Pandeminin tüm dünya için yeni tecrübeler ortaya çıkardığına değinen Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Genel Sekreteri Hayri Etci, pandemi sürecinde birçok sektörden farklı olarak, Türkiye tekstil sanayisinin oldukça hareketli zamanlar geçirdiğini ifade etti.

Tekstil makine sektörünün Covid-19 pandemisi nedeniyle edindiği yeni tecrübeleri AİMSAD Dergisi ile paylaşan Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Genel Sekreteri Hayri Etci; “Pandemi sürecinde birçok sektörden farklı olarak; ülkemiz tekstil sanayisi, global tedarik zincirlerinin kırılması ve siparişlerin Uzakdoğu ülkelerinden ülkemize doğru yönelmesi ile birlikte oldukça hareketli zamanlar yaşamıştır. Yurt içindeki bu hareketlenme, tekstil makine üreticilerimize de pozitif anlamda yansımıştır. Böylelikle tekstil makine tedariklerinde hem ithalatta hem de yerli tercihlerde artışlar yaşanmıştır. TEMSAD olarak devam etmekte olan bu yatırımları takip etmekte ve yerli makine tercihleri konusunda sürdürülebilir bir büyüme amaçlanmaktadır” diye konuştu.

  • Pandemi dönemi mevcut sorunlarınızın üzerine yeni ne tür sorunlar ekledi? Bu sorunların çözümü için STK olarak nasıl bir aksiyon alıyorsunuz?

Pandemi süreci tüm dünya için yeni tecrübeler ortaya çıkarmıştır. Bu süreçte ülkemizde de global ölçüde yaşanan problemlerle paralel olarak birçok sıkıntılar görülmüştür. Bu problemler tüm sektörlerde olduğu gibi; hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar, lojistik süreçlerinin aksaması ve artan gümrük fiyatları, uzaktan erişimle iş yapma süreçlerine adaptasyon, kapanma süreçlerinin getirdiği satış ve pazarlama stratejilerinde değişim gibi konularda temel problemler yaşanmıştır. Tekstil makine sektörümüz de benzer sorunlarla karşı karşıya kalmış ve bu süreçlerde TEMSAD olarak üyelerimizin doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak, yeni destek mekanizmalarının anlatılmasını ve uzaktan erişimli yeni programlar oluşturulmasını temin etmek gibi konular üzerinde hizmetler sağlanmıştır. Yine bu süreçte hedef pazarlarımızda faaliyetlerimizin sürdürülmesi amacıyla, üyelerimizle birlikte sanal ticaret heyetleri programlarına katılım sağlanmıştır.

Pandemi sürecinde yurt dışı aksiyonlarının ve seyahatlerin kısıtlandığı dönemlerde ise yurt içindeki tekstil dernekleri ile yeni iş birliği anlaşmaları yapılması da sektörümüzün yurt içi etkinliğinin arttırılması konusuna önemli katkılar sunmuştur. İş birliği yaptığımız yeni kurum ve kuruşlar ile düzenlediğimiz webinarlarda, yurt içi tekstil piyasanın nabzı tutularak yeni ihtiyaçlara ilişkin görüş alışverişlerinde bulunulmuştur. Pandemi sürecinde birçok sektörden farklı olarak; ülkemiz tekstil sanayisi, global tedarik zincirlerinin kırılması ve siparişlerin Uzakdoğu ülkelerinden ülkemize doğru yönelmesi ile birlikte oldukça hareketli zamanlar yaşamıştır. AB ülkelerine lojistik olarak yakınlığımız ve tekstil hammaddeleri ve hazır giyim ürünlerindeki köklü tecrübelerimiz, bu süreçte ülkemizi ön plana çıkarmış ve tekstil sektöründe yatırımların artmasına sebep olmuştur. Teknik tekstil ürünlerinde, medikal ürünlerde ve maske kumaşlarında da ülkemizin yüksek üretim kapasitesi bir diğer avantaj olarak karşımıza çıkmıştır.

Yurt içindeki bu hareketlenme, tekstil makine üreticilerimize de pozitif anlamda yansımıştır. Böylelikle tekstil makine tedariklerinde hem ithalatta hem de yerli tercihlerde artışlar yaşanmıştır. TEMSAD olarak devam etmekte olan bu yatırımları takip etmekte ve yerli makine tercihleri konusunda sürdürülebilir bir büyüme amaçlanmaktadır. Ayrıca yurt dışı pazar etkinliklerimizin arttırılması konusunda da hem sanal hem fiziki etkinliklerimiz devam etmektedir.

