Türk ağaç işleme makine sektörünün global pazarda önemli bir sektör haline geldiğini vurgulayan Aksakal Makina Genel Müdürü Fatih Aksakal, sektörün güncel durumu ve geleceği ile alakalı sorularımızı yanıtladı. Uzakdoğu’dan gelen rekabetçi fiyatların yarattığı baskının, yerli üreticiler için ciddi zorluklar oluşturduğunu ifade eden Aksakal; “Her ne kadar Uzakdoğu ürünlerinin kalitesi konusunda farklı görüşler olsa da bu ülkelerin sürekli kendilerini geliştirmeleri ve iyileştirmeleri, rekabet ortamını daha da zorlaştırıyor” diye konuştu.

Ağaç işleme makine sektörü son 10 yılda üretim kapasitesinde önemli bir atılım gerçekleştirdi ve uluslararası alanda güçlü bir konuma ulaştı. 2025 yılına dair ağaç işleme makine sektörü adına umutlu olduğunu ifade eden Aksakal Makina Genel Müdürü Fatih Aksakal; “Birincil hedef olarak Amerika pazarı büyük önem taşıyor. Burada Uzakdoğu ürünlerine karşı var olan önyargı ve ticari kısıtlamalar, Türk makineleri için önemli bir fırsat sunuyor. Bu durum Türk makine üreticileri için önemli bir avantaj. Bu coğrafyada yüksek kar marjlı satışlar yapılabilir” dedi.

  • 2024 yılı ağaç işleme makine sektörü için genel olarak nasıl geçti? 2025 yılı ile ilgili öngörüleriniz nedir?

Türkiye ekonomisinin zor bir dönemden geçtiği 2024 yılında, yüzde 50-60’lara ulaşan kredi faizleri tüm sektörleri etkiledi. Ağaç işleme makine sektörü, deprem sonrası oluşan doğal taleGLOBALp artışı sayesinde bir nebze canlılık yaşasa da arzu edilen performansa ulaşılamadı. Piyasalar durgun bir görünüm sergilemekle birlikte, tamamen sessiz de kalmadı. 2024 için zaten temkinli beklentiler içerisindeydik, 2025 yılının daha verimli geçeceğini düşünüyorum.

“Türk ağaç işleme makine sektörü global pazarda önemli bir konuma yükseldi”
  • Ağaç işleme makine sektörü son 10 yıl içinde özellikle üretimde çok büyük yol kat etti. Siz, bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretim alanındaki başarının devamı için neler yapılması gerekiyor?

Son 10 yılda Türk ağaç işleme makine sektörü, üretim hacminde kaydettiği büyük ilerleme ile global pazarda önemli bir konuma yükseldi. Bu başarı, uluslararası fuarlardaki temsiliyet ile de kendini gösteriyor; artık fuarlar belirgin şekilde Avrupa, Türkiye ve Uzakdoğu holleri şeklinde bölümlere ayrılıyor. Ancak özellikle Çinli üreticilerin agresif fiyat politikaları, yerli üreticilerimizin gelecekteki büyüme potansiyeli açısından ciddi endişelere yol açıyor. Uzakdoğu’dan gelen bu yoğun rekabet baskısı karşısında, Türk firmalarının mevcut büyüme durumunu sürdürebilmesi zorlu görünüyor.

  • 5G, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zeka giderek yaygın hale gelmeye başladı. Bu kapsamda Türk makine üreticileri olarak makine üretiminde teknolojik olarak hangi aşamadasınız?

Yapay zeka teknolojisinin hızla yayılmasına rağmen, ağaç işleme makineleri sektöründe henüz belirgin bir etkisi görülmüyor. Aksakal Makina olarak, üretimden ziyade satış odaklı bir firma olmamız nedeniyle, yapay zeka entegrasyonu konusundaki gelişmeleri yakından takip etmekle birlikte, doğrudan bir çalışmamız bulunmuyor. Ancak üretici firmaların makinelerine yapay zeka teknolojisini entegre etmeleri durumunda, bu yenilikleri portföyümüze dahil ederek müşterilerimize sunmaya hazırız.

“Yüksek enflasyon baskısı, üreticilerin üretim maliyetlerini ve planlamalarını olumsuz etkileyebilir”
  • Ağaç işleme makine sektöründe ilerleyen dönemler için bizi hangi gelişmeler bekliyor?

