Finans dünyasında başlayıp makine sektörüne uzanan kariyerinde, bir çok şirkette üst düzey yöneticilik yapan MKT Makina – ModProcess Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Kırımlı Durular ile iş dünyasında kadın olmayı konuştuk. Kadın çalışanların çalıştıkları ortamda kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini sağlamanın işverenin öncelikli görevi olduğunu ifade eden Durular, şirket içinde ayrımcı söylem, uygulama ve eylemlere kesinlikle tolerans gösterilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Çok genç yaşta üst düzey yönetici olmanın verdiği özgüvenle, global şirketlerde başarıdan başarıya koşan MKT Makina – ModProcess Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Kırımlı Durular, bugün makine sektöründe kendi hikayesini yazıyor. Şirketlerinde kadın istihdamını artırmak için özel politikalar geliştiren, genç kadın liderlere mentorluk yapan Özlem Kırımlı Durular ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz. Özellikle iş hayatınızda Özlem olmayı nasıl tanımlarsınız?

İstanbul’da doğdum ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum. Yüksek lisansımı ise İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Uluslararası İşletmecilik alanında tamamladım. 1992’den beri iş hayatındayım ve çoğunlukla çok uluslu yabancı sermayeli şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptım. Evliyim ve yurt dışında üniversitede okuyan Mert adında bir oğlum var.

Uzun yıllardır iş hayatının içinde bir isimsiniz. Bu süreç içinde birçok başarıya da imza attınız. Bize iş hayatınızın nasıl şekillendiğini anlatır mısınız? Hangi kurumlarda, hangi görevlerde bulundunuz?

İş hayatıma 1992 yılında JP Morgan Chase Bank’ta Finansal Kontrol Uzmanı olarak başladım. 1995-1998 yılları arasında Bristol Myers Squibb İlaç firmasında CFO olarak görev aldım. Bu süreçte ayrıca şirketin Avrupa-Ortadoğu-Afrika bölgesinde birleşme, satın alma ve ortaklık projelerinden sorumlu bölge direktörlüğü görevini yürüttüm. 1998-2000 yılları arasında, ambalaj sektöründe faaliyet gösteren dünyanın lider firmalarından Schmalbach Lubeca Pet Containers’ın (Amcor) Türkiye’deki üretim faaliyetinin oluşumu sürecinde finans ve operasyonlar direktörlüğü rolünü üstlendim. 2000-2004 yılları arasında, Dade Behring Diagnostik’te (Siemens Healthineers Türkiye) Regional Vice President olarak görev aldım. 2005-2007 yılları arasında Teknolab Medikal A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve 2007-2010 yılları arasında Dekor Ahşap A.Ş’de (Lineadecor)  Genel Koordinatör ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldıktan sonra, 2011 yılında MKT Makina ve Ahşap Teknolojileri A.Ş. ardından 2019’da ModProcess Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de  kurucu ortak olarak yer aldım. Halen her iki şirketin de yönetim kurulu üyesi olarak görevimi sürdürüyorum.

“İşe alım yaptığımız pozisyonlarda, mümkün olduğunca kadın adayları tercih ediyoruz”
  • Şirketinizde kadın istihdamını artırmak ve desteklemek adına uyguladığınız politikalar nelerdir?

Kadın istihdamı, çok duyarlı olduğumuz ve öncelikli ele aldığımız konular arasında. Faaliyette bulunduğumuz makine imalatı alanında kadınların temsil oranı çok düşük ve liderlik pozisyonlarında yer alma imkanları da son derece sınırlı. Sektörümüzde kadın istihdamını artırmaya yönelik olarak, insan kaynakları politikalarımızda kadınların şirketlerimizde daha çok yer almasına yönelik stratejiler geliştiriyoruz. İşe alım yaptığımız pozisyonlarda, mümkün olduğunca kadın adayları tercih ediyoruz. Onların şirkete en kolay ve hızlı şekilde adapte olmalarını sağlayacak oryantasyon programımız var. Gerekli durumlarda esnek çalışma imkanı sunuyoruz. Kadın çalışanların mesleki gelişimlerini desteklemek ve liderlik pozisyonlarına gelmelerini sağlamak için eğitim programlarına katılımlarını sağlıyoruz.

“Zorluklarla karşılaştığım zamanlarda, hızlı kararlar alarak aksiyona geçme yolunu izledim”
  • İş dünyasındaki kariyer yolculuğunuzda karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi ve bu zorlukları aşmak için nasıl bir yaklaşım benimsediniz?

Bu konuda şanslı olduğumu söyleyebilirim. Kariyerimin ilk yıllarında, çok genç denebilecek bir yaşta üst düzey yönetici pozisyonuna gelme fırsatı yakaladım. Çalıştığım firmaların kendi alanlarında dünyanın en büyükleri arasında yer alması ve buna paralel olarak çok iyi işleyen, alt yapısı sağlam kuruluşlar olması bana büyük bir avantaj sundu. Yurt dışında hem kurum içi hem de dışında pek çok eğitime katıldım. Bu eğitim programları, tüm iş yaşamım boyunca faydalandığım ve halen de faydalanmaya devam ettiğim birçok yönetim becerisi ve tekniğini elde etmemi sağladı. Bir yandan bu teknik donanım ve diğer yandan cesaretli ve özgüveni yüksek yapım nedeniyle, iş hayatında karşılaştığım zorlayıcı unsurları hiçbir zaman bir engel olarak görmedim. Zorluklarla karşılaştığım zamanlarda, o anki durum ve koşullara en uygun çözüm alternatifleri üzerinde yoğunlaşıp, hızlı kararlar alarak aksiyona geçme yolunu izledim.

