Ağaç işleme makine sektöründe uzun yıllardır hizmet veren Poyraz Makina Kurucu Ortağı Bülent Çetinkaya, sektörün 2023 yılındaki genel performansını değerlendirirken, 2024 için öngörülerini bizimle paylaştı. Yapılan röportajda, dijital dönüşüm, küresel pazarlar ve kalifiye personel eksikliği gibi konular da ele alındı.

Poyraz Makina Kurucu Ortağı Bülent Çetinkaya, AİMSAD Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Ağaç işleme makine sektöründeki teknolojik ilerlemeleri, üretim süreçlerindeki yenilikleri, global piyasadaki konumları ve sektörün karşılaştığı sorunları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çetinkaya, sektörün geleceğine yönelik öngörülerini ve ihracat pazarları hakkındaki stratejilerini bizimle paylaştı.

2023 yılı ağaç işleme makine sektörü için genel olarak nasıl geçti? 2024 yılı ile ilgili öngörüleriniz nedir?

2023 yılı, ağaç işleme makine sektörü için oldukça başarılı bir yıl olarak geçti. Hem yurt içinde hem de yurt dışında düzenlenen fuarlara olan ilgi ve hareketlilik, müşterimizin taleplerine karşı standart üretim hatları ve Ar-Ge çalışmalarıyla verimli bir şekilde cevap verilmesi gibi faktörler, yoğun ve tempolu bir yıl geçirmemizi sağladı. Mobilya sektörü eskiden, genellikle iş hacmini artırmak için makineleşmekteyken, gelişen dünya ve ilerleyen yüksek teknolojiler ile birlikte artık birçok sebepten ötürü makine parkurlarını geliştirmeyi tercih ediyorlar. Kalifiye eleman ve yetkin mühendis yetersizliği, yeni yetişen kuşağın iş hayatına olan bakışının az emek içermesi, maliyetler, yurt dışı bazlı işler yapılması ile işin kusursuza yakın çıkma zorunluluğu, artan hammadde maliyetleri ile birlikte minimum fire ile maksimum verimi elde etme çabası, terminli işlerin zamanında yetişmesi gerekliliği vb. sebeplerden dolayı mobilya sektörü makineleşme yoluna gitmek durumunda kaldı. Bu olaylar da tabi ki bizler açısından bir katma değer sağladı. Diğer yandan küresel ölçekli baktığımızda, Türk makinecilerinin yurt dışı müşterilerinin zihninde canlanandan, çok daha kaliteli ürünler yapıyor ve destek verebiliyor oluşu fuarlarda gözlemlendiği için 2023 yılının makine üreticileri için dış pazardaki pastadan dilimler alabildiği bir yıl olduğunu belirtmek isterim. 2024 yılının da bu bağlamlara bakıldığında, 2023 yılı gibi başarı ve verimlilik tekrarı niteliğinde geçebileceğini öngörüyorum.

“Mobilya imalatı son 10 yıldaki kalite ve hızlı üretimiyle bir ivme yakaladı”

Ağaç işleme makine sektörü son 10 yıl içinde özellikle üretimde çok büyük yol kat etti. Siz, bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretim alanındaki başarının devamı için neler yapılması gerekiyor?

