Ekonomik krizler, artan maliyetler ve Uzak Doğu rekabetiyle şekillenen 2024’ün ardından, ağaç işleme makine sektörü 2025’e çözüm ve dönüşüm arayışıyla girdi. Bala Makina Genel Müdürü Tuğrul Varışlısoy ile gerçekleştirdiğimiz röportajda sektördeki temel sorunları, çözüm önerilerini ve yeni dönem hedeflerini konuştuk. Mevcut ekonomik koşullarda finansmana erişimdeki en sağlıklı yolunun yüksek ihracat oranlarından geçtiğine inandıklarını belirten Varışlısoy, bu doğrultuda çalışmalarına devam ettiklerini dile getirdi.
2024 yılı, ağaç işleme makineleri sektörü için küresel ekonomik dalgalanmaların, jeopolitik belirsizliklerin ve hızla artan üretim maliyetlerinin gölgesinde geçti. Özellikle yılın ikinci yarısında etkisini daha fazla hissettiren bu zorlu koşullar, sektör oyuncularını hem iç pazarda hem de ihracat alanında yeni stratejiler geliştirmeye zorladı. Uzak Doğu menşeli ürünlerin fiyat avantajıyla pazarda daha fazla yer edinmesi, yerli üreticiler için rekabeti her zamankinden daha sert hale getirdi.
Tüm bu gelişmeleri ve 2025 yılına dair beklentileri Bala Makina Genel Müdürü Tuğrul Varışlısoy ile konuştuk. Artan üretim maliyetlerini engellemenin çok mümkün olmadığını ifade eden Varışlısoy, sektör paydaşlarının öncelikli hedefinin; daha kaliteli ürünler üretmek, inovasyona önem vermek ve katma değeri yüksek, dünya standartlarına uygun ürünler ortaya koymak olması gerektiğinin altını çizdi.
- 2024 yılı ağaç işleme makine sektörü için genel olarak nasıl geçti? 2025 yılının ilk yarısı ile ilgili öngörüleriniz nedir?
2024 yılı, tüm sektörlerde olduğu gibi özellikle ikinci yarısı açısından oldukça zorlu geçti diyebilirim. Uzak Doğu menşeli ürünlerin daha popüler hale geldiği ve özellikle ülkemizde artan üretim maliyetleriyle birlikte bu ürünlerin daha fazla tercih edildiği bir döneme girildi. 2025 yılının ilk yarısı ise küresel ölçekte krizler ve fiyat dalgalanmalarıyla geçecek gibi duruyor. Ağaç işleme makine sektörü olarak 2025’in daha zorlu ihracat süreçleri ve yeni pazarlar bulmada zorluklar ile geçeceğini düşünüyorum.
“Brezilya ve Polonya gibi sektörün güçlü olduğu ülkeler hedef olarak belirlenebilir”
- Sizce sektörün 2025 yılı için en önemli 3 hedef pazarı hangisi? İhracat pazarlarınızda rekabet gücünüzü artırmak için hangi stratejilere odaklanıyorsunuz?
ABD ve Avrupa bölgesi şu an için en elverişli pazarlar gibi duruyor. Bu ülkelerde oluşan fiyat artışları neticesinde, Türk ürünleri tercih sebebi olabilir. Bunun yanı sıra, Brezilya ve Polonya gibi ağaç işleme sektörünün güçlü olduğu ülkeler hedef olarak belirlenebilir. İhracatta rekabet gücümüzü artırmak için ürünlerimizde sürekli geliştirmeler yapıyoruz. Özellikle Çin menşeli ürünlerden teknik olarak ayrışmasını sağlamaya çalışıyoruz. Daha çok Avrupa bölgesindeki müşteri kitlesine hitap ederek, fiyat rekabetinden olabildiğince uzaklaşmayı hedefliyoruz.
“Üretim maliyetlerini düşürüp, kaliteli ürünlerle ihracatı artırmamız gerekiyor”
- Mevcut ekonomik koşullarda üretim süreçlerinizi sürdürülebilir kılmak için 2025 yılının geri kalan bölümünde ne gibi önlemler alacaksınız?
Üretim maliyetlerimizi en aza indirgeyip, daha kaliteli ürünler üreterek ihracat oranımızı artırmamız gerekiyor. Mevcut ekonomik koşullarda, finansmana erişimin en sağlıklı yolunun yüksek ihracat oranlarından geçtiğine inanıyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“Gelişmeyen yan sanayi, maliyetleri artırıp esnek üretim yapmamızın önüne geçiyor”
- Gelişmemiş yan sanayi, makine üretiminde sizin için ne tür zorluklar yaratıyor ve bu konunun çözümü için firmanızda ne tür adımlar atıyorsunuz?
Hep söylediğimiz gibi, gelişmeyen bir yan sanayi hem üretim maliyetlerimizi artırıyor hem de daha esnek üretim yapmamızın önüne geçiyor. Ağaç işleme makineleri sektöründeki lider ülkelere baktığımızda, hammaddeye ve yan sanayi üretimlerine erişimin çok daha kolay olduğunu görüyoruz. Bunun sonucunda, rekabet gücümüz ciddi şekilde azalıyor. Firma olarak çok uzun yıllardır faaliyet gösterdiğimiz için birçok üretim sürecini kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca üretimin daha ucuz olduğu ülkelerden yarı mamul ürün ürettirip bu sıkıntıyı en aza indirmeye çalışıyoruz.
“Ortak projeler ve iş birlikleri, sektörün gelişimine katkı sağlayacak”
- Sektördeki diğer üreticilerle iş birliği ve ortak projeler geliştirme konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce bu, sektörün gelişimi için ne kadar önemli?
Diğer firmalarla ortak projeler ve iş birlikleri, sektörün gelişimi açısından elbette çok fayda sağlayacaktır. Rekabetin yoğun şekilde yaşandığı bu yıllarda, ortak hareket etmenin ülkemizdeki tüm ağaç işleme makineleri paydaşları için çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
“Yurt içinde gerçekleştirilen fuarlar tüm dünyaya açılmalı ve firmalara ihracat potansiyeli kazandırmalı”
Ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorunu nedir? Bu sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir?
Ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorunu ve çözüm önerileri;
- Artan üretim maliyetleri,
- Dünya standartlarında ürünler üretilememesi,
- Türkiye’de gerçekleştirilen sektör fuarlarının artık uluslararası bir tanıtım içermemesi.
Çözüm Önerileri;
Artan üretim maliyetlerini engellemek çok mümkün olmadığı için, sektör paydaşlarına düşen; daha kaliteli ürünler üretmek, inovasyona önem verip katma değeri yüksek ve dünya standartlarına uygun ürünler ortaya koymak, birinci hedefimiz olmalı. Ayrıca yurt içinde gerçekleştirilen fuar organizasyonlarımız, eski yıllarda olduğu gibi tekrar tüm dünyaya açılmalı ve sektördeki firmalara yüksek ihracat potansiyeli kazandıracak hale gelmeli.