Makine sektörünün geleceği endişe verici durumda. Yüksek enflasyon baskısı ve faiz oranlarındaki değişkenlik, üreticilerin üretim maliyetlerini ve planlamalarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle Uzakdoğu’dan gelen rekabetçi fiyatların yarattığı baskı, yerli üreticiler için ciddi bir zorluk oluşturuyor. Her ne kadar Uzakdoğu ürünlerinin kalitesi konusunda farklı görüşler olsa da bu ülkelerin sürekli kendilerini geliştirmeleri ve iyileştirmeleri, rekabet ortamını daha da zorlaştırıyor. Bu faktörler bir araya geldiğinde, sektörün önümüzdeki dönemde zorlu bir süreçten geçeceği öngörüyorum.

  • Sektör olarak global piyasada bulunduğunuz konum hakkında ne söylemek istersiniz? Daha iyisi için neler yapılmalı?

Global piyasadaki konumumuzu güçlendirmek için sürekli yeni stratejiler geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak özellikle ihracat pazarında yaşanan durgunluk ve geçmişe kıyasla azalan satış hacmi, ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. Mevcut koşullarda, markamızın ve ürünlerimizin tanıtımı için en etkili yöntem olarak sosyal medya ve dijital pazarlama kanallarını görüyoruz. Bu platformları etkin kullanarak global pazardaki varlığımızı sürdürmeyi ve potansiyel müşterilere ulaşmayı hedefliyoruz ancak yeni ve etkili stratejiler geliştirme konusunda da arayışlarımız devam ediyor.

“Birincil hedef olarak Amerika pazarı büyük önem taşıyor”
  • Sizce sektörün en önemli 3 hedef pazarı hangisi. İhracat pazarlarını genişletmek için neler yapılması gerekiyor?

Birincil hedef olarak Amerika pazarı büyük önem taşıyor; burada Uzakdoğu ürünlerine karşı var olan önyargı ve ticari kısıtlamalar, Türk makineleri için önemli bir fırsat sunuyor ve yüksek kar marjlı satışlar yapılabilir. İkinci olarak Arap coğrafyası, ekonomik fiyat segmentindeki makinelere olan talebiyle dikkat çekiyor. Üçüncü hedef pazar olan Balkanlar’da, özellikle Avrupalı ve Amerikalı şirketlerle ortaklığı bulunan yerel firmaların yatırım eğilimleri, önemli fırsatlar sunuyor. Son olarak, Rusya pazarı da büyük potansiyel barındırıyor ancak buradaki başarı, ödeme sistemlerindeki mevcut sorunların çözülmesine bağlı görünüyor.

“AİMSAD ile birlikte sektör temsilcileri bir araya gelerek sektörün sorunlarını tartışabiliyor”
  • Son olarak AİMSAD için neler söylemek istersiniz?

Son fuarda yaşanan deneyimler, özellikle yurt dışı katılımcılar açısından beklentilerin altında kaldı. Tüyap’ın, özellikle uluslararası alım heyetlerinin organizasyonu konusunda yeterli çabayı göstermediği gözlemlendi. Türkiye’de yüksek faizler nedeniyle iç piyasanın durgun olduğu bu dönemde, fuarın yurt dışı bağlantıları güçlendirme fırsatı olarak değerlendirilememesi önemli bir eksiklik olarak görülüyor. Ancak AİMSAD ile birlikte sektör temsilcileri bir araya gelerek ortak ticaret yapabilme hususlarını ve sorunlarını tartışabiliyor. Özellikle Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Toktaş’ın vizyoner liderliğinde, sektörün gelişimi açısından umut verici bir dernek.

“Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi büyük önem taşıyor”
  • Ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorunu nedir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir?
  1. Otomasyon ve Entegrasyon Eksikliği: Hat tipi makinelerde, özellikle az personel ile çalışabilecek tam otomatik sistemlerde yetersiz kalınması.
  2. Makineler Arası İletişim Zayıflığı: Üretim hatlarındaki makinelerin birbiriyle koordineli çalışması ve veri alışverişi konusundaki eksiklikler.
  3. Yazılım Entegrasyon Yetersizliği: Modern üretim sistemlerinde gerekli olan yazılım altyapısı ve dijital kontrol sistemlerinde geri kalınması.

Türk makine üreticilerinin, endüstriyel otomasyon ve Endüstri 4.0 teknolojilerine daha fazla yatırım yapması gerekiyor. Bu kapsamda, yazılım mühendisliği konusunda uzman ekiplerin istihdam edilmesi, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ve global teknoloji trendlerinin yakından takip edilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca üniversite-sanayi iş birliklerinin artırılması ve teknoloji transfer merkezlerinin kurulması, bu sorunların çözümünde önemli rol oynayabilir. Özellikle Çin gibi rakip ülkelerin başarılı uygulamalarının incelenmesi ve benzer sistemlerin geliştirilmesi için stratejik planlamalar yapılmalı.