Poyraz Makina ailesi olarak, Türkiye mobilya imalatının son 10 yıldaki tasarım; kalite, hızlı ve zamanında üretim ile bir ivme yakaladığını görüyoruz. Çok uzun yıllardır ülkemizin dış ticaret ve ekonomik girdi anlamında öncü sektörü olan mobilya sanayisi, 2020-2021 geçiş periyodunda da küresel pandemiden en az etkilenen ve sürdürebilirliği devam ettiren sektörlerden biri oldu. Poyraz Makina, pandemi sürecinde üretim kapasitesini arttıran, yatırım yapan ve taleplere hızlı bir şekilde cevap veren yapısını, 2023 yılında da sürdürülebilirlik ilkesi adı altında devam ettiriyor. Gerek iç gerekse de dış pazardan aldığımız yoğun talep ile 2023 yılında, 2022 yılına kıyasla nihai satış rakamlarımızda yüzde 104 artış meydana geldi. 2021 yılında 23 milyar doları aşan ihracat potansiyeliyle birinci sırada olan makine sektörü, Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) verilerine göre; 2022 ihracatı serbest bölgeler dahil edildiğinde önceki yıla göre yüzde 9,6 artış gösterdi ve 25,3 milyar dolara yükselerek rekor kırdı. Makine sektöründe Poyraz Makina olarak bizler, 2024 yılında da yüksek kararlılık ve kalite standartlarında makineler üretip, bu büyüyen sanayinin hem iç hem de dış pazarında söz sahibi firmalarından biri olmayı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Yüksek teknoloji ile fark yaratan, uluslararası rekabette güçlü ve dinamik kalan, ekonomimize yön veren makine sektörünün, 2024 yılında da büyümeye devam edeceğini, Ar-Ge çalışmaları ile birlikte daha da güçleneceğini öngörüyoruz. 2024 yılının önce ülkemize hayırlar getirmesini, sonra da sektörümüz açısından bol üretimli, kendimizi ifade edebildiğimiz ve yerli imalatın öneminin daha da anlaşılabilir olduğu bir yıl olmasını temenni ederim.

“Dijital dönüşüm makine endüstrisini ciddi boyutta etkiledi”

5G, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zeka giderek yaygın hale gelmeye başladı. Bu kapsamda Türk makine üreticileri olarak makine üretiminde teknolojik olarak hangi aşamadasınız?

Dijital dönüşüm makine endüstrisinde, otonom teknolojilerinin geliştirilmesini ve veri odaklı planlamaları ciddi boyutta etkiledi. Yapay zekanın ortaya çıkışı, nesnelerin teknolojisiyle artık çevrelerinin farkına varan ürün üretimini mümkün ve zorunlu hale getirdi. Bu etkenlerin üretim modellerine uygulanması, firmaların üretim maliyetlerini ciddi boyutlarda düşürüyor. Ayrıca müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilme ve üretimde yaşanan aksamalara karşı kontrol gücünü de elde ediyor. Ağaç işleme makine sektöründe ise şu an gündemde olan en büyük gelişim; arıza tespiti, hata olasılığı ve işleme hassasiyeti üzerine yapılan çalışmalar diyebiliriz. Ayrıca talep edilen üretime göre panellerin seçilip otomatik olarak yüklenmesi, panelleri işleyen her bir makinenin sisteme bilgi iletmesi, bir sonraki işlem için sıradaki makineye ilgili görevi vermesi, makinelerin iş durumuna göre parçaların akışı, her parçanın anlık takibi gibi makinelerin ve iş istasyonlarının birbiriyle haberleşmesini gerektiren projelerimizi bu yıl hayata geçiriyoruz. Bu sene ve önümüzdeki dönemlerde de üretim sistemlerimizde nesnelerin interneti modellemelerini daha sık kullanmayı planlıyoruz.

“Dijitalleşmeyle, üretim hattındaki tüm sürece entegre olacağımızı düşünüyorum”

Ağaç işleme makine sektöründe ilerleyen dönemler için bizi hangi gelişmeler bekliyor?

Şu konjonktürde sektörümüzde ciddi bir dijitalleşme artışı olduğunu söyleyebiliriz. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla değişime uğradığını görüyoruz. Bu değişimden en çok etkilenen sektörlerin başında kuşkusuz ağaç işleme sektörü geliyor. Dünyada artan rekabete ayak uydurmak için bizler de sektör olarak; sanal gerçeklik, büyük veri, nesnelerin interneti ve akıllı üretim ekipmanlarına entegre olmak için çaba sarf ediyoruz. AR-GE ve inovasyon temelli gelişim stratejisini gündemimizde tutarak, üretimlerimizi bu gayeye uyumlu olarak geliştiriyoruz. İlerleyen süreçlerde üretim sürecinde işlem hatalarında ‘sıfır hata’ prensibine en yakın fonksiyonel yeniliklerle karşılaşabiliriz. Nesnelerin interneti ve bulut bilişim sistemleri de yerini daha gelişkin eğilimlere bırakabilir. Dijitalleşmeyle, üretim hattındaki tüm sürece entegre olacağımızı ve bütünüyle otomatikleştirilmiş bir sektöre doğru yol alacağımızı düşünüyorum. Üretim sürecinde kullanılan atıl ekipmanların saf dışı kalacağını ve imalatta optimizasyonun artacağını da öngörüyorum.