  • İş dünyasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına neler yapılabilir?

Başlıca yapılması gerekenlerin, cinsiyet eşitliği konusunda işletme içinde eğitim vermek, kadın çalışanların işe katılımını teşvik etmek ve cinsiyet ayrımına maruz kalmalarını engelleyici önlemler almak olduğunu düşünüyorum. Kadın çalışanların firma içinde ve çalıştıkları ortamda kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini sağlamak işverenin öncelikli görevi olmalı ve bunun için gerekli tüm önlemler alınmalı. Şirket içinde ayrımcı söylem, uygulama ve eylemlere kesinlikle tolerans gösterilmemeli. İşletmeler, kadını veya erkeği küçümseyen, cinsiyetçi dilde ayrımcılık yaratan ifadeler yerine, eşitlikçi bir dil yaratmak için özel bir gayret göstermeli. Cinsiyet eşitliğinin ancak bu ve benzeri uygulamaların ısrarlı ve istikrarlı bir şekilde uygulanmasıyla mümkün olabileceği kanısındayım.

  • İş dünyasında kadın olmanın getirdiği avantajlar nelerdir? Bu avantajları en iyi şekilde nasıl kullanabiliriz?

İş dünyasında cinsiyet eşitliğine inanan ve bunu destekleyen biri olarak, kadın olmanın bir avantaj yarattığını düşünmüyorum. Cinsiyetten bağımsız olarak, başarı için gerekli temel unsurlara sahip olmanın, çok çalışmanın ve karşılaşılan fırsatları iyi değerlendirmenin, iş hayatındaki olumlu gidişatın vazgeçilmezleri olduğu kanaatindeyim.

“Güçlü kadın liderlerin yetişmesine katkıda bulunmak en büyük motivasyon kaynağım”
  • Kariyerinizdeki başarıları elde etmek için sizi en çok motive eden faktörler nelerdir? Bu motivasyon kaynaklarınızın genç kadın liderlere ilham olmasını nasıl sağlıyorsunuz?

Ben başarının kolektif bir süreç ve sonuç olduğunu düşünenlerdenim. Ortak bir amaç için farklı fikirlerin desteklendiği, çok sesli, kapsayıcı, adil, yaratıcılığı teşvik eden, takım çalışmasını ön plana çıkartan samimi bir çalışma ortamının, başarının vazgeçilmez unsuru olduğuna inanıyorum. Bu değerlere önem veren yapılarda tecrübe kazanmış bir yönetici olarak bu düşünce ve tecrübelerimi gençlere aktarmak ve özellikle güçlü kadın liderlerin yetişmesine katkıda bulunmak en büyük motivasyon kaynağım.

  • Genç kadın liderlere ve iş dünyasında başarılı olmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

İş dünyasında başarılı olmanın ancak mesleki bilgi, tecrübe, kendine güven ve cesaretin uyumlu bir şekilde harmanlanması ile mümkün olabileceği görüşündeyim. Genç kadın liderlere ve lider adaylarına, kendi alanlarında en iyilerden biri olmayı hedeflemelerini, hiç yılmadan çalışmalarını, zamanlarını en verimli şekilde kullanmalarını, iş etiğine önem vermelerini ve daima kendilerini geliştirmeyi sürdürmelerini tavsiye ederim. Son olarak bu güzel röportaj için size ve tüm AİMSAD Dergisi ekibine çok teşekkür ederim.

“Kadınların kişisel gelişimlerine yardımcı olan mentorluk programlarını çok değerli buluyorum”
  • Kadın liderlere yönelik mentorluk ve destek programları hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Kadınların kişisel gelişimlerine yardımcı olan ve kariyer gelişimlerine rehberlik eden mentorluk programlarını çok değerli buluyor ve destekliyorum. Sahip olunan deneyim, bilgi birikimi, beceri ya da uzmanlığın, kariyerinin başlarında olan daha az tecrübeli kadınlarla paylaşılmasının her iki taraf için de büyük faydası olduğuna inanıyorum. Ben de zamanım elverdiği ölçüde, üyesi bulunduğum kadın platformları aracılığıyla, mentor olarak bu programlara katılmaya gayret ediyorum.

“Kadınların teknoloji alanına yatkın olduğunu gözlemliyorum”

Yeni teknolojilerin iş dünyasındaki rolü hakkındaki düşünceleriniz nedir? Kadınların bu teknolojilere entegrasyonu konusunda ne gibi fırsatlar ve zorluklar görüyorsunuz?

Teknolojinin iş dünyasındaki rolü giderek daha fazla hissedilirken, önemi de her geçen gün artıyor. Önümüzdeki dönemde ancak yeni teknolojilere çabuk uyum sağlayan, inovasyon ve dijital dönüşümü hem ürünlerine hem de kendi iş süreçlerine doğru şekilde entegre edebilen işletmelerin rekabet avantajını koruyabileceğini düşünüyorum.  Kadınların teknoloji alanına yatkın olduğunu ve teknoloji sektöründeki güçlü kadın liderler sayesinde bu alana ilgilerinin gün geçtikçe arttığını gözlemliyorum.