“Hangi sektörde olursa olsun, sivil toplum örgütleri altında birleşmek çok önemli”

  • Pandeminin yaratmış olduğu yeni dönemde STK’ların önemi daha da arttı. Sizce bir ülkenin gelişiminde STK’ların önemi nedir?

Hangi sektörde olursa olsun, sivil toplum örgütleri altında birleşmek ve ortak hareket etmek çok önemli bir konudur. Sivil toplum kuruluşları, temsil ettiği firma veya kişiler adına gerek devlet nezdinde gerekse diğer tüm muhatapları nezdinde temsili sağlamaktadır. Ayrıca karar alıcı mercilerin, sektörlerle ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmasında, ortak talepleri edinebilmesinde ve uygulamalar konusundaki tecrübeleri alabileceği yegane kuruluşlar sivil toplum kuruluşlarıdır.

Güçlü ve gelişmiş ülkelerdeki STK’ların yurt dışı hedef pazarlarında üye firmaları adına ortak hareket etmesi, pazarlama çalışmalarını ilgili ülkelerdeki acenteleri ve ticaret ataşelikleri ile birlikte düzenlemeleri, ülkelerinin ve sektörlerinin gelişimi için oldukça faydalı olduğu görülmektedir. Burada STK’nın etkinliğinin ya da gücünün arkasında; hem sektör firmalarının ortak hareket etme kültürünün olduğu hem de gerek yurt içinde gerekse yurt dışında temsil edilme konusunda devletlerin tüm mekanizmalarla ilgili kuruluşlarına destek olduğu görülmektedir.

“Güven ilişkisi neticesinde, ortak hareket etme kültürünün de gelişmesi mümkün olacaktır”

  • Türkiye’de STK’ların daha da güçlenmesi için firmaların üzerine düşen görevler nelerdir?

Ülkemizde STK’ların güçlenmesi konusunda firmaların, mensubu olunan kuruluşun vizyonuna güvenmeleri önemlidir. İlgili STK’nın bir mensubu olduğunu hissetmesi ve mekanizmanın parçası olduğunun şuurunda olunması gerekmektedir.  Gerekli aidiyet ve güven ilişkisi neticesinde, ortak hareket etme kültürünün de gelişmesi mümkün olacaktır.

“2021 sonu itibariyle tekstil makine sektörü yeni bir ihracat  rekoruna imza atacak”

  • Kendi temsil ettiğiniz sektörle ilgili 2022 öngörüleriniz nelerdir?

TEMSAD olarak yurt içinde ve yurt dışında tekstil sektör temsilcileri ile ilişkilerimizin geliştirilmesine önem veriyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu ilişkilerin arttırılarak devam etmesini, sanal ve fiziki etkinlikler ile tekstil ve tekstil makine sanayicilerinin bir araya gelmesini sağlamaya çalışacağız.  2021 yıl sonu itibariyle hem tekstil sektörü hem de tekstil makine sektörümüz yeni bir ihracat rekoruna imza atacaktır. Tekstil makine sektörümüzün 2023 hedefi olan bir milyar dolar ihracata, iki yıl önceden yani 2021 yıl sonu itibariyle ulaşılması mümkün görülmektedir.

Ancak bu süreçteki başarıların önümüzdeki yıllarda da devam etmesi ve sürdürülebilir olması konusunda önemli adımların atılması kaçınılmazdır. Malumunuz üzere AB Yeşil Mutabakatı konusu, temelde tekstil sektörünü de oldukça fazla etkilemektedir. Bu etkiler bu yıl içerisinde de görülmeye başlamış ve tekstil üreticilerimiz yeşil mutabakat kapsamında tesislerini ve üretim süreçlerini revize etmeye başlamışlardır. Daha az su ve kimyasal tüketen, enerji tasarrufu sağlayan ve yeni ihtiyaçları karşılayacak niteliklerde makineler ön plana çıkmaktadır. 2022 yılının, pandeminin getirdiği yeni alışkanlıklar ve ticari düzen kapsamında bu süreçlere uyumun sağlanacağı ve pazarlama, rekabet gücümüzün artarak devam edeceği bir yıl olacağını tahmin ve ümit ediyoruz.