“Makine üretimini ön plana çıkarmak için yurt dışı pazarında daha aktif olmalıyız”

Sektör olarak global piyasada bulunduğunuz konum hakkında ne söylemek istersiniz? Daha iyisi için neler yapılmalı?

Ağaç işleme makineleri sektöründe, bizim gibi yerli imalat yapan birçok firma bulunuyor. Her firma imalat hacmini genişletirken, bir yandan da yeni pazarlara ulaşmaya çalışıyor. Sektörün ihtiyaç duyduğu her tarz ve model makinelerin imalatını yapan firmalar bulunurken, her geçen yıl imalata yeni başlayan firmalar da ekleniyor. Bu rekabet üretim kalitesini de arttırıyor. Ancak yurt dışında makine imalatı yapıp bizlerden daha eski ve imalat hacimleri büyük olan firmalarla rekabet edebilmemiz için yurt dışı pazarında daha aktif rol alarak yerli makine üretimini ön plana çıkarmamız gerekiyor. Ayrıca satış sonrasında ihtiyaç duyulan yedek parça ve teknik servis ağının, doğru ve zamanında karşılayıp yurt dışı firmalara göre rekabetçi fiyatlarla hareket edebilirsek, Türkiye makine imalatçıları olarak global piyasada daha fazla söz sahibi olabileceğimizi düşünüyorum.

“İthal girdilerin maliyetleri firmaların finansal açık vermelerine sebebiyet verdi “

Dünyamız son birkaç yıldır olağanüstü süreçlerden geçiyor. Bu gelişmeler de dünya ekonomisinde değişim yaşanmasına neden oluyor. Bunlarla ilgili olarak Türk ağaç işleme makine sektörü, dünya ekonomisindeki değişimlere karşı ne gibi önlemler alıyor?

Son birkaç yıldır yaşadığımız küresel problemler, özellikle pandeminin getirdiği ekonomik ve finansal bunalım, sektördeki tüm paydaşlarımız gibi bizlerin de ihracat işlemlerini olumsuz etkiledi. Yatırım kararlarımız, hammadde tedarik sürecimiz ve satışlarımız ciddi oranda sekteye uğradı. Fakat bu süreçte dahi, güçlü ve dinamik kadromuz ile müşterilerimizin taleplerini hızlıca karşılamaya, sağlıklı bir stok yönetimi yapmaya odaklandık.  Son yıllarda ekonomik değişkenlerde olan afaki dalgalanmalar ile kur artışı, iç pazarda rekabet eden firmaların ekonomik yapılarını çok etkiledi. İthal girdilerin maliyetleri firmaların finansal açık vermelerine sebebiyet verdi. Fakat bütün bu olumsuz etkenlere karşın Türk makine imalatçıları, dünya piyasasında yerli üretim öğesine odaklanarak, kendilerine ciddi bir hakimiyet alanı yarattı. Firmalarımızın bireysel atılımlarını takdire şayan görüyor ve ilerideki süreçte bu atılımların ülkece dayanışma halinde olmamızla artacağını ümit ediyorum.

“Avrupa, Amerika ve Afrika pazarlarına yoğunluk vermemiz gerekiyor”

Sizce sektörün en önemli 3 hedef pazarı hangisi. İhracat pazarlarını genişletmek için neler yapılması gerekiyor? 

