştan kurumsal olma yönünde belirledik. Şirketin bizlerden sonra da devam etmesi en büyük isteğim, bu nedenle bizim için kurumsallaşma kaçınılmaz bir gerçek” diye konuştu.

  • Türk reel sektörünün gerçeği KOBİ’ler onun da özelliği aile şirketleri… Peki aile şirketi olmayı siz nasıl tarif ediyorsunuz?

Ali Rıza Aloğlu: Aile şirketi olmayı, işin başlangıcı olarak tariflemek mümkün.

Korcan Aloğlu: Günümüzdeki kurumsal firmaların birçoğu aile şirketi olarak ticari hayatlarına başlamış ya da alttan gelen ikinci kuşak işlere atılınca aile şirketine dönüşmüş, daha sonradan da kurumsallaşmıştır. Bana göre; tüm şirketler önce aile olmayı başarmalıdır. Aile gibi birbirine bağlı, birbirine destek olan, sorumlulukları paylaşan ve birlikte büyümeyi hedeflemiş olmalı. Benim hedefim aile şirketi olmak değil, şirketi aileye çevirmek. Böyle olursa başarıya daha kolay ulaşılacağına inanıyorum.

“BİZ HEDEFİMİZİ BAŞTAN KURUMSAL OLMA YÖNÜNDE BELİRLEDİK”

  • Kurumsallaşmanın bu kadar konuşulduğu bir yerde aile şirketi olmak, buna hep tezat gibi anlatıldı. Oysa Avrupa’da kurumsallaşmış aile şirketleri var. Sizce bu denge nerede yakalanabilir?

Ali Rıza Aloğlu: İşlerin ilerleme sürecinde, süreci daha iyi yönetebilmek için kurumsallaşma önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Her işin üstesinden ailece gelmek zaman zaman zor olabiliyor. Bu nedenle doğru zamanda kurumsallaşma düşünülmeli.

Korcan Aloğlu: Bana kalırsa şirketlerinin kurumsallaşması çok önemli. Ülkemizde tam anlamı ile kurumsallaşmayı başaran firma sayısı maalesef çok az. Mantığı değiştirmek kolay olmuyor. Biz hedefimizi baştan kurumsal olma yönünde belirledik. Şirketin bizlerden sonra da devam etmesi en büyük isteğim, bu nedenle bizim için kurumsallaşma kaçınılmaz bir gerçek.

  • Her aile şirketi kurumsallaşmalı mıdır?

Ali Rıza Aloğlu:  Yüklerin paylaşılması, herkesi daha zinde tutacağından, verilecek kararların isabet yüzdesi yükselecektir. Bu yüzden kurumsallaşmak önemli.

Korcan Aloğlu:  Bu durum firmanın kendine koyduğu hedefler ile alakalı. Her aile şirketi kurumsallaşamaz. Zaten her şirket kurumsallaşmaya uygun değil. Burada şirketin iş kolu ve sektörü belirleyici en önemli iki unsur. Şartlar kurumsallaşmaya elverişli ise hedefler içerisinde; sizden sonra da şirketin varlığını sürdürmesi varsa, kurumsallaşmalıdır.

  • Şu an Türk işletmelerine baktığımızda büyük ölçüde kuşak değişimi yaşandığını görüyoruz. Siz kuşak çatışması yaşadınız mı?

Ali Rıza Aloğlu: Kuşak çatışması, aile şirketleri arasında maalesef yaşanabilecek kötü durumlardan. Büyükler ve küçükler yeterli olgunlukta davranabildikleri ölçüde bu sıkıntı muhakkak aşılacaktır. Babalar, evlatlarının kendilerini geçmesine izin vermek zorundalar. Böyle olmaz ise mikro ölçekte şirketleri, makro ölçekte ülkeler ilerleyemez.

Korcan Aloğlu: Kuşak çatışması kaçınılmaz bir durum. Bu durumu iyi yönetmek gerekiyor. Kurumsal firmalarda bile yeni gelenler eskiler ile çatışır. Bu işin doğasında var. Zaman değişiyor, teknoloji gelişiyor, yeni gelenler işe yenilik de getirmek zorunda. Ama bununla beraber eski kuşağın tecrübesinden yararlanmak ve bu tecrübeye saygı duymak gerekiyor. O tecrübeler ile yenilikleri birleştirince, başarı oranı artar, hata yapma olasılığı en aza iner.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DEĞİŞEN ŞARTLARA AYAK UYDURMAK ÇOK ÖNEMLİ”

  • Yeni bir ekonomi, yeni şartlar, farklılaşan bir yaklaşım. Sizce firmalar bu dönüşümü nasıl yönetmeli?

Korcan Aloğlu: Sürdürülebilirlik için değişen şartlara ayak uydurmak çok önemli. Varlığını sürdürmek, daha da büyütmek isteyen yöneticiler gelişime açık olmalılar. Gündemi ve piyasaları takip etmek zorundayız. Doğru yerde, doğru hamleyi yapmak için hep hazırda beklememiz gerekiyor. Doğru hamle yapmak da size ve firmanıza büyük avantaj kazandırıyor.

“BİR İŞİN DÜZGÜN YAPILABİLMESİ; GEREK VE YETER ŞARTLARININ OLUŞTURMASINA BAĞLI”

  • Yeni kuşağı şirket içinde görevlendirirken nelere dikkat ettiniz?

Ali Rıza Aloğlu: Bir işin düzgün yapılabilmesi; gerek ve yeter şartlarının oluşturulmasına bağlıdır. Buna göre; görevlendirmede gerek şart, istek, yeter şart ise yetenektir. İkisi bir araya gelince de ortada herhangi bir sorun kalmaz.