Geçtiğimiz sene katılımcı olarak bulunduğumuz All4wood ve LIGNA fuarlarında edindiğimiz tecrübeler ile mevcut portföylerimizin üzerine eklemiş olduğumuz yeni pazarlara göre Avrupa, Amerika ve Afrika pazarlarına yoğunluk vermemiz gerektiğinin çıkarımına vardık. Katılmış olduğumuz bu iki yurt dışı fuarı sayesinde, daha önce makinelerimizin bulunmadığı yeni ülkeler ve portföylerimizde bulunan ülkelerle de yeni iş anlaşmalarında bulunduk. Bu sebeple ülkemizde olduğu gibi yurt dışı pazarında da sektörün ihtiyacına yönelik yüksek kalite anlayışımız ve yapmış olduğumuz Ar-Ge’ler sonucu makinelerimizle ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyoruz.  Bundan sonrası için ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, yeni katılacağımız yurt dışı fuarlarında da bayilik anlaşmalarına varmayı ve son kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz. AİMSAD, Türk makineciliğinin uluslararası pazarda tanınması, adına pazarlama çalışmalarına çok önem veriyor. AİMSAD’ın bu çalışmalarını artırarak devam etmesi gerekiyor. AİMSAD, belli bir kalite standardında makinelerin üretilmesi için üyelerini; teşvik ediyor. Türkiye’de üretilen makinelerin belli bir kalitede olduğunu ispatlamaya yönelik sürdürdüğü çalışmalarla potansiyel firmalara bizlerin tanıtımını gerçekleştiriyor. Bu çalışmaların imkanlar ölçüsünde devam ettirilmesi gerekiyor. AİMSAD; dernek olarak bu konuda çok iyi bir yerde bulunuyor. Üye sayısı itibariyle derneğe olan ilginin çok yoğun olduğunu ve AİMSAD’ın, sektöre; çok büyük katkı sağladığını son olarak söylemek isterim.

“Firmalar birbiriyle iş birliği içinde olmalı”

Ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorunu nedir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir? 

1-Kalifiye personel ve eğitim problemi

Günümüzde sektörün en önemli problemlerinden birinin kalifiye personel eksikliği olduğu kanaatindeyim. Bizler de firma olarak özellikle, nitelikli teknik personel eksikliğinden ötürü çıkan problemlerle karşılaşıyoruz. Bu sorun, paydaşlarımız olan firmalar ve müşterilerimiz açısından da önemli bir etken olarak değerlendiriliyor. Otomasyona olan ilgi, makine sektöründe her geçen gün artıyor ve bu gelişime yön verecek insan kaynağı eksikliği, ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bizler firma olarak bu problemi masaya yatırırken, beraber çalıştığımız teknik kadromuzun büyük bir bölümünü sıfırdan yetiştirmeye başladık. Servis hizmetlerimizin aksamadan devam ettirilmesi için teknik servis ve yedek parça birimlerinin iş akışı ve organizasyonlarına ağırlık vermeye başladık. Kurucu ortaklar olarak ürettiğimiz makinelerin yanında, teknik servis hizmetinin de doğru şekilde sunulmasının çok önemli bir öğe olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple, makinenin arıza durumunda yapılan planlamalar ve hazırlıklar doğrultusunda, dijital servis aracılığı sayesinde müşterimizle hızlı bağlantı kurup arıza desteği sağlıyoruz. Ayrıca bu hususta, mesleki eğitimin özendirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çalışan personelin eğitimi kadar, meslek liseleri ve yüksekokullardaki işlevi, bunlarla beraber sektördeki bağlantıları da çok önemli. Firmamızda bu kapsamda eğitim alan stajyer personellerimize de gerekli desteği sağlıyoruz. Okullarımızla yaptığımız dayanışmalarla firmamız bünyesine dahil olan stajyer öğrencilerimizin ileride değerli bir kalifiye personel olacaklarını düşünüyor ve kurucu ortaklarımızla tüm iş deneyimlerimizi personellerimizle birebir paylaşıyoruz.  Makine sektörünün büyümesi adında nitelikli personel açılımı ve mesleki eğitime katkı verecek her projeye destek veriyoruz.

2-Finansal problemler & yatırım

Sektörümüzdeki firmaların önemli bir kısmı finansal problemler yaşıyor ve bu problemler teknolojik yeniliklere yoğunlaşmaya engel teşkil ediyor. Genel olarak firmaların büyük bir bölümü, finansman aracı olarak ticari banka kredileri kullanıyor. Kredilerin faiz oranları, fazla kredi ihtiyacı, yüksek oranda teminat gibi faktörler de finansal problemleri arttırıyor ve firmalar sorunlarla karşı karşıya geliyor. Dolayısıyla finansal kaynak eksikliği yaşayan firmaların inovasyona ağırlık vermediğini görüyoruz. Hammadde maliyetlerinin yurtdışı pazarından tedarik edilen ürünler olması sebebiyle de girdi maliyetleri yoğun boyutlara ulaşıyor.  Ülkemizde ahşap işleme sektörünün pazarda rekabet edilebilir güçte olması açısından, yatırım indirimleri ve teşviklerin arttırılması, sektörün pazar payının genişlemesine katkıda bulunacak. Finansman sorununu büyük ölçüde çözen firmalar, bu sayede uluslararası pazarda inovatif yeniliklere entegre olarak, üretime katma değer sağlayacaklar.

3-KOBİ’ler ve kurumsallaşma

Makine imalat sektörünü diğer sektörlerden ayıran en önemli özelliğin, üretim sürecinin her aşamasında proje, Ar-Ge ve mühendislik tasarımlarının yapılmasının zorunlu olması diyebiliriz. Makineler, makine aksam ve aletleri, talep edenin isteğine veya diğer ürünlerin çeşitlilik ile fonksiyonlarına göre tasarım ve proje aşamasından geçiyor, yeniden planlanarak imalata giriyor. Kullanıcı isteklerine göre takım ve aparatlar değiştiriliyor yahut modifiye edilip yeniden üretiliyor. Ar-Ge çalışmalarının bu sektörün gelişmesinde ve teknolojisinin yenilenmesinde önemli bir rol oynaması, KOBİ’ler nezdinde önemli maliyet kalemleri olarak görülüyor. Bu açıdan kurumsallaşma zorluğu çeken firmalar hem yurt içi hem de global pazarda kendine alan yaratamayarak piyasada tutunma zorluğu çekiyorlar. Ölçek ekonomisinin bu önemli etkeni, sektörümüzde ciddi bir problem olarak çözüm bekliyor. Söz konusu sorunun en etkili çözümünün, finansal kurumlar ve devlet aracılığıyla maddi destek sunan kuruluşlarla iş birliği yapılması ve ekonomik birlik içinde hareket edilmesi gerektiğini belirtebilirim.

“AİMSAD, üyeleri için önemli projeler geliştirip uygulayan değerli bir dernek”

Son olarak AİMSAD için neler söylemek istersiniz?

Bizler firma olarak AİMSAD’a üye olalı iki sene oldu. AİMSAD; üyeleri için önemli projeler geliştirip uygulayan, üyelerinin yurt içi ve yurt dışı fuarlarına katılım süreçlerine aracı olan, reklam tanıtımları için destek gösteren ve sektördeki güncel problemlerin çözümüne yönelik organizasyonlar oluşturan değerli bir dernek. Üye olduğumuz ve aynı çatı altında dayanışma halinde bulunduğumuz için mutluyuz. Sektörümüzde var olan problemlerle firma bazında bireysel çözümlerle baş etmek ve paydaşlarımızla ortak sorunlarımıza tek başına çözüm aramak mümkün değil. Sektörde olası problemlere karşı kolektif bir bilinçle harekete geçmek en sağlıklı ve kalıcı çözüm yöntemi. Bu açıdan AİMSAD’ı bu bilincin yapı taşı olarak tanımlayabilirim. Derneğin ayrıca belirli periyodlarla ilan ettiği sektörel raporlar da bizler için hedeflerimize ulaşmakta bir veri tabanı işlevi de görüyor. Sektörel bir bilgi ağına vesile olan bu raporlamaların, ağaç işleme makineleri ve yan sanayi için önemli bir veri havuzu olduğu kanaatindeyim.  Derneğin uzun vadeli hedefleri arasında çıraklık eğitim merkezlerine katkı sağlama, meslek yüksekokullarıyla iş birliği yapma ve teknik eleman yetiştirilmesine destek olma vizyonunun, sektör için değerli olduğunu ve önemli bir ihtiyacı karşılayacağına içtenlikle inanıyorum. Bu sayıda bizlere yer veren derneğe teşekkürlerimi sunuyor, hedef ve çalışmalarında başarılar diliyorum.