“HEM ŞİRKETİ HEM DE KENDİMİ GELİŞTİRMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUM”

  • Eski kuşaktan farklı olarak hayata geçirdiğiniz ya da geçirmeyi planladığınız yenilikler var mı?

Korcan Aloğlu: Şirketteki 12. yılım, bugüne kadar birçok değişiklik yaptım. Bu süreçte ben de birçok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Hem şirketi hem de kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum. Yapılacak çok işimiz var. Değişen şartlara ve gelişen teknolojiye uygun olarak sürekli değişim yapmak zorundayız.

“BİRÇOK KARARI EKİP OLARAK ALIYORUZ, MÜCADELEYİ EKİPÇE VERİYORUZ”

  • Yönetim biçimleri de değişiyor. Eskinin sert yönetici tipi, şimdi iletişimi yüksek, ortak karar alabilen bir özelliğe dönüştü. Aile işletmesi olarak bu dengeyi kurarken, yol haritanız ne oldu ya da olacak?

Ali Rıza Aloğlu: Yönetim biçiminde, otoriteyi kaybetmeden, değişik fikirlere açık olmak çok önemli. Bu nedenle farklı fikirleri dinleyip, bu fikirleri bir filtreden geçirdikten sonra karar verilmesi en doğru yöntem. Ancak böyle olursa doğruyu bulmak kolaylaşır.

Korcan Aloğlu: Genel olarak sert bir yönetim tarzım yok. Tarifinizdeki gibi iletişim ile çalışmaya özen gösteriyorum. Daha önce bahsettiğim gibi şirkette aile olmayı önemsiyorum. Ailede olduğu gibi şirkette de herkesin söz hakkı olması gerektiğine inanıyorum. Ben herkesin fikrine önem veriyorum. Birçok kararı ekip olarak alıyoruz, mücadeleyi ekipçe veriyoruz.

“SÖZÜN SENET OLDUĞU YILLARIN BİTMİŞ OLMASI EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM”

  • Sözün senet olduğu yıllardan, çekin ödenmediği yıllara geldik. Dünden bugüne bu bozulmayı okurken yeni kuşaklara tavsiyeleriniz neler?

Ali Rıza Aloğlu: Sözün senet olduğu yılların bitmiş olması en büyük üzüntüm diyebilirim. Artık ticaret yaparken çok dikkatli olmak, iyi araştırmak, doğru çıkarımlar yapmak gerekiyor. Günümüz dünyasının iş yapma alışkanlıkları, eskiden sahip olduğumuz özelliklerden çok farklı. Bu nedenle iş yapılırken karşı taraf ile ilgili çok iyi araştırma yapılıp, bilgi almak için günümüz imkanlarından faydalanmak gerekli.

“BU MÜCADELENİN BİR PARÇASI OLMAKTAN BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUM”

  • AİMSAD’ın çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Ali Rıza Aloğlu: AİMSAD’ın hayata geçirdiği çalışmalarını sektörümüz için olumlu olduğunu görüyorum. Üyelerin ufkunu ve önünü açacak çalışmalarının devamlılığını diliyorum.

Korcan Aloğlu: AİMSAD, aktif ve başarılı bir dernek. Sektörü büyütmek, yurt dışına açmak, ihracatı arttırmak, katma değer yaratmak gibi hedefleri olan ve bu hedefte mücadele veren bir oluşum. Ben de AİMSAD Yönetim Kurulu Üyesi olarak bu mücadelenin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

“BÜYÜKLERE TAVSİYEM; EVLATLARININ ÖNÜNÜ AÇMAYI BİR GÜN ÖNE ÇEKSİNLER”

  • Son olarak, birbirinizin rollerini değiştirseniz, diğer kuşağa tavsiyeniz ne olur?

Ali Rıza Aloğlu: Bizim roller değişeli çok uzun yıllar oldu. Büyüklere tavsiyem; evlatlarının önünü açmayı bir gün öne çeksinler. Bu vesileyle camiadaki tüm dostlarımıza saygılar sunar işlerinde başarılar ve kolaylıklar dilerim.

Korcan Aloğlu: Biz uzun zaman önce bu değişikliği yaptık. Diğer şirketlere tavsiyem değişiklik yapmakta geç kalmasınlar. Biz erken değişikliğin getirdiği enerji ile şirketi büyütme ve kurumsallaşma hedefinde çok yol kat ettik.

“KRİZLERDE GEMİ YÜZDÜRME REÇETESİNİN NET OLARAK BİLİNDİĞİNİ SANMIYORUM”

Değişen bir ekonomiden ve onun yarattığı krizden söz ediliyor? Yıllarca krizlerle boğuşmuş bir firma olarak geminizi bu zamana nasıl getirdiniz?

Ali Rıza Aloğlu Krizlerde gemi yüzdürme reçetesinin net olarak bilindiğini sanmıyorum. Zaman zaman bizim gemimizin de su aldığı, zorlu zamanlar geçirdiğimiz oldu. Sonuçta her krizin, her zorluğun kendine has özellikleri var. Ancak manevraları doğru yapma yüzdemiz daha yüksek oldu ki, bu zaman gelebildik.

Korcan Aloğlu  Biz genç kuşak maalesef çok fazla kriz ile mücadele ettik. Durum onu gösteriyor ki, mücadelemiz önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Özellikle benim jenerasyonum krize çok alıştı. Biz bu şartlar ile şirket yönetmeyi, ayakta kalmayı, krizleri fırsata çevirmeyi öğrendik. Her ne kadar zorlu bir süreç olsa da bu aslında önemli bir avantaj.